17 Ekim 2012

İBN ABİDİN BİBLİYOGRAFYA




İBN ABİDİN BİBLİYOGRAFYA

.
IBN-I ÂBIDÎN
(1784-1836 m.)
 
Sam'da yetisen âlimlerin en büyüklerinden, velî. Osmanlilarin en meshûr fikih âlimlerinden olan Ibn-i Âbidîn'in ismi, Seyyid Muhammed Emîn bin Ömer bin Abdülazîz'dir. 1784 (H.1198) senesinde Sam'da dogdu. Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî hazretlerinin sohbeti ile sereflenerek kemâle geldi.

Ibn-i Âbidîn, küçük yasta Kur'ân-i kerîmi ezberledi. Bir müddet babasi ile birlikte ticâretle mesgûl oldu. Bu sirada bir taraftan da Kur'ân-i kerîmi okumaya devâm ediyordu. Bir gün dükkânlarinin önünde Kur'ân-i kerîm okurken, oradan geçen biri; "Burada bu sekilde Kur'ân-i kerîm okuman uygun degildir. Hem okumani düzelt." dedi. Bunun üzerine babasindan izin alarak, o zaman Sam'daki meshûr kirâat âlimlerinden Seyh-ül-Kurrâ Saîd-ül-Hamevî'ye gitti. Ondan tecvîd ilmine dâir Meydâniyye, Cezeriyye ve Sâtibiyye kitaplarini okudu ve ezberledi. Kur'ân-i kerîmin dogru ve tam okunmasini bildiren kirâat ilmini iyice ögrendikten sonra, sarf, nahiv ve Sâfiî fikhini ögrendi. Bu ilimlere dâir ana metinleri de ezberledi.Bundan sonra, o zamânin en meshûr âlimlerinden olan Seyyid Muhammed Sâkir Sâlimî'nin derslerine devâm etti. Fen ve sosyal ilimlerin, yanisira, tefsîr, hadîs ve fikih ilimlerini de ögrendi. Hocasi Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî'nin tavsiyesi üzerine, Hanefî mezhebine geçti. Daha on yedi yasindayken, fikih kitaplari üzerine hâsiye ve serhlerle açiklama ve îzâhlar yapti. Kiymetli eserler yazmaya basladi.Hadîs ilminde de, Sam'da bulunan muhaddis Kuzberî'den icâzet, diploma aldi. Ilimde o kadar yükseldi ki, daha hocalari hayattayken büyük bir söhrete kavustu.

Ibn-i Âbidîn, zâhir ilimlerini ögrendikten sonra, kelâm ve tasavvuf ilimlerini de zamânin en büyük âlimi ve tasavvuf ehli, Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî'den ögrendi. Onun sohbeti ile sereflenerek kemâle geldi. Ibn-i Âbidîn'in ilimdeki üstün derecesini, ahlâkini ve hizmetlerini oglu Alâeddîn Muhammed söyle anlatti: "Babam uzun boylu, heybetli ve vakârli idi. Yüzünde nûr parlardi. Vaktini, devamli, ilim ögretmek ve talebe yetistirmekle, ibâdet ve tâatla geçirirdi. Geceleri devamli kitap yazar, az uyurdu. Gündüzleri ders okutur ve sorulan sorulara cevap (fetvâ) verirdi. Ramazanda her gece hatim okur ve göz yasi dökerdi. Insanlara faydali olmak husûsunda çok titiz davranir, hiç abdestsiz durmaz ve vaktini bosa geçirmezdi."

Ibn-i Âbidîn hazretlerinin dîne uymaktaki hâlleri meshûrdur. Haram, mekruh ve süphelilerden kesinlikle uzak durur, mübahlari çok az kullanir, ibâdetlerinde sünnetlere, müstehaplara, edeplere uymakta son derece titiz davranirdi. Bes vakit namazda, tahiyyâti okurken, Resûlullah efendimizi bas gözü ile görürdü. Göremedigi zaman o namazi yeniden kilardi.

Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî'nin kiymetli talebelerinden olan Ibn-i Âbidîn, ondan ders aldigi siralarda, bir gece rüyâda Resûlullah efendimizin üçüncü halîfesi hazret-i Osman'in vefât ettigini ve Câmi-i Emevî'de namazini kendisinin kildirdigini gördü. Sabahleyin derse gidip Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî hazretlerine bu rüyâyi oldugu gibi anlatinca, o da; "Senin rüyânin tâbiri, Allahü teâlâ bilir ki söyledir: "Ben yakinda vefât ederim, sen benim cenâze namazimi Câmi-i Emevî'de kildirirsin. Çünkü ben, hazret-i Osman'in torunlarindanim." buyurdu. Aradan birkaç gün geçince Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî tâûn, vebâ hastaligindan sehîd olarak vefât etti. Namazini Ibn-i Âbidîn kildirdi.

Ibn-i Âbidîn hazretleri, fakirlere pekçok sadaka verir, akrabâsini ziyâret eder, annesine, babasina çok iyilik ve hürmet ederdi.

Onun meclisinde bos söz konusulmazdi. Sam'da ve diger sehirlerdeki ser'î mahkemelerde ihtilafli hüküm verilse, derhal ona mürâcaat olunarak düzeltilirdi. En mühim ve zor meseleler ona sorulurdu. Ihtilafli bir sey hakkinda ona mürâcaat edilmeden hüküm verilmezdi. Ilim kitaplari üzerine kendi güzel yazisiyla öyle açiklamalar kordu ki, böylece en zor meseleler kolaylikla anlasilirdi. Kendisine sorulan sorulara verdigi cevaplari güzel bir üslupla yazardi. Birçok talebe yetistirip icâzet, diploma vermistir.

Ibn-i Âbidîn, fikih âlimlerinin yedinci tabakasindandir. Yâni önceki tabakalarda bulunan fikih âlimlerinden dogru olarak nakil yapanlar derecesindedir.

Ibn-i Âbidîn, 1836 (H.1252) senesinde elli dört yasinda Sam'da vefât etti. Vefât haberini duyan müslümanlar, böyle büyük bir âlimi kaybetmelerinden dolayi çok üzülüp göz yasi döktüler. Cenâzesine gelenler görülmemis bir kalabalik teskil etti. Cenâze namazi Sinân Pasa Câmiinde kilindiktan sonra, Sam'da "Bâb-üs-sagîr" denilen yerdeki kabristana götürüldü. Vefâtindan yirmi gün önce, hocalarinin ve büyük zâtlarin kabirlerinin yaninda kendisi için kazdirmis oldugu kabre defnedildi.

Ibn-i Abidîn'in en meshûr eseri Redd-ül-Muhtâr'dir. Bilhassa bu eseriyle taninmistir. Bu kitabi, Dürr-ül-Muhtâr kitabina yaptigi bes ciltlik hâsiyesidir. Dürr-ül-Muhtar'a hasiye yazarken önce Vakif bahsinden baslamis, daha sonra basa dönmüstür. Önceki yazdiklarini temize çekmeden vefât edince bu kisimlar oglu Alâeddîn tarafindan temize çekilmistir. Kitap, Ibn-i Âbidîn ismiyle meshûr olmustur. Bu eseri Hanefî mezhebindeki fikih kitaplarinin en kiymetlisi ve en faydalisidir. Fukahâ (fikih âlimleri) tarafindan, üzerinde söz edilmis her meselenin hülâsasi, bütün Islâm âlimlerinin kabûl ve takdir ettigi bir sekilde bu kitapta toplanmistir. Hanefî mezhebinde kendi zamânina kadar yazilmis fikih kitaplarinin sanki bir özetidir. Bu kitaba kendi oglu tarafindan Kurret-ül-Uyûn-il-Ahyâr adinda bir tekmile yazilmistir. Sam âlimlerinden Ahmed Mehdî Hidir da, Ibn-i Âbidîn kitabinin bir fihristini hazirladi ve 1962'de basildi. Bundan baska; Tefsîr-ül-Beydâvî Hâsiyesi, El-Ibâne, El-Ukûd-üd-Dürriyye, Ithâf-üz-Zekî, Bugyet-ül-Menâsik, Tahrîr-ül-Ibâre, Tahrîr-ün-Nükûl, Sifâ-ül- Alîl, Ukûd-ül-Le'âlî, Icâbet-ül-Gavs, Sell-ül-Hisâm-il-Hindî li Nusreti Mevlânâ Hâlid en-Naksibendî, Nesemât-ül-Eshâr.

Dört mezhebin inceliklerine vâkif, derin âlim, kâmil velî Seyyid Abdülhakîm Efendi; "Hanefî mezhebindeki fikih kitaplarinin en kiymetlisi, en faydalisi Ibn-i Âbidîn'dir. Her sözü delîl, her hükmü senettir..." buyurdu.

Ibn-i Âbidîn, buyurdu ki:

"Âdem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakit namaz vardi. Hepsinin kildigi, bir araya toplanarak bize farz edildi. Namaz kilmak, îmânin sarti degil ise de, namazin farz olduguna inanmak, îmânin sartidir. Namaz, duâ demektir. Dînin emrettigi, bildigimiz ibâdete, namaz "salat" ismi verilmistir. Mükellef olan yâni âkil ve bâlig olan her müslümanin, her gün bes vakit namazi kilmasi "Farz-i ayn"dir. Farz oldugu, Kur'ân-i kerîmde ve hadîs-i serîflerde açikça bildirilmistir. Mîrâc gecesinde, bes vakit namaz emrolundu. Mîrâc, hicretten bir yil önce, Receb ayinin yirmi yedinci gecesinde vukû buldu. Mîrâcdan önce, yalniz sabah ve ikindi namazi vardi."

"Kur'ân-i kerîm, Kadir gecesinde inmege baslamis ve hepsinin inmesi yirmi üç sene sürmüstür. Tevrât, Incil ve bütün kitaplar ve sahifeler ise, hepsi birden, bir defâda inmisti. Hepsi, insan sözüne benziyordu ve lafzlari mûcize degildi. Onun için çabuk bozuldu, degistirildiler. Kur'ân-i kerîm ise, Muhammed aleyhisselâmin mûcizelerinin de en büyügüdür ve insan sözüne benzememektedir."

YAPTIGINIZ HIZMET
Hocasi Mevlânâ Hâlid-i Bagdâdî'nin kendisine yazdigi bir mektup asagidadir.

"Her sözü sened olan büyük âlim Mevlânâ Muhammed Emîn Âbidîn'e en güzel duâlarimi ve en latîf medhlerimi bildiririm.

Sizinle görüsüp bulusma arzumuz çogaldi. Size olan muhabbet atesimiz artti. Seyh Ismâil Enârânî'nin sizden tarafa gitmesini vesîle ederek bu mektubu yaziyorum. Yazdiginiz pek kiymetli eserlerle Islâm âlemine yaptiginiz büyük hizmet için, pekçok duâlara mazhar oldunuz

Siz de bizim hâlimizi sorarsaniz, sevdiklerimizden uzak kalmamizin acisi içindeyiz. Allahü teâlâdan dilegimiz, sizin de öyle olmanizdir. Hâllerinizi bize bildirmeyi ihmâl etmeyiniz. Allahü teâlânin izniyle, her sikintinizda bütün gücümüzle size yardim edecegiz.

Selâm eder, bütün kalbim ve rûhumla yaninizda oldugumu bildiririm."

1) Rehber Ansiklopedisi; c.8, s.23

2) Tabakât-ül-Usûliyyin; c.3, s.147

3) Sefînet-ül-Evliyâ; c.4, s.133

4) Tam Ilmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baski) s.1088

5) Fâideli Bilgiler; (6. Baski) s.125

6) Redd-ül-Muhtâr

7) Kurretü Uyûn-il-Ahyâr; s.3

8) Islâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c.18, s.45


mico
.


1 - İbn Âbidin, Muhammed Emin (v. 1252/1836); Reddu'l-Muhtâr ala'd-Durri'l-Muhtâr, Bulak 1272, c.
I-V. el-Ukûdu'd-Durriyye fî Tenkihi'l-Fetâvâ'l-Hamidiyye, c. I-II. 2. baskı. Bulak 1300
2 - Alâuddin M. b. M. Emin (v. 1306/1889), Kurretu Uyûni'l. Ahyâr li-Tekmileti Reddi'l-Muhtâr, Bulak
1299.
3 - Atâî. Hadikatu'l-Hakâik fî Tekmileti'ş-Şekâik. İst. 1268
4 - el-Bağdâdî, İsmâil Paşa (v. 1339/1920); Hediyetu'l-Ârifin, Esmâu'l-Müellifin ve Âsaru'l-Musannifin,
c. l-II. (İstanbul 1951-1955). İzahu'l-Meknun fi'z-Zeyl alâ Keşfi'z-Zunûn, c. l-II (İstanbul 1945-1947)
5 - Bilmen Ö. Nasuhî. Hukuki İslamiyye ve İstılahatı Fıkhiyye Kamusu. c. I-VIII. İstanbul 1967.
6 - Brockelmonn, C., Geschichte der Arabischen Litteratur (GAL). c. l-II. Leiden 1943-1949.
Supplementband (S). c. l-III. (Lelden 1937-1942).
7 - Bursalı, M. Tahir (v. 1343/1924), Osmanlı Müellifleri, c. l-III. İstanbul 1333.
8 - Edirnevî, Muhimmu'l-Fukaha, Varak 148, Aşir Ef. (Süleymaniye) No: 422
9 -Encylopedie de l'İslâm, Leyde 1927
10 - el-Gazzî, Necmuddin Muhammed (v. 1061/1650), el-Kevâkibu's-Sâire bi-Eyâni'l-Mieti'l-Âşire,
Beyrut 1945.
11 - İbn Hacer, Ahmed el-Askalani (v. 852/1449), ed-Dureru'l-Kâmine fi Ayâni'l-Mieti'l-Sâmine. c. I-V.
Kahire 1385/1966.
12 - Hâcı Halife, Kâtib Çelebi (v. 1067/1656), Keşfu'z-Zunûn an Esâmi'l-Kutüb ve'l-Funûn. c.l-II.
İstanbul 1941-1942.
13 - İbn Hallikân, Ahmed b. Muh. (v. 681/1282), Vefeyâtu'l-Ayân. c. I-V1. Kahire 1948.
14 - İbn İmad, Abdu'l-Hayy (v. 1089/1879), Şezerâtu'z-Zeheb fî Ahbâri men Zeheb. c. I-VIII, Beyrut.
15 - İbn iyâs, Muh. b. Ahmed (v. 930/1524), Bedâiu'z-Zuhûr fî Ve kâii'd-Duhûr, c. I-V. 2. Baskı, Kahire
1963.
16 - İzmiri, M. Fazıl, Mecmuatu Tabakâti'l-Fukaha. Varak: 73. Nâzifpaşa (Süleymâniye) No: 1181/2
17 - el-Kâri, Ali b. Sultân (v.1014/1605), el-Esmâru'l-Ceniyye fi'l-Esmâil-Hanefiyye. Varak 101, Şehit
Ali Paşa (Süleymaniye) No: 1841
18 - el-Kefevî, Mahmud b. Süleyman (v. 990/1582), Âlamu'l-Ahyâr min Fukahai
Mezhebi'n-Numani'l-Muhtar, Varak. 202, Ayasofya (Süleymaniye): 3401.
19 - Kehhâle, Ömer Rıdâ, Mucemu'l-Müellifin Terâcimu Musannifi'l-Kütübi'l-Arabiyye, c. I-XV,
Dımaşk 1957.
22 - el-Kuraşî, Abdulkâdir b. M. (v. 775/1373), Tabakâtu'l-Hanefiyye. Varak 225, Carullah Ef.
(Süleymaniye) : 1616
21 - el-Kevseri, M. Zâhid, (v. 1371 h.); Bulûğu'l-Eman- fî-Sîreti'l-İmâm M. b. el-Hasani'ş-Şeybânî,
Humus 1388/1969 Husnu't-Tekâdı fî Sireti'l-imâm Ebî Yûsufu'l-Kâdî. Humus 1388/1969
22 - el-Kuraşî, Abdulkâdir b. M. (v. 775/1373), Tabakâtu'l-Hanefiyye. Varak 225, Carullah Ef.
(Süleymaniye): 1616
23 - el-Kutbî, M. b. Şâkir (v. 764/1369) Fetâvu'l-Vefeyât, c. l-II, Bulak.
24 - İbn Kutlubuğâ, Kâsım (v. 879/1474), Tâcu't-Terâcim fî Tabakâti'l-Hanefiyye, Bağdat 1962
25 - el-Leknevî, Abdulhayy (v. 1304/1886). el-Fevâidu'l-Behiyye fî Terâcimi'l-Hanefiyye, Dehli 1967
26 - Mecdi Ef., M. b. Abdullâh er-Rûmî (v. 999/1590), Hadâiku'ş-Şakâik fî Tercümeti
Şakaiki'n-Numâniyye İstanbul 1269.
27 - Meydan Larousse, Büyük lugat ve Ansiklopedi, İstanbul 1971
28 - el-Mihtar, Ahmed b. Ahmed el-Mısri, Muhtasar min Tabakâti'n Necat, Yûsufağa (Süleymaniye) :
374/3
bk. Ahmed b. Ali el-Mısrî el-Marûf b'ibni'l-Mihtâr (v. 771 h.) (İbn Hacer, I, 237)
29 - Milliot, Luis İntroduction a l'etude du Droit Musulman, Paris 1953.
30 - el-Muhibbî, M. Emin b. Fadlillâh (v. 1111/1699). Hulâsatu'l-Eser fî Ayâni'I-Karni'l-Hâdi Aşer, c.




I-IV, Bulak 1301.
31 - el-Murâdî, M. Halil Ef. (v. 1206-1791), Silku'd-Durer fî Ayâni'l-Karni's-Sâni Aşer, c. I-IV, Bulak
1301
32 - İbn Nuceym, Zeynu d-Din b. İbrâhim (v. 970/1562), el-Bahru'r-Râik. c. I-VIII, Mısır 1311/1893
el-Eşbâh ve'n-Nezâir, Tahkik: Abdu'l-Aziz el-Vekil. Kahire 1968.
33 - Sarkis, Yûsuf İlyas, Mucemu'l-Matbaâti'l-Arabiyye ve'l-Muarrebe, c. l-II. Kahire 1928
34 - Sauvaget, J., İtroduction â l'Histoire de L'orient Musulman, Elements de Bibliographie, Parls
1961
35 - Schacht, J., An İntroduction to İslamio Law, Oxford 1964
36 - es-Sehâvî, M. b. Abdurrahmân (v. 902/1497). ed-Dav'u'l-Lâmi li-Ehli'l-Karni't-Tâsi, c. I-XII, Beyrut.
37 - Sezgin, Fuat, Geschichte des Arabischen Sohrifttums (GAS). c. l-V, Leiden 1967.
38 - es-Suyûtî, Celâluddin (v. 911/1505), Buğyetu'l-Vuât fî Tabakâti'n-Nuhât, Beyrut.
39 - Şemseddin Sâmi, Kâmûsu'l-Alâm, c. l-VI, İstanbul 1889
40 - eş-Şevkânî, M.b. Ali (v. 1250/1835), el-Bedru't-Tâli bi-Mehâsıni men Bade'l-Karni's-Sâbi. c. l-II. I.
Baskı, Kahire 1348.
41 - Taşköprüzâde, Ahmed b. Mustafa (v. 1068/1657), Tabakâtu'l-Hanefiyye, Varak 53. Esad Ef.
(Süley.): 2311. eş-Şakâiku'n-Nu-mâniyye fî Ulemâi'd-Devleti'l-Usmâniyye. Varak 133, Halef Ef.
(Süley.): 603 Miftâhu's-Saâde ve Mısbâhu's-Siyâde fî Mevduâti'l-Ulûm. c. I-IV, Kahire 1968
42 - et-Temîmî, Takiyu'd-Din b. Abdilkadir, et-Tabakâtu's-Seniyye fî Terâcimi'l-Fukahâi'l-Hanefiyye,
Varak 333, şehidali Paşa (Süley.): 1908
43 - Zeydân, Corcî, Târihu Edebi'l-Luğati'l Arabiyye. Daru'l-Hilal.
44 - Zihnî, M., Kitabu't-Terâci, İst. 1304, İzmir (Süley.)
45 - Ziriklî, Hayruddin, el-Alâm, Kâmusu Terâcimi li -Eşheri'r- Ricâl ve'n-Nisâ mine'l-Arab
ve'l-Mustarabin ve'l-Müsteşrikin, c. I-XI, Beyrut 1969

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...