DUVARI YIKMA BAHSİ
Ben
derim ki: Bunun muktezası şudur: Eğer binayı aynen iâde etmek mümkün ise aynısını yapmak
gerekir.
Ama burada mescid ve mescidin
gayri vakıf binaları arasında bir açıklama yapılmamıştır.
Bundan
ötürü Birî yukarıda «Bu hüküm vakıf malı olmayan duvardadır» demiştir.
Kâriü'l-Hidâye'nin
Fetâvâ'sının icâre bahsinde şöyle denilmektedir: «Birisi bir vakıf binasını
kiralasa, yıksa, onu değirmen veya fırın yapmış olsa, ne lazım gelir? Hâkim bakar: Eğer onun
yapmış
olduğu şekil vakıf için daha
menfaatli ve geliri daha çok ise ondan kirayı alır, o da yapmış
olduğu
şeyi vakfa teberru etmiş olur. Yok eğer daha menfaatli ve geliri daha çok değilse, hâkim onu
haline
yakışır bir şekilde cezalandırdıktan sonra yaptığını yıktırır ve eski haline iâde ettirir.»
Bundan
açık olmaktadır ki, mescidin yıkılması ile diğer vakıfların yıkılması arasında bir fark yoktur.
Ama
mülk bunun aksinedir. O zaman yukarıda geçtiği gibi mülk ile mescid ve vakıflar arasında
farkın
şekline ihtiyaç vardır. Umulur ki, fakihlerin «vakfa daha menfaatli ise» sözünün anlamı da
budur.
Şüphe yok ki, eski hâlinde olduğu
gibi tamir etmek yıkılmayı tazmin etmekten daha
menfaatlidir.
Düşünülsün.
Sonra
Fusûleyn üzerindeki Remlî haşiyesinde Hâvî'den naklen şunu gördüm: «Bir kimse özel bir
kuyuya bir pislik atsa, kuyunun suyunu tamamen atmaya değil, eksiltmeyi zamin olur. Ama âmmeye
ait
bir kuyuya pislik atsa, kuyunun suyunu tamamen çekmesi için emredilir. Mescidin duvarında
geçtiği
gibi. Zira mescidin duvarını yıkanın
mescidin duvarında payı vardır. O
zaman zımanın
icabında
onun hissesini başkasının hissesinden ayırmak çetindir. Ama hususî mal
bunun
aksinedir.»
«Kınye'de ilh...» Kınye adlı eserin ifadesinin metni şöyledir: «Birisi karısının gelirinde tasarruf
yapsa,
yani onun altınlarını kâr yoluyla
birisine verse, sonra kadın ölse, kadının vârisleri onun
karısının
malında izinsiz olarak tasarruf yaptığını iddia ederek, «Sen zaminsin» deseler, koca «Ben
onun
izniyle tasarruf yaptım.» dese,
makbul olan söz, kocanın sözüdür. Çünkü dış görünüş kocaya
şehâdet
etmektedir. Yani karısının sağlığında onun altınlarını vermesi şahit olarak ona yeterlidir.»
Hamevî.
Ben
derim ki: Muhtelif vasiyetler bahsinde gelecektir ki. eğer bir kimse karısının binasını tamir etse,
sonra
da izin olup olmaması hususunda ihtilâf etseler, söz izni inkâr edenindir.
Düşünülsün.