10 Eylül 2012

SEVDAMIN ŞEHRİ İZMİR

Sevdamın Şehri

Her ayrılığın ardından yağar mı yağmurlar,
Bak gidiyorum...
Öyle bir yağıyor ki ağlar gibi ayrılıklara...
Ayrılıyoruz İzmir gidiyorum.
Soğuk bir otobüs camının ardından kalanları seyredeceğim birazdan.
Şimdi burda olmamalıydım gitmemeliydim bitmemeliydi.
Serseri gibi yürümeliydim sokak aralarında.
Gözyaşlarımı yağmurla saklamalıydım.
Yorulunca ıslak bir kaldırımda kalmalıydım..
Şimdi olmamalıydı bu ayrılık.
İzmirim... Sevdamın, kavgamın şehri
Burada bitiyor işte her şey...
Giderken el sallayacağım sana
Sende tüm mahsunluğunla bakarsın bilirim bana.
Sen benim çocukluğum, gençliğim, ideallerim, en saf yanım...
'' Gitme! '' der gibisin.
Yarın sabah yağmur sonrası toprak kokar sokakların.
İnsanların dolar caddelerine.
Güneş vurur ıslak çimlerin üstüne pırıl pırıl...
Yeni birileri gelir yeni umutlarla.
Sevgililer el ele geçerler sokaklarından.
Uzaklarda aklıma gelince kıskanırım onları.
Belki ağlarım yokluğunu hisseder de acırsa içim.
Küçücük bir kızdım sokaklarında koşa oynaya büyüdüm.
Tüm acılarımı en mutlu anlarımı gördün.
En büyük aşkıma tek şahit sensin.
Her şeyi sana bırakıyorum işte.
Kalbim yeter bana senden kalanlarla.
Hiç bilmediğim bir şehirde uyanınca duvarlar insanlar sesler yabancıyken...
Daha çok özleyeceğim seni.
Bir şarkı mırıldanıyorum içimden ağlamamak için.
Gözlerim yanıyor.
Hangi ayrılık vardır ki canı yanmaz insanın.
Canım yana yana gidiyorum.
Soğuk yağmurlu bir aralık gecesi.
Şimdi ayrılık vakti.
Soğuk puslu bir otobüs camının ardından bakıyorum sana...
İzmirim, sevdamın şehri...
İyi bak kendine!
İTHAF


Küçüğüm, sen şimdi onsekizindesin
Güzelliğin gün günden dillere destan
Hatırımda herbiri seninle canlanan
İzmir' in günlerinde gecelerindesin
Sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
Yüzyıllardır uyuyan şu bizim İzmir
O aşık kadınları, levent erkekleri nerde?
Sahiden yaşayıp göçtüler mi kimbilir?
Balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
O günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
Akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hatıra!
Sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!
Sır şimdi gözyaşları, saadet dilekleri
Bize gelen yüzyılların hikayesi sır
Eski İzmir diye ne varsa şunun bunun bildiği
Yaşlıların kırık dökük anlattığıdır
Aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır
Ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim
Bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır
Seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim.
Aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum
Gün gelir aşklariyle anılır şehirler anılırsa
Niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa
İzmir için ne yazarsam sana adıyorum
Küçüğüm, sen şimdi onsekizindesin
Güzelliğin gün günden dillere destan
Hatırımda herbiri seninle canlanan
İzmir' in günlerinde gecelerindesin
Sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
Yüzyıllardır uyuyan şu bizim İzmir
O aşık kadınları, levent erkekleri nerde?
Sahiden yaşayıp göçtüler mi kimbilir?
Balkonlara, yalılara dalar düşünürüm
O günler uzaklaşan yelkenlerin peşi sıra
Akan bulutlar gibi geçmiş: ne iz, ne hatıra!
Sır şimdi bunca güzel hayat, güzel ölüm!
Sır şimdi gözyaşları, saadet dilekleri
Bize gelen yüzyılların hikayesi sır
Eski İzmir diye ne varsa şunun bunun bildiği
Yaşlıların kırık dökük anlattığıdır
Aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır
Ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim
Bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır
Seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim.
Aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum
Gün gelir aşklariyle anılır şehirler anılırsa
Niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa
İzmir için ne yazarsam sana adıyor

'' İzmir' in.. kavakları, dökülür.. yaprakları...''
Sensiz.. yürünmüyor.. İzmir' in sokakları..
Yerlerde sürünüyor asmaların mor dalları..
Gel artık... bekletme, ''Yar Fidan Boylum ''

Sen yoksun diye dertli akar bütün suları..
Senin boyunda.. şimdi buğday başakları..
'' Bize de derler, İzmir ' in... Güzel İnsanları ''
Duy da gelme gene... '' Yar Fidan Boylum ''

Yiğit, '' Kamalı da.. Zeybek.... vurulmuş... ''
'' Çakıcıya sözüm yok Yar Fidan Boylum ''
Yalan bilmez, bizim.. yiğitlerin dudakları.
Şanlıdır Ege toprağı '' Yar Fidan Boylum ''

Dut ağacım, ütopyam, menekşe kokulum.
Çürümeye başladı sensiz.. üzüm çotakları..
Bize de derler zeybek, afilli mert delikanlı
Duy da gelme gene.. '' Yar Fidan Boylum ''

Ömrümün baharı, gönlümün deli rüzgarı..
Dizdim.. imgeleri, açtım... mavi bayrakları..
Gelmezsen, bilki.. yıkarız.. gari konakları..
Gel artık, üzme yeter... '' Yar Fidan Boylum ''

NECATİ CUMALI

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...