ŞEYTANIN MUSALLAT OLMASI SOHBET
Biz Ümmet-i Muhammed’in imanını kurtarmak için elimizden geleni yapıyoruz.
İnsana en lazım olan şey imandır.
En mühim olan husus imandır ve insanın en mühim
meselesi de sekeratta imanla gidebilmesidir.
İnsan imanla gittikten sonra
ahirette işi kolaydır.
Çünkü Cenab-ı Hakk’ın yüz merhameti vardır.
Dünyaya bir
rahmetini, ahirete doksan dokuzunu saklamıştır.
Bu dünyadaki rahmetini tüm
kullarına vermiştir.
Mümin, fasık, kafir hatta onu inkar edene de vermiş ama
doksan dokuz rahmetini mümin kullarına saklamıştır.
İnsan mümin olarak imanla göçerse orada işi kolaydır.
Takva imanı korur ameli
salih de onu kuvvetlendirir.
Sekerat zordur.
Ölüm anında tülbent nasıl dikenler üzerinden alınmak
istendiğinde nasıl onu gerer onu parçalarsa aynen öyle de ruh vücuttan çıkarken
insana ızdırap verir acı çeker, sıkıntı duyar.
Bu da yetmiyormuş gibi şeytan son
nefeste o insana musallat olur.
En sevdiğinin kılığında gelir.
Vefat etmiş olan
yakınlarından birinin suretiyle gelerek telkinde bulunur.
Der ki;
-”Bak seni nasıl sevdiğimi biliyorsun .Ben senden önce gittim orada gördüm.
Orada geçerli din yahudilik dinidir.
Gel sen o dine geç perişan olma.” diyerek
onu kandırmaya çalışır.
İkna edemezse hıristiyanlığı teklif eder.
Eğer yinede
kandıramazsa elinde bir bardak su ile sekerattaki o acı çeken insana o suyu
gösterir. O insan şeytandan “bana su ver” diye talep ettiğinde “veririm ama
başınla bana bir secde et” diye onu imansız götürmeye çalışır.
Neuzibillah, bu sıkıntı ve şeytanın musallat olduğu esnada insan kalbinde
iman hakikatleri ile ilgili bir nebze şüpheye düşse ,
tereddüte düşse ,inkara
düşse bu hal üzere ölürse imansız gider.
Bütün hayatı boşa gider.
Bu tasavvuf, bu sadatı kiramın en büyük faydası son nefestedir.
Sadatı
kiramın ervahı Cenab-ı Hak’kın izniyle sekerat halindeki mevtanın başına gelir.
Sadat’ın ervahı gelince şeytan orayı terkeder kaçar ve insan iman üzere ölür.
Cenabı hakkın huzuruna varır.
Kim o sadatın elini tutarsa ,sekiz şartı yaparsa
ilahi noterde bu zatlara vekalet vermiş oluyor. İlahi noterde o sadata
vekaletname veriyor .
Son nefeste ölürken imanla ölme vekaletnamesi,
şeytana
karşı yardım vekaletnamasi,
kabirde sual melekleri gelince yardım vekaletnamesi,
mahşerde şefaat vekaletnemesi, sırattan geçerken yardım vekaletnamesi…
O vekaletnameyle o zat gelir şeytan kaçar.
Melekler “neden geldin” dediğinde
de Allah(c.c);
-”Onun vekaleti var ,ben kabul ettim ona karışmayın” der.
O şekilde gerek son nefeste,gerek kabirde, gerek mahşerde,
gerek sıratta o
vekaletnameyle gelirler.
Ümmet-i Muhammed’e yardım ederler.
-”Bunlar bir sürüdür. Bu sürünün sahibi Peygamberimiz dir.
Biz de acizane bu
sürünün çobanıyız.
Biz de hiçbirinin zayi olmaması için elimizden geleni
yapıyoruz.
Yorulursak sırtımızda taşırız,
o hasta olursa ilaç verir
iyileştiririz.
İlla ölecekse mundar gitmesin diye keseriz.
Çok şükür bu posta
oturduğumuzdan beri kimseyi kurda kaptırmadık.
İmansız göndermedik.”