Özledim seni.Özledim eski günleri.
Sana bakıp ellerini tuttuğum o güzel günleri.
Bir anda aklıma geldin aylar sonra. Beni güzel gözlerinle görüp,hayatına kabul ettiğin andan, bırakıp gittiğin o ana kadar tüm yaşadıklarımız, yıllarımız, aşkımız geldi aklıma. Ne güzel de 'aşkım' derdin bana.
Gör şimdi halimi. Bırakıp gittiğinden beri bir hayalden çok daha uzaksın bana ve ben sensizlikle baş edemiyorum sevgilim.
'Sevgilim', ne kadar yabancı bu kelime bana senden yana. Sense bir başka kollarda.
Görüyor musun beni baktığın o adamda. Ya da elini tuttuğunda. O sana her güzel söz söylediğinde benimkilerle aynı, gelmiyor muyum hiç aklına?
Sen benim hayalimdin. Karşıma çıkan en büyük ve tek şansımdın. Biz bu hayatta birbirimize armağan edilmiş birer hak idik ve sen çöpe attın bizi. Biz bir daha olmayacağız ama sen beni hep sadece tekrar edeceksin .
Yaşadığın her anda bir başkasıyla yanında olmasam da beni bulacaksın hep dudakların ona dokunduğunda.
Gözler kapandığı zaman geçmiş yanıp tutuşacak. Kor alevler küllerinden doğacak, seni yakıp kavuracak. Ama sen beni bir daha bulamayacaksın. Ve ben bir daha sana asla dokunamayacağım, bakamayacağım eskisi gibi dolu dolu.
Belki bir gün bir yerde karşıma çıkarsan eskiden dediğim gibi, ancak bir heyecan, el titremesi, kaçamak bakış olacaksın ve asla dinmeyecek bu ateş, asla kül olmayacak tamamen. Biliyorum çünkü yaşıyorum. Tadıyorum o acıyı yüreğimin ta en içinde, derinliklerinde. Söylediğin sözleri her gece görüyorum dudaklarından çıkar gibi sanki, tıpkı beni bırakıp gittiğinin ardından aylar geçse de rüyama girdiğin gecelerdeki gibi, sabaha karşı uyuklayıp gün ışığı göğsümde derin bir sancıyla uyandığım sensizlikle boğuşup bir türlü başa çıkamadığım günler misali.
Şimdi yoksun, ve ben asla gerçekten var olmayacağım bundan sonra. Söylemiştim sana, bırakıp gittiğinde tek bir boş beden kalacak bu canımdan geriye. Ve sen artık yalan bir hayatı yaşayacaksın en yapmacık haliyle. Sadece bir taklit olacak gördüklerin benden kalan geriye. Herkes beni hatırlatacak sana, onlara her baktığında. Çünkü sevgilim ben sende bir ömrü her gün geceden sabaha defalarca yaşadım. O yıllara Leyla ile Mecnunu sığdırdım. Romeo ve Jüliet'i oynadım sahnelerinde kalbimin. Ve sen sadece seyretmedin. Sen de ben gibiydin, ben gibi bir oyuncu bu sahnede.
Milyonlarca hayatı sığdırdım kalbime ve sundum sana. Sen işte sırf bu yüzden yaşanmamışlıklardan yoksun bir tekrara doğru yüyüyorsun öylece.
Şimdi burda olsan, yanaklarına dokunsam, keşke kokunu bir kez daha duysam, gözlerine bakıp kalsam. Ama yoksun. Artık hayat tat vermiyor eskisi gibi.
Sadece yaşıyorum, belki bir gün karşıma çıkarsın en masum halinle diye. Tıpkı hayallerimdeki gibi.
Yoksun olmayacaksın artık biliyorum ne seni düşlerim de unutabilirim
Ne de sen le olan o günleri unutabilirim Bilirim gidenin geri gelmeyecegini
Bilirim Gidenin her daim yorgun kırgın uzgun oldugunu bilirim Sevgili.
Ben hiç unutmayacıgını bilirim yaşananları bilirim cicegim.
Benim yaşadıgımı yaşayacagını benim yalnızlıgımı yaşayacagını bilirim
Ne denir ki giden den sonra tipik bilindik sozler. ardından bir kaç haykırış
Bir de göz yaşı ha unutmadan hüzün kaplı bir yurek bunu da unutmamalı
İnsan yalnız kaldıgında anlar yaşananlar bir bir o an gelir gözleri önüne.
Şimdi yaşıyormuyum belli belirsiz yaşıyormusun bilmiyorumBazen şaşıyorum şaıyorum kendime nasıl olurda ben onsuz,
Obensiz diye hiç düşünmezdik degilmi başkalarının tenlerinde mutlu olacagız,
Başkaları saracak bedenlerimizi başkası sevecek Bizi bizse hala eski gunleri.
Cocuklugumdaki gibi yaşanan o gülüşleri tebessum dolu bakışları,
Soylemesi kolay yazması basit evet ama sen bir de bunu haykıran Yurege sor.
Özledim seni özledim bitanem Nasıl anlatılır başka bilmemki bilemem bitanem.
Ne şimdiler de cocuklugum ne de senin çocuksu tebessümlerin kalmadı bende.