26 Mart 2012

YALAN DÜNYA YALANSIN YALAN....





YALAN DÜNYA YALANSIN YALAN...


Kim umar senden vefâyı,

Yalan dünyâ değil misin?
Muhammed-ül-Mustafâyı,
Alan dünyâ değil misin?
Yürü hey vefâsız yürü,

Sensin hod bir köhne karı,
Nice yüzbin erden geri,
Kalan dünyâ değil misin?
Kimisini nâlân edip,
Kimisini giryân edip,
Âhir-i kâr üryân edip,
Soyan dünyâ değil misin?
Kasdedip halkın özüne,
Toprak doldurup gözüne,
Ehl-i gafletin yüzüne,
Gülen dünyâ değil misin?
Eğer şâh u eğer bende,
Her kişiyi salan bende,
Kimse mekân tutmaz sende,
Virân dünyâ değil misin?
Sihr ile donatıp kendin,
Meydana salan semendin,
Âleme mihnet kemendin,
Salan dünyâ değil mis
İşin gücün dâim yalan,
Çok kişiden arta kalan,
Nice kere boşalarak,
Dolan dünyâ değil misin?

Yalan Dünya
 
Acı haberin çabuk yayılır,
Kimi güler, kimi ağlar, bayılır.
Kimi acır, ne iyi bir insandı der,
Kimi de dağ gibi bir insandı der.
Kimileri kefen, mezar peşinde,
Kimileri mallarının derdinde.
Kimi ağlar, göz yaşını tutamaz,
Kimileri tabutuna yan bakmaz.
Her ne ise, bunlar olan şeylerdir,
Herkesin başına gelen şeylerdir.
Bedenin öldü ama, rûhun ölmez,
Sen görürsün, onlar seni bilemez.
Bedenin felç gibi hareket etmez,
İraden var, bedene sözün geçmez.
Ahh! elin, ayağın hareket etse!
Onlara bir kez daha sözün geçse!
Ağlayarak saçın, başın yolarsın,
Feryat edip yerden, yere atarsın.
Gece, gündüz demeden çalıştığın,
Haram, helal demeden kazandığın,
Dostundan çok, düşmanlarına yarar,
Çekeceksin Ahiret'te çok zarar.
Vermediysen malının zekatını,
Gasbettiysen fukaranın hakkını,
İhtirasla sarılmışsan Dünya'ya,
Namazların kaldı ise kazaya,
Yapmamışsan kulluğunu Mevla'ya,
Atılırsın Cehennem'de Gayya'ya.
Başın açık, eteğin kısa ise,
Kolların kısa, göğsün açık ise,
İmanın zayıf, hayan noksan ise,
Dinsizliği çağdaşlık saydın ise,
Çoktan pişman oldun, iş işten geçti,
Tövbenin, nedametin vakti geçti.
Ahh! yeniden Dünya'ya gelebilsen,
Güzel Mevla'ya kulluk edebilsen,
Eşlerin, dostların bir bir gelirler,
Her biri de baş sağlığı dilerler.
Teneşir üstünde yıkarlar seni,
Yakasız gömleğe sararlar seni,
O kefen ki, son gömleğin olacak,
Kabre giden tek servetin olacak.
Son bineğin tahta tabut olacak,
Lüks oton, kim bilir, kime kalacak?
Hep bunlara şaşkın, şaşkın bakarsın.
Ah! çekerek için için ağlarsın.
Ne hayal! ne rü'ya! bunlar bir gerçek,
Kalanların da başına gelecek!
Dua okunur, helallik alınır,
Sonra, yavaş, yavaş yola çıkılır.
Hazin bir çıkışın olur evinden,
Çoluğundan, çocuğundan, eşinden.
Dünya'ya tek geldin, tek gidiyorsun.
Kalanlar biraz daha oyalansın.
Yolun önce bir camiye uğrayacak,
İlk imtihanın orada olacak.
Camileri seven bir kişi isen,
Namazını kılan bir kişi isen,
Cami sana huzur, güven verecek,
Korkuların birer, birer gidecek.
Caminin yanında musalla taşı,
Yatırırlar seni kıbleye karşı,
Namazın kılar, cemaatle imam,
Bu işin de olur, böylece tamam.
Kim umar senden vefâyı,
Yalan dünyâ değil misin?
Muhammed-ül-Mustafâyı,
Alan dünyâ değil misin?
Yürü hey vefâsız yürü,
Sensin hod bir köhne karı,
Nice yüzbin erden geri,
Kalan dünyâ değil misin?
Kimisini nâlân edip,
Kimisini giryân edip,
Âhir-i kâr üryân edip,
Soyan dünyâ değil misin?
Kasdedip halkın özüne,
Toprak doldurup gözüne,
Ehl-i gafletin yüzüne,
Gülen dünyâ değil misin?
Eğer şâh u eğer bende,
Her kişiyi salan bende,
Kimse mekân tutmaz sende,
Virân dünyâ değil misin?
Sihr ile donatıp kendin,
Meydana salan semendin,
Âleme mihnet kemendin,
Salan dünyâ değil misin?
İşin gücün dâim yalan,
Çok kişiden arta kalan,
Nice kere boşalarak,
Dolan dünyâ değil misin?
AZÎZ   MAHMÛD   HÜDÂYÎ

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...