Gönlümdeki cennetime tel örgüler çektiler yüreğimde cehennem kurdular güllerimi yoldular dikenleri ektiler ağlıyacak bir damla yaş kalmadı.
Bir ay kızı olsa alıp götürse beni uzaklara tertemiz kalmak istedim bu dünya'da başaramadım çok gördüm bu yaşamda. Bir gül gibi yeniden açsam ne istedim'ki başka bu hayatımda yanlız geziyorum her gün eski dolaştığımız yollarda sevgi'yi yinede bulmuş oluyorum biraz olsa. Kapkaranlık odamda verdiğin gül duruyor yaprakları yavaş yavaş soluyor bu gülün sensiz yaşaması inan cok zor. Meyhane yolu bilmezdim senden önce sevgi yüzü nedir görmedim senden sonra herkez yabancı gibi kaldı bana dünyanın sonu gecelerim artık bana..
en beni unut, sen beni unut benden sana yar olmaz sen beni unut..
Sen beni unut. sen beni unut benden sana yar olmaz sen beni unut..
Yardım eden yokki bana nedeyim ben bu zalim hayatta birini sevmiştim oda yok oldu sonunda neyim kaldı ki rap'ten başka ihanetin deprem gibi vurdu bana gözlerim hergün yaş'la yaşamakta kalbim atışları hergün yavaşlamakta. Senle ben hani sevecektik bir ömür boyu yeminimiz vardı yoksa bütün sevgi duyguların yalanmıydı? Kalbimin kilidi senin aşkındı anahtarı ise kalbimdi geri dönüp ellerimi tutsan son bir defa sana delicesine sarılsam sana haykırsam beni bırakma sevdim seni bunu anlasana tek sen vardın aşkımda...
Kırıldım yeryüzüne bundan sonra severmi bu adam!! Senin'le olmak istedim bir ömür boyu cok uzak yapa yanlız sadece sen ve ben hayelerim vardı hepsı yandı mazide kaldı. Ay güneş doğsa ne yazar sen yoksun yanımda ne olursun sevgilim son bir haber yolla bana sensiz gözlerim her yerde dalıyor amansız düşünceler beni deli ediyor neden böyle büyük sevgiler ölüyor? Günlerim sensiz bana çok zor telefon başında bır haber için bekliyorum belki birgün arar seni seviyorum dermiş gibi düşünüyorum inan gülüm seni çok ama cok seviyorum
Benim ;
sevmeye engel tel
örgülerle kuşatılmış,
Kanayan yaralarım var
acıtan….
Umuda yürüdüğüm
yolların,kaygan buzulunda,
adımlarımı
tökezleten,tehlikeli şiirler var,direnişime
barikatlar kuran…Benim;
cehennem ateşlerine
odun biriktiren,
günaha bulanmış
Kapkara gecelerim
var,sol omzuma kazınmış…
Kimse
bilmez;
Nedamet
yağmurlarında,
hep başım eğik yürüdüm sırılsıklam kaldırımlarda…
Sonra ;
Onursuz işkencelerde
bağlandı gözlerim..
Çapraz sorguların
ortasında;
Filistin askısı,kızılcık
şerbeti,
Ve soysuz küfürlerdi
tenimde kalan,
Tutanaksız,gayrı-resmi
gizli acılarım…
Yay gibi gerilip kaskatı
kesildiğim askı odalarında
Savurdum suçlarımı
yerden yere…
Yazgımda hep hazin
hikayeler saklı…
Hep düştüm
sevinçlerimden…
Aşk’a her ayaklanışımda
bulduğum cesur şiirleri
Pusu kurup
yaraladılar,üst üste nokta atışlarıyla…
Parantez içlerine
sıkıştırdığım şizoid cümleleri,
anlam kargaşasında
boğdular ,
alt noktası yüreğim olan
soru işaretleriyle…
ve ne
yazsam;
kendimi anlatamamış bir
BEN kaldım,
satır
aralarında…