Doğruyu Söyleyen Dost Gerek Bana
Konuş, ey musalla! . Sustuğun yeter,
Sen sustukça kalbim, taştan da beter.
Gafletin adını, koymuşum kader,
Zor gelse de gerçek, nefsimden yana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana…
Yaşadın.. Kim bilir ne kahırları,
Taşıdın.. Bunca kör ve sağırları.
Konuş ey musalla! Dök şu sırları,
Gör ki; bıkmışım ben, riyâdan yana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana…
Gerçi, her gün seni göz görse bile;
İbret almak için, görmek nâfile.
Konuş, ey musalla! Gel artık dile;
Vur şu gafletimi, gücenmem sana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana…
Nerde o taçların, mağrur başları?
Âhû gözdelerin, hilâl kaşları?
Susmayın.. Konuşun, mezar taşları;
Bir daha dönemem, ben bu cihana;
Doğruyu söyleyen dost gerek bana…
Hani, ölümlere alkış tutanlar?
O çağdaş kuklalar, o kahramanlar(!) ?
Ey mezar taşları! Nerde o canlar?
Bir daha izin yok, bu imtihana;
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana…
Sen ey toprak ana! Nedir bu sükût?
Kararan kalbime, biraz ışık tut.
Tabut mu beşiktir, beşik mi tabut?
Ölüm doğum mudur? . De toprak ana,
Doğruyu söyleyen dost gerek bana…
Cengiz NUMANOĞLU