Babasına zulmeden adamın çok hazin durumu ve Hz.Ali
(r.a)'ın öğrettiği dua ile kurtulması.
Hz. Huseyin b.Ali (r.a)
anlatıyor.
Biz Kabe-i Muazzama'yı
tavaf etmekte iken, birden bire bir kimsenin hüzün verici sesini duyduk O kimse
şöyle yalvararak dua ediyordu:
"Ey!...darda kalmışların
duasına icabet buyuran, Ey bela ve müsibete uğrayanların ızdırabını gideren,
Beyt-i Şerif, Harem-i Muhtereminde ziyaretcilerin uykuya daldılar, biz ise uyku
ve mazgamaktan münezzeh olan ALLAH'a yalvarıyoruz.
Ey!.
Kullarını ikramları
ile mesrur eden RAB'bim..
Cürüm ve isyanıma cömertlğinle mukabele et ve bağışla
beni..
Ey RAB'bim senin affın mücrimler üzerine galebe etmese idi, kim asileri
bağışlar, kim elemlere gark olmuşları saadate kavuştururdu?."....
Diyerek yaşlı
gözleriyle ALLAH'u TEALA'dan merhamet talep ediyor ve uğradığı feci bela ve
müsibetten kurtulmasını diliyordu...
Babam Ali b.Ebu Talip (r.a)
bana
""Ya Hüseyin,Hakk'ın takdirine çarpılmış, günahının bağışlanmasını
Rab'bından ağlayarak isteyen kimsenin arkasından git onu bana çağır" diye emir
verdi bende çabuk çabuk giderek adama eriştim
Yüzü güzel, bedeni temiz pak,
elbiseside nazif idi buna rağmen onun sağ yanı kurumuş, cansız ve hareketsiz
kalmıştı.
Adama,
"Müslümanların emiri Ali b.Ebu Talip Keremullahü
vechehü seni istiyor, kabul et"
dedim..
Zavallı kişi bir yanı
üzerine sürüne sürüne babamın huzuruna geldi...
AZRET
ALİ'NİN ADAMLA MULAKATI:
Müslümanların Emiri Ali
b.Ebu Talip (r.a.) adama
""Sen kimsin halin, şanın nedir"
dedi..
Adam..
"Ey Müminlerin Emiri Hukuka riayet etmeyerek
cezalara çarpılan kimsenin Hal ve Şanı nice olur?"
dedi....
Mü'minlerin Emiri:
"İsmin nedir?." ded......
Adam....
"Menazil b. Lahak'dır" dedi...
Haz Ali
(r.a.) "
"Bu duruma nasıl düştün?....
Bu vaziyete maruz kalmana
sebeb nedir?" dedi.
Adam..
" ya Emire'l-Mü'minin
ben araplar arasında çalıp oynayarak geçinen bir kimse idim..Gençliğim oyun ve
eğlence ile geçiyordu..kendimi bir türlü zevkten, gülüp eğlenmekten
alamıyordum...
Günahlarıma Tevbe etsem, nefsi ve şehvetimden vazgeçemediğimden
kabul olmuyordu...
Recep ve Şaban aylarında
ise oyun ve eğlencelerim, çalıp çağrışmalarım artıyordu.....
Halbuki benim
şefkatli ve merhametli bir Babam vardı.
O beni bu düşmüş olduğum cehalet
bataklığından kurtarmağa çalışırdı....HakTeala'ya karşı isyanımdan vazgeçirmeye
çabalardı.
Ve oğlum derdi ( Allah'ın cezası çok şiddetli, kahır ve galebesi
ziyadedir,.
"O"nun cehennemi ne fena bi yer, cehennem ateşine tahammül edilmez
bir ateştir...
Şu halde oğlum,
Allah'a asi ve seni
"O"na isyana teşvik eden
kimselerle arkadaş olmaktan sakın,
bu yaramaz hallerini bırak.
Çünkü Melekler ve
Hürmetli Ay'lar-Gece ve Gündüzler senden feryad ediyorlar.
Onlar seni Allah'u
Teala'ya şikayet ediyorlar diye.nasihat ederdi.
Babamın bu
ikaz ve nasihatlarından canım sıkılır da Babamı
DÖVERDİM... Yine birgün buna benzer nasihat ve azarlamasından daha
fazla kızdım..üzerine hücum ederek Dövmeye başladım.
Bu defa ki
dayağımdan fazla canı yanan Babam yemin etti..(Elbette senden intikamımı
alırım..oruca ve namaza devam eder, bu hal ile Beytullah'a varır, senden,
şikayetlerimi arz eder ve senin zararından kurtulmak için Allah' yalvarır "O"nun
yardımını talep ederim) dedi.
Bunun üzerine yedi gün oruç
tuttuktan sonra bir boz deveye binip, Mekke-i Mükerreme'ye
gitti.
Haccü'l-Ekber günü Kabe-i Muazzamanın örtüsüne yapışarak
bana beddua etti".
MAZLUM BABANIN
BEDDUASI:
"Aziz Vahid ve Samed'in lütfu ricası ile dünyanın her
tarfından binitli ve yaya olarak ziyarete gelen Beyt-i Şerif'in Rab'bısın Şu
kutsal makam, insanlar ve cinlerin Kıblesi ve ihtiyaçlarını arz ettiği pek
Mübarek menzillerdir ki. zulme ve haksızlığa maruz kaldığımdan dolayı benim de
burada edilecek duam red olunmaz,
Ya RAHMAN, benim hakkımı ve intikamımı
oğlumdan alıver, ey eşi ve benzeri olmayan, doğurmayıp ve doğrulmamış olan
Rab'bim Oğlumun bir yanını kurut" dedi.
OĞLU DERHAL
YIKILIVERDİ...
"Semayı direksiz tutan ve
yerden sular çıkarıp akıtan Allah Hakk'ı için ki babam duasını bitirir bitirmez
benim sağ yanım kuruyuverdi..Harem-in civarına atılmış kuru bir ağaç gibi
oldum.
İnsanlar sabah ve akşam benim bu halimi görüp geçerlerken..
(işte bu
adam, babasının bedduasına süratle çarpılan kimsedir)
derlerdi" diye hadiseyi
anlattı.
Mü'minlerin Emiri Haz.Ali(r.a):
"sonra baban
ne yaptı, senin hakkındam işledi?"
diye adama sordu.
Adam:
ey
mü'minlerin emiri babamın beddusı ile yerlerde süründükten sonra artık kendime
geldim, gafletten uyandım babamın merhamet ve şefkatini kendi tarafıma çekmek ve
günahlarımı affettirmek için yalvarıp yakarmağa başladım.
Benim yerlerde
sürünmem ve yalvarmalarım babmın kalbini yumuşattı da beni affeti Babamı bu
beladan kurtulmam için aynı yer ve makamda dua etmeğe ikna
ettim...
Gönül hoşnutluğu ile onu bir deveye bindirdim, gerekli
hürmet ve saygıyı göstererek birlikte IRAK vadisine geldik....o esnada bir
ağaçtan bir kuş aniden uçup kaçıverdi, Kuşun parıldayarak
kaçıvermesi üzerine devemiz ürktü, bunun üzerine babam deveden düştü ve oracıkta
canını teslim etti
dedi.
Adamın bu izahatından sonra
Haz.Ali (r.a) Keremallahu vechehü ona sordu..
"Sana Rasulüllah'tan öğrendiğim dualardan öğreteğm mi?
ki o dua ile yalvaranı Allah'uTeala gam ve kederlerinden kurtarmış ve maruz
kaldığı bela ve müsibetleri atlatmıştır"
"Bu soru üzerine yan tarafı kurumuş adam."
Ey
mü'minlerin Emiri görüyorsunuz çaresizlikler içerisinde yerde sürünüyorum..
Pek
muzdaribim..
buyurduğunuz duayı Talim ediniz..
can-u gönülden
dinleyeceğim""dedi....
Haz. Hüseyin (r.a)
Babam adama duayı öğretti o dua
ile her Allah'a yalvaran hasta,
hemen şifa bulmuş, ertesi günü sıhhatli olarak
yanımıza geldi,
ben nasıl olduda birden bire iyi
oldun"
dedim.
Adam..
" insanlar uyuduğu zaman o dauyı bir iki ve üç
defa tekrar ederek okudum.
Kulağıma bi ses geldi ( Allah Teala Hazretleri sana
kafidir)
öyle bir İSM-İ A'ZAM duası ile dua ettin ki Hak Teala o dua ile
kendisine sığınanları dilek ve ihtiyaçlarını arz edenleri kabul eder
istediklerini verir
Bundan sonra göz kapaklarım kapanmaya başladı
uyumuşum...
Rüyamda...
Sallallahü Aleyhi Vesellem'i gördüm...
VAKI'ayı kendilerine
arz ettim buyurdular.
Ali doğru söylemiştir onun sana öğrettiği "İSMU'LLAH
A'ZAM" ile dua edilirse o dua kabul edilir ve istediği verilir
sonra ikinci
defa üzerime uyku galebe etti
uyudum RASULLAHÜ (a.s.v)'mi tekrar rüyada
gördüm..
(Ya Resulüllah duayı sizin mübarek lisanınızdan duymak istiyorum)
dedim.
RESULULLAH'TAN TALİM ETTİĞİ
DUA:
"İstirhamım üzerine
NEBİYY-İ MUHTEREM EFENDİMİZ"
Bu duayı
okudular.
Bu duanın Türkçe
meali:
"Allah'ım senden yalvararak diliyorum Ey
gizliyi bilen, Ey Sema kudreti ile bina edilen ey,yer izzeti ile döşenmiş olan
ey Celalinin nuru ile güneşi ışık saçıcı Ay'ıda parlayıcı kılan ey, her inanmış
temiz nefse tevccüh eden, ey, korkanların, müttekilerin korkusunu süküne
erdiren. ey yaratıkların ihtiyaçları ve dilekleri indinde yerine getirilen ey,
Yusuf'u kölelik boyunduruğundan kurtaran ey kullarının ihtiyaçlarını zatına
arzetmek için araya vasıta koymayan her dilek sahibinin müracaatlarını doğrudan
doğruya kendisi dinleyen ve alıp veren bir veziri olmayan RAB'bim ey,
kendisinden başka dua edilen bir RAB olmayan dilek ve ihtiyaç sahiblerinin
çokluğu "O"nun kerem ve cömertliğini artıran ALLAH, Muhammed Aleyhissalatü
Vesselama ve Ehl-i Beytine ve Eshabına Salat-ü selam etsin. Duamı kabul buyur,
isteğimi ver çünkü sen Her şeye Kadirsin"
"Haz Ali Kerremallahu Vechehü "
Bu
Duaya sıkı sarılınız,
Çünkü "O" Arş hazinelerinden bir Hazinedir"
AMİN
AMİN,AMİN.