GÜL VE BÜLBÜL
Divan edebiyatı bülbülden ayrı düşünülemez,
Divan edebiyatı bülbülden ayrı düşünülemez,
o şakıyışlarıyla ağlayıp inleyen,
durmadan sevgilisinin güzelliklerini anlatan
ve ona aşk sözleri arzeden bir aşığın timsalidir..
GÜL : Divan şiirinde en çok sözü edilen çiçek,
Güldür. Sevgilinin yüzü ve yanağı ile sıkı münasebeti vardır.
Bazan gül bunlara; Bazan da bunlar güle benzerler,
Aşığın göz yaşı da gül renginde akar.........
Her ikiside dayanılmaz bir acı ile hasratlerdir birbirlerine.
Aşk "DAVA"ya benzer, Cefa çekmekte şahide benzer...
Aşkı aşktan başka bir şey söndüremez....
Ey insan, sen de aşık ol, aşkı tanı, vefalı ol da vefa bul.
Bir aşk hikayesi....
Aşkı uğruna can veren....
Pervanenin aşkı....
Gece...
Ömürler geçti,
sen yoksun,
gel ey bir tanecik Ma'bud,
Gel ey bir tanecik gaib,
gel ey bir tanecik Mevcud...
HASRET
Senden bilirim yok bana bir faide ey gül,
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül,
Etsemde abestir sitem-i hare tahammül,
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül......
Gördüm açılırken bu seher goncayı hara,
Sordum nola bu cevr-ü cefa bülbül-i zara,
Bir ah çekip hasret ile dedi ne çare,
Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül......
Nedim'in mezar taşında şu beyitler yazılıdır....
Ey Nedim ey bülbül-i şeyda niçin hamüşsun
Sende evvel çok nevalar güft-ü gülar var idi.
GÜLLER BÜYÜSÜN
Çırpınışın yaremi, gurbetemi, hasretemi
Bakan gözlerinden çekeyim gözlerimi,
Sukuta ersin yere düşen hayallerin ve çaban,
Hu'ların aksın bin parça yaralı kalbinden,
Yıldızlar dualarına konsun ayın gölgesinde,
Ve şükür aklınla buluşsun ahların ardından
Sesim dudaklarında yer bulsun, konuş,
Ne olur anla, Leylanın aşkındaki,
Mevlaya götüren nezaketi,
Yitirme billur gönülleri, papatyaları, gülleri
Matem kuyusundan çekeyim, uzat ellerini ,
Gülsün ümitle bakan gözlerin,
Dünyaya ışık saçan duaya kalkan ellerin
Güneşi aydınlatır inancın ve tenin,
Gül, gül artık gül ki, güller büyüsün,
Sonbahar kuşatması sarı saçlarından,
Gül ki elmaslar çiçek, çiçek sıra olsun,
Gül ki yağmurlar hakka akan sel olsun
GÜL İLE BÜLBÜL
Gül, bülbüle, bülbülse güle merhem...
Gül bülbülüne, bülbül güle daldı...
Kıskandı da diken, gülü bülbülden,
Aşıklara yakan bir firak kaldı......
Gül sarardı, bülbül öldü hasretten,
Geriye ölmeyen bir sevda kaldı...
Yar idi her şeyin aslı ezelden,
Dal budak kırıldı, bir Mevla kaldı
BÜLBÜL VE GÜL
Görmüş ki gülleri cümle har almış
Bozulmuş gülşenin abı havası,
Gülün her yanını mur-u mar almış
Bozmuşlar yuvasını yabancı kuşlar,
Yavrularını çekmiş mar ile mişler
Kurmuş otağlarını bağa baykuşlar,
O zaman bülbülü ah-u zar almış,
Öfkelenmiş kambur felek bülbüle,
Pejmürdelik vermiş güle, sümbüle
Düşürmüş gülşene büyük gulgule,
Sanki bu alemi sitemkar almış
Bülbül bakıp ah eder ağlar,
Hasret odu ile bağrını dağlar,
Gözlerinden yaşlar su gibi çağlar,
Gülün harmanını san ki nar almış
Abdi bana derdin söyler iken gül,
Gördüm boynun eğmiş bir yana sümbül,
Küskün küskün gezer zavallı bülbül,
Benzer ki felekten bir azar almış.......
Ş.A.B.
GÜL
Gül dalında mağrur değme solmasın,
Sakınırım gülü esen yelinden,
Bülbül ah-u zarda eller bilmesin,
Neler çektiğini gülün elinden,
Sevgi gül dalında aşktır, ecedir,
Ayın şavkı değmiş binbir gecedir
Can içinde canan kutsal hecedir,
Sevdayı damıtır arı dilinden.
Gülün sevgisinde nağmeler inler,
Sevda türküsünü aşıklar dinler,
Gönüllerde hicran bırakır genler
Sevenleri besler sevgi dalından
Seveni ayırma sevgi dalından
BÜLBÜL İLE GÜL
Gül bülbülün medarıdır, Bülbül gülün dil-darıdır,
O bülbülde firkattır har, nazlı gülde çıkar bahar.
Bülbül gülün damarıdır, Gül bülbülün imarıdır,
Can canana bir özge yar, hasret ona leyl-i nehar.
Bülbül sızlar bu aşk nice, gülü gizler meşki yüce,
Gül bülbülde sabrı sınar, Bülbül gülde şüphe kınar.
Bülbül ağlar ince, ince gül, dert bağlar bitmez gece,
Gül bülbüle bakıp kanar, Bülbül güle değse yanar.....
Gül bülbülün günahıdır, Bülbül gülün penahıdır,
Bülbül inler dil çekilir, Gülü dinler dert ekilir.
Gül bülbülün can mahıdır, Bülbül gülün tek şahıdır,
Bülbül vay der söz dökülür, gülü hayy der öz dökülür..
A.A.
GÜL İLE BÜLBÜL
Bülbül bir güle konsa, gül bülbülü tanımaz,
Gül için, şakı desen inan bülbül şakımaz.
Bülbül hür olsun yeter, dikende bir, gülde bir.
Çiçeksiz ağaçlarda da neşeyle ötebilir,
Aşık ettik bülbülü, gittik de mağrur güle,
Asırlardır gül suskun, yazık oldu bülbüle,
Gül hep nazlı, edalı, cefayı bülbül çekti,
Bülbül güle konmasa, gülü kim bilecekti?
Gül dalında güzeldi, gülistanda pek mesut,
Bülbül kanat çırparken, taşırdı binbir ımut,
Güle gidelim dese, gül gidemez imkansız
Bülbülde hayal geniş, sınırsız mı sınırsız