ÜSTÜN İNSAN..

Nietzsche

Friedrich Nietsche’nin felsefesinin temeli üstün insandır. Ömrünü maddi teselliler peşinde değil, yüce eylemler yolunda geçiren insandan söz eder. Yalnızca dünyanın değil, evrenin varoluş sebebi de insanın kendisini üstün insan mertebesine taşıyacak tecrübeler edinmesidir. Bu tecrübeler çoğu zaman acıdır. İnsan “uçurumun üstündeki bir ipin” üzerinde yürürcesine geçmişten geleceğe yönelir. Ama “panayırda kimse üstün insanlara inanmaz”. Zira o, pek çoklarının tahayyül edemeyeceklerini dile getirir. Hayat felsefeniz acıdan kaçmaktansa onun üstesinden gelerek geleceğin doğum sancısını bizatihi üstlenmek üzerine kurulu. Bu, bir miktar kibir de edinmenize neden oluyor. Çığlık atmamak için dişlerinizi sıkarken yüzünüzün aldığı şekil sertleşiyor. Sizden diktatör olmaz, çünkü iktidar peşinde değilsiniz. Ama iktidar peşinde koşanlar ironi dolu müdahalelerinizden daima korkacaklar.

ÜSTÜN İNSAN..

İNSAN  EKSİK  TAMAMLANMAMIŞ BİR VARLIKTIR.

HAYAT HEP KENDİNİ ALTEDENDİR

BU EKSİĞİ KENDİSİ GİDERECEKTİR...

KURTULUŞ KENDİSİNDEN GELECEKTİR ONA,

ŞİMDİYE DEK KENDİ DIŞIN DA SANARAK YÜCEL N TTİĞİ VARLIKLARIN BÜTÜN GÖRKEMİ ,GÜZELLİĞİ ONUN OLACAKTIR

ÜSTİNSAN .iNSAN VAR GÜCÜNÜ SEFERBER EDEREK HEP KENDİNİ AŞMAYA ÇALIŞMALIDIR...

İNSAN GÜÇ OLARAK HİÇ BİR BÜYÜKLÜĞÜ YOKTUR....

O ANCAK KÖPRÜ OLARAK DEĞERLİDİR....

ÜSTİNSANANA GÖTÜREN BİR KÖPRÜ....

ÜSTİNSAN YALNIZ İNSANIN DEĞİL BÜTÜN  YERYUVARLAĞININ ANLAMIDIR.

ÜSTİNSANDAN YOKSUN İNSAN, KARGAŞADAN, YILDIZ DOĞURMAMIŞ BİR KARANLIKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.....

ZAMAN GELMİŞTİR :

 ""İNSAN,BİRAN ÖNCE KARGAŞASINI ,..KENDİNE ANLAM VEREN BİR DÜZENE ÇEVİRMEZSE, YILDIZ DOĞURTMAZSA  KARANLIĞINA,YOK OLACAKTIR""""

ÜST İNSAN , FİZİKSEL VE DOĞOÜSTÜ GÜÇLERİNDEN YOKSUN BİR SÜPERMEN YA DA BATMAN DEĞİLDİR...

ÜSTİNSAN , İNSANLARDAN FARKI

"""İNSANA GÖRE MAYMUN"""

AYARINDA BİRİ BELKİ ......

"BÖYLECE BUYURDU ZERDÜŞT

HİTLER'İN, ÜSTİNSAN KARAKTERİYLE NE KADAR ORANTILI ORASI BİLİNMEZ AMA ÜSTİNSANA OLAN

""KÖPRÜ""ARTIK GİDEREK YIKILIYOR.....

AKIL NASIL İYİ YÜREKLİLİKTE DEĞİL DE KUVVETLEYSE,İNSAN ÇABASININ AMACIDA,HERKESİ YÜKSELTMEK DEĞİL DAHA İYİ DAHA KUVVETLİ BİREYLER GELİŞTİRMEKTİR

 """"İNSANLIK DEĞİL AMAÇ,ÜSTÜN İNSANDIR""

AKLI BAŞINDA OLAN HER ADAMIN YAPACAĞI EN SON ŞEYDİR...

İNSANLIĞI GELİŞTİRMEK, İNSANLIK DÜZELMEZ,HATTA  İNSANLIK DİYE BİR ŞEY YOKTUR BİLE. BÜTÜN VAR OLAN.BİREYLERDEN MEYDANA GELMİŞ OLAN BİR KARINCA YIĞINIDIR. BÜTÜN DENEYLERİN AMACI DA YIĞININ MUTLULUĞU DEĞİL TİPİN MÜKEMMELLEŞMESİDİR. YÜKSEK TİPLER ÇIKMAZS, TOPLUMLAR VARSIN BATSIN DAHA İYİ.

TOPLUM, BİREYİN GÜCÜNÜN VE KİŞİLİĞİNİN ARTMASI İÇİN BİR ARAÇTIR.....TOPLULUK KENDİ BAŞINA BİR AMAÇ DEĞİLDİR.

""""MAKİNELER NE İŞE YARAR, BÜTÜN BİREYLER YALNIZCA ONLARIN BAKIMIN DA KULLANILACAKSA ? "MAKİNELER YA DA TOPLUMSAL ÖRGÜTLER KENDİ BAŞLARINA"AMAÇ OLDULAR MI BU İNSANLIK KOMEDİSİ DEMEKTİR"""

DOĞA EN GÜZEL ESERİNE KARŞI ZALİMCE DAVRANIR.DAHA ÇOK BAYAĞI OLAN,SIRADAN OLANI SEVER VE KORUR. DOĞA DAİMA İNSANI BELLİ BİR TİPE YIĞININ SEVİYESİNE İNDİRMEK İSTER. EN İYİ OLANA, ÇOĞUNLUK HAKİM OLUR DAİMA, ÜSTÜN-İNSAN ANCAK İNSAN SEÇİMİYLE SOYUN DÜZELMESİNİ ÖNGÖRMEYLE,SOYLU EĞİTİMLE SAĞ KALABİLİR...

YÜKSEK BİREYLERİN AŞK UĞRUNA EVLENMELERİ NE SAÇMA ŞEY HİZMETCİLERLE EVLENEN KAHRAMANLAR, TERZİ KADINLARLA EVLENEN DAHİLER AŞK SOYU DÜZELTMEZ. İNSAN AŞIK OLDUMU, BÜTÜN HAYATINI ETKİLEYECEK KARARLAR ALMASINA BIRAKILMAMALIDIR. BİR İNSAN AYNI ANDA HEM SEVİP HEM DE AKILLI OLAMAZ..AŞIKLARIN BİRBİRLERİNE VERDİKLERİ SÖZLERİNİN GEÇERSİZ OLDUĞUNU AÇIKLAMAMIZ VE AŞKI EVLİLİK İÇİN KANUNİ BİR ENGEL TANIMAMIZ GEREKİR....EN İYİ OLAN,ANCAK EN İYİ OLANLA EVLENMELİDİR.

AŞK AŞAĞI TABAKAYA BIRAKILMALIDIR EVLİLİĞİN AMACI YALNIZCA ÇOCUK YAPMAK DEĞİLDİR, AYNI ZAMAN DA ONLARI GELİŞTİRMEKTİR DE

""GENÇSİN,EVLENMEK,ÇOLUK ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTİYORSUN.AMA SORARIM SANA : ÇOCUK İSTEMEYE CÜRET EDECEK ADAM MISIN SEN? BAŞARILIMISIN ? BENLİĞİNE HAKİM OLAN MI? DUYULARINA BUYURAN MI, ERDEMLERİNİN EFENDİSİ Mİ, YOKSA İSTEĞİNİN ARDINDA HAYVANSI BİR TARAF YA DA GEREKLİLİK Mİ VAR ? YOKSA YALNIZLIK MI? YOKSA KENDİ KENDİNE ÇATIŞMA MI? ÇOCUK,ZAFERİN VE ÖZGÜRLÜĞÜN ÖZLEMİNİ DUYSUN DİLERDİM....

ZAFERİNİN  VE KURTULUŞUNUN ÜZERİNE CANLI ANITLAR MI DİKECEKSİN.KENDİNDEN  ÖTEYİ KURACAKSIN. AMA İLKİN BEDENİNİ VE RUHUNU TAM SAĞLAMLAŞTIRMALISIN.

GENİŞLEMEKLE YETİNMEYECEK DERİNLEŞECEKSİN. EVLİLİK: VAR OLANDAN DAHA ÜSTÜNÜNÜ YARATMAK İÇİN, İKİ KİŞİNİN İSTEMİDİR DERİM. EVLİLİĞİ , BÖYLE BİR İSTEMİ İSTEYECEK OLANLARIN BİRBİRİNE SAYGISI OLARAK KABUL EDİYORUM....

"en yüksek dağları bir adımda aşanlar,bütün tregedyalara gülebilirker"..."iyi nedir? kahraman olmak iyidir."... "iyi nedir?  insandaki iktidar duyugusunu,iktidar istemini, iktidarın kendini artıran şeydir.yani kötü nedir?...zayıflıktan gelen her şey.."..
" ZERDÜŞT Uzun yolculuklara çıkanları, tehlikesiz yaşamayı  sevmeyenleri severdi...iyi bir savaş her türlü nedeni iyi göğüsler..yığınlar içinde herhangi biri olmak istemeyen adam ,kendine karşı rahat davranmayı bıraksın....kişi amacı için başkalarına özelliklede sert davranmalıdır....

DOSTA İHANET DIŞINDA,...

uğruna her şeyin yapılabileceği bir amaç gerek...

SOYLULUĞUN SON ÖRNEĞİ,,,,

ÜSTÜN-İNSANIN SON FORMÜLÜ BUDUR...........

Öyle bir amacımız olmalı ki, onun uğruna birbirimizi sevelim...siz bugünün yalnızları !..siz ayrı duranlar ! bir gün gelecek,...aynı çatının altında birleşip bir ulus meydana getireceksiniz...kendi kendinizi seçtiğiniz sizlerden seçkin bir ulus doğacaktır..

bu ulustan da ÜSTÜN-İNSAN ÇIKACAK....
"Maynun,,insan için nedir ?...

bir kahkaha veye acı veren bir utanç. ve öyledir işte

 ÜSTİNSAN için insanlar da böyledir :

bir kahkaha veya acı veren bir utanç..ama o, bunu ırkçı bir şekilde analamamaktadır. insanlığın gözünde bir yunanlı-bir fransız-bir musevi-bir alma ve yeryüzünde yaşayan bütün insanlar,............

ÜSTÜN İNSAN ile aynı derecede kan bağına sahip...

bu düşünceye sahip IRKÇI LOBİ

 (NİETZSCHENİN  BU ÜSTÜN İNSAN FELSEFESİNE KENDİSİNDE YORUMLADI

  farklı bir şablon da uygulayıp hayata geçirmek istedi....

bu felsefi eylem,bu tipik özellik  (nıetzschenin)

ONUN FELAKETİ oldu..
NİETSCHE'nin 

 ""ZERDÜŞT""

 adlı şiirinin üç bölümüde bir bilmeceyle açılır...
"Eskiden tanrı denirdi uzak denizlere bakarken,oysa ben "üstün insan"demeyi öğrettim size.
"Tanrı sanıdır; ama ben sizin sanınızın,yaratıcı iradenizden öteye gitmemesini istiyorum.
"Siz bir tanrı yaratabilirmisiniz?öğleyse bana hiç bir tanrının sözünü etmeyin,oysa "ÜSTİNSAN'ı pek güzel yaratabilirsiniz..
"Belfki siz kendiniz değil,kardeşlerim fakat siz "ÜSTİNSAN"ın babalarını ve atalarını yaratabilirsiniz.
"Ağustos 1881'de uyarıcı bir ses,sonunda iyice etkisini gösterdi,1882 yılında "LOU SALOMEYe hitap eden kısa bir şiir, şimşekler çaktıran görünmemin öncesindeki ani sessizliğin en son anlarını betimler.
"Orada öylece bekliyordum, amaçsız bir bekleyiş, iyinin ve kötünün ötesinde kah ışığı-kah gölgeyi,nehiri,gölü, öğleden sonrayı,yönü olmayan zamanı tadıyordum....ve aniden arkadaş,bir ilk oldu  ve ZERDÜŞT benim önüme geçti...
"ZERDÜŞT'in, insan sayesinde tanrısallaştırıldığı yeni bir dini ilan eden kutsal bir kitap olduğunu,bu kitabın beşinci "İNCİL"olduğunu ve gelecekteki insanlığın
 ""KUTSAL MÜJDECİSİ   "olduğunu ve taşkınlıklarının korkutmadığını bir kaç arkadaşına kaçamaksızın bir şekilde söylemiştir..

"işte sevgili arkadaşım Ağustos güneşi tepemde parlıyor,yıl akıp geçiyor, dağlar ve ormanlar gün geçtikçe dahada dinginleşip sessizleşiyor...Düşüncelerimin ufkuna henüz tanımadığım düşünceler tırmanıyor.....
Ama ben hahareketsiz huzuru korumak istıyorum....Ah! arkadaşım,  bazen tehlikeli bir yaşantı sürdüğüm düşüncesi aklıma geliyor..Çünkü, Ben "PATLAYABİLEN MAKİNELERDEN BİRİSİYİM....
Duygularımın beni korkuttuğu gibi aynı zamanda da güldürüyor......
""Daha sonra "LOU SALOME"ye  de biraz daha fazla gizemli fakat anlaşabilir bir şiir gönderir..Arkadaş,der COLOMB,...artık hiç bir cenovalı'ya güvenme.......O  gözüne derin ufukları kestirir ve her zaman en uzak ufuklar onu çekerler! çok uzaklara uzanmaya ve zamanın derinliğine....sevdiğini beraberinde sürüklemeye çalışır.etrafımızda büyük sonsuzluk.""
""Bu sonsuzluk içinde yok olduğumuz sonsuzluktur.Denizcinin sevinci,Danscının saf gülüşü,Kahinin muzaffer kavrayışlığı, arkadaşlığın yüzüstü bıraktığı ve aşkın kapısını hiç çalmadığı bu insanın tasalarını hafifletir.""
""Daha sonra, MALVİDA VON MEYSEBURG'a daha açık olan bir mektup yazar..
""Bütün dinlere meydan okudum ve yeni bir kutsal kitap yaptım, benim yeni kitabım,dinde gülmeye daha fazla izin verdiği halde ,dğer kitaplar kadar ciddi bir kitaptır....""
""Öteki dünya ve onun tüm hayaletleri artık yok olmuşlardır, geriye yazgımızın oynadığı bu dünya kalır.hareketlerimiz bu dünyada daha önce sahip olmadıkları bir yoğunluk ve değer kazanmışlardır... çünkü gelecek,bizim,yalnızca,bizim,cesur kaşiflerin,...şair ve PEYGAMBERLER'in ,tanrıların heykellerini yapan heykeltraşların buyruğu altındadır...
""İnsanlığın ya da onun Argonatlarının içine gireceği yolun açılabilmesi için bir çok riski göze almak, bir çok tehlikelere göğüs germek ve yanlış adım atmamaya çok dikkat etmek gerekir."
"ÜSTİNSAN'a GİDEN YOL O KADAR ZAHMETLİ VE O KADAR DA BİR YOLDUR Kİ ALTINDA UÇURUMLARIN BULUNDUĞU YA DA TEK BİR İPTEN YAPILMIŞ BİR KÖPRÜYLE KARŞILAŞTIRILABİLİR..........
""İnsan,hayvan ile' ÜSTİNSAN'arasında gerili duran bir iptir...."
" uçurumun üzerinde duran bir iptir.
İnsanın büyüklüğü onun bir amaç değilde  BİR KÖPRÜ OLMASIDIR.....
insanda sevebileceğimiz şey ise,  onun bir geçiş ya da düşüş olmasıdır...""

""Eğer vaz geçip sürüye katılırsa,,,,eğer güvenliğini durmadan yinelenen tehlikelere tercih ederse,,yalnızlığın yüceliğini redderek arkadaşlarının ısrarlarına dayanamazsa bir düşüş söz konusu olur.
""Bu KOLOMB'un yol arkadaşlarının geriye,,,,Akdeniz'in güvenli koylarına dönmelerini kışkırtan"KÖTÜLÜK EĞİLİMLERİNİN" ilki ve en ısrarcısıdır......
""bütün varlıklar şimdiye dek kendilerinden öte bir şey yaratmışlardır.Peki siz bu büyük yükselişin inişi olmak ve insanı altedecek yerde hayvanlara mı dönmek istiyorsunuz?
"NİETZSCHE AYNI SERÜVENE KATILACAK OLAN TANIMADIĞI ARKADAŞLARINI UYARMAMAK İÇİN BU KÖTÜ EĞİLİMİ İYİCE ÖĞRENMİŞTİR
""Her yıl benim için gittikçe daha da ağırlaşıyor ...hastalığın en berbat,en acı verici dönemleri bile varlığımda şu an olduğu kadar çekilmez ve umutsuz olmamışlardır..ne olmuştur?..şimdiye kadar güven duyduğum insanlardan beni koparan gün gelmiştir.biri sırtını dönüp gider,,öteki başka yere gider......herkes kendi sürüsünü bulur,,en bağımsız olan hiç kimseyi bulmaz ve karede yalnız kalır."
""SEVNÇLİ BİLİM"de hiç bir şeyin insanın kendisini tecrit edilmiş gibi duyumsamasından daha korkunç olmadığını söyler...insanın kendi kendisiyle babşbaşa kalması günahların en kötüsüdür...
""Cüzi iradenin vcdanla komşuluk yaptığı"" ve sürüyü rahatsız edenlerin vicdan azabı duygusuyla cezalandırıldıkları zamanlar geride kalmıştır...Bilinçli olunabilir ve vicdan azabının kaynakları öğrenilebilir.....
""Bilinç,,bilinmeyen yüzlerin yansıdğı çok cepheli bir aynadır...Unutulmuş seslerin yankısınınn hala sürdüğü bir mağaradır...Yolundan dönenin vay haline,,,,,,tehditlerle dolu olan bu sesleri dinleyenin vay haline.....................
""Eğer insan ,,şeytanına kulak kabartmayı kabul eder ve onun eline düşerse ortaya yeni tehlikeler çıkıverir::::ZERDÜŞT'ün dağılmış bedenini topladığı zavallı ip cambazı gibi.
""ZERDÜŞT ŞÖYLE BUYURUYRDU.....................
"""""Derken bütün ağızları susturan ve bütün gözleri faltaşı gibi açtıran bir şey oldu ve ip cambazı oyununa başlamıştı..
...Bir insan macereya atılmayı deneyebilir""HAYVAN İLE ÜSTİNSAN" arasında gerili duran ipin üstüne çıkma riskini göze alabilir hayvan ile üstinsan arasında geçilmesi gereken bu ipten"ya da bu köprüden" başka bir şey yoktur...Toplumun elinde bunlardan işine gelenleri ortak noktada buluşturan değişik olanaklar vardır...........

ZERDÜŞT KENTİN KAPILARINA GELDİĞİNDE,ŞEYTANLA ARKADAŞLIK YAPAN SOYTARI ŞUNU SÖYLER...........
""Git bu kentten zerdüşt senden nefret eden pek çok kişi burada,,iyilerle doğrular senden nefret ediyorlar ve seni düşman ve kendilerini hor gören biri sayıyorlar...dine inananlar senden nefret ediyorlar...seni kalabalık için tehlike sayıyorlar....Talihin varmış ki sana güldüler..Gerçek soytarı gibi konuştun
""Talihin varmış ki şu ölü köpekle arkadaşlık ettin,,Böyle alçalarak yakayı kurtardın bu gün,,ama git bu kentten,,yoksa yarın üstünden atlarım,tıpkı bir diri bir ölünün üstünden nasıl atlarsa,,,,,,,,
""zerdüşt vazgeçmeyecektir."zaman makinesi" onu en uzaktaki geleceklere götürecektir...geri döndüğü zaman ""MEDENİYETİN""komik bir görünüşü vardır...aslın da bu SOYTARILARDAN OLUŞAN BİR UYGARLIKTIR....İşte soytarılar böyledir geçici varlıklardır..bu insanların kafaları batıl inançlarla doludur.zaten bu yüzden bin bir türlü çiğ renklerle resimlenmiştir.""verimsizdirler""bu nedenle güvenleride yoktur.oysa yaratmak isteyen kişinin hayalleri ve yıldızları vardır.MUCİTLER ve PEYGAMBERLER ""üstinsanın atalarıdırlar""ve dünyaların en iyisinde yer alan tatmin olmuş bir insanlığın babaları olacaklardır.Tam bir eşitliğin (AHİRET) hüküm süreceği tek bir sürüde hiç bir çoban olmayacaktır.aynı yerde birlikte olmak,tatlı ve güven verici sıcaklığı elde etmek için birbirine sokulmak işte "SON"insanların ideali budur..........
""Hizmet ediyorum,hizmet ediyorsun,hizmet ediyoruz..işte bu yönetenlerin iki yüzlü çizgisidir ve ilk sahibi,ilk hizmetkar olanların vay haline...........
Dürüsttürler başkalarına karşı yumuşak başlıdırlar,kum taneleri birbirlerine karşıda dürüst ve yumuşak başlıdırlar.............
Kimsenin onlara bir kötülük yapmaması için,başkalarına karşı çok ince davranır ve iyilik yaparlar..
Güçten ve canlılktan yoksun oldukları için hizmet severlerdir.sonuç olarak"KORKAKLIĞA"erdem derler
AHLAKIN SOY KÜTÜĞÜ ÜZERİNE--KAYNAĞI HINÇ OLAN ANALİZ:
Soylu doğan kişi tamamen güven içinde ve kendisine karşı dürüst bir şekilde yaşar...Hınç dolu insan ise kendisine karşı, ne dürüst, ne saf ne de açık yüreklidi..Karanlık bir ruha sahiptir ve gizli köşeleri,gizli kapıları sever,gizli olan her şey hoşuna gider.çünkü güvenliğini burada bulur....
Hınç dolu insanlardan oluşan kavim--herhangi bir soylu kavimden daha dikkatli olacaktır....dikkate o kadar fazla bir önem verecektir ki onu var olmanın ilk koşulu olarak görecektir...,,
"ASLAN HENÜZ YENİ DEĞERLERİ YARATAMAZ,ANCAK ASLANIN DOĞARKEN BAŞARABİLECEĞİ.BİR VAROLUŞ İÇİN KENDİSİNİ ÖZGÜRLEŞTİRMEKTİR.......
"ASLANIN GEREKSİNİMİ OLAN, GÖREVE KARŞI GELME PAHASINA DA OLSA, KENDİSİNİ SERBEST BIRAKMAKTIR..............
"ANCAK,VARLIKLARIN EN HAFİFİ,EN TEMİZİ VE EN İYİSİ KABA KABUĞUNU KIRIP ORTAYA ÇIKIVERİR..

Çocuk masumiyet ve untmadır.o bir yenileme ve oyundur,kendi ekseni etrafında dönen bir tekerlektir,ilk hareket,bir olumluluktur.... kuşkusuz çocuk bir oyundur,ama ciddi bir oyun,çocuğun dünyalar yaratma yetisi vardır.dehanın yarattıkları arasında zorlanmadan yolculuk edebilir. "canlılık" ve "yaratıklar" bize ""ÜSTİNSAN""ın simetrik olmayan yüzünü sunarlar....bizim kurtulmak ve kendimizi aşmak isteğimizi uyandıran canlılıktır...
GEÇİCİ OLMAYAN İYİ VE KÖTÜ YOKTUR. ONLAR KENDİ İSTEĞİYLE,HEP YENİ BAŞTAN ALTETMELİDİRLER KENDİLERİNİ..
""SİZ DEĞERLERİNİZLE,İYİ VE KÖTÜ ÜSTÜNE; ÖĞRETİLERİNİZLE GÜÇ GÖSTERİRSENİZ,....EY DEĞER BİÇENLER ,,BU SİZİN GİZLİ SEVGİNİZDİR, GÖNÜLLERİNİZİN PARILDAMASI,TİTREMESİ VE TAŞMASIDIR...""
YARATAN İrade yıkıcıdır.eski bir dünyanın yıkıntılarının üzerine yeni bir dünya inşa eder "ÜSTİSAN'ın portresi biraz belirsizdir. iki betimleme arasında gidip gelir. daha doğrusu bu portrenin çizgileri sürünün güven verici sıcaklığından yararlanmak için hemcinslerine sokulmaktan hoşnutluk duyan insan,aslında her hareketini korku yüzünden yapan iyi ve sahte merhametli insandır..
Nietze.hayranlık duyulan nokta onun, hata duygusuyla kemirilen,kötü bir bilinçlenmeyle yıpratılan her türlü korkaklığa hazır olan ve kendi kendisini terk ederek yenik düşen bizim batı toplumumuzu vuran hastalığı tanımlamaktaki zenginliktir..batı uygarlığının hastalıklarının sorumluluğunu hiristiyanlığa yükler.gerçekte suçladığı da kendi kültürel değerlerinden,hatta kendi kişiliğinden yana kuşkuya kapılan ve çözümü dinin anormal biçimde yorumlanmasında bulan çağımızın hasta insanıydı..
Gerçek kötülüğü yapanlar "yeraltı" adamının saklandığı labirentin tüm ayrıntılarını anlatmaktan büyük bir zevk alan bu,"SAHTE-GERÇEKÇİ" Filimler ve yazılardır.yoksunlukların sergilendiği bu gösteriği beyeniyle izleyen ve bunu kendisine iş edinen insan,kendisini isteyerek mağaraya kapatıp kötü sırlarını yineleyip durur.Anormal zevklerin temini için Hıristiyanlığa çağrıda bulunur.iki yüzlü ve sahte duygularını" erdem"olarak nitelendirir.bu türdeki insanların çoğalması nietzsche'yi kaygılandırıyordu.

Ama hiçliğin ve çöküşlüğün kötülüklerini ustalıkla kınıyorsa,bizim için ne büyük bir tehlike oluşturduklarını önceden görüyorsa da bundan böyle bizim bugünümüzü koşullandıran geleceğin yalnızca bir bölümünü aydınlatabiliyordu...""üstinsanın" iki yüzü arasında duraksamaktaydı. RÖNESANS insanının  yüzü ya da devrim insanın yüzü :
Tutkularını engellemeyen
SEZAR BORGİA,  MİRABEAU YA DA NAPOLYON
gibi ve mucit sanatcılar ;
 BEETHOVEN,HÖLDERLİN ve bir dönemin WAGNER'i gibi...birincisi
"AHLAKIN SOYKÜTÜĞÜ ÜZERİNE"nin tanımadığı soylu kahraman.

ikincisi,iki dünyanın sınırında ayakta duran PEYGAMBER,yaşamını tehlikeli denizlere açılarak tehlikeye sokan gezgin,altın postun,dehanın fatihi....

 Günün birinde"Üstün insan"ların birbirleriyle karşılaşıp,işbirliği yaparak kuracakları topluluğu nasıl karşılayacaktı? bu noktada pek aydınlatıcı bigi olmamıştır ve zaten olamazdı da.aslında görünen şudur ki"üstinsanlar"ların her biri kendi özgünlüğü içinde kapalı olan-yalnızca birbirlerine olan yakınlıkları sayesinde birleşebilirler...Bu birleşme sonucunda,antik sitelerin modelinde bir gelecek zaman topluluğu ortaya çıkar.insanın kişiliğini kaybetmeye mahküm olduğu izlemini uyandıran büyük çalkantılara doğru yürüyor muyuz? oysa "üstinsan"ın evreninde, ARİSTOKRAT TOPLULUĞUN YOĞUNLAŞMA ve yaratıcılık çabalarının en uç noktasında doğması gerekir....

SONUÇ OLARAK,

EŞİTSİZLİKLERİN ORTADAN KALDIRILMADIĞI BU DÜNYADA HAYVANLIK SEVİYESİNİ ANCAK AŞABİLMİŞ

(Hala bu seviyeye gerileme eğilimi olan) günümüz insanının korkunç tablosunu,tıpkı WELS ve ALDOUS HUXLEY'in bilim kurgu romanlarında yaptıkları gibi kendisine mi mal edecektir? körü körüne merhameti kınadığı halde gerçek ve cesur bir iyiliğide yadsımaz, tıpkı kendi kendisini katı olmaya zorlayan bir arkadaşım iyiliği gibi....

Belki yazarı öldükten sonra yayımlanan yapıtlarında bulunan özdeyişlernde umut ve korkularını okuyabiliriz

Bu özdeyişler gelecek yüzyıldaki Avrupa'nın durumu erkek erdemini yine değerli kılacaktır.çünkü o zamanda sonsuz bir tehlike içinde yaşayacağız..

Dürüst ve cesur insanların,kahramanların ortaya çıkması gerekiyor.Bununla birlikte,ortak bir eğilimin en alt seviyesinde benzeşenlerin bulunduğu bir kültürün de ortaya çıkması gerekir.

Bu durumda zaten üstün bölgelerde,karşılıklı ve sürekli bir bağımlılık--kurulmuş gibi gözüküyordu.....

BU MİLLİ APTALLIKLAR BİTSİN ARTIK! ÖZELLİKLE AVRUPA AYAKTAKIMININ KOLLARINA DÜŞMESİN : "

"FAKİRLER ZENGİNLERE KARŞI VERDİKLERİ MÜCADELEYE GÖMÜLMÜKTEN ASLA VAZGEÇMESİN...."

aksi takdirde hem halkı,hem de kültürü çürüyecektir

ÇİN VE HİDİSTAN'i SÖMÜRGELEŞTİRDİKTEN SONRA,KENDİSİNE DE EGEMEN OLACAK UÇSUZ BUCAKSIZ RUSYA İLE YÜZEYSELLİĞE MAHKÜM OLAN  AMERİKA ARASINDA BOCALAYIP DURACAKTIR!....

GECEDEN ÖNCEKİ SON ŞİMŞEK BU KEZ KORKUSUNU İTİRAF EDEREK,ŞÖYLE BAĞIRIR: DEVAM ETMESİ GEREKENİ ZAMANINDA KURTARIN.""

BU GERÇEKLEŞMESİ YAKIN OLAN KORKUNÇ BİR TANIDIR....ANCAK BU TRAJİK DURUM,EDİLEN ÖĞÜTLERDEN,NİETZSCHE'NİN KEŞFEDECEĞİ

SONSUZ DÖNÜŞLERDEN  BİRİSİNİN KAÇINILMAZ  SONUCU DEĞİLMİDİR?

Öyle bir hayat yaşıyorum ki,

Cenneti de gördüm cehennemi de

Öyle bir aşk yaşadım ki,

Tutkuyu da gördüm, Pes etmeyi de

Bazıları seyrederken hayatı en önden,

Kendime bir sahne buldum oynadım,

Öyle bir rol vermişler ki,

Okudum okudum anlamadım,

Kendi kendime konuştum bazen evim de,

Hem kızdım hem güldüm halime,

Sonra dedim ki 'Söz ver kendine'

Denizleri seviyorsan, dalgalarıda seveceksin,

Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.

Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin

Öyle bir hayat yaşadımki, son yolculukları erken tanıdım...

Öyle değerliymiş ki zaman,

Hep acele etmem bundan anladım.

Denize karşı bir bankta oturmuştu yalnızlık,

Çağırsa gelirmiydi peşinden,

Onu en çok seven

Sevgi emekti hani

Gelmeliydi, affetmeliydi.

Yanarsa pişmanlıktan

Kendi karanlığın da kaybolursa insan,

Ne verilen selamı anlar,

Ne de bir ışık görür gönül gözü,

O çok sevendir tek çare,

Yalnızlık acı sözün özü.

AŞK
bir kez daha dokunma bana"""

Gizem mevsimler geliyor ve geçiyor hayatımdan......

Bir yarım hep eksik, bir yanım hep sensiz kalıyor...

Görmüyorsun, Duymuyorsun

Yüreğime yağmurlar yağıyor,,,

Yağmurlar yüreğime ağlıyor..

SEN.BİLMİYORSUN................

Hepimizin Yaşamında uğruna çok şey verdiğimiz,

Yada çok şey feda edebileceğimiz bir çift GÖZ VARDIR.....