PKK terör örgütü Batı Avrupa ve diğer bölgelerden yasadışı elde ettiği çok miktarda nakit ile Türkiye Cumhuriyetini bölmek ve parçalamak adına yine ilgili ülkerden bol miktarda ve envai çeşit silah ve mühimmat satın alıyor.
PKK sözcülerine göre alınan bu silahlar, Kuzey Irak'ta kurulan silah pazarlarından temin edilmekte. Ancak, İstihbarat servislerimizin elde ettiği bulgulara göre bu silahlar Kuzey Irak'tan değil; bizatihi ilgili ülkelerin envanterinden çıkarılarak hibe edilen silahlar!
Yurt Dışındaki PKK
Örgütlenmenin ekonomik boyutunu Karzas (Kürt İşverenleri Derneği) koordine ediyor. Merkezi Frankfurt'taki derneğin 13 ülkeden 350 üyesi var. Amaç, Kürt iş adamlarını tek çatı altında toplamak, aralarında işbirliğini artırmak ve yeni bir sermaye grubu oluşturmak. Dernek yöneticisi Hasan Yirik, üyelerinin yüzde 99'unun Kürt olduğunu, Kürt kimliğinin örgütlenmede belirleyici olduğunu; fakat sadece Kürtlerle iş yapmadıklarını söylüyor. Üyelerinin büyük bir kısmı gıda sektöründe olan Karzas'ın yönettiği fonun ortalama 1 milyar Euro olduğu hesaplanıyor.
Sadece İngiltere'de 6 bin civarında dönerci var ve çoğunluğu Kürt kökenli. Yıllık ciro 8-10 milyon sterlini buluyor. Kürtlerin yoğun olarak çalıştığı bir başka iş kolu ise marketçilik, toptancılık ve inşaat. Hepsinin ortak özelliği ise özel bir eğitim gerektirmeyen işler olması. Bu durumu Türk-İngiliz Ticaret Odası Başkanı Remzi Gür şöyle açıklıyor: "Büyük bir kısmı siyasi mülteci olarak gelmiş. Akrabalık ya da hemşehricilik ilişkileriyle atılıyorlar iş hayatına. Oturma izni yok, referans bulamıyor. Açtıkları iş yerleri ikinci sınıf. Böyle olunca da aynı kültürden insanlarla çalışıyorlar. Kabuğunu kıran iş adamı sayısı oldukça az."
Londra'daki halkevi, komuta merkezi gibi Avrupa'dakilerin günlük hayatı iş, ev, dernekler arasında geçiyor. Londra Halkevi, Avrupa'daki en eski Kürt derneklerinden biri. Duvarlarda Öcalan posterleri ve PKK bayrakları yer alıyor. Kürt toplumunun koordine edildiği bir komuta merkezi gibi. Buraya gelenlerin, PKK sempatizanı olduklarını, Öcalan'a bağlılıklarını saklamak gibi bir çabası yok.
Merkezin Müdürü İbrahim Doğuş'a göre burası, İngiltere genelinde yaşayan 250 bin kişi (Bu noktada şunu söylemek lazım. Resmi olarak ülkede bulunan Kürtlerin sayısı bilinmediği için her derneğe göre rakamlar farklı olabiliyor. Kemal Burkay taraftarı olan PSK'ya göre İngiltere'de 80 bin Kürt yaşıyor.) için bir nevi 'elçilik' görevi yapıyor. Bin 900 kişi üye, 6 bin kişi kayıtlı, 32 bin kişi düzenli olarak Halkevi'nin faaliyetlerine katılıyor. Kürtçe, İngilizce, tiyatro, folklor kursları veriliyor.
Yetişen yeni nesil Euro Kürtler
Toplu olarak gidilen Almanya'da Kürtlerin çoğu işçi. Yazar, çizer, sanatçı ya da politikacı yok denecek kadar az. Fransa ve İsveç entelektüel birikime sahip iki ülke. Romanya ve Balkan ülkelerinde ise daha çok suça kaymış durumdalar. Romanya, Avrupa'ya kaçışlarda geçiş noktası olarak kullanılıyor; çünkü yakın zamana kadar Türklere vize uygulamıyordu. İstasyon görevi gören Romanya bugün Kürt neslinin suça en meyilli bölümünü oluşturuyor. PKK şehir merkezinde kamp açabiliyor, çeteler esnaflardan alenen haraç >toplayabiliyor.
KÜRDİSTAN İSLÂM HAREKETİ
Avrupa genelindeki en ilginç Kürt örgütlenmelerinden biri şüphesiz Kürdistan İslam Hareketi. İstihbarat kaynaklarına göre PKK yanlısı bir hareket. Avrupa'nın değişik ülkelerinde 25 ayrı camileri var. Kurslar organize ediyor, Hac ve Umre turları düzenliyor. Dindar Kürtler kendi camilerine gidiyor, imamları Kürt, hutbeler Kürtçe yapılıyor. Merkezi Köln'de olan hareketin Paris'teki camileri de yine Türk-Kürtlerin yoğun yaşadığı Saint Denis'de. Bir binanın giriş katındaki cami dışarıdan fark edilmiyor. Caminin imamı Mele Şevket Efendi, Muş kökenli. Tillo'da medrese eğitimi aldıktan sonra Suriye ve Mısır'a gitmiş. El Ezher'den mezun olduktan sonra Paris'e gelmiş. 10 yıldır Paris'te ve mülteci statüsünde. Yaz aylarında Kur'an kursu düzenlediklerini söylüyor. Vaazları Kırmançi lehçesi ile yapıyor ve cemaatinin çoğunluğunu Kürtler oluşturuyor.
Değişik ülkelerden müdavimleri olduğunu, herkese eşit mesafede olduklarını ama cemaatinin çoğunluğunu doğal olarak Kürtlerin oluşturduğunu söylüyor. İmam Şevket Efendi'ye göre eskiden Kürt ve Türk toplumu arasında daha eskin ayrımlar yaşanıyordu fakat giderek bu azalıyor. Son dönemde Türkler de camiye gelmeye başlamış. Fransa genelinde dinden uzaklaşma yaşandığını, Kürtlerin de bundan etkilenmesinin normal olduğunu fakat Kürt toplumunun genel olarak dinden uzaklaştığını düşünüyor. Burada ilginç bir ayrıntı da ortaya çıkıyor; Fidelite Caddesi üzerinde tam 5 ayrı cami var. 5 numarada Kürtlerin, 23 numarada Suriyelilerin, 64 numarada Milli Görüşçülerin, 83 numarada Arapların ve 84 numarada da Pakistanlıların camisi.
Sözde Sürgünde Kürdistan Parlamentosunun Kurulması ve Faaliyetleri
Sözde Sürgünde Kürdistan Parlamentosunun kurulmasına ilişkin çalışmalar, bu amaçla oluşturulan hazırlık komisyonu tarafından 12 Ocak 1995 tarihinde resmen başlatılmıştır.
Kurucular tarafından Brüksel'de yapılan basın toplantısında: "Kürdistan Sürgün Parlamentosu üyelerini daha önce PKK tarafından atanan ve bugün ulusal kurtuluş mücadelesine hizrrıet eden Kürdistan Ulusal Meclisi üyelerinden ve DEP yöneticilerinden seçer." demek suretiyle parlamentonun niteliği ve bileşimi hakkında bilgi vermiştir.
Hazırlık komisyonu üç ay süren çalışmaları sonunda Abdullah ÖCALAN'ın talimatları doğrultusunda hareket eden, kendini örgütün yan kuruluşları içinde kamufle etmeye çalışan veya doğrudan PKK örgütü adına çalışan 65 kişilik sözde Sürgünde Kürdistan Parlamentosu, 12 Nisan 1995 tarihinde Hollanda'nın Lahey şehrinde kuruluşunu ilan etti.
Sözde Sürgünde Kürdistan Parlamentosu Batıda PKK'nın Diplomatik Sözcülüğünü Yapmaktadır.
Terör örgütü PKK ilk yıllarda dış çevrelerle ilişkilerini daha çok örgüt kadroları, komiteleri vasıtasıyla sürdürürken, ilerleyen süreçte bu ilişkileri ERNK Büroları, temsilcileri veya Kürdistan Komiteleri, dernekler gibi sözde siyasi, sosyal, kültürel kuruluşlar desteğiyle sürdürmüşlerdir. Bu büro ve dernekleri paravan olarak kullanan PKK, terörist kimliğini maskelemeye çalışmıştır.
Ancak, bu konuda ülkemizin dış çevreler nezdinde sürdürdüğü diplomatik faaliyetler PKK'nın bu alanda zorlanmasına neden olmuştur. Bunun üzerine terör örgütü PKK diplomatik destek girişimlerini sürdürmek amacıyla ERNK ve diğer dernekleri devrede tutmakla birlikte SKP (Sürgünde Kürdistan Parlamentosu) gibi araçlar geliştirmeye başlamıştır.
12 Nisan 1995 tarihinde Abdullah ÖCALAN'ın talimatları doğrultusunda V. Kongreden sonra kurulan SKP, PKK'nın terörist faaliyetlerini maskeleme, uluslararası destek sağlama faaliyetlerinin önemli bir parçası olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Yurtiçi Faaliyet Alanları
Gelişen aşamada Kürt orijinli vatandaşlarımız arasında Kürt milliyetçiliği fikrinin yerleşmekte olduğunu, bu yönlü olarak bazı kişilerin sorunu devamlı gündemde tutmak istediklerini söylemek mümkündür.
PKK'nın 1990'lı yıllardan itibaren parti, dernek, sendika ve yayın organları vasıtasıyla legal alanlara yönelmesi, sindirme ve korkutma yoluyla kitleleri kepenk-kontak kapatma eylemlerine ve gösterilerine yöneltmesi bazı dış odakların da çeşitli vesilelerle bölge insanını kışkırtması sözde Kürt sorununun gündemdeki yerini korumasına neden olmuştur. Buna karşılık Kürt orijinli sıradan vatandaşların PKK'ya verdiği destek şartlara göre değişmiştir.
Bölücü terör eylemlerinin tırmanış gösterdiği dönemde artan bu destek, eylemlerin ve baskıların azaldığı dönemde gerilemiştir. Yurtiçi faaliyetlerini nitelikleri itibariyle kırsal kesim silahlı faaliyetleri ve şehir faaliyetleri olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
Kırsal Bölgeler
Kırsal kesimde silahlı grupların faaliyetleri söz konusudur. Silahlı grupların faaliyetlerini üslenme, hareket tarzı, eylem biçimleri, eylem hedefleri, eleman temini ve eğitimi ve GKK faaliyetleri açısından incelemek gerekir.
Kırsal kesim silahlı faaliyetleri Hakkari'den Kars'a, Van'dan Sivas'a kadar uzanan geniş alanda sürmektedir. Iran ve Irak sınır boylarında nispeten yoğunluk arz eden eylemler iç kısımlarda yoğunluğunu azaltmakla birlikte Genç, Lice, Kulp, Mutki, Tunceli gibi alanlarda yine yoğunluk söz konusu olmuştur.
Üslenme ve Barınma
Silahlı PKK gruplarının sorunlarının en önemlisi üslenme ve barınma sorunudur. Silahlı örgüt mensupları kendilerine göre ölüştürdükları sözde Amed Eyaleti, Garzan Eyaleti. Botan Eyaleti, Zagnos Eyaleti, Dersim Eyaleti. Mardin Eyaleti, Serhat Eyaleti. Ruha (GAP) Eyaleti, Koçkiri, Eyaleti, Güneybatı Eyaleti, Erzurum Eyaleti ve Toros-Akdeniz Eyaletlerinde üslenmişlerdir. Genellikle sarp ve ulaşımı dağlık bölgeler üslenme merkezi olarak seçilirken yerleşim birimlerine yakın üsler, sarp olmayan yerler, tali üslenme bölgeleri ve irtibat adresleri olarak belirlenmiştir. Ulaşım imkanı çok zor olan yerleşme birimlerinden uzak ve güvenlik kuvvetlerinin sık sık denetleyemediği bu alanlarda, ormanların derinliklerinde, vadi yamaçlarında, kayalıklarda kazdıkları sığınaklarda, mağaralarda ve çadırlarda barınmışlardır. Bu üslere, çevre yerleşim birimlerinden araçla, katına veya sırtla getirilen lojistik malzemeler, yer altında oluşturulan depolarda saklanmaktadır.
Yıllardır pek fazla değişmeyen bölgeleri temel barınma alanları olarak benimseyen örgüt, ileri gözetleme yöntemleriyle güvenlik kuvvetlerine karşı tedbirler alamaya çalışmaktadır. Operasyonlardan kurtulmak için örgüt mensuplarının geçici olarak üs bölgelerini terk ettikleri, sürekli manevra yaptıkları anlaşılmıştır.
Ancak, 1994 yılında uygulanan "alan konsepti" uygulaması esnasında temel üslenme bölgelerinin güvenlik kuvvetlerinin denetimi altına alınması sebebiyle örgüt büyük zayiat vermiştir. Üslenme sırasında problem yaşayan örgüt, lojistik stoklarını da yapamamıştır. Günü birlik lojistik temini ise büyük operasyonlarda problem olmuştur. Gruplar bazen günlerce aç kalmışlar ve bu durum teslim olmalarına da yol açmıştır.
Hareket Tarzı ve Donanımları
Kırsal kesimde üslenmiş bulunan örgüt mensupları manga, takım, bölük düzeyinde hareket etmektedirler. Yaklaşık 20 kişiden oluşan takım ideal grup büyüklüğündedir. Ancak, coğrafi şartlara veya yapılacak eylemin şartlarına göre bu grup manga düzeyine düşürülebileceği gibi bölük veya tabur düzeyine de çıkarılabilmektedir. Ancak gerçek durumda 250-300 kişiyi bile bir araya toplamakta daima zorlanmışlardır.
Sarp bölgelerde bulunan üs alanlarında gruplar, takım veya bölük düzeyinde bulunurlar. Bunların arasında herhangi bir müşterek eğitim veya toplantı yoksa, mangalar halinde aralıklı üslenirler.
Eylem alanlarına yaklaşımda son derece temkinli hareket eden örgüt mensupları, tek sıra halinde, ikişerli, avcı zinciri, avcı kolu gibi yürüyüş biçimleriyle intikal etmektedirler. Arazi biçimine göre hareket tarzı farklı olmaktadır.
Kırsal alanda faaliyet gösteren gruplarda bulunan elemanlar piyade tüfeği, el bombası, roketatar, makinalı tüfek taşımaktadırlar. Sınır hattına yakın faaliyet gösteren elemanlarda ise havan, uçaksavar gibi ağır silahlara da rastlanmaktadır. Silahlı kırsal gruplar telsiz, mobil telefon gibi teknik haberleşme vasıtalarıyla koordine edilmektedirler. Gruplar genelde silah ve mühimmat yönünden sıkıntı yaşamamaktadırlar.
Eylem Çeşitleri ve Biçimi
PKK'nın gerçekleştirdiği eylemler, vur-kaç taktiğine dayalı çete eylemleridir. Örgüt bu eylemleri gerçekleştirmek için pusu, baskın, sabotaj gibi çeşitli metotlar denemektedir. Bugüne kadar gerçekleştirilen eylem çeşitleri yol kesme, araziye çıkma. Güvenlik güçlerine pusu, saldırı, mayınlama, bubi tuzakları oluşturulması. GKK'lara baskın, mensuplarını kaçırma, pusuya düşürme, evlerini bahçelerini yakma, hayvanlarını telef etme, kalabalık gruplarla il, ilçe, köy, mezra baskınları, yine il ve ilçe merkezlerinde süreklilik arz eden bombalama, sabotaj, Karakol baskını, askeri birlik ve karakolları imhaya yönelik eylemler şeklinde olmuştur.
Eylemlerden evvel keşif ve istihbarat yapılarak hedefin kuvvetli ve zayıf yönleri tespit edilmekte ve milis denilen işbirlikçilerin de yardımıyla eylemler gerçekleştirilmektedir.
PKK'NIN SİLAH ENVANTERİ
Geçtiğimiz günlerde terör örgütü sözcüleri, Türk basınında PKK'nın silah envanterinin neden hep yabancı orduların envanterinde görünen silahlardan oluştuğu sorularına ve bu yöndeki kuşkuları üzerine yaptığı açıklamalarda, silahların Kuzey Irak'ta oluşturulan silah pazarlarından edindiğini açıklamıştı.
Aslında bu açıklama doğru değildi. Kuzey Irak'ta bazı sözde müttefik ülkelerin bu silahları zimmet karşılığında PKK'ya verildiğini Türk istihbarat güçleri ortaya çıkarmıştı.
Böylece PKK'nın silahlarının önemli bir miktarını silah pazarından almadığı bizatihi bu ülkelerin bazılarını hibe karşılığı verdiği de ortaya çıkmıştı.
Şimdi aşağıda bu silahların menşeilerine dair bazı bilgileri sizlerle paylaşalım.
TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN ELE GEÇİRİLEN SİLAHLARIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
TÜRKİYE'YE YÖNELİK TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KULLANDIKLARI SİLAHLARIN MENŞEİ HAKKARİ BÖLGESİNDE TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLEN İTALYA MENŞEİLİ TS-50 A-P MAYIN
TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLEN ABD MENŞEİLİ M-16 PİYADE TÜFEĞİ
TOKAT BÖLGESİNDE TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLE 56-1 27150235 SERİ NUMARALI ÇİN MENŞEİLİ KALAŞNİKOF PİYADE TÜFEĞİ
TOKAT BÖLGESİNDE TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLEN Z 55649 SERİ NUMARALI MACARİSTAN MENŞEİLİ KALAŞNİKOF PİYADE TÜFEĞİ
TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLEN IRAK MENŞEİLİ RPG-16 (AL-NASIRAH) ROKETATAR
SİİRT BÖLGESİNDE TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLEN İTALYA MENŞEİLİ VS-1.6 A-T MAYIN
TOKAT BÖLGESİNDE TERÖRİSTLERDEN ELE GEÇİRİLEN 766179 SERİ NUMARALI RUSYA MENŞEİLİ KALAŞNİKOF PİYADE TÜFEĞİ
PKK'nın envanterindeki diğer silahlarla ilgili bilgileri http://groups.yahoo.com/group/Digi-Security-Turkiye/ adresinde bulabilirsiniz.
BU BİLGİLER acikistihbarat.com SİTESİNDEN ALINMIŞTIR!