15 Şubat 2012

ESMAÜ'L HÜSNA ER-RAHMAN (C.C.)



Er-Rahmân (c.c.)

    Bu ism-i şerif rahmetten sıfat ma'nâsı ifâde ederse de ism-i has olarak kullanılmış ve Lâfza-i Celâle gibi Allahu teâlâ'dan başkasına söylenmemiştir.
            RAHMET VEYA MERHAMETİN MA'NÂSI:
    Kalb yufkalığıdır. Sevdiklerimizden veya tanıdıklarımızdan birinin veya her hangi bir mahlûkun sıkıntı ve ızdırap içine düşmüş olduğunu öğrenince içimizde bir üzüntü duyar ve onun hâline acırız. İşte merhamet, kalbimizde böyle bir teessür ile başlar, bu teessürün tazyiki ile o zavallıyı sıkıntıdan kurtardığımız zaman, sona erer. Sâde acımak kâfi değildir. Acıyı giderip ferahlık vermeye muktedir olmak da lâzımdır. Filânca merhametlidir demek, acınacak hâdiseler karşısında müteessir olur, kederlenir demektir. Eğer o acıyı gidermeğe gücü yoksa, sâde kederlenmekle kalır, başkaca bir yardım yapmak elinden gelmez. Bu hal ile noksan bir merhamettir. Amma falanca merhametlidir, düşkünlere el uzatır, onlara yardım etmekten, iyilik yapmaktan zevk alır, demek, merhamet ma'nâsının tam bir ifâdesidir. Şu halde merhamet, iyilik yapmağı istemek ve yeri gelince yapabilmek... Asıl makbûl olan ve herkesin sevdiği ve övdüğü meziyet budur. Bu ifâdeye göre merhametde bir teessür ve infial vardır. Halbuki Allahu teâlâ infial ve tegayyürden münezzehdir. Çünkü bu haller mahlûk şânıdır. Onun için Er-Rahmân ism-i şerifi "İrâde-i hayr" ma'nâsı ile tefsir edilmiştir. İrâde bir infial değil, belki bir işi yapmak veya yapmamak şıklarından birini tercih etmek demektir.
            İRÂDE-İ HAYR NE DEMEKTİR?
    Ezelde henüz mahlûkât yaradılmamışken Allahu teâlâ yaratacağı bu mahlûkât hakkında önünden sonuna kadar, rahmet veya gazabından her hangi biri ile muâmele yapmağa müsâvi sûrette kâdir bulunduğu ve bunlardan her hangi birinin tercîhinde "Niçin onu tercih ettin" diye O'na bir sual açacak üstün bir kuvvet bulunmadığı halde, bizzât kendisi -lütuf ve ihsân yolu ile- bütün mahlûkâtı hakkında rahmeti tercih ve iltizam edip, onu kendi zât-ı mukaddesine bi'l-ihtiyar vâcib kıldı; rahmeti, ahlâk edindi. Bundan dolayı Allahu teâlâ tarafından mahlûkâta ilk tecellî eden hüküm ve te'sir rahmetten ibâret olmuştur.
            RAHMETİN ZIDDI GADAB :
    Rahmetin zıddı olan gadab, baştan ve birinci olarak ahlâk-ı İlâhî'nin muktezâsı değildir. Belki halkın isyânı ve verilen ni'metleri kendi istekleri ile kötüye kullanmaları neticesi olarak, ikinci derecede tecellî eden rabbâni bir hikmettir. Öyle ya, âsîlere karşı gadabın hükmü olan mücâzat olmasa idi, sonunda tâatle isyânın, îmanla küfrün, küfrân ile şükrânın bir farkı olmamak lâzım gelirdi. Bu da hikmete uymayan bir eksiklik olurdu.
    Allahu teâlâ, bütün bu eşyayı rahmetiyle yaratmış ve ezeldenberi kâffe-i muâmelât rahmet üzerine akıp gelmiştir. Bu cümleden olmak üzere, insanları temiz bir fıtrat üzerine ' yaratmış ve onlara hadsiz hesapsız ni'metler vermiştir. Verdiği bu ni'metleri arttırma ve ebedîleştirme yollarını bildirdiği gibi, o ni'metleri kötüye kullanmak yüzünden zarar ve ziyana uğramak tehlikelerini de göstermiş, bu sûretle kâr ve zarar yollarını açarak, bu yolların başında insanı serbest bırakmış ve fakat indirdiği kitaplar, gönderdiği peygamberler vasıtasıyla kâr yoluna gidenlerin, rızâsıyla karşılaşacaklarını, zarar yoluna sapanların gadabına uğrayacaklarını da önden haber vererek kâr yoluna teşvik etmiştir. İnsanın ileride, ebediyet âleminde karşılaşacağı cezâ ve ihsânın, vukuundan önce bildirilmesi ne büyük bir lûtuftur.
            ÖYLE İSE SEVGİLİ OKUYUCU!
    Sen de serbestliği hayra kullan, kâr yoluna git ki, verilen ni'metlerden sana ziyan gelmesin, küfrân-ı ni'met etmiş olmayasın.
    Bu ism-i şerîf hükmünce, Allahu teâlâ'nın lûtuf ve ihsânı kapısında mahlûkâtın tek mümeyyiz vasfı, birbirleriyle kapı yoldaşı bulunmalarından ibârettir. O halde kendilerine yaraşan şey, birbirlerine değil, Allah'ın huzur-u azametinde hepsi bir hizâya gelerek, ancak O'na tapmaktır.
Ali Osman Tatlısu
(Ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet irâde buyuran, sevdiğini, sevmediğini ayırdetmiyerektekmil mahlûkâtını sayısız ni'metlere müstağrak kılan.)

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...