22 Şubat 2012

Birisine bir iyilik yapın ve kimseye bundan bahsetmeyin


Birisine bir iyilik yapın
ve kimseye bundan bahsetmeyin

Çoğumuz zaman zaman birilerine iyilik yaparız, ama ille de bunu başka bir kimseye anlatıp, gizlice takdir edilmeyi bekleriz.

Cömertliğimizi ve iyiliğimizi bir başkasına anlatmak bize kendimizi çok düşünceli bir insan olarak hissettirdiği gibi, ne kadar iyiliksever olduğumuzu ve iyilik görmeye ne denli layık olduğumuzu da hatırlatır.

Yapılan her türlü iyilik güzeldir, ama bunu yaptıktan sonra hiç kimseye anlatmamanın çok daha büyülü bir yanı vardır, insan başkalarına bir şey verdiği zaman daima kendini iyi hisseder. Yaptığımız iyiliği başkalarına anlatarak bu olumlu duyguyu sulandırmaktansa, kimseye bahsetmeyin ve olumlu duygunun tümü sizde kalsın.

Gerçekten de insan bir şey vereceği zaman karşılık beklemeden vermelidir. Yaptığınız iyiliği başkalarına anlatmazsanız, tam anlamıyla karşılık beklemeden vermiş olursunuz; ödülünüz de, bu davranışın sizde yaratacağı gönül sıcaklığıdır. Bir daha birisine bir iyilik yaparsanız, bunu kendinize saklayın ve verme eyleminin sevinçli keyfini yaşayın.

Dr. Richard Carlson

Bazen birileri hayatınıza girer ve onların orada olmalarının, sizin bazı amaçlarınıza hizmet etmeleri, size ders vermeleri veya kim olduğunuz ya da kim olmak istediğiniz konusunda size yardım etmeleri demek olduğunu kesinlikle bilirsiniz.
Bu kişilerin kim olabileceklerini asla bilemezsiniz – bir oda arkadaşı, bir profesör, bir arkadaş, bir sevgili ya da tamamen yabancı biri – ama gözleriniz onlarla kilitlendiğinde, işte o an hayatınızı çok derin bir şekilde etkileyeceklerini bilirsiniz.
Bazen, başınıza gelen şeyler ilk başta korkunç, acı verici ve adaletsizce görünebilir ama sonraları aksine o engelleri aşmadan potansiyelinizin, gücünüzün, iradenizin ve yüreğinizin asla farkına varamayacağınızı anlarsınız.
Hastalık, yaralanma, aşk, gerçek mükemmelliğin kayıp anları ve aptallıklar, hepsi sizin ruhunuzun sınırlarını test etmek için vardır. Bu küçük testler olmaksızın, her ne olursa olsunlar, hayat hiçbir yere varamayan, pürüzsüzce asfaltlanmış düz, yavan bir yol gibi olurdu. Güvenli ve rahat; ama aptalca ve tamamen anlamsız.
Tanıştığınız, hayatınızı etkileyen insanlar, tecrübe ettiğiniz başarı ve çöküşler, kim olduğunuzu ve kim olacağınızı bulmanıza yardımcı olurlar. Kötü tecrübelerden bile bir şeyler öğrenilebilir. Aslında, bazen onlar en önemlileridir.
Eğer birileri sizi severse, karşılığında onlara hangi şekilde yapabiliyorsanız sevgi verin, sadece sizi sevdikleri için değil aynı zamanda size sevmeyi ve kalbinizi ve gözünüzü nasıl açabileceğinizi öğrettikleri için. Eğer birileri sizi incitirse, aldatırsa ya da kalbinizi kırarsa, onları affedin, size, güveni ve kalbinizi kimlere açacağınıza dikkat etmenin önemini öğrettikleri için.
Her gününüzü önemseyin. Her anın değerini bilin ve onu bir daha asla yaşayamayacağınız için o anlardan alabileceğiniz her şeyi alın. Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun ve onların söylediklerini dinleyin!
Aşık olmanıza izin verin, kendinizi serbest bırakın ve görüşlerinizi yükseltin. Başınızı dik tutun; çünkü her türlü hakka sahipsiniz. Kendinize önemli bir kişi olduğunuzu söyleyin ve kendinize inanın; çünkü eğer siz kendinize inanmazsanız başkalarının size inanması güç olacaktır. Hayatınızda istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Kendi hayatınızı yaratın ve daha sonra dışarı çıkıp hiç pişmanlık duymadan yaşayın! Ve eğer birilerini severseniz bunu onlara söyleyin; çünkü yarının neler sakladığını asla bilemezsiniz.
Yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın! Bugün; dün için endişelendiğiniz yarındır. Buna değer miydi?

Sharon Zeff

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...