NÜZUL SIRASINA GÖRE
KUR'ANDAKİ EMİRLER VE YASAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM
Önsöz
KUR'ANDAKİ EMİRLER VE YASAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM
Önsöz
Eûzu billahi mineşşeytânirracîm.
Bismillahirrahmanirrahîm.
Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın adıyla başlıyorum
Müslüman’ım diyen herkes
İslam‟ın kutsal kitabı olan Kur‟an-ı Kerim‟i öğrenmek, okumak ve ona göre yaşamakla mükelleftir.
Bugün bize sorulsa, Kur‟an nasıl bir kitaptır? Kur‟an okuyor musun?
Kur‟an‟da Allah‟ınbize ne gibi emirleri var? Ne gibi yasakları var?
Kaç kişi kendini kurtaracak ve Allah‟ı razıedecek şekilde cevap verir?
Defalarca okuduğumuz ve hatimler indirdiğimiz Kur’an’ın içeriğinden ne kadar haberdarız?
Kur‟an‟daki emir ve yasaklar bilinmeden İslam‟ı doğru anlamak ve doğru yaşamak mümkün değildir. Kur‟an‟daki emir ve yasakları bilmek İslam‟ı kolay yaşamayı sağlayacaktır.
Herkesin Kur‟an‟dan kendisine verilen emirleri, mesajları ve konulan yasakları açıp öğrenmesi mümkün olmadığından kolaylık olsun diye bu kitapçığı hazırladım. Rabbimin rızasına uygun olur inşallah. Müslüman kişi,Allah‟ın kendisine neleri emrettiğini ve neleri yasakladığını bilecek ve ona göre yaşayacaktır. Kur‟an bilinmezse, Müslümanlık olmaz. Allah Kur‟an‟ı bize rehber ol arak, şifa olarak göndermiştir. Kur’an Allah’tan gelen mesajdı r, talimattır,mektuptur,anayasadır . Kur‟an’daki emir ve yasaklardaki gaye, insanın korunması ve zarar görmemesidir. İnsanın dünya ve ahiret saadetidir. Ölçü ise, fayda ve zarardır; faydalı olan şeyler emredilmiş, zararlı olan şeyler de yasaklanmıştır. Emir v e yasaklardaki bazı kurallar şöyledir: - Kur‟an‟daki emir ve yasaklar kıyamete kadar geçerlidir. - Emir ve yasakları Allah koyar, değiştirilemez. - Emir ve yasaklar her zaman her yerde ve herkes için geçerlidir.- Haramı helalleştirme, helali de haramlaştırma yetkimiz yoktur. - Harama ve günaha götüren şey de yasaktır. - Haramın çoğu da azı da haramdır. Bu kitapçığı okuyan ve istifade etmek isteyen herkese faydalı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.Gayret bizd en başarı Allah‟tan. Selam ve Dua ile Erman KAZAR Aralık 2017
Eyüp/İstanbul 3
GİRİŞ
Neden Kur’an mealini nüzul sırasına göre okumalıyız?
Kuran meali okuyan kişi her şeyden önce niçin okuduğunun farkında olması lazım.
Hikâye okur gibi Kur ’an okunmaz. Sondan başlayarak hikâye okunmaz.
Kur’ an okuyan, Allah ’ın mesajlarının ne olduğunu öğrenmek için okumalıdır.
İniş sırasına göre okumak, Kur’ân'ın daha iyi anlaşılmasını sağlar.
Böyle olunca Kur ’ an ’ın hangi konuya hangi sırada değinip nasıl önem verdiğini anlayacaktır.
Hangi kavramların zaman içinde hangi anlam zenginliğine kavuştuğunu görecektir. Önce imanla ilgili ayetler, sonra savaş ayetleri mesela. İnançla ilgili ayetleri okuyup anlamadan direk t savaş ayetlerini okumak doğru olmayacaktır.
Yani önce Mekki so nra Medeni sureler okunmalıdır.
Böyle olursa bileceksiniz ki
a-Mekki surelerde genel iman ilkeleri var
b-Mekki surelerde genel ahlak ilkeleri varc- İnsana yönelik göndermeler var. Ayrıca kıssalar var m ekki surelerde. İnsanlık tarihin in özetini verir mekki sureler.Pek çok peygamberin hayatlarında önemli kesitlerinin yer aldığı surelerdir m ekki sureler.Eski insanlar şöyle şöyle yaşadı, iyilerin mükafaatı şöyle, kötülerin cezası da şöyle oldu gibi. Siz bu örneklere bakıp kendi yerinizi tayin eder peygambere uymada safınızı seçersiniz.
Mekki sureler hayatın temelleridir.
Önce neye inanılması, niye inanılmasını öğretir. İnanmanın sonucunu, inanmamanın sonucunu öğretir. İnsanlık tarihine ibret alıcı bir mantıkla sizi yönlendirir.
Medeni surelere gelince, Artık toplumsal hayattan bahsedilir. Karşılıklı ilişkiden, toplumlar arası ilişkilerden, aile hukukundan, miras hukukuna kadar. Devletler arası savaş ve barışa kadar bütün ilişkiler Medeni surelerin konusudur.
Sureleri iniş sırasına göre okumak ile Mushaf sırasına göre okumak arasındaki fark; bir saraya kapıdan girmek ile bacadan girmek arasındaki farka benzer. Saray aynı saraydır ama bacadan girmek problemli bir iştir. İniş sırasına göre okuduğunuzda; Allah’ın insanı eğitirken nasıl bir yol izlediğini görüyor, Kur’an sarayını âdeta Allah’ın rehberliğinde dolaşıyorsunuz. Resmi mushaf sırasına göre okuduğunuzda Fatiha ‘ dan sonra Bakara suresine geçeceksiniz ,geçtiniz ama Bakara ‘ya gelene kadar 86 sure gelmişti onun bir arka planı var yaşanmış olaylar var.
Sizin Bakara ‘ dan önce en az 3500- 4000 ayet okumuş olmanız lazım.
Bakara suresine gelenekadar vahyin başlangıcından 10 - 15 senelik bir süre geçmiştir. Siz bunları gözardı edip okumaya çalışırsanız zor anlarsınız Allah’ın mesajını.
Tavsiyem şu ki, birden fazla meali nüzul (iniş) sırasına göre not tutarak okumanızdır. Bundan sonra da tefsirleri okumanızı tavsiye ediyorum.
4 Kur ’ an ’ın özelliklerini anlatan ayetler Kur’ân Allah Tarafından İndirilmiştir Kendisinde şüphe olmayan bu Kitap’ı âlemlerin Rabbi indirmiştir. (Secde 2) Kur’ân’da Tutarsızlık ve Çelişme Yoktur İşte sana o Kitap! Kuşku, çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için. (Bakara 2) Kur’ân Benzeri Olmayan Bir Kitaptır Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız - ki elbette yapamayacaksınız - yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır. (Bakara 23,24) Kur’ân Bir Öğüt ve Kılavuzdur Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür. (Ali imran 138)
Kur’ân Gönüller İçin Bir Şifadır Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi. (Yunus 57) Kur’ân Öğüt ve İbret Almak İçin Kolaylaştırılmış Bir Kitaptır Yemin olsun ki, biz, Kur’ân’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? (Kamer17) Taklit Edilemez Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmeküzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir." (İSRA/88) Anlaşılır (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. (MERYEM/97) Doğru yola iletir Şüphesiz, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir mükafat olduğunu müjdeler . (İSRÂ 9)
5 KUR’AN’DAKİ TEMEL EMİRLER NÜZUL SIRASINA GÖRE
1- KUR’AN OKUYUN Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Alak 1) Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. (Alak 3)* Bu âyetler Hz. Peygamber 'e inen ilk vahiy olup Resulullah’a ve onun şahsında tüm müslümanlara okumayı emretmiş, onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye teşvik etmiştir.
İlk vahyin "oku" emriyle başlaması ve bu emrin iki def a tekrar edilmesi, okumanın ve ilmin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Okumaya önce Kur’an’dan başlamalıyız, çünkü diğer kitaplardan başladığımızda Kur’an’a sıra gelmiyor.
2- SECDE EDİN Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş. (Alak 19)
3- KIYAMETİ DÜŞÜNÜN Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) d üşün.( Kalem 42)
4-SABIRLI OLUN Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında)kederli bir hâlde Rabbine yakarmıştı . (Kalem 48)
5- GECELERİ DEĞERLENDİRİN Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. (Müzemmil 2,3) * Teheccüd namazı kılın,Kur’an okuyun, kitap okuyun,dua edin, zikir yapın .
6- KUR’AN’I DÜŞÜNEREK OKUYUN Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. (Müzemmil 4) * Burada Kur'an'ın açık ve düzgün bir şekilde, tane tane ve yavaş yavaş, mânası üzerinde düşünerek okunması kastedilmektedir. Bu şekilde okumak Kur'an'ı anlamaya ve mânalarını düşünmeye daha elverişli olduğu için Yüce Allah böyle okunmasını emretmiştir.
7- ALLAH’IN ADINI ANIN Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O’na yönel.( Müzemmil 8) 8- YALNIZ ALLAH’I VEKİL EDİNİN O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin.( Müzemmil..9) Bu ayet m anevî hazırlıkla birlikte tebliğin nasıl yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğretmektedir. Bunlar, daimaAllah'ı anarak O'ndan yardım istemek, samimi kalp ile O'na yönelmek, O'nun gücüne dayanmak ve koruyuculuğunagüvenmek; inkarcıların kendi s i hakkında söyledikleri "sihirbaz, kâhin, şair, mecnun" gibi yakışıksız sözlere, if tiralara aldırmamak, bunlara sabırla göğüs germek ve böyle durumlarda bu tür sözleri söyleyenlerle gereksiz ve verimsiz bir tartışmave çatışma ortamına girmekte nse onlardan uzaklaşmaktır. Mekke döneminin ilk zamanlarda inkarcıların, Resûlullah'a ve yenimüslüman olan az sayıdaki insana karşı tutumları daha çok sözlü sataşma şeklindeyd i. Âyette Hz.Peygambere gittikçe şiddetlenecek olan bu olumsuz davranışlar karşısında takınacağı tavır belirlenmektedir. Buna göre Resulullah’ın gerek üstün ahlâkı gerekse tebliğ görevi onun kötülüğe kötülükle karşılık vermesini engelleyecek; dolayısıyla o - korktuğu, âciz olduğu için değil - ödevi ge rektirdiği için düşmanlarının haksız sözlerine, sataşmalarına katlanmayı bilecektir. Onun, bu türsaldırganlardan "uygun bir şekilde uzaklaşması" da fiziksel anlamda uzaklaşmaktan çok, onlarla tartışma ve çatışmayagirişmekten, karşılık vermekten kaçınmak şeklinde yorumlanmıştır.
9- KUR’AN’DAN KOL AYINIZA GELENİ OKUYUN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer birkısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleniokuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz içinönceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyükmükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil20)
10-NAMAZ KILIN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer b ir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleniokuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz içinönceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyil ik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil20)
11- ZEKAT VERİN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer birkısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleniokuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil..20)
12- ALLAH’TAN AF DİLEYİN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer birkısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Na mazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz içinönceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyükmükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil20)
13- İNSANLARI KUR’AN İLE UYARIN Kalk da uyar. (Müddesir 2)
14- RABBİZİ YÜCELTİN Sadece Rabbini büyük tanı. (Müddesir 3)
15- TEMİZ ŞEYLER GİYİN Elbiseni tertemiz tut. (Müddesir 4)
16- ŞİRKE BULAŞMAYIN Şirkten uzak dur . (Müddesir 5)
17- İYİLİĞİ ALLAH’IN RIZASI İÇİN YAPIN 7 İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma. (Müddesir 6)
18- ALLAH İLE KUL ARASINA GİRMEYİN Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.(Müddesir 11)
19- ALLAH’I TESPİH EDİN Yüce Rabbinin adını tes pih et. (Ala 1)
20- KUR’AN İLE ÖĞÜT VERİN O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver. (Ala 9)
21- YETİMLERİ EZMEYİN Öyleyse sakın yetimi ezme! (Duha 9)
22- SİZDEN BİR ŞEY İSTEYENİ AZARLAMAYIN Sakın isteyeni azarlama! (Duha 10)
23- ALLAH’IN NİMETLERİNİ ANLATIN Rabb inin nimetine gelince; işte onu anlat. (Duha 11)
24- ÇALIŞKAN OLUN,FAALİYETTE OLUN Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. (İnşirah 7)
25- YALNIZ ALLAH’A YÖNELİN VE YALVARIN Ancak Rabbine yönel ve yalvar. (İnşirah 8)
26- KUR’AN’DAN YÜZ ÇEVİRENDEN SİZ DE YÜZ ÇEVİRİN Öyle ise bizim zikrimizden (Kur’an’dan) yüz çeviren ve dün ya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden yüz çevir. (Necm 29)
27- ALLAH’TAN SİZE İNDİRİLENE UYUN Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğütalıyorsunuz! (Araf 3)
28- DİNİ ALLAH’A HAS KILARAK DUA EDİN De ki: “Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (O’na) doğrultun. Dini Allah’ahas kılarak O’na ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine O’na) döneceksiniz.” (Araf 29)
29- İBADETHANELERDE TEMİZ GİYİNİN Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (Araf 31)30- DUALARINIZI ÜMİT VE KORKU İÇİNDE EDİN Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez. (Araf55,56)31- ALLAH’A GÜZEL İSİMLERİYLE DUA EDİN En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkındagerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır. (Araf 180)32- AFFETMEYİ ESAS ALIN Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. (Araf 199) 8 33- İYİLİĞİ EMREDİN Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahil lerden yüz çevir. (Araf 199)34- CAHİLLERDEN YÜZ ÇEVİRİN Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. (Araf 199)35- ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞININ Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıylaişitendir, hakkıyl a bilendir. (Araf 200)
36- KUR’AN OKUNDUĞU ZAMAN SUSUN VE DİNLEYİN Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin. (Araf 204)
37- ALLAH’I BENLİĞİNİZİN İÇİNDEN ZİKREDİN Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah- akşam zikret ve gafillerden olma. (Araf 205)
38- ALLAH’IN ÜZERİNİZDEKİ NİMETLERİNİ ANIN Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerdenrızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz? (Fatır 3)
39- ŞEYTANI DÜŞMAN BİLİN Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kenditaraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır. (Fatır 6)
40- AİLENİZE NAMAZI EMREDİN Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızıkveriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır. (Taha 132)
41- DÜNYAYI DOLAŞIN De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.” (Neml 69)
42- ANNE BABANIZA ÇOK İYİ DAVRANIN Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya - babaya iyi davranmanızı kesinolarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa,sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. (İsra 23)
43- AKRABAYA,FAKİRLERE,YOLDA KALMIŞA YARDIM EDİN Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma .(İsra 26)
44-AHDE VEFALI OLUN Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur. (İsra 34)
45- ÖLÇÜ VE TARTIDA HİLE YAPMAYIN Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir. (İsra 35)
46- DÜNYAYI VE EVRENİ ARAŞTIRIN 9 De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan birtopluma hiçbir fayda sağlamaz. (Yunus 101)
47- DÜNYA NİMETLERİNE ALDANARAK DİNLERİNİ OYUNCAĞA ÇEVİRENLERDEN UZAK DURUN Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak. Hiçkimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete sürüklenmemesi için Kur’an ile öğüt ver. Yoksaona Allah’tan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi. (Kurtuluşu için) her türlü fidyeyiverse de bu ondan kabul edilmez. İşte onlar kazandıkları yüzünden helâke sürüklenmişkimselerdir. Küfre saplanıp kalmalarından dolayı onlara çılgınca kaynamış bir içecek ve elemdolu bir azap vardır. (Enam 70)
48- ÜZERİNE ALLAH’IN ADI ANILAN ŞEYLERDEN YİYİN Artık, âyetlerine inanan kimseler iseniz üzerine Allah’ın ismi anılarak kesilmiş hayvanlardan yiyin. (Enam 118)
49- GÜNAHIN AÇIĞINDAN DA GİZLİSİNDE DE KAÇININ Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Çünkü günah kazananlar yaptıkları karşılığındacezalandırılacaklardır. (Enam 120)
50- ADİL OLUN Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın.Ölçüyü ve tartıyıadaletle tam yapın. Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız . (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa âdil olun. Allah’a verdiğiniz sözü tutun.İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti. (Enam 152)
51- ALLAH’TAN KORKUN İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun. (Ali imran 175)
52- DİNİ ALLAH’A HAS KILARAK İBADET EDİN (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a haskılarak (ihlâs ile) kulluk et. (Zümer 2)
53- KÖTÜLÜĞÜ EN GÜZEL TAVIRLA SAVIN İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasındadüşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur. Buna (bu güzel davranışa) ancaksabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur. (Fussilet 34,35)
54- İHTİLAFA DÜŞTÜĞÜNÜZDE HÜKMÜ ALLAHA BIRAKIN Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandım ve O'na yönelirim . (Şura 10)
55- İSTİKAMET ÜZERE OLU N İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerineuyma ve de ki: Ben Allah'ın indirdiği Kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekleemrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işledik lerimiz bize, sizin 10 işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir arayatoplar, dönüş de O'nadır. (Şura 15)
56- HZ.MUHAMMED’E VE AİLESİNE SEVGİ SAYGI GÖSTERİN İşte Allah iman edip salih amel işleyen kullarını bununl a müjdeler. Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebliğime karşı sizden akrabalıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, şükrünkarşılığını verir. (Şura 23)
57- ALLAH’A SIĞININ ,ALLAH’A KAÇIN Deki: “[Sahte ve kötü olan her şeyden] Allah'a sığının! Gerçek şu ki ben, O'nun tarafından görevlendirilmiş açık bir uyarıcıyım! (Zariyat 50)
58- KENDİNİ ALLAH YOLUNA ADAMIŞLARLA BERABER OLUN Ve Rablerinin hoşnutluğunu umarak sabah akşam O'na yalvarıp yakaranlarla birlikte sen desabret; ve dünya hayatının cazibesine kapılıp da sakın gözlerini onların üzerinden ayırma; Veiyi ve güzel olan ne varsa hepsini terk edip [yalnızca] bencil arzularının peşine düştüğü için kalbini zikri mize karşı duyarsız kıldığımız kimseye aldırma. (Kehf 28)
59- BİLMEDİKLERİNİZİ,BİL ENLERE/KU R’AN EHLİNE SORUN Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkasını (peygamber olarak)göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız kitap ehline sorun. (Nahl 43)
60- NİMETLERE ŞÜKREDİN O halde (ey mü'minler ), eğer Allah'a ibadet ediyorsanız, O'nun helâl ve temiz olarak sizeverdiği rızıktan yeyin ve Allah'ın nimetine şükredin. (Nahl 114)
61- HZ.İBRAHİM’İN DİNİNE UYUN Sonra da sana: "Doğru yola yönelerek İbrahim'in dinine uy! O müşriklerden değildi" diye vahyettik. (Nahl 123)
62- ALLAH’A ÇAĞRIYI ÜÇ YOLLA YAPIN:HİKMET, GÜZEL ÖĞÜT,GÜZEL TARTIŞMA (Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan s apanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir. (Nahl 125)
63- HAKSIZLIĞA KARŞILIK VERİRKEN ÖLÇÜLÜ DAVRANIN Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz,elbette o, sabredenler için daha hayırlıdı r. (Nahl 126)
64- KENDİ KİTAPLARINI KUTSAL KİTAP HALİNE GETİRENLERDEN UZAK DURUN "Şüphesiz bu (insanlar) bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir; ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise benden sakının" (denildi). Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler. Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak! (Müminun52,53,54)
65- ALLAH UĞRUNDA CİHAT EDİN Allah uğrunda, hakkını verer ek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin deinsanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size "müslümanlar" adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah'asımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır! (Hac 78)
66- KABE’Yİ KIBLE EDİNİN (Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini) görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid- i Haram tarafına çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun,(namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki, ehl -i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersizdeğildir. (Bakara 144)
67- İYİLİK VE GÜZELLİK ÜRETMEDE YARIŞIN Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. (Ey müminler!) Siz hayır işlerinde yarışın. Nere de olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. (Bakara 148)
68- SABIR,DUA VE NAMAZ İLE ALLAH’TAN YARDIM İSTEYİN Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ür perenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir. (Bakara 45)
69-HELAL VE TEMİZ YİYECEKLER YİYİN Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşinedüşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. (Bakara 168)
70-KISAS UYGULAYIN Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır. Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız. (Bakara178,179)
71- RAMAZANI ORUÇLU GEÇİRİN Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz. Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizde n her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruçtutmanız sizin için daha hayırlıdır. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun vedoğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizdenramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığıgünler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazimetmeniz, şükretmeniz içindir. (Bakara 183,184,185)
72- SİZİNLE ÇARPIŞANLARA KARŞI SAVUNMA HAKKINIZI KULLANIN Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez. Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid -i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir. Eğer onlar (savaştan) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah gafûr ve rahîmdir.Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allahiçin oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık vesaldırı yoktur. Haram ay haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır.Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah müttakîlerle beraberdir. (Bakara 190,191,192,193,194)
73- SAHİP OLDUĞUNUZ NİMET VE İMKANLARDAN BAŞKALARINA DA VERİN Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareketinizdedürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever. (Bakara 195)
74-GÜZ EL DÜŞÜNÜP GÜZEL DAVRANIN Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü birtopluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payınıda unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculukisteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez" demişlerdi. (Kasas 76,77)
75- BARIŞI HEP BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRİN Ey İnananlar! Hep birden barışa girin, şeytana ayak uydurmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır. (Bakara 208)
76- 5 VAKİT NAMAZI AKSATMAYIN Namazlara ve orta namaza devam edin; gönülden boyun eğerek Allah için namaza durun. (Bakara 238)
77- FAİZDEN UZAK DURUN Faiz yiyenler (kabir lerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "Alım - satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım - satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faiz den vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar. Allah faizi tüketir (Faizkarışan malın bereketini giderir), sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez. Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah veResûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz. (Bakara 275,276,278,279)
78- BORÇ İŞLEMLERİNİ KAYDEDİN, ŞAHİT BULUNDURUN Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir kâtiponu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir kâtip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geridurmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla e ksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıfveya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizdeniki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile - biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için - iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitlergelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vâdesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakınüşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüphey e düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, budurum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle)alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunuyaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah'tankorkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir. (Bakara 282)
79- ALLAH’IN ELÇİSİNE İTAAT EDİN Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlün e itaat edin, işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin. (Enfal 20)
80- SAVAŞA HAZIRLIKLI OLUN, BARIŞ İSTEYENLERE YAPICI YAKLAŞIN Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlarhazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz,Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksizödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız. Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a t evekkül et, çünkü O işitendir, bilendir. (Enfal 60,61)
81- HACCA GİDİN Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbet), Mekke'deki (Kâbe) dir. Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnîdir. (Ali imran96,97)
82- AYDINLATMA VE UYARMA EKİPLERİ KURUN Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlarkurtuluşa erenlerdir. (Ali imran 104)
83- YÖNETİMDE ŞURAYI ESAS ALIN O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekliolsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları içindua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven.Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever. (Ali imran 159) 84- ASKERLİK YAPIP NÖBET TUTUN Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dangereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz. (Ali imran 200)
85- KENDİNİZİ SÜREKLİ HESABA ÇEKİN Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr 18)
86-CUMA NAMAZI KILIN Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz. (Cuma 9,10)
87- HZ.MUHAMMED’E SALAT VE SELAM EDİN Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de onateslimiyetle salât ve selâm edin. (Ahzab 56)
88- MÜSLÜMAN KADINLAR BAŞÖRTÜSÜ TAKIN Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından(dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerin e en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Ahzab 59)
89- YETİMLERİ KOLLAYIP GÖZETİN Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınızakatarak (kendi malınızmış gibi) yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtır. (Nisa 2) Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin, eğer onlarda akılca bir olgunlaşmagörürseniz hemen mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o malları israf ile ve tez elde n yemeyin. Zengin olan (veli) iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da(ihtiyaç ve emeğine) uygun olarak yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman yanlarındaşahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah yeter. (Nisa 6)
90- KADINLARI EŞCİNSELLİK İLE SUÇLAMADAN ÖNCE DÖRT ŞAHİT GETİRİN Kadınlarınızdan çirkin fiilde bulunanlara karşı aranızdan dört şahit getirin. Eğer şahitlikederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun. (Nisa 15)
91-EŞCİNSELLİK YAPAN ERKEKLERE EZİYETLE KARŞI ÇIKIN
İçinizden bu çirkin fiili işleyen ikilinin canlarını yakın.
Eğer tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse artık onlara eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, çok esirgeyendir. (Nisa 16)
Kur'an eşcinselliği kınıyor ve yasaklıyor Kur'an- ı Kerîm'de Lut kavminin yaptığı kötü fiilin, zorla tecavüz değil, rıza ile de olsa erkekler arasındaki cinsel ilişki olduğu açıktır, zorla olana tahsis etmenin delil ve dayanağı yoktur (Bak. 4/15 7/80 11/69 14/58 15/60 27/5 29/28...)
Yine yüce kitabımızda "nikah, tezvîc, zevc, zevce..." gibi ilgili kelimeler daima ve istisnasız olarak kadınla erkeğin evlenmesi manasında kullanılmıştır.
Baştan beri cinslerin kendi aralarında cinsel ilişkilerine ve karşı cins ile nikahsız ilişkiye olumsuz bakmış ve bu fillere cezalar koymuştur.
Diyanet işleri başkanlığı " Kur'an Yolu" isimli tefsirinden bir özet aktaralım:
"Kadınlarınızdan çirkin fiilde bulunanlara karşı aranızdan dört şahit getirin.
Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun. /İçinizden bu çirkin fiili işleyen ikilinin canlarını yakın.
Eğer tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse artık onlara eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, çokesirgeyendir." Nisâ: 4/15-16)
Fuhşun çeşitlerine göre cezalarını belirleyen Nisâ ve Nûr sûrelerinin çeşitli ayetleri birbirini tamamlamış, âyetlerinaçıklamaya muhtaç kısımlarını da hadisler açıklamış, böylece başlıca cinsel suçlarla ilgili cezaların kaynağını sünnet ve bunadayalı sahâbe icmâı teşkil etmiştir.
"Çirkin fiil" diye tercüme ettiğimiz fâhişe kelimesi Kur'an'da, hem cinsler arasındaki cinsel ilişki için de kullanılmıştır (Ankebût 29/28).
Buradan hareketle âyetler lafızlarına uygun olarak yorumlandığında 15. âyette kadınların kendi aralarındayaptıkları fuhuştan (sevicilik, lezbiyenlik), 16. âyette de erkeklerin kendi aralarında yaptıkları fuhuştan (livâta,homoseksüellik) bahsedildiği anlaşılmaktadır.
Nûr sûresinin 2. âyetinde ise kadınlarla erkekler arasında yapılan fuhuş (zina)suçunun hükmü açıklanmıştır; şu halde suçların cezalarıyla ilgili hükümlerde bir değiştirme (nesih) söz konusu değildir.
Buna göre:
a) Seviciliğin cezası kadınları evlerde hapsetmektir; "Allah'ın onlara bir yol açması" ise hallerini düzeltmeleri ve erkeklerle evlenmeleridir.
b) Livata suçunun cezası, bunu yapanlara söz ve fiille eziyet çektirmek, onlara maddî ve mânevî olarak acı vererek canlarınıyakmak, böylece bu iğrenç fiili işlemekten vazgeçmelerini sağlamaktır.
Ceza olarak ne söyleneceği, ne yapılacağı âyetteaçıklanmamış, ictihad ve uygulamaya bırakılmıştır.c) Kadınla erkek arasında yapılan fuhuşun cezası ise Nûr sûresinde (24/2) açıklandığı üzere yüzer sopadır."Lût'u da (peygamber gönderdik).
Kavmine dedi ki: "Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz!" / "Çünkü siz, kadınları bırakıp da cinsel tatmin için erkeklere yanaşıyorsunuz.
Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz." / Kavminin cevab ı, "Onları (Lût ve arkadaşlarını) memleketinizden çıkarın!
Çünkü onlar fazla temizlik taslayaninsanlar!" demelerinden başka bir şey olmadı. / Biz de onu ve karısı dışındaki aile fertlerini kurtardık.
Karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi. / Ve üzerl erine dehşetli bir yağmur (taş) yağdırdık. İşte gör günahkârların sonunun ne olduğunu!" (A'râf:7/80 -84)
Lût aleyhisselâm, Hz. İbrâhim'in kardeşi Haran'ın oğludur.
İslâmî kaynaklarda soy kütüğü Tarah oğlu Haran oğlu Lût şeklinde geçmektedir. İbrâhim ile birlikte Irak'tan ayrılmış; Tevrat'ta bildirildiğine göre Ölü deniz kıyısındaki Sodom ve Gomore'de (Ammûre) peygamber olarak görevlendirilmiştir.
Buralarda oturan halk, inkârcılık yanında, livâtayı da meşrû hale getirmişlerdi.
Hz. Lût, erkeğin erkeğe yaklaşması (homoseksüellik) şeklindeki bu fuhuş çeşidini, daha önce hiçbir millette görülmemiş ölçüde yaygınlaştırmaları sebebiyle onları eleştirdi; kendisinin güvenilir bir peygamber olduğunu, Allah'tan korkup davetine icâbet etmeleri, hallerini düzeltmeleri gerektiğini söyledi (bk. Şuarâ 26/160 - 164) ve bu yaptıkları sebebiyle onları "müsrifler" şeklinde niteledi.
"Mâkul ve meşrû ölçüleri aşan" anlamına gelen müsrif kelimesinin burada cinsel sapıklığı ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Kitap ve Sünnet'te zinanın cezası belirlenmekle beraber, sapıklık ve çirkinlik sayılarak yasaklanan eşcinselliğin cezası tayinedilmemiş; İmam Ebû Hanîfe ve diğer bazı âlimler ise ta'zîri (hâkimin uygun göreceği öldürme dışındaki bir ceza) yeterli bulmuşlardır.
92- ARALARI AÇILAN EŞLERİN BARIŞMALARI İÇİN İKİ HAKEM TAYİN EDİN Eğer karı - koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, birhakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu arabulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah karı - koca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz kiAllah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır. (Nisa 35)
93- SU BULAMADIĞINIZ ZAMAN TEYEMMÜM EDİN Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur,veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsîmünasebette bulunup, su da bulamazsanız o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin. Niyetle yüzle rinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. (Nisa 43)
94- EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERİN Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla s ize ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah herşeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. (Nisa 58)
95- MÜSLÜMAN YÖNETİCİLERE İTAAT EDİN Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününegerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir. (Nisa 59)
96- ZULME UĞRAYAN İNSANLAR İÇİN ÇARPIŞIN O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolundasavaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz. (Nisa 74) Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbi miz! bizleri bu halkı zâlim olan memlekettençıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diyeyalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşaçıkmıyorsunuz? (Nisa 75) İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde sizşeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır. (Nisa 76)
97- ŞEYTANIN DOSTLARIYLA SAVAŞIN İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde sizşeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır .(Nisa 76)
98- SELAMA KESİNLİKLE KARŞILIK VERİN Siz bir selam ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veyaverilen selamı aynen iade edin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır. (Nisa86)
99- ALLAH’A,PEYGAMBERLERİNE,KİTAPLARINA,MELEKLERE,AHİRETEİMAN EDİN Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a, ve daha önce indird iği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiretgününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur. (Nisa 136)
100- ZİNA EDEN KADIN VE ERKEĞİ DÖVÜN Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Al lah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın!Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. Zina eden erkek, zina edenveya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zinaeden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır. (Nur 2,3)
101- NAMUSLU KADINLARA İFTİRA ATANLARI DÖVÜN Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksene r sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamengünahkardırlar. (Nur 4)
102- BAKIŞLARINIZI KONTROL ALTINDA TUTUN
(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kend ileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapm akta olduklarından haberdardır. (Nur 30) 17 Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. (Nur 31)
103- MÜMİN KADINLAR BAŞÖRTÜSÜ TAKIN
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendioğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerininoğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizlikadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler.Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. (Nur 31)
104- ALLAH’A TÖVBE EDİN Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, ke ndi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerininoğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizlikadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler.Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtulu şa eresiniz. (Nur 31)
105- EVLENME DURUMUNA GELENLERİ EVLENDİRİN Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin.Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve(her şeyi) bilendir. (Nur 32)
106- CAMİLERDE,MECLİSLERDE,TOPLANTILARDA YENİ GELENLERE YER AÇIN Ey iman edenler! Size: "Meclislerde yer açın." denilince yer açın ki Allah da size genişlikversin. Size "Kalkın." denilince de kalkın ki Allah sizden inananları v e kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. (Mücadile 11)
107- SİZE GELEN HABERİ ARAŞTIRIN Ey iman edenler! Eğer fasıkı n biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz. (Hucurat 6)
108- MÜMİNLER ARASI ÇEKİŞMELERE MÜDAHALE EDİP BARIŞI SAĞLAYIN 18 Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekinesaldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarınıadaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz. (Hucurat 9,10)
109-ZANDAN KAÇININ Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizinkusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşininetini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurat 12)
110- KENDİNİZE VE AİLENİZE SAHİP ÇIKIN Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır.Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen veemredildikleri şeyi yapan melekler vardır. (Tahrim 6)
111- EŞLERİNİZDEN VE ÇOCUKLARINIZDAN SİZE DÜŞMANOLABİLECEKLERE KARŞI TEDBİRLİ OLUN Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardansakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allahçok bağışlayan çok merhamet edendir. Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için birimtihandır. Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır. (Teğabun 14,15)
112- İSLAMIN YAYILMASINA DESTEK OLUN Ey iman edenl er! Allah’ın yardımcıları olun. Nasıl ki Meryem oğlu İsa da havarilere,“Allah’a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?” demişti. Havariler de, “Biz Allah’ınyardımcılarıyız” demişlerdi. Bunun üzerine İsrailoğullarından bir kesim inanmış, bir kesim deinkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler. (Saff 14) * Allah’a yardım ifadesi, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına uymak, dinine destek olmak demektir.
113- İYİLİK VE TAKVA ÜZERE YARDIMLAŞIN Ey iman edenler! Allah'ın alâmetlerine, haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklarına veRablerinden lutuf ve rıza bekleyerek Kabe'ye yönelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdançıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescid - i Haram'dan çevirdiklerinden dolayı birtopluma karşı olan kininiz, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın,günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir. (Maide 2)* Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Muttaki, takva üzere yaşayan mü’min demektir.
114- AV HAYVANLARI ÜZERİNE ALLAH’IN ADINI ANIN Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: "Size iyi ve temiz şeyler helalkılındı." Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin içintuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin), Allah'tan korkun. MuhakkakAllah, hesabı çabuk görendir. (Maide 4)
115-NAMAZDAN ÖNCE ABDEST ALIN Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar elleriniziyıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta isen iz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişseyahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin.Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor , fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. (Maide 6)
116- CÜNÜP OLDUĞUNUZ ZAMAN GUSÜL ABDESTİ ALIN Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar elleriniziyıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniztemizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişseyahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edi n. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmakistemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. (Maide 6)
117- ALLAH’A VARMAK İÇİN VESİLE ARAYIN
Ey inananlar, Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya yol arayın ve O'nun yolunda cihad edin ki,kurtuluşa eresiniz. (Maide 35) * Vesile kelimesi sözlükte “pâye, rütbe, derece, muhabbet ve yakınlık” anlamlarına gelir.
Bu son anlamından hareketlekişiyi Allah’a yaklaştıran amele vesile denilmiştir.
Müfessirler âyette kast olunan vesilenin, Allah’ın emrettiklerinin yerine getirilmesi ve yasakladıklarının terkedilmesi olduğunu belirtmişler, kişiyi Allah’a yaklaştıracak ve O’nun rızâsını kazanmaya yardım edecek her türlü ibadet ve eylemi vesile saymışlardır. Kutsî hadislerde kişiyi Allah’a yaklaştıran en önemli şeyin Allah’ın farz kıldığı ibadetler ile nâfile ibadetler olduğu ifade buyurulmuştur (Müsned, VI, 256; İbn Âşûr, VI, 187; Elmalılı , III, 1670). Ayrıca vesile cennette sadece Hz. Peygamber’e verilecek olan bir makamın adıdır (Buhârî, “Ezân”, 8; Müslim,“Salât”, 11). Vesile ile aynı kökten türemiş olan tevessül ise sözlükte “yaklaşmak, hedeflenen ve arzulanan gayeye ulaşmakiçin bir şeyi vasıta kılmak” demektir. Dinî bir terim olarak tevessül, “Allah’a yaklaşmak, O’ndan yardım dilemek üzere birsöz veya davranışı aracı kılmak” anlamına gelir. Ancak bu terim zamanla farklı bir anlam kazanmış; melekler, arş, kürsî vb.kutsal sayılan bazı varlıklarla peygamber ve velîlerin Allah katındaki yüksek mertebeleri hürmetine dua etmeyi ve âhireteintikal etmiş sâlih insanlardan yardım istemeyi ifade eder hale gelmiştir. Kavrama yüklenilen bu muhteva âlimler arasındatartışılmış ve aşağıda sıralanan üç tür tevessül ihtilâfsız olarak meşrû kabul edilirken, diğer iki türünün meşrûluğu hususundafarklı görüşler ortaya konmuştur.
Meşrû kabul edilen tevessül türleri şunlardır:
1. Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarıyla tevessül.
2. Peygamber ve velîlerin hayatta iken yaptıkları dualarla tevessül.
3. İyi ameller hürmetine tevessül.Bunlardan özellikle Allah’ın isimleriyle yapılan tevessül Kur’an ve hadiste yer almış, yüce Allah tarafından açıkça emredilmiştir:
“En güzel isimler (el - esmâü’l - hüsnâ) Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin” (A‘râf 7/180).
İkinci tevessülün meşruiyeti ise peygamberlerin ümmetlerine, ümmetin de birbirine dua etmelerini tavsiye eden âyetler (Nisâ 4/64; Yûsuf 12/97- 98; Muhammed 47/19) dikkate alınarak kabul edilmiştir.
Üçüncüsü yani iyi amellerle tevessül de Kur’â n- ıKerîm’de müminlerin bazı dualarından örnekler verilerek teşvik edildiği için makbul sayılmıştır (bk. Bakara 2/285; Âl -i İmrân 3/16, 53, 191, 193). Şu iki tür tevessül ise tartışmalıdır:
a) Hayatta olan sâlih insanların Allah katındaki mevki ve m ertebeleriyle tevessül.
b) Vefat etmiş peygamberlerin ve velîlerin ruhlarıyla tevessül.Bazı âlimler her iki vesile türünün de câiz olduğunu belirtmişlerse de başta İbn Teymiyye olmak üzere diğer bir grup âlim buna karşı çıkmışlardır. Sâlih insanların Allah katındaki mertebeleriyle tevessül hususunda ileri sürülen deliller karşılıklıolarak incelendiğinde bu tür vesilede de herhangi bir sakınca bulunmadığı söylenebilir. Nitekim tevessül konusunda İbnTeymiyye’nin kanaatlerini paylaştığı görülen Şevkânî de bu tür vesilenin câiz olduğunu söylemiştir (II, 45 -46).
118- HIRSIZIN ELİNİ KESİN Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin.Allah daima üstündür, hikmet sahibidir. Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir. (Maide 38,39)
119- İÇKİDEN,UYUŞTURUCUDAN,
PUTLARDAN, KUMARDAN,
ŞANS OYUNLARINDAN UZAK DURUN
Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir.Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık vekin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardanvazgeçtiniz değil mi? (Maide 90,91)
120- SİZDEN AMAN DİLEYENE GÜVENCE VERİN Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonraonu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler. (Tevbe 6)
KUR’AN’DAKİ TEMEL YASAKLAR NÜZUL SIRASINA GÖRE
1- İNKARCILARA BOYUN EĞMEYİN
O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme! (Kalem 8) Şunların hiçbirine itâat etme :yemin edip duran,aşağılık, (Herkesi) kötüleğen,söz götürüpgetiren, Hayra engel olan, mütecâviz ve saldırgan günahkar,Kaba ve kötülükle damgalı, Malve oğullar sahibi olmuş diye (böyle yolunu şaşırmış) Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o,"Öncekilerin masalları!" der. (Kalem 10,11,12,13,14,15)
2- YETİMİN HAKKINA DOKUNMAYIN,YETİMİ HOR GÖRMEYİN
Öyleyse yetimi sakın ezme. (Duha 9) Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözüde yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir. (İsra 34)
3- FAKİRİ, DİLENCİYİ HOR GÖRMEYİN
El açıp isteyeni de sakın azarlama. (Duha 10)
4- KENDİNİZİ AKLANMIŞ,KURTULMUŞ GÖSTERMEYİN
Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bilki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizinkarınlarında bulunduğunuz sırada (bile), si zi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir. (Necm 32)
5- ALLAH’IN YANINDA BAZI VELİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN
Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden git meyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! (Araf 3)
6- NİMET VE İMKANLARI İSRAF ETMEYİN
Ey Adem oğulları! Her secde edişiniz de güzel elbiselerinizi giyin; yiyin, için, fakat israfetmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. (Araf 31)
7-FESAT ÇIKARMAYIN
Islah edi lmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini)umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır. (Araf 56)
8- İBADETHANELERDE ALLAH’TAN BAŞKASINA YALVARMAYIN
Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin). (Cin 18)
9- ALLAHTAN BAŞKA BİR İLAHA TAPMAYIN
Allah ile birlikte bir ilâh daha tanıma! Sonra kınanmış ve kendi başına terkedilmiş olarakkalırsın. Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana -baba nıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" biledeme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. (İsra 22,23)
10- CİMRİ DE OLMAYIN MÜSRİF DE OLMAYIN
Elini boynuna asıp bağlama (cimri olma), hem de onu büsbütün açıp saçma (israf etme); aksihalde kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. (İsra 29)
11- RIZIK KAYGISIYLA ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN Bir de geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onlara da, size de rızkı biz veriri z. Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük bir suçtur. (İsra 31)
12- ZİNAYA YAKLAŞMAYIN Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur. (İsra 32)
13-CANA KIYMAYIN Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksızyere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona(dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur. (İsra 33)
Böyle olunca Kur ’ an ’ın hangi konuya hangi sırada değinip nasıl önem verdiğini anlayacaktır.
Hangi kavramların zaman içinde hangi anlam zenginliğine kavuştuğunu görecektir. Önce imanla ilgili ayetler, sonra savaş ayetleri mesela. İnançla ilgili ayetleri okuyup anlamadan direk t savaş ayetlerini okumak doğru olmayacaktır.
Yani önce Mekki so nra Medeni sureler okunmalıdır.
Böyle olursa bileceksiniz ki
a-Mekki surelerde genel iman ilkeleri var
b-Mekki surelerde genel ahlak ilkeleri varc- İnsana yönelik göndermeler var. Ayrıca kıssalar var m ekki surelerde. İnsanlık tarihin in özetini verir mekki sureler.Pek çok peygamberin hayatlarında önemli kesitlerinin yer aldığı surelerdir m ekki sureler.Eski insanlar şöyle şöyle yaşadı, iyilerin mükafaatı şöyle, kötülerin cezası da şöyle oldu gibi. Siz bu örneklere bakıp kendi yerinizi tayin eder peygambere uymada safınızı seçersiniz.
Mekki sureler hayatın temelleridir.
Önce neye inanılması, niye inanılmasını öğretir. İnanmanın sonucunu, inanmamanın sonucunu öğretir. İnsanlık tarihine ibret alıcı bir mantıkla sizi yönlendirir.
Medeni surelere gelince, Artık toplumsal hayattan bahsedilir. Karşılıklı ilişkiden, toplumlar arası ilişkilerden, aile hukukundan, miras hukukuna kadar. Devletler arası savaş ve barışa kadar bütün ilişkiler Medeni surelerin konusudur.
Sureleri iniş sırasına göre okumak ile Mushaf sırasına göre okumak arasındaki fark; bir saraya kapıdan girmek ile bacadan girmek arasındaki farka benzer. Saray aynı saraydır ama bacadan girmek problemli bir iştir. İniş sırasına göre okuduğunuzda; Allah’ın insanı eğitirken nasıl bir yol izlediğini görüyor, Kur’an sarayını âdeta Allah’ın rehberliğinde dolaşıyorsunuz. Resmi mushaf sırasına göre okuduğunuzda Fatiha ‘ dan sonra Bakara suresine geçeceksiniz ,geçtiniz ama Bakara ‘ya gelene kadar 86 sure gelmişti onun bir arka planı var yaşanmış olaylar var.
Sizin Bakara ‘ dan önce en az 3500- 4000 ayet okumuş olmanız lazım.
Bakara suresine gelenekadar vahyin başlangıcından 10 - 15 senelik bir süre geçmiştir. Siz bunları gözardı edip okumaya çalışırsanız zor anlarsınız Allah’ın mesajını.
Tavsiyem şu ki, birden fazla meali nüzul (iniş) sırasına göre not tutarak okumanızdır. Bundan sonra da tefsirleri okumanızı tavsiye ediyorum.
4 Kur ’ an ’ın özelliklerini anlatan ayetler Kur’ân Allah Tarafından İndirilmiştir Kendisinde şüphe olmayan bu Kitap’ı âlemlerin Rabbi indirmiştir. (Secde 2) Kur’ân’da Tutarsızlık ve Çelişme Yoktur İşte sana o Kitap! Kuşku, çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için. (Bakara 2) Kur’ân Benzeri Olmayan Bir Kitaptır Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız - ki elbette yapamayacaksınız - yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır. (Bakara 23,24) Kur’ân Bir Öğüt ve Kılavuzdur Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür. (Ali imran 138)
Kur’ân Gönüller İçin Bir Şifadır Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi. (Yunus 57) Kur’ân Öğüt ve İbret Almak İçin Kolaylaştırılmış Bir Kitaptır Yemin olsun ki, biz, Kur’ân’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? (Kamer17) Taklit Edilemez Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmeküzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir." (İSRA/88) Anlaşılır (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın. (MERYEM/97) Doğru yola iletir Şüphesiz, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir mükafat olduğunu müjdeler . (İSRÂ 9)
5 KUR’AN’DAKİ TEMEL EMİRLER NÜZUL SIRASINA GÖRE
1- KUR’AN OKUYUN Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Alak 1) Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. (Alak 3)* Bu âyetler Hz. Peygamber 'e inen ilk vahiy olup Resulullah’a ve onun şahsında tüm müslümanlara okumayı emretmiş, onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye teşvik etmiştir.
İlk vahyin "oku" emriyle başlaması ve bu emrin iki def a tekrar edilmesi, okumanın ve ilmin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Okumaya önce Kur’an’dan başlamalıyız, çünkü diğer kitaplardan başladığımızda Kur’an’a sıra gelmiyor.
2- SECDE EDİN Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş. (Alak 19)
3- KIYAMETİ DÜŞÜNÜN Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) d üşün.( Kalem 42)
4-SABIRLI OLUN Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında)kederli bir hâlde Rabbine yakarmıştı . (Kalem 48)
5- GECELERİ DEĞERLENDİRİN Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. (Müzemmil 2,3) * Teheccüd namazı kılın,Kur’an okuyun, kitap okuyun,dua edin, zikir yapın .
6- KUR’AN’I DÜŞÜNEREK OKUYUN Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. (Müzemmil 4) * Burada Kur'an'ın açık ve düzgün bir şekilde, tane tane ve yavaş yavaş, mânası üzerinde düşünerek okunması kastedilmektedir. Bu şekilde okumak Kur'an'ı anlamaya ve mânalarını düşünmeye daha elverişli olduğu için Yüce Allah böyle okunmasını emretmiştir.
7- ALLAH’IN ADINI ANIN Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O’na yönel.( Müzemmil 8) 8- YALNIZ ALLAH’I VEKİL EDİNİN O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin.( Müzemmil..9) Bu ayet m anevî hazırlıkla birlikte tebliğin nasıl yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğretmektedir. Bunlar, daimaAllah'ı anarak O'ndan yardım istemek, samimi kalp ile O'na yönelmek, O'nun gücüne dayanmak ve koruyuculuğunagüvenmek; inkarcıların kendi s i hakkında söyledikleri "sihirbaz, kâhin, şair, mecnun" gibi yakışıksız sözlere, if tiralara aldırmamak, bunlara sabırla göğüs germek ve böyle durumlarda bu tür sözleri söyleyenlerle gereksiz ve verimsiz bir tartışmave çatışma ortamına girmekte nse onlardan uzaklaşmaktır. Mekke döneminin ilk zamanlarda inkarcıların, Resûlullah'a ve yenimüslüman olan az sayıdaki insana karşı tutumları daha çok sözlü sataşma şeklindeyd i. Âyette Hz.Peygambere gittikçe şiddetlenecek olan bu olumsuz davranışlar karşısında takınacağı tavır belirlenmektedir. Buna göre Resulullah’ın gerek üstün ahlâkı gerekse tebliğ görevi onun kötülüğe kötülükle karşılık vermesini engelleyecek; dolayısıyla o - korktuğu, âciz olduğu için değil - ödevi ge rektirdiği için düşmanlarının haksız sözlerine, sataşmalarına katlanmayı bilecektir. Onun, bu türsaldırganlardan "uygun bir şekilde uzaklaşması" da fiziksel anlamda uzaklaşmaktan çok, onlarla tartışma ve çatışmayagirişmekten, karşılık vermekten kaçınmak şeklinde yorumlanmıştır.
9- KUR’AN’DAN KOL AYINIZA GELENİ OKUYUN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer birkısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleniokuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz içinönceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyükmükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil20)
10-NAMAZ KILIN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer b ir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleniokuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz içinönceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyil ik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil20)
11- ZEKAT VERİN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer birkısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleniokuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil..20)
12- ALLAH’TAN AF DİLEYİN Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, birkısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer birkısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Na mazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz içinönceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyükmükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.( Müzemmil20)
13- İNSANLARI KUR’AN İLE UYARIN Kalk da uyar. (Müddesir 2)
14- RABBİZİ YÜCELTİN Sadece Rabbini büyük tanı. (Müddesir 3)
15- TEMİZ ŞEYLER GİYİN Elbiseni tertemiz tut. (Müddesir 4)
16- ŞİRKE BULAŞMAYIN Şirkten uzak dur . (Müddesir 5)
17- İYİLİĞİ ALLAH’IN RIZASI İÇİN YAPIN 7 İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma. (Müddesir 6)
18- ALLAH İLE KUL ARASINA GİRMEYİN Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.(Müddesir 11)
19- ALLAH’I TESPİH EDİN Yüce Rabbinin adını tes pih et. (Ala 1)
20- KUR’AN İLE ÖĞÜT VERİN O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver. (Ala 9)
21- YETİMLERİ EZMEYİN Öyleyse sakın yetimi ezme! (Duha 9)
22- SİZDEN BİR ŞEY İSTEYENİ AZARLAMAYIN Sakın isteyeni azarlama! (Duha 10)
23- ALLAH’IN NİMETLERİNİ ANLATIN Rabb inin nimetine gelince; işte onu anlat. (Duha 11)
24- ÇALIŞKAN OLUN,FAALİYETTE OLUN Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. (İnşirah 7)
25- YALNIZ ALLAH’A YÖNELİN VE YALVARIN Ancak Rabbine yönel ve yalvar. (İnşirah 8)
26- KUR’AN’DAN YÜZ ÇEVİRENDEN SİZ DE YÜZ ÇEVİRİN Öyle ise bizim zikrimizden (Kur’an’dan) yüz çeviren ve dün ya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden yüz çevir. (Necm 29)
27- ALLAH’TAN SİZE İNDİRİLENE UYUN Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğütalıyorsunuz! (Araf 3)
28- DİNİ ALLAH’A HAS KILARAK DUA EDİN De ki: “Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (O’na) doğrultun. Dini Allah’ahas kılarak O’na ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine O’na) döneceksiniz.” (Araf 29)
29- İBADETHANELERDE TEMİZ GİYİNİN Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (Araf 31)30- DUALARINIZI ÜMİT VE KORKU İÇİNDE EDİN Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez. (Araf55,56)31- ALLAH’A GÜZEL İSİMLERİYLE DUA EDİN En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkındagerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır. (Araf 180)32- AFFETMEYİ ESAS ALIN Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. (Araf 199) 8 33- İYİLİĞİ EMREDİN Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahil lerden yüz çevir. (Araf 199)34- CAHİLLERDEN YÜZ ÇEVİRİN Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. (Araf 199)35- ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞININ Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıylaişitendir, hakkıyl a bilendir. (Araf 200)
36- KUR’AN OKUNDUĞU ZAMAN SUSUN VE DİNLEYİN Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin. (Araf 204)
37- ALLAH’I BENLİĞİNİZİN İÇİNDEN ZİKREDİN Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah- akşam zikret ve gafillerden olma. (Araf 205)
38- ALLAH’IN ÜZERİNİZDEKİ NİMETLERİNİ ANIN Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerdenrızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz? (Fatır 3)
39- ŞEYTANI DÜŞMAN BİLİN Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kenditaraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır. (Fatır 6)
40- AİLENİZE NAMAZI EMREDİN Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızıkveriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır. (Taha 132)
41- DÜNYAYI DOLAŞIN De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.” (Neml 69)
42- ANNE BABANIZA ÇOK İYİ DAVRANIN Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya - babaya iyi davranmanızı kesinolarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa,sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. (İsra 23)
43- AKRABAYA,FAKİRLERE,YOLDA KALMIŞA YARDIM EDİN Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma .(İsra 26)
44-AHDE VEFALI OLUN Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur. (İsra 34)
45- ÖLÇÜ VE TARTIDA HİLE YAPMAYIN Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir. (İsra 35)
46- DÜNYAYI VE EVRENİ ARAŞTIRIN 9 De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan birtopluma hiçbir fayda sağlamaz. (Yunus 101)
47- DÜNYA NİMETLERİNE ALDANARAK DİNLERİNİ OYUNCAĞA ÇEVİRENLERDEN UZAK DURUN Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak. Hiçkimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete sürüklenmemesi için Kur’an ile öğüt ver. Yoksaona Allah’tan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi. (Kurtuluşu için) her türlü fidyeyiverse de bu ondan kabul edilmez. İşte onlar kazandıkları yüzünden helâke sürüklenmişkimselerdir. Küfre saplanıp kalmalarından dolayı onlara çılgınca kaynamış bir içecek ve elemdolu bir azap vardır. (Enam 70)
48- ÜZERİNE ALLAH’IN ADI ANILAN ŞEYLERDEN YİYİN Artık, âyetlerine inanan kimseler iseniz üzerine Allah’ın ismi anılarak kesilmiş hayvanlardan yiyin. (Enam 118)
49- GÜNAHIN AÇIĞINDAN DA GİZLİSİNDE DE KAÇININ Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Çünkü günah kazananlar yaptıkları karşılığındacezalandırılacaklardır. (Enam 120)
50- ADİL OLUN Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın.Ölçüyü ve tartıyıadaletle tam yapın. Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız . (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa âdil olun. Allah’a verdiğiniz sözü tutun.İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti. (Enam 152)
51- ALLAH’TAN KORKUN İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun. (Ali imran 175)
52- DİNİ ALLAH’A HAS KILARAK İBADET EDİN (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a haskılarak (ihlâs ile) kulluk et. (Zümer 2)
53- KÖTÜLÜĞÜ EN GÜZEL TAVIRLA SAVIN İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasındadüşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur. Buna (bu güzel davranışa) ancaksabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur. (Fussilet 34,35)
54- İHTİLAFA DÜŞTÜĞÜNÜZDE HÜKMÜ ALLAHA BIRAKIN Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandım ve O'na yönelirim . (Şura 10)
55- İSTİKAMET ÜZERE OLU N İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerineuyma ve de ki: Ben Allah'ın indirdiği Kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekleemrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işledik lerimiz bize, sizin 10 işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir arayatoplar, dönüş de O'nadır. (Şura 15)
56- HZ.MUHAMMED’E VE AİLESİNE SEVGİ SAYGI GÖSTERİN İşte Allah iman edip salih amel işleyen kullarını bununl a müjdeler. Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebliğime karşı sizden akrabalıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, şükrünkarşılığını verir. (Şura 23)
57- ALLAH’A SIĞININ ,ALLAH’A KAÇIN Deki: “[Sahte ve kötü olan her şeyden] Allah'a sığının! Gerçek şu ki ben, O'nun tarafından görevlendirilmiş açık bir uyarıcıyım! (Zariyat 50)
58- KENDİNİ ALLAH YOLUNA ADAMIŞLARLA BERABER OLUN Ve Rablerinin hoşnutluğunu umarak sabah akşam O'na yalvarıp yakaranlarla birlikte sen desabret; ve dünya hayatının cazibesine kapılıp da sakın gözlerini onların üzerinden ayırma; Veiyi ve güzel olan ne varsa hepsini terk edip [yalnızca] bencil arzularının peşine düştüğü için kalbini zikri mize karşı duyarsız kıldığımız kimseye aldırma. (Kehf 28)
59- BİLMEDİKLERİNİZİ,BİL ENLERE/KU R’AN EHLİNE SORUN Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkasını (peygamber olarak)göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız kitap ehline sorun. (Nahl 43)
60- NİMETLERE ŞÜKREDİN O halde (ey mü'minler ), eğer Allah'a ibadet ediyorsanız, O'nun helâl ve temiz olarak sizeverdiği rızıktan yeyin ve Allah'ın nimetine şükredin. (Nahl 114)
61- HZ.İBRAHİM’İN DİNİNE UYUN Sonra da sana: "Doğru yola yönelerek İbrahim'in dinine uy! O müşriklerden değildi" diye vahyettik. (Nahl 123)
62- ALLAH’A ÇAĞRIYI ÜÇ YOLLA YAPIN:HİKMET, GÜZEL ÖĞÜT,GÜZEL TARTIŞMA (Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan s apanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir. (Nahl 125)
63- HAKSIZLIĞA KARŞILIK VERİRKEN ÖLÇÜLÜ DAVRANIN Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz,elbette o, sabredenler için daha hayırlıdı r. (Nahl 126)
64- KENDİ KİTAPLARINI KUTSAL KİTAP HALİNE GETİRENLERDEN UZAK DURUN "Şüphesiz bu (insanlar) bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir; ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise benden sakının" (denildi). Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler. Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak! (Müminun52,53,54)
65- ALLAH UĞRUNDA CİHAT EDİN Allah uğrunda, hakkını verer ek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin deinsanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size "müslümanlar" adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah'asımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır! (Hac 78)
66- KABE’Yİ KIBLE EDİNİN (Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini) görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid- i Haram tarafına çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun,(namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki, ehl -i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersizdeğildir. (Bakara 144)
67- İYİLİK VE GÜZELLİK ÜRETMEDE YARIŞIN Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. (Ey müminler!) Siz hayır işlerinde yarışın. Nere de olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. (Bakara 148)
68- SABIR,DUA VE NAMAZ İLE ALLAH’TAN YARDIM İSTEYİN Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ür perenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir. (Bakara 45)
69-HELAL VE TEMİZ YİYECEKLER YİYİN Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşinedüşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. (Bakara 168)
70-KISAS UYGULAYIN Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır. Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız. (Bakara178,179)
71- RAMAZANI ORUÇLU GEÇİRİN Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz. Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizde n her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruçtutmanız sizin için daha hayırlıdır. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun vedoğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizdenramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığıgünler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazimetmeniz, şükretmeniz içindir. (Bakara 183,184,185)
72- SİZİNLE ÇARPIŞANLARA KARŞI SAVUNMA HAKKINIZI KULLANIN Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez. Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid -i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir. Eğer onlar (savaştan) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah gafûr ve rahîmdir.Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allahiçin oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık vesaldırı yoktur. Haram ay haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır.Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah müttakîlerle beraberdir. (Bakara 190,191,192,193,194)
73- SAHİP OLDUĞUNUZ NİMET VE İMKANLARDAN BAŞKALARINA DA VERİN Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareketinizdedürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever. (Bakara 195)
74-GÜZ EL DÜŞÜNÜP GÜZEL DAVRANIN Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü birtopluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payınıda unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculukisteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez" demişlerdi. (Kasas 76,77)
75- BARIŞI HEP BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRİN Ey İnananlar! Hep birden barışa girin, şeytana ayak uydurmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır. (Bakara 208)
76- 5 VAKİT NAMAZI AKSATMAYIN Namazlara ve orta namaza devam edin; gönülden boyun eğerek Allah için namaza durun. (Bakara 238)
77- FAİZDEN UZAK DURUN Faiz yiyenler (kabir lerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "Alım - satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım - satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faiz den vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar. Allah faizi tüketir (Faizkarışan malın bereketini giderir), sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez. Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah veResûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz. (Bakara 275,276,278,279)
78- BORÇ İŞLEMLERİNİ KAYDEDİN, ŞAHİT BULUNDURUN Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir kâtiponu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir kâtip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geridurmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla e ksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıfveya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizdeniki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile - biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için - iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitlergelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vâdesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakınüşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüphey e düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, budurum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle)alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunuyaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah'tankorkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir. (Bakara 282)
79- ALLAH’IN ELÇİSİNE İTAAT EDİN Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlün e itaat edin, işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin. (Enfal 20)
80- SAVAŞA HAZIRLIKLI OLUN, BARIŞ İSTEYENLERE YAPICI YAKLAŞIN Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlarhazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz,Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksizödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız. Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a t evekkül et, çünkü O işitendir, bilendir. (Enfal 60,61)
81- HACCA GİDİN Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbet), Mekke'deki (Kâbe) dir. Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnîdir. (Ali imran96,97)
82- AYDINLATMA VE UYARMA EKİPLERİ KURUN Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlarkurtuluşa erenlerdir. (Ali imran 104)
83- YÖNETİMDE ŞURAYI ESAS ALIN O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekliolsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları içindua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven.Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever. (Ali imran 159) 84- ASKERLİK YAPIP NÖBET TUTUN Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dangereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz. (Ali imran 200)
85- KENDİNİZİ SÜREKLİ HESABA ÇEKİN Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr 18)
86-CUMA NAMAZI KILIN Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz. (Cuma 9,10)
87- HZ.MUHAMMED’E SALAT VE SELAM EDİN Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de onateslimiyetle salât ve selâm edin. (Ahzab 56)
88- MÜSLÜMAN KADINLAR BAŞÖRTÜSÜ TAKIN Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından(dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerin e en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Ahzab 59)
89- YETİMLERİ KOLLAYIP GÖZETİN Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınızakatarak (kendi malınızmış gibi) yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtır. (Nisa 2) Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin, eğer onlarda akılca bir olgunlaşmagörürseniz hemen mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o malları israf ile ve tez elde n yemeyin. Zengin olan (veli) iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da(ihtiyaç ve emeğine) uygun olarak yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman yanlarındaşahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah yeter. (Nisa 6)
90- KADINLARI EŞCİNSELLİK İLE SUÇLAMADAN ÖNCE DÖRT ŞAHİT GETİRİN Kadınlarınızdan çirkin fiilde bulunanlara karşı aranızdan dört şahit getirin. Eğer şahitlikederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun. (Nisa 15)
91-EŞCİNSELLİK YAPAN ERKEKLERE EZİYETLE KARŞI ÇIKIN
İçinizden bu çirkin fiili işleyen ikilinin canlarını yakın.
Eğer tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse artık onlara eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, çok esirgeyendir. (Nisa 16)
Kur'an eşcinselliği kınıyor ve yasaklıyor Kur'an- ı Kerîm'de Lut kavminin yaptığı kötü fiilin, zorla tecavüz değil, rıza ile de olsa erkekler arasındaki cinsel ilişki olduğu açıktır, zorla olana tahsis etmenin delil ve dayanağı yoktur (Bak. 4/15 7/80 11/69 14/58 15/60 27/5 29/28...)
Yine yüce kitabımızda "nikah, tezvîc, zevc, zevce..." gibi ilgili kelimeler daima ve istisnasız olarak kadınla erkeğin evlenmesi manasında kullanılmıştır.
Baştan beri cinslerin kendi aralarında cinsel ilişkilerine ve karşı cins ile nikahsız ilişkiye olumsuz bakmış ve bu fillere cezalar koymuştur.
Diyanet işleri başkanlığı " Kur'an Yolu" isimli tefsirinden bir özet aktaralım:
"Kadınlarınızdan çirkin fiilde bulunanlara karşı aranızdan dört şahit getirin.
Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun. /İçinizden bu çirkin fiili işleyen ikilinin canlarını yakın.
Eğer tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse artık onlara eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, çokesirgeyendir." Nisâ: 4/15-16)
Fuhşun çeşitlerine göre cezalarını belirleyen Nisâ ve Nûr sûrelerinin çeşitli ayetleri birbirini tamamlamış, âyetlerinaçıklamaya muhtaç kısımlarını da hadisler açıklamış, böylece başlıca cinsel suçlarla ilgili cezaların kaynağını sünnet ve bunadayalı sahâbe icmâı teşkil etmiştir.
"Çirkin fiil" diye tercüme ettiğimiz fâhişe kelimesi Kur'an'da, hem cinsler arasındaki cinsel ilişki için de kullanılmıştır (Ankebût 29/28).
Buradan hareketle âyetler lafızlarına uygun olarak yorumlandığında 15. âyette kadınların kendi aralarındayaptıkları fuhuştan (sevicilik, lezbiyenlik), 16. âyette de erkeklerin kendi aralarında yaptıkları fuhuştan (livâta,homoseksüellik) bahsedildiği anlaşılmaktadır.
Nûr sûresinin 2. âyetinde ise kadınlarla erkekler arasında yapılan fuhuş (zina)suçunun hükmü açıklanmıştır; şu halde suçların cezalarıyla ilgili hükümlerde bir değiştirme (nesih) söz konusu değildir.
Buna göre:
a) Seviciliğin cezası kadınları evlerde hapsetmektir; "Allah'ın onlara bir yol açması" ise hallerini düzeltmeleri ve erkeklerle evlenmeleridir.
b) Livata suçunun cezası, bunu yapanlara söz ve fiille eziyet çektirmek, onlara maddî ve mânevî olarak acı vererek canlarınıyakmak, böylece bu iğrenç fiili işlemekten vazgeçmelerini sağlamaktır.
Ceza olarak ne söyleneceği, ne yapılacağı âyetteaçıklanmamış, ictihad ve uygulamaya bırakılmıştır.c) Kadınla erkek arasında yapılan fuhuşun cezası ise Nûr sûresinde (24/2) açıklandığı üzere yüzer sopadır."Lût'u da (peygamber gönderdik).
Kavmine dedi ki: "Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz!" / "Çünkü siz, kadınları bırakıp da cinsel tatmin için erkeklere yanaşıyorsunuz.
Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz." / Kavminin cevab ı, "Onları (Lût ve arkadaşlarını) memleketinizden çıkarın!
Çünkü onlar fazla temizlik taslayaninsanlar!" demelerinden başka bir şey olmadı. / Biz de onu ve karısı dışındaki aile fertlerini kurtardık.
Karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi. / Ve üzerl erine dehşetli bir yağmur (taş) yağdırdık. İşte gör günahkârların sonunun ne olduğunu!" (A'râf:7/80 -84)
Lût aleyhisselâm, Hz. İbrâhim'in kardeşi Haran'ın oğludur.
İslâmî kaynaklarda soy kütüğü Tarah oğlu Haran oğlu Lût şeklinde geçmektedir. İbrâhim ile birlikte Irak'tan ayrılmış; Tevrat'ta bildirildiğine göre Ölü deniz kıyısındaki Sodom ve Gomore'de (Ammûre) peygamber olarak görevlendirilmiştir.
Buralarda oturan halk, inkârcılık yanında, livâtayı da meşrû hale getirmişlerdi.
Hz. Lût, erkeğin erkeğe yaklaşması (homoseksüellik) şeklindeki bu fuhuş çeşidini, daha önce hiçbir millette görülmemiş ölçüde yaygınlaştırmaları sebebiyle onları eleştirdi; kendisinin güvenilir bir peygamber olduğunu, Allah'tan korkup davetine icâbet etmeleri, hallerini düzeltmeleri gerektiğini söyledi (bk. Şuarâ 26/160 - 164) ve bu yaptıkları sebebiyle onları "müsrifler" şeklinde niteledi.
"Mâkul ve meşrû ölçüleri aşan" anlamına gelen müsrif kelimesinin burada cinsel sapıklığı ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Kitap ve Sünnet'te zinanın cezası belirlenmekle beraber, sapıklık ve çirkinlik sayılarak yasaklanan eşcinselliğin cezası tayinedilmemiş; İmam Ebû Hanîfe ve diğer bazı âlimler ise ta'zîri (hâkimin uygun göreceği öldürme dışındaki bir ceza) yeterli bulmuşlardır.
92- ARALARI AÇILAN EŞLERİN BARIŞMALARI İÇİN İKİ HAKEM TAYİN EDİN Eğer karı - koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, birhakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu arabulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah karı - koca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz kiAllah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır. (Nisa 35)
93- SU BULAMADIĞINIZ ZAMAN TEYEMMÜM EDİN Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur,veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsîmünasebette bulunup, su da bulamazsanız o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin. Niyetle yüzle rinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. (Nisa 43)
94- EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERİN Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla s ize ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah herşeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. (Nisa 58)
95- MÜSLÜMAN YÖNETİCİLERE İTAAT EDİN Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününegerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir. (Nisa 59)
96- ZULME UĞRAYAN İNSANLAR İÇİN ÇARPIŞIN O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolundasavaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz. (Nisa 74) Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbi miz! bizleri bu halkı zâlim olan memlekettençıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diyeyalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşaçıkmıyorsunuz? (Nisa 75) İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde sizşeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır. (Nisa 76)
97- ŞEYTANIN DOSTLARIYLA SAVAŞIN İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde sizşeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır .(Nisa 76)
98- SELAMA KESİNLİKLE KARŞILIK VERİN Siz bir selam ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veyaverilen selamı aynen iade edin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır. (Nisa86)
99- ALLAH’A,PEYGAMBERLERİNE,KİTAPLARINA,MELEKLERE,AHİRETEİMAN EDİN Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a, ve daha önce indird iği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiretgününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur. (Nisa 136)
100- ZİNA EDEN KADIN VE ERKEĞİ DÖVÜN Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Al lah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın!Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. Zina eden erkek, zina edenveya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zinaeden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır. (Nur 2,3)
101- NAMUSLU KADINLARA İFTİRA ATANLARI DÖVÜN Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksene r sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamengünahkardırlar. (Nur 4)
102- BAKIŞLARINIZI KONTROL ALTINDA TUTUN
(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kend ileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapm akta olduklarından haberdardır. (Nur 30) 17 Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. (Nur 31)
103- MÜMİN KADINLAR BAŞÖRTÜSÜ TAKIN
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendioğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerininoğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizlikadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler.Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. (Nur 31)
104- ALLAH’A TÖVBE EDİN Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, ke ndi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerininoğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden,kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizlikadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler.Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtulu şa eresiniz. (Nur 31)
105- EVLENME DURUMUNA GELENLERİ EVLENDİRİN Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin.Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve(her şeyi) bilendir. (Nur 32)
106- CAMİLERDE,MECLİSLERDE,TOPLANTILARDA YENİ GELENLERE YER AÇIN Ey iman edenler! Size: "Meclislerde yer açın." denilince yer açın ki Allah da size genişlikversin. Size "Kalkın." denilince de kalkın ki Allah sizden inananları v e kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. (Mücadile 11)
107- SİZE GELEN HABERİ ARAŞTIRIN Ey iman edenler! Eğer fasıkı n biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz. (Hucurat 6)
108- MÜMİNLER ARASI ÇEKİŞMELERE MÜDAHALE EDİP BARIŞI SAĞLAYIN 18 Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekinesaldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarınıadaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz. (Hucurat 9,10)
109-ZANDAN KAÇININ Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizinkusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşininetini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurat 12)
110- KENDİNİZE VE AİLENİZE SAHİP ÇIKIN Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır.Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen veemredildikleri şeyi yapan melekler vardır. (Tahrim 6)
111- EŞLERİNİZDEN VE ÇOCUKLARINIZDAN SİZE DÜŞMANOLABİLECEKLERE KARŞI TEDBİRLİ OLUN Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardansakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allahçok bağışlayan çok merhamet edendir. Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için birimtihandır. Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır. (Teğabun 14,15)
112- İSLAMIN YAYILMASINA DESTEK OLUN Ey iman edenl er! Allah’ın yardımcıları olun. Nasıl ki Meryem oğlu İsa da havarilere,“Allah’a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?” demişti. Havariler de, “Biz Allah’ınyardımcılarıyız” demişlerdi. Bunun üzerine İsrailoğullarından bir kesim inanmış, bir kesim deinkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler. (Saff 14) * Allah’a yardım ifadesi, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına uymak, dinine destek olmak demektir.
113- İYİLİK VE TAKVA ÜZERE YARDIMLAŞIN Ey iman edenler! Allah'ın alâmetlerine, haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklarına veRablerinden lutuf ve rıza bekleyerek Kabe'ye yönelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdançıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescid - i Haram'dan çevirdiklerinden dolayı birtopluma karşı olan kininiz, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın,günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir. (Maide 2)* Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Muttaki, takva üzere yaşayan mü’min demektir.
114- AV HAYVANLARI ÜZERİNE ALLAH’IN ADINI ANIN Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: "Size iyi ve temiz şeyler helalkılındı." Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin içintuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin), Allah'tan korkun. MuhakkakAllah, hesabı çabuk görendir. (Maide 4)
115-NAMAZDAN ÖNCE ABDEST ALIN Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar elleriniziyıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta isen iz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişseyahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin.Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor , fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. (Maide 6)
116- CÜNÜP OLDUĞUNUZ ZAMAN GUSÜL ABDESTİ ALIN Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar elleriniziyıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniztemizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişseyahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edi n. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmakistemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. (Maide 6)
117- ALLAH’A VARMAK İÇİN VESİLE ARAYIN
Ey inananlar, Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya yol arayın ve O'nun yolunda cihad edin ki,kurtuluşa eresiniz. (Maide 35) * Vesile kelimesi sözlükte “pâye, rütbe, derece, muhabbet ve yakınlık” anlamlarına gelir.
Bu son anlamından hareketlekişiyi Allah’a yaklaştıran amele vesile denilmiştir.
Müfessirler âyette kast olunan vesilenin, Allah’ın emrettiklerinin yerine getirilmesi ve yasakladıklarının terkedilmesi olduğunu belirtmişler, kişiyi Allah’a yaklaştıracak ve O’nun rızâsını kazanmaya yardım edecek her türlü ibadet ve eylemi vesile saymışlardır. Kutsî hadislerde kişiyi Allah’a yaklaştıran en önemli şeyin Allah’ın farz kıldığı ibadetler ile nâfile ibadetler olduğu ifade buyurulmuştur (Müsned, VI, 256; İbn Âşûr, VI, 187; Elmalılı , III, 1670). Ayrıca vesile cennette sadece Hz. Peygamber’e verilecek olan bir makamın adıdır (Buhârî, “Ezân”, 8; Müslim,“Salât”, 11). Vesile ile aynı kökten türemiş olan tevessül ise sözlükte “yaklaşmak, hedeflenen ve arzulanan gayeye ulaşmakiçin bir şeyi vasıta kılmak” demektir. Dinî bir terim olarak tevessül, “Allah’a yaklaşmak, O’ndan yardım dilemek üzere birsöz veya davranışı aracı kılmak” anlamına gelir. Ancak bu terim zamanla farklı bir anlam kazanmış; melekler, arş, kürsî vb.kutsal sayılan bazı varlıklarla peygamber ve velîlerin Allah katındaki yüksek mertebeleri hürmetine dua etmeyi ve âhireteintikal etmiş sâlih insanlardan yardım istemeyi ifade eder hale gelmiştir. Kavrama yüklenilen bu muhteva âlimler arasındatartışılmış ve aşağıda sıralanan üç tür tevessül ihtilâfsız olarak meşrû kabul edilirken, diğer iki türünün meşrûluğu hususundafarklı görüşler ortaya konmuştur.
Meşrû kabul edilen tevessül türleri şunlardır:
1. Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarıyla tevessül.
2. Peygamber ve velîlerin hayatta iken yaptıkları dualarla tevessül.
3. İyi ameller hürmetine tevessül.Bunlardan özellikle Allah’ın isimleriyle yapılan tevessül Kur’an ve hadiste yer almış, yüce Allah tarafından açıkça emredilmiştir:
“En güzel isimler (el - esmâü’l - hüsnâ) Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin” (A‘râf 7/180).
İkinci tevessülün meşruiyeti ise peygamberlerin ümmetlerine, ümmetin de birbirine dua etmelerini tavsiye eden âyetler (Nisâ 4/64; Yûsuf 12/97- 98; Muhammed 47/19) dikkate alınarak kabul edilmiştir.
Üçüncüsü yani iyi amellerle tevessül de Kur’â n- ıKerîm’de müminlerin bazı dualarından örnekler verilerek teşvik edildiği için makbul sayılmıştır (bk. Bakara 2/285; Âl -i İmrân 3/16, 53, 191, 193). Şu iki tür tevessül ise tartışmalıdır:
a) Hayatta olan sâlih insanların Allah katındaki mevki ve m ertebeleriyle tevessül.
b) Vefat etmiş peygamberlerin ve velîlerin ruhlarıyla tevessül.Bazı âlimler her iki vesile türünün de câiz olduğunu belirtmişlerse de başta İbn Teymiyye olmak üzere diğer bir grup âlim buna karşı çıkmışlardır. Sâlih insanların Allah katındaki mertebeleriyle tevessül hususunda ileri sürülen deliller karşılıklıolarak incelendiğinde bu tür vesilede de herhangi bir sakınca bulunmadığı söylenebilir. Nitekim tevessül konusunda İbnTeymiyye’nin kanaatlerini paylaştığı görülen Şevkânî de bu tür vesilenin câiz olduğunu söylemiştir (II, 45 -46).
118- HIRSIZIN ELİNİ KESİN Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin.Allah daima üstündür, hikmet sahibidir. Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir. (Maide 38,39)
119- İÇKİDEN,UYUŞTURUCUDAN,
PUTLARDAN, KUMARDAN,
ŞANS OYUNLARINDAN UZAK DURUN
Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir.Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık vekin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardanvazgeçtiniz değil mi? (Maide 90,91)
120- SİZDEN AMAN DİLEYENE GÜVENCE VERİN Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonraonu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler. (Tevbe 6)
KUR’AN’DAKİ TEMEL YASAKLAR NÜZUL SIRASINA GÖRE
1- İNKARCILARA BOYUN EĞMEYİN
O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme! (Kalem 8) Şunların hiçbirine itâat etme :yemin edip duran,aşağılık, (Herkesi) kötüleğen,söz götürüpgetiren, Hayra engel olan, mütecâviz ve saldırgan günahkar,Kaba ve kötülükle damgalı, Malve oğullar sahibi olmuş diye (böyle yolunu şaşırmış) Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o,"Öncekilerin masalları!" der. (Kalem 10,11,12,13,14,15)
2- YETİMİN HAKKINA DOKUNMAYIN,YETİMİ HOR GÖRMEYİN
Öyleyse yetimi sakın ezme. (Duha 9) Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözüde yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir. (İsra 34)
3- FAKİRİ, DİLENCİYİ HOR GÖRMEYİN
El açıp isteyeni de sakın azarlama. (Duha 10)
4- KENDİNİZİ AKLANMIŞ,KURTULMUŞ GÖSTERMEYİN
Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bilki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizinkarınlarında bulunduğunuz sırada (bile), si zi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir. (Necm 32)
5- ALLAH’IN YANINDA BAZI VELİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN
Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden git meyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! (Araf 3)
6- NİMET VE İMKANLARI İSRAF ETMEYİN
Ey Adem oğulları! Her secde edişiniz de güzel elbiselerinizi giyin; yiyin, için, fakat israfetmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. (Araf 31)
7-FESAT ÇIKARMAYIN
Islah edi lmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini)umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır. (Araf 56)
8- İBADETHANELERDE ALLAH’TAN BAŞKASINA YALVARMAYIN
Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin). (Cin 18)
9- ALLAHTAN BAŞKA BİR İLAHA TAPMAYIN
Allah ile birlikte bir ilâh daha tanıma! Sonra kınanmış ve kendi başına terkedilmiş olarakkalırsın. Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana -baba nıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" biledeme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. (İsra 22,23)
10- CİMRİ DE OLMAYIN MÜSRİF DE OLMAYIN
Elini boynuna asıp bağlama (cimri olma), hem de onu büsbütün açıp saçma (israf etme); aksihalde kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. (İsra 29)
11- RIZIK KAYGISIYLA ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN Bir de geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onlara da, size de rızkı biz veriri z. Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük bir suçtur. (İsra 31)
12- ZİNAYA YAKLAŞMAYIN Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur. (İsra 32)
13-CANA KIYMAYIN Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksızyere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona(dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur. (İsra 33)
14- İLMİNE SAHİP OLMADIĞINIZ ŞEYİN ARDINA DÜŞMEYİN
Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biriyaptıklarından sorumludurlar. (İsra 36)
15- KİBİRLENMEYİN, BÖBÜRLENMEYİN
Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlaraerişemezsin. (İsra 37)
16- NAMAZDA SESİNİZ ORTA TONDA OLSUN
(Sen onlara) de ki: İster "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. Engüzel isimler O'nundur. Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç. (İsra 110) 17- ZALİMLERE EĞİLİM GÖSTERMEYİN
Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz! (Hud 113) Zulüm, "din ve ahlâk kanunlarıyla belirlenen sınırları aşmak, adalet, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine aykırı davranmak" demektir. Kur'an'da zulüm, biri it ikad diğeri ahlâk alanlarıyla İlgili olmak üzere iki ayrı anlamda kullanılmaktadır. Birinci 22 alanda genellikle "şirk, inkâr, günahkârlık, Allah'ın koyduğu kuralları, sınırları çiğneme ve aşma" mânalarını i fade eder. Allah'ın kanunlarını çiğneyen ler zalimlerdir; kâfirler zalimin kendileridir.Ahlâk al anında ise "haddi aşmak, başkasınınhakkını ihlâl etmek, başkasına zarar vermek" anlamını ifade eder. Bu sergileyene de zalim denir. Yüce Allah, zulmün hertürlü sünü haram ayırımı yapmaksızın zalimlere eğilim gösterilmemesini,yaptıkları kötülüklerin hoş karşılanmamasını ve onla rın yanında yer alınmamasını emretmiştir. İslâm'ın genel bir kuralı olarak Allah ve Resulü'nün emrine uygundav ranmayan kimsenin yanında yer alınmaz ve böyle bi r âmirin dahi emrine itaat edilmez. Zalimle oturup kalkmaya ve onunemrinde görev almaya mecbur kalan kimsenin sözlerini, yap tıklarını ve yapmadıklarını dinin koyduğu kriterle rle ölçmesini, bu kriterlere uy gun hareket edemediği takdirde mümkünse hemen zalimden uzaklaşmasını tavsiye etmektedir.
18- HAK DOSTLARINI HOR GÖRMEYİN
Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki onları kovup tazalimlerden olasın! (Enam 52)
19- DİĞER DİNLERE VE İNANANLARINA SÖVMEYİN
Allah'tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'asöverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleriRablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir. (Enam 108)
20- ALLAH’TAN ÜMİT KESMEYİN
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin!Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (Zümer 53)
21- DİNDE FIRKALARA AYRILMAYIN
Allah dinden Nuh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!)sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıldı.Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat senin kendilerini davet ettiğinşey, müşriklere ağır geldi. Allah dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yolailetir. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra, ancak aralarındaki, çeke memezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer Rabbin tarafından azabın ertelendiğine dair bir söz geçmemiş olsaydıaralarında mutlaka hüküm verilirdi. Kendilerinden sonra Kitab'a vâris kılınan kitap ehli deKur'ân hakkında bir şüphe ve tereddüt içindedirler. (Ş ura 13,14)
22- GELECEK HAKKINDA KESİN HÜKÜM VERMEYİN
Hiçbir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: "Ben yarın onu yapacağım deme" Ancak Allahdilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruyadaha yakın olana eriştirir." de . (Kehf 23,24) Ashâb- ı Kehf kıssası Hz. Peygamber'e sorulduğunda "Allah izin verirse demeden, "Yarın size cevap vereceğim" ded i. Busebeple bir süre vahiy ke sildi. Bu bir uyarıydı. Nitekim on beş gün sonra vahiy geldiğinde Yüce Allah Hz. Peygamber'i şöyleuyarıyordu: "Allah izni verirse demeden hiçbir şey için 'Şu işi yarın yapacağım' deme!" Hiç kimse yarın ne yapacağını bilemez. Zira bir şeyin meydana gelmesi İçin sadece insanın iradesi yeterli değildir, Allah'ın da onun olmasını dilemesi gerekir. Bu i rşad ve uyarılar sebebiyle gelecekte bir işi yapmaya niyet ederken İşi Allah'ın iradesine bağlamak yani "Allahizin verirse" demek güzel görülmüştür. Türkçe'de yaygın olarak kullanılan ve âyet metnindeki lafza uygun bir dilek ifadesi olan "in şâallah" deyiminin anlamı da bu dur.
23- ALLAH’I HİÇBİR ŞEYLE KIYASLAMAYIN
Öyleyse, sakın Allah'la (başkaları arasında) herhangi bir benzerlik kurmaya kalkmayın!Çünkü, Allah [her şeyin aslını] biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. (Nahl 74)
24- YEMİNLERİNİZE TERS DÜŞMEYİN
Ahidleştiğiniz zaman, Allah'ın ahdini yerine getirin, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın;çünkü Allah'ı üzerinize kefil kılmışsınızdır. Şüphe yok Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diy e, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup - çözen (kadın)gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkındaihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır. Eğer Allah dileseydi, sizi tek birümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yapmakta olduklarınızdanmuhakkak sorulacaksınız. Yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru edinmeyin;sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğütadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir. (Nahl 91,92,93,94)
25- YAPAY HARAMLAR İCAT ETMEYİN
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helâldir, şu da haramdır" demeyin, çünküAllah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (Nahl 116)
26- İTİKAF HALİNDEYKEN CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEYİN
Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumund asınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği içinmüracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler içinyazdığını isteyin. Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. Allah, âyetleriniinsanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar. (Bakara 187) * İTİKAF :bir ye rde bekleme, durma ve kendini orada hapsetme. Akıl bâliğ veya temyiz kudretine sahip bir müslümanın beşvakit namaz kılınan bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durması anlamında bir fıkıh terimi.
27- RÜŞVETE ASLA BULAŞMAYIN
Bir de aranızda mallarınızı batıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günah ile yemek için, o malları hakimlere rüşvet olarak vermeyin. (Bakara 188)
28- KENDİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYIN
Allah yolunda mal harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın ve gü zel hareketedin. Çünkü Allah güzellik ve iyilik edenleri sever. (Bakara 195)
29- MÜŞRİK KADIN VE ERKEKLERLE EVLENMEYİN
Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile,iman etmiş olan bir cariye herhalde ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de müminkadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondandaha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve âyetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar hatırda tutup, öğütalırlar. (Bakara 221)
30- ADETLİ KADINLARLA CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEYİN
Ey Muhammed! Sana kadınların ay başı halinden de soruyorlar. De ki: O bir eziyettir Onuniçin ay başı halinde oldukları zaman kadın lardan çekilin ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. İyice temizlendikleri zaman ise Allah'ın emrettiği yerden onlara varın, yaklaşınŞüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever. (Bakara 222)
16- NAMAZDA SESİNİZ ORTA TONDA OLSUN
(Sen onlara) de ki: İster "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. Engüzel isimler O'nundur. Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç. (İsra 110) 17- ZALİMLERE EĞİLİM GÖSTERMEYİN
Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz! (Hud 113) Zulüm, "din ve ahlâk kanunlarıyla belirlenen sınırları aşmak, adalet, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine aykırı davranmak" demektir. Kur'an'da zulüm, biri it ikad diğeri ahlâk alanlarıyla İlgili olmak üzere iki ayrı anlamda kullanılmaktadır. Birinci 22 alanda genellikle "şirk, inkâr, günahkârlık, Allah'ın koyduğu kuralları, sınırları çiğneme ve aşma" mânalarını i fade eder. Allah'ın kanunlarını çiğneyen ler zalimlerdir; kâfirler zalimin kendileridir.Ahlâk al anında ise "haddi aşmak, başkasınınhakkını ihlâl etmek, başkasına zarar vermek" anlamını ifade eder. Bu sergileyene de zalim denir. Yüce Allah, zulmün hertürlü sünü haram ayırımı yapmaksızın zalimlere eğilim gösterilmemesini,yaptıkları kötülüklerin hoş karşılanmamasını ve onla rın yanında yer alınmamasını emretmiştir. İslâm'ın genel bir kuralı olarak Allah ve Resulü'nün emrine uygundav ranmayan kimsenin yanında yer alınmaz ve böyle bi r âmirin dahi emrine itaat edilmez. Zalimle oturup kalkmaya ve onunemrinde görev almaya mecbur kalan kimsenin sözlerini, yap tıklarını ve yapmadıklarını dinin koyduğu kriterle rle ölçmesini, bu kriterlere uy gun hareket edemediği takdirde mümkünse hemen zalimden uzaklaşmasını tavsiye etmektedir.
18- HAK DOSTLARINI HOR GÖRMEYİN
Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki onları kovup tazalimlerden olasın! (Enam 52)
19- DİĞER DİNLERE VE İNANANLARINA SÖVMEYİN
Allah'tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'asöverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleriRablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir. (Enam 108)
20- ALLAH’TAN ÜMİT KESMEYİN
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin!Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (Zümer 53)
21- DİNDE FIRKALARA AYRILMAYIN
Allah dinden Nuh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!)sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıldı.Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat senin kendilerini davet ettiğinşey, müşriklere ağır geldi. Allah dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yolailetir. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra, ancak aralarındaki, çeke memezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer Rabbin tarafından azabın ertelendiğine dair bir söz geçmemiş olsaydıaralarında mutlaka hüküm verilirdi. Kendilerinden sonra Kitab'a vâris kılınan kitap ehli deKur'ân hakkında bir şüphe ve tereddüt içindedirler. (Ş ura 13,14)
22- GELECEK HAKKINDA KESİN HÜKÜM VERMEYİN
Hiçbir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: "Ben yarın onu yapacağım deme" Ancak Allahdilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruyadaha yakın olana eriştirir." de . (Kehf 23,24) Ashâb- ı Kehf kıssası Hz. Peygamber'e sorulduğunda "Allah izin verirse demeden, "Yarın size cevap vereceğim" ded i. Busebeple bir süre vahiy ke sildi. Bu bir uyarıydı. Nitekim on beş gün sonra vahiy geldiğinde Yüce Allah Hz. Peygamber'i şöyleuyarıyordu: "Allah izni verirse demeden hiçbir şey için 'Şu işi yarın yapacağım' deme!" Hiç kimse yarın ne yapacağını bilemez. Zira bir şeyin meydana gelmesi İçin sadece insanın iradesi yeterli değildir, Allah'ın da onun olmasını dilemesi gerekir. Bu i rşad ve uyarılar sebebiyle gelecekte bir işi yapmaya niyet ederken İşi Allah'ın iradesine bağlamak yani "Allahizin verirse" demek güzel görülmüştür. Türkçe'de yaygın olarak kullanılan ve âyet metnindeki lafza uygun bir dilek ifadesi olan "in şâallah" deyiminin anlamı da bu dur.
23- ALLAH’I HİÇBİR ŞEYLE KIYASLAMAYIN
Öyleyse, sakın Allah'la (başkaları arasında) herhangi bir benzerlik kurmaya kalkmayın!Çünkü, Allah [her şeyin aslını] biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. (Nahl 74)
24- YEMİNLERİNİZE TERS DÜŞMEYİN
Ahidleştiğiniz zaman, Allah'ın ahdini yerine getirin, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın;çünkü Allah'ı üzerinize kefil kılmışsınızdır. Şüphe yok Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diy e, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup - çözen (kadın)gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkındaihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır. Eğer Allah dileseydi, sizi tek birümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yapmakta olduklarınızdanmuhakkak sorulacaksınız. Yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru edinmeyin;sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğütadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir. (Nahl 91,92,93,94)
25- YAPAY HARAMLAR İCAT ETMEYİN
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helâldir, şu da haramdır" demeyin, çünküAllah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (Nahl 116)
26- İTİKAF HALİNDEYKEN CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEYİN
Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumund asınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği içinmüracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler içinyazdığını isteyin. Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun. Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. Allah, âyetleriniinsanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar. (Bakara 187) * İTİKAF :bir ye rde bekleme, durma ve kendini orada hapsetme. Akıl bâliğ veya temyiz kudretine sahip bir müslümanın beşvakit namaz kılınan bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durması anlamında bir fıkıh terimi.
27- RÜŞVETE ASLA BULAŞMAYIN
Bir de aranızda mallarınızı batıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günah ile yemek için, o malları hakimlere rüşvet olarak vermeyin. (Bakara 188)
28- KENDİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYIN
Allah yolunda mal harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın ve gü zel hareketedin. Çünkü Allah güzellik ve iyilik edenleri sever. (Bakara 195)
29- MÜŞRİK KADIN VE ERKEKLERLE EVLENMEYİN
Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile,iman etmiş olan bir cariye herhalde ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de müminkadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondandaha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve âyetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar hatırda tutup, öğütalırlar. (Bakara 221)
30- ADETLİ KADINLARLA CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEYİN
Ey Muhammed! Sana kadınların ay başı halinden de soruyorlar. De ki: O bir eziyettir Onuniçin ay başı halinde oldukları zaman kadın lardan çekilin ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. İyice temizlendikleri zaman ise Allah'ın emrettiği yerden onlara varın, yaklaşınŞüphesiz ki Allah çok tövbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever. (Bakara 222)