İlk Tanrılar, Dünyanın Yaratılışı ve Odin! İskandinav Mitolojisi'nde Her Şeyin Sonu Olan Kaçınılmaz Savaş: "Ragnarök"
İskandinav mitolojisini anlatmaya geçmeden önce mitoloji hakkında bilgisi olmayanlar için mitoloji ne demektir çok kısa bir şekilde açıklayalım. Mitoloji kelimesi sözlükte; "Bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikiminin ve bu efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp, inceleyen ve sınıflandıran çalışmalar bütünüdür’ şeklinde açıklanmaktadır. Genel olarak bir açıklama yapmak gerekirse mitolojiler efsanevi olaylardır. Efsanenin anlamı ise, gerçeğe dayanmayan, gerçek dışı söz demektir.
Başlangıçta sadece yokluk vardı. Sonsuz bir boşluk. Bu boşlukta var olan tek şey Ginungagap idi, yani "Büyük boşluk". Sonsuzluğa dek uzanan rengi ve görüntüsü olmayan bir düşüş
Zamanın kıvrımlarında sıcak ve soğuk belirdi. Bunlar belki de var olan ilk duygulardı ve bu her şeyin başlangıcıydı… Sıcak ve soğuk artık iki nehir olmuştu, ikisi birlikte Gigungagap’a dökülüyorlardı. Kuzeyden akan soğuk ırmağın ismi "Niflheim", güneydeki sıcak ırmağın ismi ise "Muspelheim" idi. Niflheim ve Muspelheim kendi kendilerine oluşmuş ilk dünyalardı, yani dokuz dünyanın başlangıcı.
Soğuğun ve sıcağın Ginungagap’a dökülmeden önceki birleşiminde patlamalar yaşanıyordu ve bu patlamalar evrenin ilk canlısının doğumuna neden oldu. Bu ne bir Tanrı, ne de bir insandı. Bu bir devdi...
İlk tanrının adı "Buri" idi. Ymir’in ve Buri’nin yaratma güçleri vardı. Yalnız kalmamak için kendilerine eşler bu eşlerdende çocuklar yarattılar. Tanrıların ve Devlerin soyu Ginungagap içerisinde üremeye başlamıştı.