KURANDAKİ KESİK HARFLER GERÇEĞİ (HURUF-U MUKATTA)
Mukaddes kitabımız Kuranı Kerim’deki hurufu mukatta harflerinin hiç bir anlamı olmadığı, bu harflerin öylesine kullanılıp herhangi bir plan doğrultusunda kullanılmadığı , bu harfleri kullanılmasındaki amacının sadece dikkat çekmek olduğu vb. gibi söylemler bizce büyük bir yalandan ibarettir.
Kurandaki edebi güzelliği ve sanatları görüp ondaki matematik yapıyı görmezden gelen insanlar maalesef bu konuda da bir çok yalan uydurmuşlardır.
Kuranda matematiksel bir mucize yoksa Cenabı Hakk neden şu kelimelerin sayılarına özen göstermiş.
Mesela ahiret kelimesi Kuran’da 115 kez geçiyor, dünya kelimesi de 115 kez geçiyor.
Yani dünya ve ahret kelimelerinin tekrar sayıları aynı.
Şeytan kelimesi 88 kere geçiyor. Bakıyorsunuz ‘melek’ kelimesi de 88 kere geçiyor.
Kuran’da böyle diyalektik bir mantık var. Karşıtlar eşit geçiyor. Ay kelimesi 12 kere geçiyor.
Gün kelimesi 365 kere geçiyor. Allah buralarda matematiksel bir mesaj veriyor bize.
Gün kelimesinin çoğulu olan ‘eyyam ve yevmeyn’ kelimeleri de toplam olarak 30 kere geçiyor. İlginç! Besmele 19 harf. 114 sure var, 19’un 6 katı. Yine besmelede geçen kelimelerden birisi olan ‘Allah’ kelimesi kuranda 2698 defa geçiyor. 19’un 142 katı. Rahim kelimesi kuranda 57 defa geçiyor, 19’un 3 katı. Kuran’da 9. surenin başında besmele yok. Ne oldu? Fakat bir de bakıyorsunuz, Neml (karınca) suresinde bu eksik tamamlanıyor. 114, 19’un 6 katı. Allah kitabıyla ilgili bizleri meraklandırmak istiyor.
İşte huruf-u mukattalarında içeriğinde ,sayısında ve kullanıldığı yerlerde ilginç deliller mevcut.
Bu kitabın sahibinin matematik ilminde de ne denli üstün olduğunu gösteren ip uçları saklı. Tabi görmek isteyen gözler , bulmak isteyen kalpler için…
Huruf-u mukatta, sûre başlarında kesik kesik okunan , birleşik veya tek başına bulunan harflerdir. Zaten bu harfler okunurken de teker teker okunur, bir kelime gibi okunmaz.Kuran, belli bölümleri başlangıç harfleriyle başlayan, bildiğimiz tek kitaptır.
Arap alfabesinde yirmi sekiz harf vardır ve bu sayı”lam-elif” bir harf sayıldığında tam yirmi dokuza ulaşır .İlginçtir Kur’ân-ı Kerim’de de alfabedeki harf sayısınca, yirmi dokuz sûrede huruf-u mukatta bulunur.Bu harflerin seçilip yerleştirilmesinde öylesine bir nizam bulunmaktadır ki, bilhassa bazı müelliflerin fütursuzca, neredeyse “tesâdüfî” demeye varan değerlendirmelerine asla imkân vermez.Kur’ân-ı Azîmüşşan, sûrelerin başına da bu harflerin yarısını, yani 14 tanesini zikretmiş, yarısını da terk etmiştir. Aynı zamanda bu harfler, 14 değişik şekildedir.29 sûreden ikisi Medenî, diğerlerinin hepsi Mekkî’dir
Huruf-u mukattaa’nın Kur’ân-ı Kerim’deki yerleri de şöyledir:
Altı sûrede “elif-lâm-mîm” vardır. Bunlar; Bakara, Âl-i İmrân, Ankebût, Rûm, Lokman ve Secde sûreleridir. Â’râf Sûresi’nde de “Elif-lâm-mîm-sâd” bulunmaktadır.
Beş sûrede “elif-lâm-râ” vardır. Bunlar; Yunus, Hûd, Yusuf, İbrahim ve Hicr sûreleridir. Ra’d Sûresi’nde de “elif-lâm-mîm-râ” vardır.
Altı sûrede “hâ-mîm” vardır. Bunlar; Mü’min, Fussilet, Zuhruf, Duhân, Câsiye ve Ahkaf sûreleridir. Şûrâ Sûresi’nde de “hâ-mîm-ayin-sîn-kaf” bulunmaktadır.
Ayrıca, Şuarâ ve Kasas sûrelerinde “tâ-sîn-mîm“, Neml Sûresi’nde “tâ-sîn“, Meryem Sûresi’nde “kâf-hâ-yâ-ayîn-sîn-kaf“, Tâhâ Sûresi’nde “tâ-hâ“, Yâsin Sûresi’nde “yâ-sîn“, Sâd Sûresi’nde “sâd“, Kaf Sûresi’nde “kaaf“, Kalem Sûresi’nde de “nûn” harfi bulunmaktadır.
29 sureden 19’unda başlangıç harfleri, kendi başlarına ayeti oluştururlar. Örneğin Bakara Suresinde “Elif-Lam-Mim” tek başına ayettir. 10 surede ise başlangıç harfli girişin yanında ayet normal anlatımına başlar. Örneğin Kaf Suresindeki ilk ayet “Kaf, Şanı yüce Kuran adına” şeklindedir. Başlangıç harflerinin yalnız olarak geçtikleri sure sayısı 19’dur.Başlangıç harfleriyle beraber normal anlatımın devam ettiği 10 surenin 9’unda, Kuran’a (Kuran veya Kitap tanımlamasıyla) dikkat çekilir. İşte bu 9 surenin sure numaralarının toplamı 190’dır.(10+11+12+13+14+15+27+38+50= 190) 190, 19’un 10 katıdır. Başlangıç harfli surelerde geçen 14 harfin hepsinin birden mevcut olduğu ayet sayısı 114(19×6)’dır.
İlginçtir bu kalıplardaki harfleri baştan başlayıp sayarsanız Sad harfinin hem 7‘nci hem 19’uncu hem de 29’uncu harf olduğunu görebilirsiniz. Üstelik ilk Sad harfinin kullanıldığı kalıp 7’nci surenin başında, ikinci Sad harfinin kullanıldığı kalıp ise 19’uncu surenin başındadır. Sad harflerinin üçüncüsü ile başlayan ve ismini de bu harften alan Sad Suresi’nde toplam 29 adet Sad harfi kullanılmıştır.
Armstrong Limiti olarak bilinen yükseklik limiti yerden 19 kilometredir. Bu limitten sonra astronot kıyafeti giymek gerekmektedir. Eğer giyilmeyecek olursa, vücuttaki su, vücut sıcaklığında kaynamaya başlayacaktır.
Son dönem alimlerden Cevherî, huruf-u mukattaalara oldukça farklı bir açıdan bakmış ve Kur’ân’ın eşsizliğini, kullanılan harflerin sayısında aramıştır. Cevherî, sûre başlarındaki harflerin Arap alfabesindeki harflerin 14’ünden oluştuğunu, bunun da alfabenin yarısı ettiğini söyleyerek, gerek 14 ve gerekse 28 sayılarıyla alâkalı kâinattan karşılaştırmalar yapmıştır: Meselâ her eldeki eklem sayısı 14’tür. İnsanın sırt omurgasının altında 14, üstünde 14 kemik vardır. İnek, deve, eşek, yırtıcı hayvanlar, diğer doğum yapan ve emziren hayvanların ön taraflarında 14, arka taraflarında 14 kemik vardır. Kuşların uçarken kullandıkları kanat tüylerinin sayısı 14+14’tür. Bazı sürüngen ve balık gibi uzun boylu hayvanların omurga kemiklerindeki sayı 28’dir. Arapçadaki harf sayısı 28’dir. Bunlardan 14’ü idğam yapılır, 14’üne yapılmaz. Arapçadaki noktalı harflerin sayısı 14 iken noktasızlar da 14’tür. Ay’ın 14 güney, 14 kuzey olmak üzere 28 evresi vardır.
Kur’ân’da sadece iki yerde mukatta harfi olarak “kaf” vardır. Bunlar Kâf Sûresi ve Şûrâ Sûresidir. Bazı alimlere göre “kaf” Kur’ân demektir. Şöyle ki, her iki sûrede 57’şer tane ق vardır. Bunların toplamı 114 eder. Bu rakam, Kur’ân-ı Kerîm sûrelerinin yekün adedidir. Demek ki her iki sûredeki “kaf”sayısı, remzen Kur’ân sûrelerinin sayısını işaretlemektedir. Zaten her iki sûrenin mânâ ve muhtevası da Kur’ân’la çok alâkalıdır.
Sûrelerin başlarındaki harflerin, sûrenin genel muhtevasıyla yakın bir münasebeti de vardır. Bu münasebet hem lâfız, hem de mânâ yönüyledir. Meselâ Kaf Suresine baktığımızda “kâf” harfi üzerine bolca kafiye vardır ve bu harf cömertçe kullanılmıştır. Benzer bir durum yine Sâd Sûresi’nde de vardır. Bu sûrede de “Sâd” harfinin ifade ettiği karakteristik bir özellik gözümüze çarpmaktadır ki, o da “husûmet”tir. Bu durum sûrenin tamamında kendini göstermektedir. Arapçada “sâd” aynı zamanda sabrı da temsil eder ki bu surede de sabır konusu işlenmiştir. Beşer çapındaki sabırda, en zirve noktayı peygamberler tutar. Peygamberlerin içinde de Hz. Eyyûb örnek olarak verilir. İlginçtir bu sûrede de Hz. Eyyûb anlatılmaktadır. Bu espriden hareket edilirse görülür ki huruf-u mukattaa bulunan sûreler ile başındaki harler arasında sıkı bir münasebet vardır.
“Meselâ, Ra’d Sûresi’nin başında “Elif-Lam-Mim-Ra” harfleri vardır. Bu harfler, sıralamaya uygun şekilde tertip edilmiştir. Yani birinci sırada “Elif”, ikincide “Lam”, üçüncüde “Mim” ve dördüncü sırada da “Ra” vardır. Enteresandır ki, sûrede geçen bu harfler sayı bakımından da aynı şekilde sıraya tâbi tutulmuşlardır. Şöyle ki: Ra’d Sûresi’nde 625 tane “Elif”, 479 “Lam”, 260 “Mim”, 127 de “Ra” vardır. Bu durum sadece Ra’d Sûresi’ne mahsus da değildir. Meselâ, Bakara Sûresi’nin mukatta harfleri olan “Elif-Lam-Mim”de sûre içinde aynı esasa göre tekrar edilmiştir. Bu sûrede 4592 “Elif”, 3204 “Lam”, 2195 tane de “Mim” vardır. Mukatta ile başlayan bir başka sûre de “Âl-i İmrân”dır. Aynı planlama bu sûrede de söz konusudur. İlginç bir durumda Yâsîn Sûresi’nde vardır. Çünkü bu sûrede durum, yukarıdakilerin tam tersine dönmüştür. Şöyle ki:”Bu sûrede sonra gelen harf, öncekinden daha çok zikredilmiştir. Zîrâ Yâsîn Sûresi’nin mukattasında harflerin normal sırası tersine dönmüştür. Yani en son harf olan “ya” başa geçmiş, sıralamada ondan önce olan “sin” ise sona kalmıştır. Öyle ise bu harflerin sûre içindeki tekrar edilme sayısı da tersine dönmeli, “sin” daha çok, “ya” ise daha az olmalıdır. Nitekim öyle de olmuştur.
Aşağıdaki “ha-mim” harflerinin geçtiği huruf-u mukatta harfleri tablosu aslında bizlere çok şey anlatmaktadır :
Bu tablodaki düzenin tesadüfen oluşması imkansızdır.Bu “Ha-mim” tablosu öylesine zekice bölünmüş ve ilişkiler ağıyla örülmüş ki bu durumu tesadüfle izah imkansız bir hal almıştır.Zira bu harfleri kullanarak sadece salt bir metin değil aynı zamanda anlamlı bir metin oluşturulma zorunluluğu da vardır.
Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) “Allah’ın her kitabında bir sırrı vardır. Kur’an’daki sırrı da sûrelerin başlarında bulunan harflerdir.” dediği rivayet edilir.Öyleyse bize düşen Yüce Allah’ın Kurana yerleştirdiği bu sayısal mucizeleri araştırıp bulmak ve imanımızın tadını çıkarmaktır.