ON EMİR TEVRAT VE KURAN’DA NASIL GEÇER?
A. YAHUDİ KUTSAL KİTABINDA ON EMİR
Eski Ahit Musa (as.) peygamberin Sina Dağı’nda beraberinde levhalarla indiğinden bahseder. Kavminin buzağıya taptığını görünce elindeki levhaları kırar. Kırılan levhalar Tanrının yazdığı levhalardı. Musa as. Öncekilere benzer iki levha yapması istenir. O, kırk günlük ikinci buluşmanın ardından bu kez Tanrı’nın yardımıyla kendisinin yazdığı 10 Emir’i içeren yeni levhalar ile kavmine geri döner. Tanrı’nın emriyle bu levhaları ahit sandığı ismindeki kutsal sandığa koyar. Kısaca 10 Emir kısaca şunlardır:
1. Tanrı’dan başka herhangi bir tanrıya tapmayacaksın
2. Putlar yapıp onlara tapmayacaksın
3. Tanrı’nın adını boş yere ağzına almayacaksın
4. Şabat Günü`nü kutsal sayacaksın ve o gün hiçbir iş yapmayacaksın
5. Annene ve babana saygı göstereceksin
6. Adam öldürmeyeceksin
7. Zina etmeyeceksin
8. Çalmayacaksın
9. Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin
10. Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.1
B. KURAN’DA ON EMİR’DEN BAHSEDİLMESİ
On Emir’den Cumartesi yasağı dışında kalan dokuzu Kuran’da geçmektedir. Ancak cumartesi yasağı yani Şabat günüyle ilgili konudan bahseder. Her ne kadar rakamsal olarak on emir ifade edilmemişse de yükümlü tutuldukları bilgileri sayılmıştır.
İsrailoğullarından şöyle bir söz de almıştık: Allah’tan başkasına ibadet etmeyin, anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik ve güzellikle davranın. İnsanlara güzeli ve güzelliği söyleyin. Salâtı ikame edin, zekâtı verin. Bütün bunlardan sonra siz, pek azınız müstesna, sırt çevirdiniz. Hâlâ da yüz çevirip duruyorsunuz.
Sizden şu sözü de almıştık: Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz. Birbirlerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Bu yükümlülükleri kabul etmiş bizzat şahitlikte bulunmuştunuz.2
Eski Ahit’teki on emirden biri olan cumartesi gününe saygı ise Yahudilere özgü bir hükümdür:
Cumartesi günü, Dinin de ihtilafa düşenlere belirli gün kılındı. Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında, onlar arasında kıyamet günü hüküm verecektir (Nahl, 124)
Tevhid inancı Kuran’ın önemle vurgu yaptığı bir konudur ve temel bir ilkedir.3 Putperestliğin yasaklanması konusunda, Kuran Allah’tan başkasına tapınmayı ve şirk koşmayı yasaklar.4 Allah’ın adının boş yere ağza alınmaması, yani Allah’ın adının kullanılarak yalan yere yemin edilmemesi Kuran’da vardır.5 Anne ve babaya saygı,6 insan öldürmeme,7 hırsızlık yapmama,8 zina yapmama,9 yalancı şahitlik yapmama10 ve komşunun malına göz dikmeme11 Kuran’da açıkça bahsedilen konulardır.
Bu ayetlerin dışında ise; İsra Suresi 22-39’da 10 Emir’deki yasaklardan bahsedilir.
Dipnotlar
1. Eski Ahit’in Çıkış 20:1-17
2 Bakara, 83-84
3 Bakara 163; Enam 19,102; İsra 23
4. Nisa 116, 171; Enam 151; Araf 191-195; Yunus 18; Nahl 20
5 Bakara 224; Maide 89; Nahl 91
6 Bakara 83; İsra 23
7 Bakara 84; Maide 32
8 Maide 38
9 Nur 30-31
10 Furkān 72
11Nisa 36
الوصايا لعرش ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح الجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رجة: وقع الا سلا سو ال وجواب تسيق: وقع IslamHouse.com
الله
ON EMİR Kur an da, İncil deki gibi, on emir benzeri bir şey bulunmakta mıdır? Hamd, yalnızca Allah'adır. Kur an-ı Kerim e olan ihtimamın açıkça anlaşıldığı böyle bir soruyu yöneltmiş olman dolayısıyla sana teşekkürler. Sana, sorunun cevabını takdim etmekten memnuniyet duyarız: Kur an-ı Kerim de, bazı âlimlerin, Allah tan beşeriyete yönelik, çok önemli on tavsiye ihtiva ettiği için on vasiyet diye adlandırdıkları âyetler vardır.
Bu âyetler, Kur an'da iki yerde geçmektedir:
Birincisi En am suresindeki,
Allah Teâlâ'nın şu sözüdür:
ح س ا ا و لا ع ل ي ت ل ا ي أ ر ش و ا ه ش ي ي ا ا ل و ا ل ي إ و ل ع ا ل و ا أ (( ق ر ه ا و ا ط إ و لا د لا ق ر ز ق ي ا ه و لا ق ر و ا ا ل ف و ا ح ش ا ظ ه و ق ت ل و ا أ ق ل و ر ل ا ق ع ل ي و لا ق ت ل و ا ل ف س ا ع ت ا الله إ لا ا ذ و ص ه ع * و لا ق ر و ا لا ل ف س ط ا ل ي ل ت ي إ ا ع ت أ ح س ب ل غ أ ش د ه و أ و ف و ا ا ل ك ي ل و ا ل ا ا ل ق و و ف س ا إ و س ع ه ا ذ ا ق ل ت ف ا ع د ل و ا و ل و ك ذ ا ق ر ع ه د ا أ ذ ل و ص ا و ف و ا ه و لا ع و ا ل س ب ل ت ف ي ق ه ذ ا ا ط ق ي ا ع و ه ر ك ر و * و أ س ت ف ا ر ر ت ر ل ع ت ق و )) [سورة الا عا: ] ع ر ل و ص ا س ب ي ل ه ذ ل ه "
(Ey Muhammed!) De ki: Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: O na hiçbir şeyi ortak koşmayın.
Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.
Meşru bir hak karşılığı olmadıkça, Allah ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin. İşte bunlar, aklınızı kullanasınız diye, size Allah ın emrettikleridir. Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde 2 ه ه الله yaklaşın.
Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın.
Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız.
Birisi hakkında konuştuğunuz zaman, yakınınız bile olsa âdil olun.
Allah a verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti.
İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip, O nun yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti." (En am Sûresi: ) İkincisi, İsra Sûresinde, neredeyse birincisinin açıklayıcısı şeklindedir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
ب أ ح د ه ا أ و ك ع ب د و ا ي ا ه ا ل و ا ل ي ح س ا ا ا ب ل ع د ك ا ع إ إ و و ق ض ك أ إ إ )) ك ه ا ف لا ق ل ل ه ا أ و لا ه ر ه ا و ق ل ل ه ا ق و لا ر ا * و ا خ ف ض ل ه ا ج ا ح ل ك ة ت و و ا ع ل ي ح و ق ل ب ا ح ه ا ك ا ي ا ص غ ا * أ ا ف ف و س إ ا ل ر و لا ب ه ك ل س و ا ف و ر ا * و ء ا ت ذ ا ا ل ق ر ق ه و ا ل س ك و ا ب ي ل ص ا ف ل ه ك و ا خ و ا و ل ش ي ط ا ل ي ك ف و ر ا * ا ي د ب ب ذ ي ر ا * إ ر إ ل ش ي ا ط ر و ا ل ة ع ل ق ك و لا ت ر ج و ه ا ق ل ل ه ق و لا ي س و ر ا * و لا ت ي د ك غ ل و ل ة ل ء ح ك إ ا ب ت غ ا ه ك س و ر ا * إ ك ي ب س ط ل ر ز ق ل ش ا ء و ق د ر إ ت ب س ط ه ا ا ل ب س ط ت ق ع د ل و ا ك ت ل ه ع ب و ا د ه خ ب ا ب ص ا * و لا ق ت ل و ا أ خ ش ي ة إ لا ق ر ز ه ي ا إ و لا د ا الله خ ط ي ا ك ب ا * و لا ق ر و ا ل ز ا إ ه ك ف ا ح ش ة و س ا ء س ب ي لا * و لا ق ت ل و ا ل ف س ا ع ت ي ل ظ ل و ا ق د ج ع ل ا س ل ط ا ا ف لا س ف ه ك ص و ر ا * و لا ق و ف ا ل ق ت ل إ ل و ل ق ت إ ا و ف و ا ا ل ع ه د ك س ي و لا * ب ل غ أ ش د ه أ ح س ب ق ر و ا ا ل ي ل ت ي إ لا ا ع ت و أ ا ل ع ه د إ و لا ق ف ا و لا * ز و ا ك خ و أ ح س ت ا ل ق س ط ا س ا ل س ت ق ي ذ ل ت ا و أ إ و ف و ا ا ل ك ي ل ذ ا ك و ر ض و ل ك ك ه س ي و لا * و لا ش ف ا لا ل ي س ل ك ه ع ل إ ل س ع و ا ص و ا ل ف و ا د أ ر ق ب ل غ ل ب ا ل ط و لا * ك ع د ك ك ر و ه ا * ا لا ر ض و ل ذ ل ك س ي ي ه ج ت ر ح ا إ ك ل ك ع ل ل و ا ج ه ة و لا ح ل ك ت ع ا ل ه ا ء ا خ ر ت ل ق ف إ و ح ل ك ذ ل ك د ا أ إ 3 د ح و ر ا)) [سورة لا رساء: ]
"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibâdet etmemenizi, anayababaya iyi davranmanızı, kesin olarak emretti.
Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa, sakın onlara öff bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.
Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.
Rabbiniz, içinizde olanı en iyi bilendir. Eğer siz iyi kimseler olursanız, şunu bilin ki, Allah tövbe edenleri çok bağışlayandır.
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı nankörlük etmiştir.
Eğer rabbinden umduğun bir rahmeti istemek için onlardan yüz çevirecek olursan, o zaman onlara yumuşak bir söz söyle.
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık (savurgan) da olma.
Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.
Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar.
Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir.
Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.
Onları da, sizi de biz rızıklandırırız.
Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.
Zinaya yaklaşmayın.
Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.
Haklı bir sebep olmadıkça, Allah ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın.
Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir.
Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın.
Çünkü kendisine yardım edilmiştir.
Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin.
Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur. Ölçtüğünüzde ölçüyü tam yapın, doğru terazi ile tartın.
Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi onlardan sorumludur.
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.
Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin katında sevimsiz şeylerdir. Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir.
Allah ile birlikte başka ilah edinme.
Sonra kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın." (İsra Sûresi: 23-39)
Ey bu soruyu soran kardeşim, umarım bu âyetleri derinlemesine irdeledikten sonra, Kur an ile ilgili olarak, senin için, eskisine nazaran, çok daha belirgin bir pozisyon alma imkânı oluşacaktır.
bu da, hayatında köklü bir değişimin ve İslâm dînini daha çok benimsemen için şerefli bir yolun başlangıcı olacaktır.
Sana ömür boyu başarılar dileriz.
Selâm, hidâyete tâbi olanların üzerine olsun.
Bu âyetler, Kur an'da iki yerde geçmektedir:
Birincisi En am suresindeki,
Allah Teâlâ'nın şu sözüdür:
ح س ا ا و لا ع ل ي ت ل ا ي أ ر ش و ا ه ش ي ي ا ا ل و ا ل ي إ و ل ع ا ل و ا أ (( ق ر ه ا و ا ط إ و لا د لا ق ر ز ق ي ا ه و لا ق ر و ا ا ل ف و ا ح ش ا ظ ه و ق ت ل و ا أ ق ل و ر ل ا ق ع ل ي و لا ق ت ل و ا ل ف س ا ع ت ا الله إ لا ا ذ و ص ه ع * و لا ق ر و ا لا ل ف س ط ا ل ي ل ت ي إ ا ع ت أ ح س ب ل غ أ ش د ه و أ و ف و ا ا ل ك ي ل و ا ل ا ا ل ق و و ف س ا إ و س ع ه ا ذ ا ق ل ت ف ا ع د ل و ا و ل و ك ذ ا ق ر ع ه د ا أ ذ ل و ص ا و ف و ا ه و لا ع و ا ل س ب ل ت ف ي ق ه ذ ا ا ط ق ي ا ع و ه ر ك ر و * و أ س ت ف ا ر ر ت ر ل ع ت ق و )) [سورة الا عا: ] ع ر ل و ص ا س ب ي ل ه ذ ل ه "
(Ey Muhammed!) De ki: Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: O na hiçbir şeyi ortak koşmayın.
Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.
Meşru bir hak karşılığı olmadıkça, Allah ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin. İşte bunlar, aklınızı kullanasınız diye, size Allah ın emrettikleridir. Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde 2 ه ه الله yaklaşın.
Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın.
Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız.
Birisi hakkında konuştuğunuz zaman, yakınınız bile olsa âdil olun.
Allah a verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti.
İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip, O nun yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti." (En am Sûresi: ) İkincisi, İsra Sûresinde, neredeyse birincisinin açıklayıcısı şeklindedir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
ب أ ح د ه ا أ و ك ع ب د و ا ي ا ه ا ل و ا ل ي ح س ا ا ا ب ل ع د ك ا ع إ إ و و ق ض ك أ إ إ )) ك ه ا ف لا ق ل ل ه ا أ و لا ه ر ه ا و ق ل ل ه ا ق و لا ر ا * و ا خ ف ض ل ه ا ج ا ح ل ك ة ت و و ا ع ل ي ح و ق ل ب ا ح ه ا ك ا ي ا ص غ ا * أ ا ف ف و س إ ا ل ر و لا ب ه ك ل س و ا ف و ر ا * و ء ا ت ذ ا ا ل ق ر ق ه و ا ل س ك و ا ب ي ل ص ا ف ل ه ك و ا خ و ا و ل ش ي ط ا ل ي ك ف و ر ا * ا ي د ب ب ذ ي ر ا * إ ر إ ل ش ي ا ط ر و ا ل ة ع ل ق ك و لا ت ر ج و ه ا ق ل ل ه ق و لا ي س و ر ا * و لا ت ي د ك غ ل و ل ة ل ء ح ك إ ا ب ت غ ا ه ك س و ر ا * إ ك ي ب س ط ل ر ز ق ل ش ا ء و ق د ر إ ت ب س ط ه ا ا ل ب س ط ت ق ع د ل و ا ك ت ل ه ع ب و ا د ه خ ب ا ب ص ا * و لا ق ت ل و ا أ خ ش ي ة إ لا ق ر ز ه ي ا إ و لا د ا الله خ ط ي ا ك ب ا * و لا ق ر و ا ل ز ا إ ه ك ف ا ح ش ة و س ا ء س ب ي لا * و لا ق ت ل و ا ل ف س ا ع ت ي ل ظ ل و ا ق د ج ع ل ا س ل ط ا ا ف لا س ف ه ك ص و ر ا * و لا ق و ف ا ل ق ت ل إ ل و ل ق ت إ ا و ف و ا ا ل ع ه د ك س ي و لا * ب ل غ أ ش د ه أ ح س ب ق ر و ا ا ل ي ل ت ي إ لا ا ع ت و أ ا ل ع ه د إ و لا ق ف ا و لا * ز و ا ك خ و أ ح س ت ا ل ق س ط ا س ا ل س ت ق ي ذ ل ت ا و أ إ و ف و ا ا ل ك ي ل ذ ا ك و ر ض و ل ك ك ه س ي و لا * و لا ش ف ا لا ل ي س ل ك ه ع ل إ ل س ع و ا ص و ا ل ف و ا د أ ر ق ب ل غ ل ب ا ل ط و لا * ك ع د ك ك ر و ه ا * ا لا ر ض و ل ذ ل ك س ي ي ه ج ت ر ح ا إ ك ل ك ع ل ل و ا ج ه ة و لا ح ل ك ت ع ا ل ه ا ء ا خ ر ت ل ق ف إ و ح ل ك ذ ل ك د ا أ إ 3 د ح و ر ا)) [سورة لا رساء: ]
"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibâdet etmemenizi, anayababaya iyi davranmanızı, kesin olarak emretti.
Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa, sakın onlara öff bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.
Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.
Rabbiniz, içinizde olanı en iyi bilendir. Eğer siz iyi kimseler olursanız, şunu bilin ki, Allah tövbe edenleri çok bağışlayandır.
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı nankörlük etmiştir.
Eğer rabbinden umduğun bir rahmeti istemek için onlardan yüz çevirecek olursan, o zaman onlara yumuşak bir söz söyle.
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık (savurgan) da olma.
Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.
Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar.
Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir.
Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.
Onları da, sizi de biz rızıklandırırız.
Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.
Zinaya yaklaşmayın.
Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.
Haklı bir sebep olmadıkça, Allah ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın.
Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir.
Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın.
Çünkü kendisine yardım edilmiştir.
Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin.
Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur. Ölçtüğünüzde ölçüyü tam yapın, doğru terazi ile tartın.
Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi onlardan sorumludur.
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.
Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin katında sevimsiz şeylerdir. Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir.
Allah ile birlikte başka ilah edinme.
Sonra kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın." (İsra Sûresi: 23-39)
Ey bu soruyu soran kardeşim, umarım bu âyetleri derinlemesine irdeledikten sonra, Kur an ile ilgili olarak, senin için, eskisine nazaran, çok daha belirgin bir pozisyon alma imkânı oluşacaktır.
bu da, hayatında köklü bir değişimin ve İslâm dînini daha çok benimsemen için şerefli bir yolun başlangıcı olacaktır.
Sana ömür boyu başarılar dileriz.
Selâm, hidâyete tâbi olanların üzerine olsun.