Misak-ı Milli Andı
(Misak-ı Milli Yemini)
Misak-ı Milli Andı da denilen bu yemin Erzurum Kongresin’de ki delegeler tarafından oluşturulmuştur.
Misak-ı Milli’nin ve Erzurum Kongresi’nin tarihimizdeki yeri çok önemlidir. Öyle ki bölgesel nitelikteki Kurtuluş Hareketleri bu kongre ile ulusal boyuta ulaştırılmıştır. Atatürk’ün başkanlığında bir Heyet-i Temsiliye kurulmuştur. Ülkemiz hudutları yukarıdaki harita da olduğu gibi belirlenmiştir. Yurt için önemli kararlar alınmıştır.
Alınan kararlar şunlardır;
1) Doğu Anadolu ve Trabzon illeri ile Canik Sancağı hiçbir bahane ile birbirinden ve Osmanlı toplumundan ayrılmaz bir bütündür.
2) Osmanlı vatanının bütünlüğü millî istiklâlimizin elde edilmesi, saltanat ve hilâfetin korunması için kuva-yi millîyeyi güçlendirmek ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır.
3) Her türlü işgal ve müdahale, Rumluk ve Ermenilik teşkili gayesine yönelik bir hareket olarak kabul edileceğinden topluca savunmaya geçilmesi esası kabul edilmiştir. Siyasî hâkimiyet ve sosyal dengeyi bozacak şekilde, Hristiyan unsurlara yeni bir takım imtiyazlar verilmesi kabul edilmeyecektir.
4) Merkezî hükümetin, devletlerin baskısı üzerine, buraları terk etme ihtimaline karşı hilâfet ve saltanat makamına bağlılığı ve millî hakları koruyacak tedbirler ve kararlar alınmıştır.
5) Vatanımızda öteden beri birlikte yaşadığımız müslüman olmayan vatandaşların, Osmanlı Devleti yasalarıyla güvence altına alınan haklarına riayetkârız. Mal, can ve namuslarının korunması zaten dinimizin ve millî geleneklerimizin ve kanunlarımızın esaslarından olduğu kongrenin genel kanaatıyla teyit edilmiştir.
6) Mütarekenin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımız içinde kalan her mıntıkasında olduğu gibi, Doğu Anadolu illerinde de ezici ekseriyeti islâmların oluşturduğu kültür ve iktisadî üstünlüğü müslümanlara ait olan birbirinden ayrılmaz öz kardeş olan dindaş ve ırkdaşlarımızın yerleşmiş olduğu ülkemizin taksim edilmesi görüşünden tamamen vazgeçilerek, varlığımıza tarihî haklarımıza, geleneklerimize dinimize riayet edilmesine, aykırı teşebbüslerin desteklenmemesine, bu suretle tamamıyla hak ve adalete dayalı bir karar çıkarılması beklenir.
7) Milletimiz insanî gayeleri saygıyla karşılar. Teknik ve ekonomik ihtiyacımızı dikkate alır, devlet ve milletimizin iç ve dış istiklâli ve vatanımızın bütünlüğü saklı kalmak şartıyla, 6. Maddede kayıtlı sınırlar içinde, millîyet esaslarına saygılı ve ülkemizi istilâ emeli beslemeyen herhangi devletin teknik ekonomik yardımını memnuniyetle karşılarız. Bu âdil ve insanî şartları içeren bir barışın âcilen kararlaştırılması insanlığın kurtuluşu ve umumun huzuru adına en başta gelen millî emellerimizdendir.
8) Milletlerin kendi kaderlerini bizzat tayin ettiği bu tarihî devirde, merkezî hükümetimizin de millî iradeye tabî olması zaruridir… Bunun için milletin içinde bulunduğu sıkıntı ve endişeden kurtulması çarelerine hacet kalmadan merkezî hükümetimizin hemen vakit kaybetmeden meclisi toplaması ve bu suretle millet ve memleketin kaderi hakkında alacağı bütün kararları Millî Meclisin denetimine sunması mecburidir.
9) Vatanımızın karşılaştığı elem verici olaylarla aynı maksatla millî vicdanın oluşturduğu derneklerin birleşmesinden meydana gelen kitle, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla isimlendirilmiştir. Bu dernek her türlü particiliğin tamamıyla dışındadır. Bütün Müslüman vatandaşlar cemiyetin tabiî üyesidirler.
10) Kongre tarafından seçilen bir Temsil Heyeti kabul edilmiş, köylerden başlayarak il merkezine kadar varolan örgütler birleştirilmiştir.
Kongre sona erdikten sonra Mustafa Kemal’in sözleri şu şekilde olmuştur;
“… Tarih bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir.”