FARKLI AİLELERDEN KİŞİLER BİR HAYVANA KURBAN İÇİN ORTAK OLABİLİR Mİ?
Üç mezhebe göre ; evet
Maliki ye göre hayır.: Maliki mezhebine göre; bir sığır, bir manda, bir deve bir aile halkından yedi ve daha çok kimse ile kurban olabilir. Fakat; Farklı aileler için yediden azda olsalar böyle ortak kurban kesmeleri caiz değildir.
KURBAN KESEN ORTAKLARDAN BİRİNİN AMACI SADECE ET OLSA KURBAN GEÇERLİ OLUR MU?
Hanefî mezhebinde ortaklaşa kesilen kurbana bütün ortakların ibadet niyeti ile katılmaları şarttır. Ortaklardan birinin sadece et elde etme niyetiyle iştiraki diğerlerinin kurbanını geçersiz kılar.
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise böyle bir ortaklık, kurban ibadetine zarar vermez.
KURBAN HANGİ GÜNLERDE KESİLİR?
Hanefi : Kurban, kurban bayramının ilk üç günü yani zilhicce ayının 10, 11 ve 12. günleri, bayram namazının kılınmasından, 3. günün akşamına kadarki süre zarfında kesilebilir.
Şâfiî mezhebine ve bazı fakihlere göre bu süre, bayramın 4. günü akşamına kadardır.
ÖLÜ ADINA KURBAN KESİLİR Mİ?
Hanefîlere göre: bir kimse, kendi parasıyla alıp sevâbını ölmüş bir yakınına veya herhangi bir mü’min kardeşine bağışlamak üzere bayram günlerinde veya sair günlerde kurban kesebilir. Kişi, kestiği bu kurbanın etinden kendisi yiyebildiği gibi, başkalarına da verebilir. Zira kendi kurbanı gibi hüküm alır, sevabı da bağışlanana gider.
Fakat bir kimse vefât eden kişinin, irtihâlinden önceki emri ile, onun adına keseceği kurbanın etinden yiyemez. Zira bu, adak hükmündedir, kesen ve yakını yiyemez. Bunu tam olarak tasadduk etmesi gerekir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, V, 229)
Şâfiîlere göre: izni olmaksızın başkası adına kurban kesilemez. Vasiyet etmemişse, ölü adına da kurban kesilemez.
KURBANIN HÜKMÜ NEDİR?
Kurban bayramında, Allâh’a yaklaşmak niyetiyle kurban kesmek, Hanefîler’e göre hür, mukim, Müslüman ve zengin olan kimselere vâciptir.
Kurban kesmek, Hanefîler’in dışındaki üç mezhebe göre müekked sünnettir.
MEKKEYE MAZERETİ NEDENİYLE GİDEMEYİP İHRAMDAN ÇIKMAK ZORUNDA KALAN KİŞİ KURBANINI NEREDE KESECEK?
Şafiî, Maliki ve Hanbeli´lere göre, insan nerede alıkonulmuşsa kurbanını orada keser. Kestiği yerin Mekke harlmi veya dışı olması farketmez.
«...Fakat (herhangi bir sebeple bunlardan) alı konursanız, o halde kolayınıza gelen kurbanfj gönderin)...» âyeti, ihramlı olduğu halde Beytul-lah´a gitmesi engellenen kimsenin, bulunduğu yerde veya Mekke´de kurbanını kestirdikten sonra İhramdan çıkmasına açıkça delalet eder.
Kesilecek kurbanın deve, sığır veya koyun olması lazımdır. Sığır veya devenin kesilmesi daha faziletlidir. Cumhurun görüşü de budur.
İmam-ı Azam (ra)´a göreyse hacc veya umre niyetiyle ihrama giren kimse, Mekke´ye gitmesine engel olunduğu takdirde kurbanını, bulunduğu yerde değil, ancak Mekke´ye göndererek kestirir. Çünkü Allah (cc), «...O kurbanlık hayvanlarda, sizin için kesilecekleri zamana kadar yani yün, süt ve güçlerinden birtakım yararlar vardır. Sonra bu kurbanlıkların boğazlanıp infak edilecekleri yer, yeryüzünün en eski ve zorbalardan korunmuş mabedi olan Beyt-i Atik( eski ev / kabe)'dir. (Hacc: 33} buyurmuştur.
ibn-i Ö-mer (ra) den de şöyle rivayet edilmiştir: «Kesilecek kurban yalnız deve ve sığır olmalıdır. Koyun kurban yapılamaz».
Not: Bu meselede Şafii, Maliki ve Hanbeliler´in görüşü tercih edilir. Müşrikler tarafından Hudeybiye´de umre yapması engellenen Resulullah (sav) kurbanını orada keserek ihramdan çıktı. Halbuki orası Mekke harimi değildi. İşte Resulullah (sav)ın bu fiili hadisi, İhsâr kurbanının Mekke harimi veya dışında kesileceğini gösterir.
KURBAN ETİNİN DAĞITILMASI
Hanefi mezhebine göre, kurban etinden sadaka olarak dağıtılacak miktarın etin tamamının üçte birinden az olmaması müstehaptır. Bunun dışında kalan üçte ikinin ne kadarını konu komşuya hediye etmesi ve ne kadarını yemesi hakkında bir sınırlama yoktur.
Şafii mezhebine göre etin çoğunu sadaka olarak dağıtmak müstehaptır. Faziletin en alt derecesi ise kurban sahibinin etin üçte birini sadaka etmesi, üçte birini hediye etmesi ve üçte birini yemesidir.
Bu mezhebe göre, tayin edilen fazilet dereceleri konusunda Ahmed de aynı görüşe katılmıştır.
Maliki mezhebine göre; kişi kendi kurbanından yemeli, bir miktarını sadaka ve bir kısmını da hediye olarak dağıtmalıdır. Böyle yapması menduptur. Ancak kendi çoluk çocuğuna ayıracağı miktar ile dağıtacağı miktar üçte bir veya başka bir ölçü ile sınırlı değildir.