07 Nisan 2016

Yarattığı Herşey O’nunla Kâimdir:



Yarattığı Herşey O’nunla Kâimdir:

Herşeye hâkim olan, bütün varliklari ayakta tutan, herşeye belirli bir zamana kadar ayakta durmasi için sebepler ihsan buyuran O’dur. Herşey Hakk ile kâimdir.
Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“Allah o Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur.” (Bakara: 255)
Yaratılanları “Ol!” emriyle yarattı, herşey O’nun varlığı ile kâimdir. Her görünen şey maskedir, insan da böyledir, kâinat da böyledir.
İnsan, Allah-u Teâlâ’nın yarattığı ve donattığı bütün âlemlerin “Lâ”dan ibaret olduğunu görmedikçe hiçbir zaman “İlâhe” yani Allah-u Teâlâ’yı göremez ve lâyık-ı veçhile bilemez. Bilgileri zandan ibarettir. Bu böyledir.
Yaratılmış hiçbir şey Allah değildir. Herşey Hazret-i Allah’a perdedir, içinde O var. O herşeyden herşeye yakin. Herşey O degil, fakat hiçbir şey de O’ndan ayrı değil.
Yani O yarattı. Yarattığı herşey O’nun varlığı ile kaim. Amma sen de oradasın, sen de Hazret-i Allah ile kaimsin, bir zerre de Hazret-i Allah ile kaimdir. Bir kainat da Hazret-i Allah ile kaimdir.
Bütün insanlar bir araya gelseler, ilimlerini fenlerini ortaya koysalar bir tek incir çekirdeğini, bir buğday tanesini yapabilirler mi? Veyahut bir sivrisineği, bir tek kılı yoktan var edip onlara can verebilirler mi? Bir tek yaprak karşısında bütün kâinat acze düşüyor. Şu halde yaratıcı yalnız Hazret-i Allah’tır. O Hayy’dır, Kayyum’dur, her yarattığı O’nunla kaimdir.
Âyet-i kerime’sinde:
“Biz bir şeyin olmasini diledigimiz zaman, sözümüz ona ancak ‘Ol!’ dememizden ibarettir. O da derhal oluverir.” buyuruyor. (Nahl: 40)
Allah-u Teâlâ’nın iradesinin sonsuz olduğunu gösteren bu ilâhî beyan, bir şeyi yokluk âleminden varlık âlemine çıkarmayı ve bunun süratini gösteren bir temsildir. Yoksa burada kendisine emir verilen bir şey yoktur. Her şey O dilediği an meydana geliverir.
O; bir şey için sadece bir tek emir verir, bu emrin tekrarına ihtiyaç yoktur. “Ol!” dediği şey kaçınılmaz olarak varolur.
O Allah ki yarattığı her şeyde bir hassa koymuştur. Hassa demek, emrinin özü demektir. Toprakta, havada, suda... Her şeyde o hassa mevcuttur.
Âlemleri yaratan Hazret-i Allah’tır. İlâhî nizamını kurmuş, her yarattığına; güneşe, aya, gündüze, geceye, dağlara, denizlere, hülâsa bütün âlemlere bir nizam vermiştir.
Farz-ı muhal ki bir meyve olgunlaşabilmesi için toprağa, suya, havaya ve güneşe muhtaçtır.
Toprağı O yarattı, suyu O yarattı. Her şeyi topraktan ve sudan yarattı. Amma toprak da O’na muhtaç, su da O’na muhtaç.
Bir meyve tekâmül edebilmesi için havaya ve güneşe muhtaçtir. Hava da O’nun emrinde, güneş de O’nun emrinde.
Her şey O’na muhtaç olduğu gibi, güneş de O’na muhtaç. Her şey O’nun yed-i kudretinde ve O’nun emrindedir.
Hülâsa olarak; cemâdatı, nebâtatı, hayvanatı, insanları, melekleri hep O yaratıyor, hepsi de O’na muhtaç. O yaratıyor, O tekâmül ettiriyor, O öldürüyor... Hep O...
Allah-u Teâlâ İhlâs sûre-i şerif’inde buyurur ki:
“De ki: O Allah bir tektir. Allah Samed’dir (Her şey O’na muhtaç, O ise hiçbir şeye muhtaç degildir).” (İhlâs: 1-2)
Bir meyveyi düşünün. Bütün insanlar, cinler bir araya gelseler; bir elma, bir nar, bir portakal, veyahut bir buğday, bir arpa tanesi yaratabilirler mi? Hayır! İşte Hazret-i Allah budur.
Hadi sen de bir tanesini yap! Fakat yapamazsın! Çünkü insan âcizdir, mahlûktur. Bakınız daha bir tek meyvenin karşısında kâinat acze düşüyor. Bir tek arpanın karşısında kâinat bakar, fakat kör bakar. Yaratıcısını onda görmez.
Mevye dalına güvenir, dal ise ağacına, ağaç ise köküne, kök ise toprağa güvenir. Meyve olması için de ayrıca suya, havaya, güneşe, aya... ihtiyaç vardır. Dalı kessen meyve yok olur, kökünü çıkarsan ağaç yok olur.

Aslında her şey Hakk’a muhtaçtır.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...