Murad Hüdâvendigâr
Murad Hüdâvendigâr, samimi bir müslüman, dâhi bir asker ve âdil bir devlet adamı idi. Dervişlere ve ulemayâ hizmet etmekle tanınmıştır. “Derviş gazilerin, şeyhlerin sultanı” diye anılır.
Hangi şehirde bulunursa bulunsun, Cuma namazını cemaatle kılar, namazdan sonra fakirlere sadaka dağıtırdı. Fethettiği yerlerde kurduğu adaletli ve âlîcenap idare sayesinde gayr-i müslim halk, bir daha Bizans hakimiyetini aramamışlardır.
Haçlı ordusuna karşı savaşılacağı zaman şöyle bir niyazda bulunmuştur:
“Yâ Rabbi! Bunca kere duâmı kabul edip beni mahrum bırakmadın. Yine benim duamı kabul eyle. Mülk ve kul senindir. Sen kime dilersen ona verirsin. Ben nâçiz bir kulunum. Sen benim fikrimi ve sırlarımı bilirsin. Benim maksadım mal ve mülk değildir. Ben yalnız senin hâlis rızânı isterim. Bu müminleri küffar elinde mağlup edip helâk eyleme. Yâ Rabbi! Bunca nüfusun katline beni sebep eyleme. Onları mansur ve muzaffer eyle. Bu müminlerden bir tekinin ölümünü bana gösterme. Askerim için ruhumu teslim etmeye râzıyım. Onlar için ben canımı kurban ederim. Tek sen kabul eyle. Yâ Rabbi! Müminlerin uğruna beni fedâ kıl. Evvelce beni gazi kıldın, şimdi şehadet nasip eyle.”
Sekiz saat gibi kısa bir zaman içinde haçlılar büyük bir bozguna uğradılar. Sultan Murad savaş alanını gezerken bir sırplı tarafından hançerlenerek şehid edilmiştir.