Mihellemilerin ve Adnani Araplarının Soy Ağacı
Arapların büyük bir kısmını oluşturan Adnanîler’in detaylı şeceresi, Hz. peygamberin pâk soyunun uzandığı Mudaroğulları’nın yanında Rebiaoğulları’nın soyu ile birlikte aşağıdaki gibidir . Adnanîler, bilindiği gibi iki kola ayrılan Arab-ı Bakiye’nin ilk grubudur. Diğer grup Kâhtânilerdir. Her nesil arasında ortalama 25 yıl olduğu kabul edilirse, Adnanîler’e ismini veren Adnan, Hz. İsmail’in yaklaşık 70. neslinden olma torunudur. Şecere ile ilgili bilgiler:
1-) İslam Tarihçilerinin naklettiğine göre Hz. İbrahim ile peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s) arasında yaklaşık 2500 yıl geçmiştir.
2-) Hz. İbrahim’in oğlu İshak ve onun da oğlu Hz. Yakub’tan İsrailoğulları, Hz.İsmail’den ise Hz. Peygamberin de bağlı olduğu İsmailoğulları ya da Adnanîlerin türediği tüm hem İslam hem de dünya tarihçilerinin kabul ettiği bir gerçektir.
3-) Şecerede sadece Hz. İsmail’in soyu olan Adnanîler işlenmiş olup Hz. İbrahim’in diğer soyu olan İsrailoğulları ya da diğer Araplar olan Kâhtanîler yeralmamıştır.
4-) Adnanîler’in soyu Nizar’dan sonra (M.O 56) iki ana gruba ayrılmaktadır: Mudaroğulları ve Rebiaoğulları. Mudar’dan Hz. Peygamber’in doğduğu Kureyş kabilesi, Rebia’dan iseMihellemilerin de bağlı olduğu Ben-i Şeyban ve ataları olan Ben-i Bekr kabilesi türemiştir.
5-) Rebia’ya bağlı olan Bekr ve Tağlib kabileleri şecerede görüldüğü gibi kardeş kabileler olmasına rağmen aralarındaki kanlı savaş ve kavgalar Hz. Peygamber’den önce başlamış olup, onun zamanında da süregelmiştir.
6-) Bekr bin Vail kabilesine bağlı olan Beni Şeyban, Hz. Peygamber döneminde İranlılar’la yapılan Zi’kar savaşında önemli rol üstlenmiş ve henüz müslüman olmamasına rağmen bu savaşta Hz. Peygamber’in duasına mazhar olmuştur.
7-) Hz. Peygamber ile ona azılı düşmanlık yapan Kureyş kabilesinin önde gelenleri (Ebu Cehl, Ebu Leheb, Ebu Süfyan)’ın üst nesillerdeki dedeleri bir olup şecerede görüldüğü gibi Kusay’dır.
8) Kureyş kabilesinin atası olan Fihr’in yaşadığı zaman M.S 200′lü yıllardır.
9-) Hz. Ali döneminde Müslümanların kendi içinde başlayan çatışmalar, imamet ve saltanat üzerinden Haşimoğulları ile Ümeyyeoğulları arasında cereyan etmiştir. Şecerede görüldüğü gibi Haşim ve Ümeyye, amca çocukları olup Abdümenaf’tan türemişlerdir.
10) Yine şecerede görüldüğü gibi Hz. Peygamber ile Hz. Hadice’nin babaları üsta tarafta Kusay’da birleşmekte olup Hz. Hadice aynı zamanda Zübeyr bin Avvam’ın halasıdır.
11-) Yezid döneminde Hicaz’a hükmeden Abdullah ibni Zübeyr, hem ana tarafından hem baba tarafından Hz. Peygamber’le akrabadır. Abdullah’ın teyzesi Hz. Aişe iken, babasının halası Hz. Hadice’dir. Buna rağmen Hz. Peygamber’in Hz. Hüseyn’den devam eden soyu ile mücadele ettiği rivayet edilir.
12-) Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer, M.S 330′lu yıllarda yaşamış olan Mürre üzerinden Hz. Peygamber’le akraba olup, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in babaları amca çocukları sayılır.
13-) Hz. Hüseyn 626 yılında doğmuş olup bilinen en yaşlı atası Hz. İbrahim ile arasında yaklaşık 2600 yıl vardır.
14-) Bekr kabilesi, günümüz Diyarbakır (diyar-ı Bekr)ına ismini veren kabile olup 550′li yıllarda Amid (Diyarbakır), Mardin, Siirt ve Hasankeyf yöresine göçetmiştir. Bu dönemde Hz. Peygamber’in bağlı olduğu Mudaroğulları’nın diyarı Urfa’yı da içine almaktaydı.
15) Günümüzde Mardin, Urfa, Siirt, Batman (Hasankeyf) gibi yerlerde yaşayan halkın Araplığı, M.S 500′lü yıllarda bu bölgelere göç eden Mudar ve Bekr kabilesine dayanmaktadır. Diyarbakır’da yaşayan Araplar da aynı şekilde Bekr kabilesinden kalma Araplardır.
Not: Kimi yerlerde herhangi bir kaynağa dayanmaksızın Mihelmilerin atalarına nisbet edilen Ben-i Hilal kabilesi şecerede yeralmamıştır. Bunun nedeni, Beni Hilal’in tarih sahnesine M. 8. yy (Hicri 2. yy)’da ortaya çıkmış olmasıdır. Kabile, her ne kadar Havazin kabilesi üzerinden Adnanîler’e mensup olsa da tarihteki rolleri M.11 yy’da Doğu Afrika’ya yaptığı göç ile ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki şecere ise, Adnanîlerin sadece M. 7 yy’a kadarki soyağacını göstermektedir.
Daha önce belirtildiği gibi Mihelmilerin Ben-i Hilal’e mensup olması iki açıdan mümkün görünmemektedir: Birincisi tarih sahnesine çıkışları, Ben-i Bekr kabilesinden yaklaşık 500 yıl sonra olup iskan ettikleri bölgeler Hicaz, Neced, Mısır ve Mağrip’tir. İkincisi ise bu kabile şiiliğin bir alt mezhebine mensup olup, Fatımilerin emriyle Kuzey Afrika’ya doğru göçü, bu mezhebî mensubiyetten dolayıdır.
Beni Hilal kabilesinin Hz. İsmail’e kadar uzanan soyunu şöyle özetlemek mümkündür:
Ben-i Hilal -> Ben-i Amr -> Ben-i Sa’sa’a -> Ben-i Muaviye -> Ben-i Bekr -> Beni HAVAZİN-> Ben-i Mansur -> Beni Ekrem -> Ben-i Hafsa ->Ben-i Kays ->Ben-i Mudîr -> Ben-i Nizar -> Ben-i Ma’ad -> Ben-i Adnan —>Hz. İsmail -> Hz. İbrahim
Ben-i Hilal ve ataları Havazin kabilesi, şeceresi ve Kuzey Afrika’ya göçü hakkında daha fazla bilgiye
adreslerinden hızlıca ulaşılabilir.
Adnanî Araplarının ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Soy Ağacı
Aşağıdaki şecere’yi büyütmek için alttaki resme ya da yandaki linke tıklayınız : şecere büyük