“İlmin ve Âlimlerin Ortadan Kalkması”:
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde ilmin ortadan kalkmasını kıyamet alâmetleri olarak göstermiştir:
“İlmin kalkması, cehaletin yerleşmesi, çeşitli içkilerin içilmesi, zinânın aleni yapılması elbet kıyamet alâmetlerindendir.” (Buharî. Tecrid-i sarih: 71)
Zaten ilmin kalmasından sonra bu haller türedi ve zuhur etti.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardir:
“Allah bir topluluk hakkında hayır dilerse âlimlerini çoğaltır, câhillerini azaltır. Öyle ki, âlim konuştuğunda kendisini destekleyen pek çok kimse bulur. Câhil konuştuğunda ise sözü bastırılır.
Allah bir topluluk hakkında şer dilerse, câhillerini çoğaltır, âlimlerini azaltır. Öyle ki, câhil konuştuğunda kendisini destekleyen birçok kimse bulur. Âlim konuştuğunda ise sözü bastırılır.” (C. Sağîr: 389)
Allah-u Teâlâ bir topluluğun hayrını murad ederse nur indirir ve o nura lâyık hakiki âlimler halkeder. Bu hakiki âlimler Hakk’tan konuşur, hakikati söyler.
“Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar.” (Mâide: 54)
Âyet-i kerime’si mucibince hiç kimseden çekinmeden, korkmadan hakikatı tebliğ eder.
Müslümanlar onu cân-ü gönülden dinleyip tasdik ederler, sözlerine riâyet ederek iş görürler. Dolayısıyla iman nuru böylece yayılır ve Allah yolunda bulunanlar çok olur.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Allah bir kimsenin kalbini müslümanlık için açarsa, o Rabbinden verilen bir nur üzerindedir.” buyurmaktadır. (Zümer: 22)
Allah-u Teâlâ bir topluluk hakkında kötülük murad ederse nurunu kaldırır, feyzi giderir, rahmetini azaltır. Beşeriyet imandan yoksun olduğu için kupkuru kalır.
Diğer bir Âyet-i kerime’de şöyle buyurulmaktadir:
“Allah kime nur vermemişse onun nuru yoktur.” (Nur: 40)
Böyle bir zamanda insanlar boşalırlar, boş teneke gibi olurlar. Bilindiği gibi teneke takır takır eder, çok ses çıkarır. Boş insanlar da boş tenekenin takırtısından çok iyi anlarlar ve hoşlanırlar. Hakiki bir âlim bir şey söylerse ona kimse itibar etmez, sözlerini umursamaz. Niçin? Çünkü imandan mahrum, rahmetten, merhametten, feyizden yoksun olmuş, boş tenekeye dönmüş.
Böyle bir zamanda fâsıklar ortalığı istilâ eder. Fâsıklar konuşurken etrafı da fâsık oldugu için, sözlerini tasdik eder ve beğenir. Hatta ne kadar cehaleti büyükse etrafindan o kadar destek görür, ne kadar yalan söylerse, o kadar mertebesi artar. Ne kadar çok çalarsa, o kadar itibari çoğalır.