22 Eylül 2014

İSYAN BİRAZ DA YALNIZLIKTIR





İSYAN BİRAZ DA YALNIZLIKTIR 
Vurup kapısını çıkmak... Geriye dönüp kilitleme telaşına düşmeden hem de.. Elinle itip kapanıp kapanmadığını kontrol etmeden... Gürültülü olsun anasını satayım, Hiç de “sessizce”, sanki gizliceymiş gibi değil hiç düşünmeden hem de... Sokağın karanlığına, kendi karanlığını da ekleyerek Yıldız parıltılarına da sigaranı ateşleyerek katsan kendini.. Vursan, asfaltın soğukluğuna adımlarını... Hadi sokağı geçtin, peşine caddeyi de diyelim, Kazara meydana da ulaştın... Eee… sonra…!? Kaç tane zil, kaç tanekapı tokmağı, kaç pencere camı tereddütsüz seni kabul eder.. “Bu saatte de gelinir mi?” diye kendi kendilerine söylenmeden kapılarını açacak kaç dost var sana bu saatte? Hangi çaydan tat alabilirsin, hangi sohbet vurur seni can evinden, Suskun, mağrur ve derinden kaç türkü bilirsin... “İşte bu benim” dedirtecek hayallerinden kaçını yapabilirsin... Nereye gitsen seninle gelecek yalnızlığını hangi çantanın en dibine hangi cebinin en ücrasına itebilirsin... Kaç telefon numarası ezberinde ? Gecenin bu vakti arasan numaranı görüp de “duymamışım” demeyerek açacak... Hangi sevgili ansızın karşısında bulunca seni, zamanı umursamaz bir halde sana kucak açacak... Dikkat et ! Yiğitçe vurup çıktığın kapılardan çıkan ses belki de beyninde uğuldayabilir... İsyan edip, üzerine yürüdüğün yalnızlığın (ki o sana ait unutma) O bile seni terk edip gidebilir... Yalnızlığa sahipsen kıymetini bil.. Hiç değilse “O”nu elinde tutabil.. Bu gece gezmesi ve haykırış şehrin umurunda olmaz ! Sana bakan bir orospu için “enayi bir müşteri”, Bir şoför için “uzun yol ve gece tarifesi”, Bir tinerci için “çorba parası”, Polis için herhangi bir olayın herhangi bir “şüphelisi”, Üşümüş ve aç bir kedinin “sıcak bir ev hayali”nden başka bir şey değilsindir sen... Farkında olmazsın ama.. Birden… Onlar şehrin en akıllıları oluvermiş Sense kendini akıllı zanneden şehrin herhangi bir delisi... Yola çıktığında üzerine yağacağını zannettiğin çiçek yapraklarının yerine, Omuzlarında şehrin ayazını bulabilirsin ! Üçüncü sigaradan sonra ağzına oturan acılık, beklediğin bir şey değilse şaşırma gecenin bu saatlerinde böyle olur.. onu da –zaten- yaşadıkça öğrenirsin ! Güzel bir ezgi kalmışsa kulaklarında yarım yamalak da olsa, onu mırıldanmaktan korkma ! “Kimseye açıklamak zorunda değilim” dediğin hayatını (!) dinleyecek birilerini bulsan nasılda heyecanla, bıkmadan, yüksek sesle, dolu dolu anlatacağını sende bende biliyoruz unutma ! Vurup çıkarsın kapıları, Yiğit… asi… bir dolu umutla. Ama.. Bulamayabilirsin aradığını… Sonra telaşla… “acaba almış mıyım yanıma” diyerek o kapının anahtarlarını ceplerinde arıyor olma ! Unutma ! Çarparak çıkabildiğin bir kapıysa o, Vaktiyle sana açılmış bir kapıdır da aynı zamanda ! 26.10.2005 - İstanbul

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...