20 Eylül 2014

İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ VE VAHİY




İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ VE VAHİY
İlahi Kitaplara İman demek, Allah'ın bazı peygamberlere kitaplar indirdiğine, bunların hepsinin doğru ve gerçek olduğuna inanmak demektir.
Allah’ın Gönderdiği Kitaplara İnanmak Amentü olarak bilinen imanın şartlarından birisidir.
Bu kutsal kitaplar, Allah’ın Peygamberler aracılığı insanlara gönderdiği kitaplardır. Bunlara Semavi veya İndirilmiş Kitaplar da denir.
İlahi kitaplar Allah'ın peygamberlerine gönderdiği vahiyler toplamından oluşur.
Her topluma peygamber ve bunlarla birlikte kitaplar indirildiğinde göre çok sayıda kitap indirilmiş olduğu söylenebilir.
    Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz (s.a.v)’in bildirdiğine göre şu anda bilebildiğimiz İndirilen İlahi Kitapları iki kısma ayırabiliriz:
      Suhuf (sahife ve sayfanın çoğulu): Kitapçık şeklindeki Kutsal kitaplardır. Bunlar:
        - Hz. Adem (a.s)’a-10 sayfa
          - Hz. İdris (a.s)’a-30 sayfa
            - Hz. Şit (a.s)’a-50 sayfa
              - Hz. İbrahim (a.s)’a-10 sayfa
              Bu kitapların hiç biri günümüze kadar gelememiştir.
              b) Dört Büyük İlahi Kitap: - Tevrat: Hz. Musa (a.s)’a - Zebûr: Hz. Dâvut (a.s)’a - İncil: Hz. İsa (a.s)’a - Kur’an-ı Kerim: Hz. Muhammed (s.a.v)’e gönderilmiştir.
              İlahi Kitaplar, peygamberlerin içinde yaşadığı toplumun dilinde gönderilmişlerdir.
              İlahi Kitaplarda, doğru, iyi, yararlı ve güzel davranışların neler olduğu yazılıdır. Onların içinde ilahi buyruklar, öğütler ve topluma karşı sorumluluklar bulunmaktadır.
              Allah Niçin Vahiy Göndermiştir?
              Allah’ın Peygamberlere gönderdiği mesajlara vahiy denir.
              Allah, insanların, hem dünyada hem de ahirette huzurlu ve mutlu yaşamalarını sağlamak amacıyla peygamberler aracılığıyla vahiy göndermiştir.
              İnsanlar Allah hakkında yanlış inançlara kapılmasınlar diye Allah vahiy göndermiştir.
              Peygamberlere gelen vahiy sayesinde insanlar, din konusunda doğru bir yol izlemişler, bilinçlenmişler ve Allah’ı doğru tanımışlardır.
              İlahi kitaplar, ahlaklı ve erdemli yaşamanın ilkeleri üzerinde durur. Bu sayede vahye inananlar, hak ve adalet, doğruluk ve dürüstlük, iyilik ve yardımlaşma gibi ahlaki değerlerin gerekliliğinden ve doğruluğundan emin olmuşlardır.
              Kötülükler, haksızlıklar, cehalet, ikiyüzlülük ve bağnazlık gibi ahlak dışı tutum ve davranışların yanlışlığından asla şüpheye düşmemişlerdir.
              İlahi Kitaplar sayesinde, Allah’tan gelen temel ilkeler ve değerler kalıcı hale gelmiştir. İnsanlar sahip oldukları değerlerden kuşkuya kapılmamışlardır.
              Dünyadaki bütün güzel davranışlar ve ahlaki değerler vahyin öğrettiklerinin eserleridir.
              Dinle ilgili görüş ayrılıkları, ilahi kitaplar sayesinde çözüme kavuşmuştur.
              Allah vahiy göndererek insanların, “Bizler bilmiyorduk” veya “Eğer bize kitap gelmiş olsaydı, biz de doğru yolda olurduk.” bahane ve itirazlarının önüne geçmiştir.
              Adı ne olursa olsun, nasıl nitelenirse nitelensin, bütün ilâhî kitaplar Allah kelamıdır. Kaynakları ve taşıdıkları mesaj açısından aralarında bir fark yoktur. Hepsi gerçektir ve gerçeği bildirir. Temiz yaratılmış Melekler aracılığı ile indirilir, Allah'ın koruması altında oldukları için şeytânın ya da başka bir varlığın müdahalesinden uzaktır.
              Suhuf halindeki ilahi kitapçıklar günümüze ulaşmadı. Tevrat, Zebur ve İncil ise ancak tahrif edilmiş (insanlar tarafından değiştirilmiş) bir biçimde varlığını koruyabilmiştir.
              Kitab-ı Mukaddes adı altında birleştirilen bu kitaplardan Tevrat Ahd-i Atik; İncil Ahd-i Cedid olarak anılmakta, Zebur ise Mezmurlar adıyla Ahd-i Atik içinde yer almaktadır.
              Kur'an, önceki kitapların nasıl tahrif edildiğine değinir; "Oysa onlardan bir grup vardı ki Allah'ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra, bile bile onu değiştirirlerdi...
              Vay haline o kimselerin ki Kitab'ı elleriyle, yazıp az bir paraya satmak için "Bu Allah'tandır" derler! Ellerinin yazdığından ötürü vay haline onların. Kazandıklarından ötürü vay haline onların!"
              Buna karşılık Kur'an bozulmaktan, değiştirilmekten korunmuş, vahyin tek ve gerçek ifadesidir.
              Bu özelliğiyle önceki kitapları içermekte, tahrif edilmiş biçimlerinde bulunan yanlışları düzeltmekte, eksik yanlarını tamamlamakta, eklemeleri iptal etmektedir…
              Kitaplara iman, Kur'an'la birlikte, şu an bulunan muharref (değiştirilmiş) Tevrat, Zebur ve İncil‘in gerçekliğini, doğruluğunu kabul anlamına gelmez.
              Bir Müslüman onların asıllarının Allah kelâmı olduğunu kabul etmekle yükümlü olduğu kadar, elde bulunan biçimlerinin bozulmuş olduğunu da kabul etmekle yükümlüdür.
              Bu nedenle Tevrat ya da İncil'den gelen bir bilgiyle karşılaşan mü'min, bu bilginin doğru ya da yanlış olduğunu söylemeden önce, Kur'an'a ve sünnete başvurmak zorundadır. Kur'an'la ve Sünnetle çelişmemesi durumunda, bu bilginin doğru olduğunun kabul edilmesinde bir sakınca yoktur.
              Öyleyse Kitaplara İman, temelde Allah'ın gönderdiği vahye, vahyin peygamberler boyunca sürdüğüne ve en son ve mükemmel biçimde Kur'an'la noktalandığına inanmayı ifade eder.
              Şimdi Kur’an-ı Kerim’den önce indirilmiş İlahi Kitapları inceleyelim:
              Tevrat, Hz. Musa (a.s)’a verilen ilahi kitabın adıdır. Tevrat, kanun, rehber ve buyruklar anlamlarına gelmektedir. Yahudiler İbranice’deki adıyla bu kitaba “Tora” derler.
              Tevrat, Hz. Musa’nın konuştuğu dil olan İbranice indirilmiştir.
              Tevrat beş bölümden oluşur: Yaratılış, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye. Tevrat, günümüzde değişik dillere çevrilmiştir.
              Yüce Allah’ın Hz. Davud (a.s)’a verdiği kitabın adı Zebur’dur. Tevrat'tan sonra gönderilmiştir. Tevrat’la birlikte Eski Ahit’i oluşturur. Dört büyük ilahi kitap arasında hacimce en küçük olanıdır. İçerisinde daha çok hamd, şükür ve dua ifadeleri yer almaktadır. Bunlar ilahi ve şiir diliyle yazılmıştır.
              Zebur’un bölümlerine mezmur (çoğulu mezamir) denir. Toplam 150 mezmur vardır. Yahudiler ayinlerinde ve ölülerinin gömülmesi sırasında mezmurlardan parçalar okurlar.
              Bu metinleri Hristıyanlar da ilahi biçiminde okumaktadırlar. Mezmurların belirli bir melodiyle okunması gelenek halini almıştır.
              İncil, Yüce Allah tarafından Hz. İsa(a.s)’a verilmiştir. Yeni Ahit (Ahd-i Cedit) adıyla da bilinmektedir. Hz. İsa(a.s)’ın Aramice konuştuğu bilinmektedir.
              Bugün Hristıyanların çoğunun kabul ettiği İnciller dört tanedir. Bunlar; Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleridir.
              Tevrat’ta sıklıkla dini kurallara vurgu yapılırken, İncil’de bu kuralların daha çok ahlaki boyutuna öncelik verilmiştir…
              www.yolyordam.com

              Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...