ÇEVREMİZİ SAHTE MASKELİ YÜZLER SARMIŞ
Çevremizde ne kadar çok sahte yüzler.. Hem
sahte, hem de iki tarafı farklı yüzler. Nasıl tanımalı, nasıl ayırtetmeli bu
insanları? Turnusol kağıdı gibi birşey olsa hemen anlamamızı sağlayan ne güzel
olurdu. Güzel olur muydu gerçekten? Öyle de olmazdı herhalde. Çünkü çok az
kaldı çevremizde adam gibi adamlardan. Biranda anlarsak karşımızdakinin
içyüzünü belki daha az acı çekmiş oluruz ama yaşamın anlamı kalmaz herhalde.
Çünkü hep bu değil, bu da değil diye saya saya nereye kadar gidebiliriz ki?
Tanımaya çalışacağız, umutlanacağız "hala güzel şeyler var, hala ölmemiş
bazı değerler" diyerek. Hergün biraz daha farklı beklentiler olacak
içimizde. İnsanlık adına, dostluk adına, kardeşlik adına yaşayan ve yaşatan
herkese kucak açacağız, kalbimizi açacağız.Ve birgün herşeyin farklı olduğunu
anlarsak, düşündüğümüzden çok farklı olduğunu görürsek hayal kırıklığı
yaşayacağız belki ama olacak bunlar. Her defasında biraz daha az acı çekeceğiz.
Çünkü bunu o kadar çok yaşayacağız ki….
Hayat bu herşeyiyle, bu şekilde devam eder gider. Peki bize
gerçekten kendini çok farklı göstermiş kişilere ne demeli? Neden böyle yapar ki
insanlar? Ne çıkarı olur, ne beklentisi olur ki kendini bunca değiştirme
gayreti içine girer, bunca farklılaşır? Neden? Anlayamıyorum hiç gerçekten.
Ben mi eski zaman dilimlerinde kaldım? Ben mi bunca karmaşanın içinde zamana
uyum sağlayamadım? Kendini olduğu gibi göstermek iyi birşey değil mi yoksa?
Sahte mi olmalıyım ben de ? Farklı roller ezberleyip ortama göre o
rollerden uygun olanla mı yürütmeliyim hayatımı? Yapabilir miyim? Yapmayı çok
isterdim ama yapamam. Allah kahretsin ki yapamam. Ben buyum herşeyimle. Kalp
kırmayı sevmediğim için kavga bile etmeyi beceremiyorum.Her karşılaştığım
olumsuzlukta insanlar için mantıklı bir açıklama getirmeye çalışıyorum. İşte
şundan şundan dolayı böyle olmuştur falan gibi. Doğru mu bilemem. Bugüne kadar
bu özelliklerimden dolayı kaybetmedim, uzun vadede bile olsa kazandım hep.
Yıllanmış arkadaşlıklarım, farklı şehirlerde bıraktığım aynı şeyler için çarpan
kalpler oldu kazanımlarım. İyi niyet kendine zarar vermediğin sürece birgün
geriye hep olumlu sonuçlarla döner. Ama burası farklı bir coğrafya. Farklı
insanlar, farklı değer yargıları…Zamanla göreceğim, zamanla oturacak bazı
şeyler. Ama ben buyum değişemiyorum ki…
Diyor ki yazar "İnsanları tanımak
için tüm gücünüzü verin, ama tüm sevginizi vermeyin .Çünkü onları tanımaya
başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız". Doğru ama sevgi yaşandığı
anda güzeldir. Ve sevgi verdikçe çoğalır. Bekir Yıldız’ın dediği gibi
"Fedakarlık yoksa, birşeyler için vermesini bilmiyorsak ne kalır
geriye?".Sevgi de aynı şekilde sevgiyi vermesini bilmiyorsak ne
kalır geriye. Güzel şeyler düşünmeli ve kalplerimizdeki sevgiyle
birleştirmeliyiz. Almasını bilmiyorsa karşınızdaki bu onun sorunudur. Ve
üzülmeli aslında böyle insanlara.