24 Mart 2014

ANADOLU BEYLİKLERİ VE ATABEYLİKLER MENTEŞEOĞULLARI BEYLİĞİ




ANADOLU BEYLİKLERİ VE ATABEYLİKLER

MENTEŞEOĞULLARI BEYLİĞİ
image00125.jpg
XIII. Yüzyılın sonlarına doğru mevcudiyetini gördüğümüz Menteşe Beyliği’nin bu suretle, yani uçtaki Türklerin batıya doğru yayılmalariyle mi yoksa güneyden Akdeniz yoluyla mı eski Karya kıt’asına yerleştikleri henüz sarih olarak bilinmemekte, bazı kayıtlar ikinci şıkkı tercih ettirmektedir. Bu asrın ikinci yarısı içinde Karya’ya. Menteşe ili denildiği malûm olmaktadır.
Beyliğe adı verilen Menteşe’nin Karyo’yı (Şimdiki Muğla vilâyeti) 1261′den sonra istilâ ettiği anlaşılıyor. 1282′de Bizans tarihçilerinin Salpakıs Menteşe yani Sahil beyi Menteşe dedikleri Türk beyinin kumandası altındaki kuvvetlerin Menderes kenarındaki Tralles (Aydın) ile bunun yakınındaki Nyssa (Sultan Hisarı) kalelerini zabt ettikleri malûmdur. Bizans imparatoru’nun Karyayı istirdat için olan teşebbüsleri bir netice vermediğinden Türkler buraya yerleşerek beylik kurmuşlardır.
Cami-üd-Düverde Menteşeoğulları Beyliği’ne ait Beçin, Milas, Muğla, Palatya (Balat), Bozöyük, Çine, Davaz, Bornaz, Meğri ve Köyceğiz kasabaları zikredilmektedir. Bunlara Menteşe beyliğine aid olarak sonradan Hamid beyliğinin yüksek hâkimiyeti altına girmiş olan Fnke de denilen Fenike sahil şehrini de ilâve etmek lâzımdır.
Böylece Akdeniz ile Ege denizine sahip olan Menteşe Oğulları Beyliği bu sahillerde donanma vücuda getirmek suretiyle korsanlık yapmışlardır. Daha ilk zamanlarında bu beyliği kuran Menteşe’ye “Sahil beyi” denilmesi bunların denizle alâkalarını göstermekte ve Menteşe türkmenlerinin yukarıda işaret ettiğimiz gibi denizden ve belki de Fenike ve Meğri sahillerinden içeriye girdikleri mütaleasını kuvvetlendirmektedir. Menteşe’nin torunlarından Ahmed Gazi’nin 780H./1378M. tarihli Mi/âs’taki cami kitabesinden anlaşıldığına göre Menteşe Bey’in babasının adı Eblistan ve onun babasının ismi de Kurı Bey’dir.
Menteşe Bey’in vefatı tarihi belli değildir; fakat vefatının 681 h 1282 den sonra olduğu vekayiin tetkikinden anlaşılmaktadır. Yerine iki oğlundan Mesud Bey geçmiştir. Bunun zamanında ve 1296 tarihinde Bizanslıların karyayı istilâ teşebbüsleri sonradan akim kalmıştır.
Mesud Bey, Menteşe donanmasiyle 1300′de Rodos adasına taarruz ederek rumlardan almıştır. On sene sonra Papa V. Kle-man ile Fransa kiralı Güzel Filip’in yardımlariyle Sen Jan şövalyeleri Rodos’a hücum ederek 15 Ağustos 1310′da adanın merkezini ve dört sene içinde tekmil adayı zabt etmişlerdir. 1312 ile 1319 seneleri arasında Anadolu Türkmen beyleriyle görüşerek Mevlevi tarikatini yaymak isteyen Mevlâna’nın torunu Ulu Arif Çelebi, Menteşe iline gelerek Mesud ve oğlu Orhan Beylerle görüşmüştür.
1319′dan evvel vefat eden Mesud Bey’in yerine oğlu Şüca-uddin Orhan Bey geçmiş ve bu 1320′de Rodos’un istirdadı için çalışmış olduğuna göre Mesud’un ölümü bu tarihten evvel olmalıdır. 1333′de Anadolu’ya gelen seyyah îbn-i Bat uta beyliğin merkezi olan Seçinde Orhan Bey’le görüşmüştür. Orhan Bey’in vefatı tarihi bilinememekte ve fakat yerine geçen ve babası zamanında Muğla beyi olan İbrahim Bey’in 745 H./1344M. tarihli Muğla camii kitabesine göre ölümü bu tarihten evveldir.
İbrahim Bey, Lâtinlerin eline düşen İzmir’i kurtarmak için Aydınoğlu’na yardım etmek üzere hazırlanırken izmir’in düşmesi üzerine bir iş görememiş ve fakat Menteşe donanmasının korsanlığı sebebiyle Venediklilerin bazı ağır tekliflerini kabule mecbur olmuştur (1355).
1360 veya az daha evvel vefat eden İbrahim Bey’in ölümüyle memleket Musa, Mehmed ve Ahmed isimlerindeki üç oğlu arasında taksim olunarak bütünlüğüne halel gelmiştir. Musa Bey’in 1375′den evvel vefatı üzerine Menteşe beyliği merkezi Palatya olarak Mehmed Bey’de ve asıl merkezi Beçin olmak üzere Gazi Ahmed Bey’de kalmıştır. İskenderiye’yi zapteden Frenklere karşı 766 H./1365 M. de Memlûk sultanı’nın Anadolu beylerini frenklere karşı harbe tahrik eden namesine Menteşe hükümdarı Musa veya Ahmed Beylerden biri kabul ile hazırlığını bildirmiştir.
Balat ve havalisinin 1389′dan evvel Menteşeoğlu Gıyasettin Mahmud Bey’in elinde bulunduğu görülüyor. Bunun biraderi olması muhtemel Ilyas bey’le mücadelesi neticesinde Osmanlılara iltica ettiği anlaşılıyor. Menteşeoğulları beyliği’nin Balat (Palatya) şubesi 1390′da Yıldırım Bayezid tarafından işgal olunarak îlyas Bey kaçmış ve bu suretle Balat, Ankara muharebesinin sonuna kadar on iki sene Osmanlı idaresinde kalmıştır. Menteşe beyliğinin Beçin-Milâs şubesi ise bura hükümdarı Gazi Ahmed Bey’in 793/Şaban 1391 Temmuzda vefatından sonra Osmanlılara geçmiştir.
Ankara muharebesinden sonra Timur’un, Anadolu beylerine eski yerlerini verdiği sırada Menteşeoğlu Mehmed Bey de tekmil Menteşe’yi vermiş ve Mehmed’in o sırada vefatı dolayısiyle oğlu Îlyas Bey Menteşe beyi olmuştur (805 H./1402 M.).
İlyas Bey, Osmanlı şehzadeleri arasındaki saltanat kavgaları sırasında bir ara Aydınoğlu Cüneyd Bey’le birlikte Saruhanoğlu Hızır Şah da beraber olarak Osmanlı şehzadesi İsa Çelebi’ye yardım etmişler ise de muvaffak olamamıştır. 1414′de Menteşe beyliği Osmanlı hükümdarı Çelebi Mehmed’in yüksek hâkimiyeti altına düşmüş ve İlyas Bey kendi adiyle beraber Çelebi Mehmed adına sikke kestirmiş ve iki oğlu Leys ile Ahmed’i rehin olarak Osmanlı sarayına göndermiştir.
İlyas Bey 824 H./1421 M. de vefat etmiştir. Aynı sene içinde Çelebi Mehmed’in vefatı ve Düzme Mustafa denilen Yıldırım Bayezid’in oğlu Mustafa Çelebi’nin hükümdarlık iddiasiyle ortaya çıktığı ve Edirne’nin boş bulunduğu sırada Leys ile Ahmed kaçıp memleketlerine gelerek idareyi ele almışlardır ki bunu Leys’in aynı senede kestirmiş olduğu sikkesinden anlıyoruz. Kardeşi Ahmed’in de tarihsiz bir sikkesi vardır.
Osmanlı tarihlerine göre 829 H. /1425 M. de Menteşe beyliği elde edilerek Leys ile Ahmed yakalanıp Tokat kalesinde Bedevi çardak denilen burçta hapsolunmuşlardır. Bunlardan Ahmed kaçmış ise de Leys katlolunmuştur. Ahmed’in oğlu Ilyas 1451′de Fatih’in cülusu esnasında Menteşe’ye gelmiş ise de üzerine sevkedilen Anadolu beylerbeyi İshak Paşa’dan kaçarak Rodosa^ gitmiştir.
Menteşe Oğulları’na ait Muğla, Balat, Beçin, Milas’da cami ve medrese ve türbeler vardır. Ilyas Bey’in Balatftaki 806 H. / 1404 M. tarihli camii Türk eserlerinin en nefislerindendir. Menteşe emiri Mehmed Bey’in oğlu Mahmud Çelebi adına avcılığa dair Baznâme isminde Farsça’dan Türkçe’ye çevrilmiş bir eser ile İlyasiye ismiyle İlyas bey adına bir tıp kitabı vardır.

Kaynak: e-tarih.org  
image00210.jpg
Ulu Camii 1344 yılında Menteşe Beyi İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır. Tamirattan önceki hali
image0033.jpg
Muğla Ulu Cami’nin bugünkü hali

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...