Zebûr’a Göre (Kethubim) Kutsal Kitap’ın Değişmezliği
“Fakat inayetimi ondan geri almam, ve sadakatimi yalana
döndürmem. Ahdimi bozmam, ve dudaklarımdan çıkanı
değiştirmem.” (Mezmur 89:33-34)
Daha önce gördüğümüz gibi, nasıl ki Tevrât’ta Tanrı’nın ahitleri sabit oluyorsa, aynı şekilde Zebûr’da da, “Ahdimi bozmam, ve dudaklarımdan çıkanı değiştirmem” Rab diyor. Buradaki ahit Davut ve onun zürriyeti ile kesilmiştir.
“Seçtiğim ile ahit kestim, Kulun Davuda and ettim: Senin
zürrüyetini ebedîyen durduracağım, ve tahtını bütün nesiller
için kuracağım. Kulum Davudu buldum; Mukaddes yağımla onu
meshettim; Elim onunla duracak, bazum da onu
kuvvetlendirecektir. Ben de onu ilk oğlum, dünya kırallarının
en yükseği kılacağım; ve ahdim onun ile sabit olacak. Onun
zürriyetini de ebedî, ve tahtını göklerin günleri gibi
kılacağım. Eğer oğulları şeriatimi bırakırlarsa, ve
hükümlerim ile yürümezlerse; Eğer kanunlarımı bozarlarsa, ve
emirleri tutmazlarsa; o zaman onların isyanlarını değnekle,
ve fesatlarını kötekler ile yoklarım. Fakat inayetimi ondan
geri almam, ve sadakaatimi yalana döndürmen. Ahdimi bozmam,
ve dudaklarımdan çıkanı değiştirmem. Bir kere kudsiyetim
üzerine and ettim: Davuda yalan söylemiyeceğim; Onun
zürriyeti ebediyen, ve tahtı karşımda güneş gibi duracaktır.
Ebedîyen duran ay gibi, ve asümanda sadık şahit gibi
olacaktır.” (Mezmur 89:3-4, 20-21, & 27-37)
Tanrı’nın Hz. Davud’la kestiği bu ahit, ebedî bir antlaşmadır. Davud’un zürriyeti sadakatsizlik yapsa bile, Tanrı onları cezalandıracak, ama ahdini bozmaz. Yani Tanrı, bu ahidin bozulmasına izin vermiyor. Bu ahit Tanrı’nın gözü önünde, onun elinde duruyor. Güneş gibi sabit duracaktır.
“Senin şehadetlerin çok sadıktır; Ya RAB, günlerin devamınca
Senin evine kudsiyet yaraşır.” (Mezmur 93:5)
Eğer bu ahit ebedîyete kadar geçerli sayılacaksa, o zaman Tanrı’nın kitaplarında her hangi bir bozulma söz konusu değildir.
“Sözünün topu hakikattır; ve her adaletli hükmün
ebedidir.” (Mezmur 119:160)
“Biliyorum ki, Allahın yaptığı her şey ebediyen olacaktır;
ona bir şey katılamaz, ve ondan bir şey eksiltilemez; ve
kendi önünde korksunlar diye Allah onu yaptı.” (Vaiz 3:14)
Zebûr’da Tanrı’nın sözlerinin ebedî olduğunu görüyoruz. Kutsal Kitap Tanrı’nın yaptıklarından değil midir? Eğer Tanrı bu Kutsal Kitab’ı insanlar vermişse, o zaman, bu ayete göre ö söz “ebediyen olacaktır” ve ondan “bir şey katılamaz ve ondan bir şey eksiltilemez.” Bu ayetlerın ışığında bazı önemli gerçekler sunabiliriz:
A) Tanrı, kendi sözü’nün hükmünü yürürlükten kaldırmaz.
Hiç bir ayetin yerine benzerini de getirmez! Tanrı,
dudaklarından çıkanı değiştirmez. Çünkü Tanrı sonsuz bilen
ve kâdirdir. O’nun yanılması, unutması ve kararından
vazgeçmesi Tanrılığına aykırıdır çünkü Tanrı “kendi özüne
aykırı davranmaz.” (2 Timoteyus 2:13)
B) Her şeye egemen olan, tarihin akışını kontrol eden
Tanrı, bir kere duyurduğu vahyi “yalana döndürmeyecektir”.
Başka bir deyişle, yukarıdaki bu ayete göre O, “göksel
tahtında” her hangi bir kimsenin kendi sözünü bozmasına ya
da değiştirmesine izin vermeyecektir!
C) Sözünün bir kısmı değil, tümü hakikattir. Bir tek
kitap değil, O’ndan gerçekten gelen ve birbiriyle uyum
içinde olan kitapların tümü bizi gerçeğe götürüyor.
“Allahın her sözü denenmiştir; Kendisine sığınanlara
kalkandır. Onun sözüne bir şey katma, yoksa seni tedip
eder, ve yalancı çıkarsın.” (Süleymanın Meselleri 30:5-6)