03 Eylül 2013

TAM İLMİHAL'DEN.....SE’ÂDET-I EBEDIYYE KITÂBINDA ADI GEÇENLERIN HÂL TERCEMELERI

958 — YÂFES: Nûh aleyhisselâmın üç oglundan biridir. Çin, rus, slav ve türkler,
bunun soyundandır. Yâfes besyüz yasında suda boguldu. Binlerle torunu,
Asyaya ve o zemân mevcûd olan kara yolları ile, okyânus adalarına yayıldılar. Nûh
aleyhisselâmın ve Yâfesin dînini ve nasîhatlerini unutarak, yıldızlara, günese,
heykellere tapınmaga basladılar. 62, 377, 431, 483, 1123, 1157.
959 — YÂFI’Î “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Afîf-üddîn Abdüllah bin Es’ad Yâfi’î,
Sâfi’î mezhebi âlimlerindendir. 698 [m. 1298] senesinde Yemende tevellüd etdi.
Mekkede yerlesdi. Kutb-i Mekke denir. 768 [m. 1367] de Mekkede vefât etdi.
(Ravd-ur-rıyâhîn), (Nesr-ül-mehâsin-il-gâliyye) ve (Menâkıb-i Abdülkâdir) kitâbları
meshûrdur. (Nesr-ül-Mehâsin)de (Makâmât-i asere)yi anlatmakdadır. Bu kitâbı,
(Câmi’ul Kerâmât) kenârında basılmısdır. 419, 458.
960 — YAHYÂ “aleyhisselâm”: Zekeriyyâ aleyhisselâmın ogludur. Annesi
Elisâ, Imrânın kızı idi. Hıristiyanlar Elizabeth diyor. Hazret-i Meryemin teyzesi
oglu idi. Dâvüd “aleyhisselâm” soyundandır. (Tevrât)da yazılı olan Îsâ aleyhisse-
– 1189 –
lâmın gelecegini haber verdi. Îsâ “aleyhisselâm” göke çıkarıldıkdan sonra, (Incîl)e
uydugu için, zâlim yehûdî hükümdârı büyük Herodun torunu, birinci Herod tarafından
sehîd edildi. Mubârek bedeninin parçaları baska sehrlerdedir. Ibni Âbidîn,
önsözünde diyor ki, (Mubârek bası, Sâmda Ümeyye câmi’indedir.) 482, 507, 1194.
961 — YAHYÂ BIN MU’ÂZ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Zekeriyyâ Sôfiyyedendir.
Rey sehrinde tevellüd etdigi için Râzî denir. 258 [m. 872] senesinde
Nîsâpûrda vefât etdi. 419, 607, 610.
962 — YAHYÂ BIN MUHAMMED “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Kâdî Ibn-ül-
Hâsim-il-Bagdâdî [228] de tevellüd, 318 [m. 930] de vefât etdi. Fıkh ve hadîs âlimidir.
(Kitâb-ül-kırâet) ve fıkhda (Sünen) ve hadîsde (Müsned) kitâbları vardır.
963 — YAHYÂ EFENDI “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Besiktas ile Ortaköy arasındaki
câmi’i serîfi yapdı. Amasyalıdır. Dokuzyüz [900] de Trabzonda tevellüd,
977 [m. 1569] de vefât etdi. Kabri üzerine ikinci Selîm hân tarafından türbe yapıldı.
Tıb, matematik ve fizik bilgisi çok idi. Trabzonda vâlî olan sultân Süleymân ile
süt kardesi idi. Sultân Süleymân halîfe olunca, Istanbulda meshûr olan yere yerlesdirdi.
Babası Sâmlı Ömer efendi Trabzonda kâdî iken tevellüd etdi. Si’r ve dîvânı
vardır. Üveysîdir. Türbesinde dört erkek, dört kadın dahâ vardır. Yanındaki
üç türbenin herbirinde birer Alî pâsa yatmakdadır. Yanında bir de niyyet kuyusu
vardır.Bir niyyet kuyusu da, Eyyûbde Kasgarî dergâhı yokusunda 16 numaralı
evin bagçesindedir.
Fetvâ sâhibi Minkârî-zâde Yahyâ efendi baskadır. Kırkikinci seyh-ul-islâm idi.
1088 [m. 1677] de vefât etdi. Üsküdârda medresesi yanındadır. 250, 339, 631.
964 — YA’KÛB “aleyhisselâm”: Ishak aleyhisselâmın oglu, Yûsüf aleyhisselâmın
babasıdır. Adı Isrâîl idi. Oniki oglunun torunlarına (Benî-Isrâîl), ya’nî Isrâîl
ogulları denir. Sonradan yehûdî denildi. Sâmdadır. Ishak aleyhisselâmın ikinci
oglu Iys idi. Bunun oglu Rûm sarısın oldugu için bunun soyundan olanlara (Rûm)
veyâ (Benî-Asfer) denildi. 356, 389, 390, 391, 482, 1006, 1122, 1151.
965 — YA’KÛB BIN SEYYID ALÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Edirnede kâdî
idi. Sonra Bursada müderris iken 931 [m. 1525] senesinde vefât etdi. (Gülistân)
serhı ve (Mefâtîh-ul-cinân) ismindeki (Sir’a-tül-islâm) serhı meshûrdur. Bu serh
1288 [m. 1871]de Istanbulda basılmıs ve Hakîkat Kitâbevi tarafından 1413 [m. 1992]
de Istanbulda ofset baskısı yapılmısdır. 392, 596, 1036, 1142.
966 — YA’KÛB-I ÇERHÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin
talebelerinin büyüklerindendir. Derin âlim, veliy-yi kâmil idi. Gaznede
Çerh köyünde tevellüd ve 851 [m. 1447] de Hülfetûda vefât eyledi. Hirâtda ve Mısrda
tahsîl edip, Buhârâda Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin sohbeti ve teveccühleri
ile sereflendi. Tebâreke ve Amme cüz’lerinin tefsîri ve fârisî (Risâle-i ünsiyye)
kitâbı Hindistânda basılmısdır. 957, 969, 1148, 1174, 1184, 1185.
967 — YEHÛDÂ: Îsâ aleyhisselâma îmân eden oniki havârîden biridir. Bunun
mürted olup, Îsâ aleyhisselâmı otuz dirhem gümüs karsılıgında yehûdîlere haber
verdigi söylenmekdedir. Yudas Isharyot da denilmekdedir. Üçyüzdoksandokuzuncu
[399] sırada (Havârîler) ismine bakınız! 1108, 1109.
968 — YEKDEST “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Yekdest Cüryânî, Buhârânın
Cüryân kasabasında tevellüd etdi. 1069 [m. 1658] da ticâret için Hindistâna
giderken Cüryândaki tâ’ûnda çoluk çocugunun öldüklerini isitdi. Yolda eskıyâlar
basıp mallarını aldılar ve sol kolunu kesdiler. Çok üzüntülü Serhend sehrine geldi.
1069 [m. 1658] senesinde Muhammed Ma’sûm-i Fârûkînin hizmeti ile sereflendi.
Onbir sene kahvesini pisirdi. Sonra hilâfet verilip Mekke-i mükerremede irsâda
emr olundu. Otuzdokuz sene bu vazîfeyi yapdıkdan sonra 1119 [m. 1707] da Mekkede
vefât etdi. Seyh Ahmed Yekdest hazretlerinin çok talebesi vardır. Bunlardan
biri, Muhammed Emîn Tokâdî hazretleridir. Bir talebesi de, Egrikapı dâhilinde Emîr
– 1190 –
Buhârî mescidi tekkesindeki tatâr Ahmed efendidir. 1156 [m. 1743] da vefât etmisdir.
Bu mescid, Ivez pâsa câmi’inden Ayvanserâya inerken sagda sed üzerinde olup,
1384 [m. 1964] de kasden yakılmıs, dört dıvârı ve mihrâbı dısındaki tatâr Ahmed
efendinin ve baska birkaç tas kabr kalmısdır. Ahmed Yekdestin bir talebesi de, seyyid
Abdülhakîm efendi hazretlerinin ikâmet etdigi, Idrîs köskü civârındaki evi, Kasgarî
tekkesini ve câmi’i yapdıran, hâcı Murtezâ efendi olup, hesâb uzmanı idi. 1160
[m. 1747] da vefât etmisdir. Bu tekkenin bagçesinde medfûndur. Bunları 1158
[m. 1745] de yapdırmısdır. Tekkenin ilk seyhi olan Abdüllah-i Kasgârî, ondört sene
sonra 1174 [m. 1760] de vefât etmisdir. Birinci sultân Mahmûd zemânındaki altmısüçüncü
seyh-ul-islâm seyyid Mustafâ efendi de, 1112 [m. 1699] de Ahmed
Yekdest hazretlerine intisâb etmisdir. 1090 [m. 1678] da tevellüd ve 1158 [m.
1745] de vefât edip Üsküdârda medfûndur. 1157 [m. 1744] de, Eyyûb Nisâncasında
seyh-ul-islâm tekkesini ve mescidini yapdırdı. Bu mescid kapısında ve ayrıca Sarâchânede
birer çesmesi vardır. Ahmed Yekdestin bir halîfesi de dördüncü Muhammed
hânın bas çuhâdârı Kahramân agadır. 1147 [m. 1734] de vefât eden târîhci Muhammed
Râsid efendi, bunun halîfesi Emîr agaya mensûbdur. Iki cild târîh kitâbı
çok kıymetlidir. Kahramân aganın bir halîfesi de, Enderûnlu Sührâb efendi olup,
sonra Abdülganî Nablüsîden de feyz almısdır. Üsküdârda Azîz Mahmûd-i Hüdâî
tekkesindeki mürsidlerden Mudanyalı zâde Muhammed Revsen efendi, Sührâb
efendiden feyz almısdır. Ahmed Yekdestin halîfelerinden biri, kâdî Zıyâüddîn efendi,
biri de rûznâmeci bası Muhammed Kumul begdir. 1132 [m. 1719] de vefât etmisdir.
Fındıklıda sâhilde molla Çelebî câmi’i yanında, 1121 [m. 1708] de vefât eden
seyh-ul-islâm Muhammed Sâdık efendinin kabri yanındadır. Sâdık efendi, kırksekizinci
seyh-ul-islâm olup, ikinci Ahmed hân zemânında, 1105 [m. 1691] de seyhul-
islâm olmus, dokuz ay sonra, ikinci Mustafâ hân tarafından azl edilmisdir.
Üçüncü Ahmed hân zemânında tekrâr seyh-ul-islâm yapılmıs, ihtiyâr oldugundan
bir sene sonra azl edilmisdir. Bu câmi’i yapdıran Molla Muhammed Çelebî, Istanbul
kâdîsı [hâkimi] idi. 998 [m. 1590] de vefât etdi. Eyyûbde Defterdâr caddesi ile
Kızılmescidden gelen yolun kesisdigi yerde büyük türbededir. Ahmed-i Yekdestin
bir talebesi de, 1117 [m. 1704] de vefât edip, Karaca Ahmed kabristânında defn
edilen Muhammed Semerkandîdir. Bir talebesi de, Dâr-üs-se’âde agası [ya’nî Istanbul
vâlîsi] Besîr agadır. Bu isme bakınız! 1073, 1082, 1162, 1184.
969 — YESEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin Muhammed Yesevî, Yûsüf-
i Hemedânînin üçüncü halîfesidir. Türkistânda Yesi kasabasında tevellüd, 590
[m. 1194] da orada vefât etdi. Hâce Atâ-i Yesevî denir. Nevâyî dilinde (Atâ), baba
demek ise de türkler mesâyıh ulularına (Atâ) derler. Buhârâda irsâd edip, sonra Türkistâna
gitdi. Vedâ’ ederken, hâce Abdülhâlık-ı Goncdüvânîye tâbi’ olmaları için
talebesine vasıyyet etdi. Türkistân mesâyıhının birincisidir. 503, 1103, 1193.
970 — YEZÎD: Emevî halîfelerinin ikincisidir. Hazret-i Mu’âviyenin ogludur.
Yirmialtıncı [26] yılda Sâmda tevellüd etdi. [64] de vefât etdi. [60] senesinde halîfe
oldu. 61 [m. 681] senesinin Muharrem ayında Kerbelâ fâci’ası oldu. Yezîd buna
üzüldü. (Allah ibni Mercâneye la’net eylesin! Hüseynin istediklerini kabûl
etmeyip de, onu katl etdirdi. Böylece, beni kötü tanıtdı) dedi. Ibni Mercâne,
Ubeydüllah bin Ziyâdın adıdır. Yezîd, müslimân idi. Nemâz kılardı. Islâmiyyete
düsmân degildi. Yüzügünün tası üzerinde (Rabbünallah) yazılı idi. 490, 1066,
1092, 1139.
971 — YEZÎD BIN AMR HÜBEYRE: Emevîlerin son halîfesi olan Mervân bin
Muhammed zemânında Irâk ve Horâsân vâlîsi idi. Ebâ Müslim ile çok harb etdi.
Imâm-ı a’zam Ebû Hanîfeyi habs etdi. Basına kamçı vurdurdu. 132 [m. 750] senesinde
Ca’fer Mensûr tarafından öldürüldü. 441, 443.
972 — YUHANNÂ: Îsâ aleyhisselâma îmân eden oniki havârîden biridir. Ibrânî
dilinde Yahyâ demekdir. Rumcada Yohannes, yâhud Yani, ermenilerde Ohan-
– 1191 –
nes, ingilizlerde Con, fransızcada Jan denir. Dört Incîl yazanlardan biridir. Îsâ aleyhisselâmın
teyzesinin oglu idi. Üçyüzdoksandokuzuncu [399] sırada, (Havârîler)
ismine bakınız! 372, 1109.
973 — YÛNÜS “aleyhisselâm”: Yûnüs bin Metâ, Mûsul yanındaki Nineve
ehâlîsine Peygamber idi. Dinlemediler. Heykellere tapmakdan vazgeçmediler. Yûnüs
“aleyhisselâm” üzüldü. Dicle kenârına geldi. Gemiye bindi. Hâlbuki, Allahü
teâlâ, böyle emr vermemisdi. Gemi yürümedi. Kur’a çekdiler. Buna isâbet etdi. Suçlu
benim buyurdu. Denize atdılar. Balık yutdu. Tevbe etdi. Balık, bunu bir kenâra
çıkardı. Ölüm hâlinde idi. Tekrâr kuvvet buldu. Tekrâr Nineveye gitmesi emr
olundu. Yûnüs “aleyhisselâm” gelmeden önce, hava kararmıs, her yeri kara duman
kaplamısdı. Kavmi korkup, tevbe etmis, tevbeleri kabûl olup, azâb geri alınmısdı.
Gelince sözlerini dinlediler. Yıllar geçdi. Sarkda Midyalılar Bâbilde Keldânîler
meydâna geldi. 353, 356, 427, 482, 993.
974 — YÛNÜS BIN ABÎD “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Takvâ ehli idi. Bezzâz
idi. Ya’nî kumas tüccârı idi. 841.
975 — YÛNÜS EMRE “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Tesavvuf ehli ve halk sâ’iridir.
Boluludur. Porsuk çayının Sakaryaya karısdıgı mahalde türbesi vardır. Tapdık
Emreden feyz aldı. 843 [m. 1439] de vefât etdi. Ilâhîleri zevkle okunmakdadır.
976 — YÛNÜS SEMMÂS: Roma Imperatörlerinden ikinci Klaudius zemânında
[m. 268-270] Antakya patrîki idi. Allahü teâlânın bir oldugunu, Îsâ aleyhisselâmın
Onun kulu ve Peygamberi oldugunu i’lân etdi. Çok kimseleri dogru yola getirdi.
(Kâmûs)da Semmâs kelimesinde diyor ki, (Hıristiyanlıkda, Patrîk, müctehid,
mezheb sâhibidir. Papa, halîfedir. Matrân, Kâdî, hâkimdir. Üskuf, müftîdir. Kıssîs,
hâfız, okuyucudur. Câsilîk, imâmdır. Semmâs, müezzindir.)
977 — YÛSÜF “aleyhisselâm”: Yâ’kûb “aleyhisselâm” oniki oglundan en çok
Yûsüfü severdi. Kardesleri, onu kıra götürüp kuyuya atdı. Onu kurt yidi dediler.
Fekat Allahü teâlâ Onu korudu. Hem Peygamber yapdı, hem de Mısra hükümdâr
yapdı. Dahâ çok bilgi için, (Eshâb-ı Kirâm) kitâbına bakınız! 356, 482, 522, 787,
1006, 1151, 1190.
978 — YÛSÜF BIN AHMED SICSTÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: (Münyetül-
müftî) ve (Gunye-tül-fükahâ) kitâblarını yazmısdır. Altıyüzotuzsekiz 638 [m.
1240] senesinden sonra Sivâsda vefât etmisdir.
979 — YÛSÜF BIN CÜNEYD “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ehî Çelebî denir.
Ikinci Bâyezîd hân devri âlimlerindendir. Tokatlıdır. Bursada, Edirnede ve Istanbulda
müderrislik yapdı. Vikâyenin (Sadr-üs-serî’a-serhı)ne hâsiye yaparak (Zahîret-
ül-Ukbâ) ismini vermisdir. Bu hâsiyesi ve (Hediyyet-ül-mehdiyyîn) adındaki
(Elfâz-ı küfr) kitâbı ve (Beydâvî hâsiyesi) meshûrdur. (Hediyyet-ül-mehdiyyîn)
kitâbı da arabî olup, Hakîkat Kitâbevi tarafından 1394 [m. 1973] de Istanbulda basdırılmısdır.
Akserây ile Topkapı arasında (Ehî zâde) câmi’ini yapdı. 905 [m. 1499]
de vefât etdi. Câmi’i yanındadır. Kızının torunu Ehî-zâde Abdülhalîm bin Muhammedin
(Riyâdüssâdâd fî-isbât-il-kerâmât lil-Evliyâ-i hâlel-hayât ve ba’del-memât)
kitâbı ve Molla Câmînin fârisî (Sevâhid-ün-nübüvve) kitâbının tercemesi meshûrdur.
85, 90, 454, 467, 1084, 1097, 1164.
980 — YÛSÜF BIN ÖMER “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanefî fıkh âlimlerindendir.
832 [m. 1429] de vefât etdi. (Kudûrî muhtasarı)nı serh edenlerdendir. Bu
serhıne (Câmi’ul-mudmerât) veyâ kısaca (Mudmerât) denir. Yûsüf bin Ömer Sakafî
baska olup, Emevîlerin Irâk vâlîsi idi.
981 — YÛSÜF DECVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Decve, Mısrda Dimyât
yakınındadır. Fıkh âlimidir. Ibni Teymiyyeyi ve Muhammed Abdühü red etmekdedir.
Tütün içmek harâm degildir derdi. 1365 [m. 1945] de vefât etdi. 366, 461, 639.
– 1192 –
982 — YÛSÜF-I HEMEDÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Ya’kûb Yûsüf bin
Eyyûb Hemedânî, Ehl-i sünnet âlimlerinden ve Evliyânın büyüklerindendir. Büyük
âlimlerdendir. (Umdet-ül-makâmât)da diyor ki, (Piyâde olarak otuzyedi hac yapdı.
Kur’ân-ı kerîmi binlerce hatm eyledi. Gece nemâzlarında, her rek’atde, bir cüz’
okurdu. Tefsîr, hadîs, kelâm ve fıkhdan yediyüz cüz’ ezberinde idi. Ikiyüzonüç
mürsid-i kâmilden istifâde etdi. Yedibin kâfirin îmâna gelmesine sebeb oldu. Hızır
aleyhisselâm ile çok sohbet etdi. Hastalara ve nazar degenlere ta’vîz ve mıska yazardı.
Imâm-ı a’zam soyundan idi). [440] da Hemedânda tevellüd, 535 [m. 1141] senesinde
Hirâtda vefât etdi. Merv sehrindedir. Onsekiz yasında Bagdâda gelip, Ebû Ishak-
ı Sîrâzîden okudu. Hanefî fıkh ve münâzara âlimi oldu. Ebû Alî Fârmedîden feyz
alıp, kemâle geldi. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri bir kitâbında diyor ki, [602] senesinde
seyh Evhâd-eddîn-i Hâmid Kezmânî Konyaya geldi. Hemedânda Yûsüf-i Hemedânî,
altmıs yıldan ziyâde irsâd etmisdir. Birgün bir yere gitmek istedi. Hayvânın
yularını serbest bırakdı. Hayvân bunu, sehr hâricinde bir mescide götürdü. Mescidde
bir genç, buna birsey sordu. Cevâbını verdi, dedi. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri,
burada buyuruyor ki, (Sâdık olan talebe üstâdı kendi yanına çeker.) (Fetâvâ-i hadîsiyye)
sonunda diyor ki, (Ebû Sa’îd Abdüllah ve Ibn-üs-sakkâ ve Abdülkâdir-i Geylânî
hazretleri, ilm tahsîli için Bagdâda gelmislerdi. Yûsüf-i Hemedânî Bagdâdda,
Nizâmiyye medresesinde va’z ediyordu. Ibn-üs-sakkâ adındaki meshûr derin âlim,
kalkıp birsey sordu. Otur, senin sözünden küfr kokusu geliyor buyurdu. Hakîkaten
Istanbula sefîr olarak gidip, orada hıristiyan oldu.) Abdülhâlık-i Goncdüvânî ve Ahmed-
i Yesevî gibi büyük Velîler yetisdirdi. (Zînet-ül-hayât), (Menâzil-üs-sâyirîn) ve
(Menâzil-üs-sâlikîn) kitâbları meshûrdur. 969, 1062, 1090, 1103, 1191.
983 — YÛSÜF NEBHÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yûsüf bin Ismâ’îl bin Yûsüf
Nebhânî, Hayfada Eczîm kariyyesinde 1265 [m. 1849] de tevellüd, 1350 [m. 1932]
Ramezân ayında Beyrutda vefât etdi. Ondördüncü asrın büyük âlimlerindendir.
Câmi’ul-ezheri bitirdi. Çok kitâb yazdı. Bunlardan 46 sının ismleri, vehhâbîleri red
eden (Sevâhid-ül-hak) kitâbının basında yazılıdır. Bunların hepsi basılmısdır.
Fazla bilgi için (Eshâb-ı kirâm) kitâbına bakınız! 454, 458, 459, 469, 1077, 1185.
— YÛSA’: Mûsâ aleyhisselâmın dînini yayan peygamberlerdendir. Kur’ân-ı kerîmde
ismi yazılı degildir. Mûsâ aleyhisselâmın hemsîresinin ogludur. Kabri, Istanbulda,
Beykozda Yûsa’ tepesinde oldugu söylenmekdedir. 482, 1152.
984 — YÛSÜF ZIYÂ AKISIK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Bosnada, Foçalıdır.
[1303] de tevellüd, 1378 [m. 1958] de Fâtihde vefât etdi. Edirne-kapı kabristânında iken,
mubârek cesedi m. 2000 senesinde, zevcesi Sü’adâ hanımın cesedi ile birlikde, Eyyûbde
Kasgârî dergâhı yanındaki kabrlerine nakl edilmisdir. Ahmed bin hâcı Sâlih bin Zülfikâr
pâsa ogludur. Zülfikâr pâsa, Akkoyunlu soyundandır. Yûsüf Ziyâ beg, Vefâda
Karamürsel kumas fabrikası müdîri idi. Yüzlerce müslimân fakîrin sıgınagı idi. Yüzlerce
gencin hidâyete kavusmasına sebeb oldu. Seyyid Abdülhakîm efendinin sohbeti
ve hizmeti ile sereflenmis, teveccüh ve feyzlerine mazhar olmus, derece-i kemâle vâsıl
olmusdur. Halk içinde, Hak ile idi. Seyyid Abdülhakîm efendi, 1348 [m. 1929] de
Ziyâ bege hediyye etdigi (Mektûbât) kitâbı iç kapagına (Bu kitâb, Yûsüf Ziyâ ibni Ahmede,
din kardesi hattâ babası yerindeki Abdülhakîm vâsıtası ile, Allahü teâlâ tarafından
ihsân edilmisdir) yazmısdır. Bu kitâbı, altı cild bir arada, fârisî olarak, 1166 [m.
1752] da Fâtihde Mesîh pâsa câmi’i civârındaki (Hâcı Ilyâs Mescidi) imâmı Vâsık Ibrâhîm
efendi, çok nefîs olarak yazmısdır. Hüseyn Hilmi Isık, Ziyâ begin dâmâdıdır.
985 — ZÂHIDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhtâr bin Mahmûd, Hanefî fıkh
âlimlerindendir. Îrânda Hârezmde tevellüd, 658 [m. 1259] senesinde vefât etdi. (Hâvî),
(Müctebâ), (Kudûrî serhı) kitâbları çok kıymetlidir. (Kınye-tül-fetâvâ) kitâbında
za’îf bilgiler de vardır. 269, 375, 852, 873.
986 — ZÂHID-ÜL-KEVSERÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed Zâhid bin
Hasen, sultân Vahîdeddîn hân zemânında, seyh-ul-islâm Mustafâ Sabrî efendinin
– 1193 –
ders vekîli idi. Kafkasyalı çerkesdir. 1295 [m. 1878] de tevellüd, 1370 [m. 1951] de
Mısrda vefât etdi. Zemânının tefsîr, hadîs ve fıkh âlimi idi. Vehhâbîligi red eden (Esseyf-
üs-sakîl) kitâbı ile (Makâlât)ı çok kıymetlidir. (El-isfâk alâ ahkâm-ıt talâk) kitâbı
Kâhirede ve (Irgâmül-merîd) kitâbı Hakîkat Kitâbevi tarafından Istanbulda basılmısdır.
(Hüsn-üt-tekâdî) kitâbında Sâh Veliyyullahı tenkîd etmekdedir. 454.
987 — ZAHÎRÜDDÎN-I HÂREZMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin
Ismâ’îl Zahîrüddîn-i Tîmûr-tâsî Hârezmî, 601 [m. 1204] de vefât etmisdir. Hanefî
fıkh âlimlerindendir. Imâm-ı Muhammedin (Câmi’us-sagîr)ini serh etmisdir. 1183.
988 — ZAHÎREDDÎN-I ISHÂK: Ebül Mekârim Velvâlicî. (Velvâliciyye fetvâsı)
Istanbulda basılmısdır. 710 [m. 1310] da vefât etdi.
989 — ZEBÎDÎ [Zübeydî]:Ahmed bin Ahmed, 893 [m. 1488] de vefât etdi. (Tecrîd-
üs-sarîh) adındaki iki cild (Buhârî) muhtasarı meshûrdur. Serkâvî ve Ibni Kâsım-
ı Gazzînin hâsiyeleri ile birlikde 1347 [m. 1928] de Mısrda basılmısdır. 1083.
990 — ZEHEBÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Imâm-ı Ebû Abdüllah Semseddîn
Muhammed bin Ahmed bin Osmân bin Kaymaz Türkmânî Mısrî, hadîs ve târîh âlimlerindendir.
673 [m. 1274] de Sâmda tevellüd, 748 [m. 1348] de Mısrda vefât etdi.
Eserlerinden (Mîzân-ül i’tidâl), oniki cild (Târîh-ül-islâm), (Tecrîd fî-esmâ-i Sahâbe)
ve (Es-sahîfe fî-menâkıb-i Ebî Hanîfe) kitâbları vardır. (Et-tıbbün-Nebevî) çok
fâideli olup, Ibrâhîm Ezrakın (Teshîl-ül-menâfî’)i hâmisinde olarak Mısrda ve
1396 [m. 1975] da Istanbulda basılmısdır. (Tecrîd) Beyrutda, (Mekteb-üt-ticârî)de
satılmakdadır. Ibni Teymiyyenin talebesidir. 442, 443, 652, 719, 734, 765, 1117.
991 — ZEKERIYYÂ “aleyhisselâm”: Süleymân aleyhisselâmın soyundandır.
Kudüsde Beyt-i mukaddesde (Tevrât) yazmagı, kurban kesmegi idâre ederdi.
Zevcesi Îsâ’ hâtûn veyâ Elîsa’, hazret-i Meryemin hemsîresi idi. Babaları Imrân idi.
Imrân, önce Îsâ’ hâtûnun annesi ile, sonra bunun baska erkekden olan kızı Hunne
ile evlenmisdi. Hazret-i Meryemin annesi Hunne, (Cenâb-ı Hak bana bir ogul
ihsân ederse, Beyt-ül-mukaddese hizmetci yapacagım) diye adadı. Kızı oldu. Adını
Meryem koydu. Hazret-i Meryem dünyâya gelmeden önce, babası Imrân vefât
etdi. Hunne, kızını Beyt-ül-mukaddese hediyye etdi. Zekeriyyâ “aleyhisselâm”, onu
evine götürdü. Teyzesi Îsâ’ büyütdü. Sonra, ona Beyt-ül-mukaddesde oda yapdırdı.
Hazret-i Meryem, bu odada ibâdet ederdi. Yanına Zekeriyyâ aleyhisselâmdan
baska kimse giremezdi. Cebrâîl “aleyhisselâm”, Zekeriyyâ aleyhisselâma gelip, Îsâdan
Yahyâ adında oglu olacagını haber verdi. Yahyâ aleyhisselâmdan altı ay sonra,
(Beyt-üllahm) denilen yerde, hazret-i Meryemin oglu Îsâ “aleyhisselâm” tevellüd
etdi. Yehûdîler, Zekeriyyâ aleyhisselâma iftirâ etdiler. Sonra, sehîd etdiler, sehîd
olurken, yüz yasında idi. 482, 507, 1135, 1189.
992 — ZEMÂHSERÎ: Zimâhserî de denir. Allâme Ebül-Kâsım Mahmûd Cârullah
bin Ömer, tefsîr, fıkh ve lügat âlimi idi. Mu’tezile mezhebinde idi. Ölürken tevbe
etdigi söylenmekdedir. 467 [m. 1074] de Hârezmde Zemâhser kasabasında tevellüd,
538 [m. 1144] de arefe gecesinde Cürcâniyyede vefât etdi. Belâgat ilminde
çok yüksek idi. (Esâs-ül-belâga) kitâbı iki cilddir. Mısrda basılmısdır. (Mukaddeme-
tül edeb) lügat kitâbı, [1117] de Bursada Murâdiyye medresesi müderrisi tarafından
türkceye terceme edilmis, Istanbulda basılmısdır. (Kessâf tefsîri) Kur’ân-ı
kerîmin belâgatini göstermekde bir sâheserdir. Hanefî mezhebine göre ibâdet
ederdi. (Kudûrî muhtasarı)nı serh etdi. Imâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin menâkıbını
yazdı. Ayasofya câmi’i hakkında da bir risâlesi vardır. Bir ayagı kırık, takma idi.
Mekke-i mükerremede bes yıl kaldı. Bunun için Cârullah denir. 416, 417, 644.
993 — ZEMÂN SÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sâh-ı zemân da denir. Efganistân
hükümdârlarındandır. Ahmed Sâh-ı Ebdalînin torunu ve Tîmûr Sâhın ogludur.
1207 [m. 1793] de pederi ölünce, Kâbilde hükümdâr oldu. 1210 da Lahore
ve Delhîye ziyârete giderken Hirât hâkimi küçük kardesi Mahmûd sâh Kâbile te-
– 1194 –
câvüz edince, geri döndü. 1214 de Mahmûda maglûb oldu. 1255 [m. 1839] de ingilizler,
Kâbile en küçük kardesi sâh Sücâ’ı getirdiler ise de, 1258 de Sâh-ı zemân
hükûmeti tekrâr eline aldı. Serhend sehrinde imâm-ı Rabbânî hazretlerinin küçük
türbesini ta’mîr edip üzerine büyük, çok müzeyyen, mermerden bir türbe yapdırdı.
Bunun yanındaki türbede zevcesi ile birlikde medfûndur. 1121.
994 — ZENBILLI ALÎ EFENDI “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı Seyh-ulislâmlarının
sekizincisidir. Karamanlıdır. Mevlânâ Muslih-uddîn efendinin talebesi
ve dâmâdıdır. 908 [m. 1502] de Seyh-ul-islâm oldu. 932 [m. 1526] de vefât edinciye
kadar ikinci Bâyezîd ve Yavuz sultân Selîm ve Kânûnî sultân Süleymân zemânlarında,
bu makâmda basarı ile çalısdı. Yavuz sultân Selîmin siddetli hareketlerini
bile teskîne muvaffak oldu. Zühd ve takvâsı ve istikâmeti ile söhret yapdı. Ibni
Kemâl Ahmed Semseddîn efendi, kendisine halef oldu. Cemâlî ismini kullanırdı.
(El-muhtârât) fıkh kitâbı çok kıymetlidir. Zeyrek yokusundaki türbesindedir.
995 — ZENON: Eski yunan filosofudur. Bunun felsefesine (Revakuyyun) denir.
996 — ZERDÜST: Mecûsî ya’nî atese tapma dîninin kurucusudur. Mîlâddan altıyüz
[600] sene önce Hindistânda dogdu. Berehmen din adamları tarafından kovuldu.
Belhde Mecûsî dînini yaydı. Iyilik tanrısı (Îzed) veyâ (Ormüzd) ile kötülük
ve karanlık tanrısı (Ehrimen) olmak üzere iki tanrı vardır dedi. (Zend) kitâbı ve
(Avesta) denilen serhı Avrupada basılmısdır. Îrân sâhı Isfendiyâr, bu dîni yaymak
için Tûranlılarla çok harb etdi. Mejdek, Mecûsîlige (Istirâkiyye) i’tikâdını da katdı.
Ondan önce Îrânlılar (Sâbi’î) idi. Günese ve yıldızlara taparlardı. Hazret-i
Ömer Îrânı alınca, acemler müslimân oldu. Mecûsî dîni Hindistânda kaldı. Bugün,
Îrânlılar, eski millî âdetler diye mecûsî âyinlerini ve sayılı günlerini ortaya çıkarıyorlar.
528.
997 — ZERKÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Abdülbâkî
Ezherî, Mısrda, Mâlikî hadîs ve fıkh âlimlerindendir. Babası gibi, Zerkânî adı ile
meshûrdur. 1055 [m. 1645] de Zerkânda tevellüd, 1122 [m. 1710] de vefât etdi.
Imâm-ı Mâlikin (Muvattâ)ını ve Kastalânînin (Mevâhib)ini serh etdi. Bu, sekiz
cild olup, 1329 [m. 1911] senesinde Mısrda ve 1393 [m. 1973] de Lübnanda basılmısdır.
43, 281, 378, 387, 391, 458, 633, 639, 695, 718, 783.
998 — ZERKESÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Bedreddîn Muhammed bin Behâdır,
Sâfi’î fıkh âlimidir. 745 [m. 1344] de tevellüd, 794 [m. 1391] de Mısrda vefât
etdi. Sâmda kâdî idi. (Ukûd-ül-cemân fî-vefiyyât-il-a’yan)ı meshûrdur. 419, 632.
999 — ZEYD BIN HÂRISE “radıyallahü anh”: Resûlullahın kölelerinin en sevgilisi
idi. Hazret-i Hadîcenin kölesi idi. Resûlullaha hediyye etdi. O zemân sekiz
yasında idi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” âzâd edip, evlâd edindi. Babası
yıllarca oglunu aramıs, haber alınca Mekkeye gelip oglunu istemisdi. Resûlullah,
(Çocugun re’yine bırakalım. Kimi isterse, onun olsun) buyurdu. Zeydi getirip
sordular. Benim anam babam budur diyerek, Resûlullahın yanından ayrılmak
istemedi. Resûlullah, bunun üzerine, (Zeyd benim oglumdur) buyurdu. Babası ve
amcası, sevinip geri döndüler. Ilk îmân edenlerdendir. Bütün gazâlarda kahramânlık
gösterdi. Resûlullah, Zeydi, kendi âzâdlısı Ümm-i Eymen ile nikâhladı. Üsâme
tevellüd etdi. Sonra, Resûlullah kendi halası Ümeymenin kızı Zeyneb bint-i
Cahsı da, Zeyde nikâh etdi. Zeyd, Zeynebin ri’âyetine kâdir olamayıp, hicretin
üçüncü [3] senesinde, arzûları ile ayrıldılar. Hicretin sekizinci [8] senesinde, Sâm
civârında Mu’te denilen yerde üçbin islâm askeri, yüzbinden ziyâde ve tam techîzâtlı
rum ordusu ile cihâd ederken kumandan idi. Sehîd oldu. Yerine Ca’fer bin Ebî
Tâlib kumandayı ele aldı. O da sehîd oldu. Sonra sancagı Abdüllah ibni Revâha
eline aldı. O da sehîd oldu. Sonra Hâlid bin Velîd, kumandan oldu. Ansızın hücûm
etdi. Elinde dokuz kılınc kırıldı. Düsman bozuldu. Resûlullah, Medînede Mesci-
– 1195 –
dinde, bu hâli görüyor. Eshâbına haber veriyordu. Eshâbının sehîd olduguna çok
üzüldü. Zeydden baska hiçbir Sahâbînin ismi, Kur’ân-ı kerîmde açıkca bildirilmemisdir.
Zeyd beyâz, güzel idi. Üsâme ise esmer idi. Çünki, Ümm-i Eymen, Resûlullaha
annesinden mîrâs kalan habesî câriye idi. 353, 381.
1000 — ZEYD BIN SÂBIT “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir.
Hazrec kabîlesindendir. Hicretde on yasında idi. Babası dört sene önce ölmüsdü.
Hendek ve sonraki gazâlarda bulundu. Ferâiz ilminde derin bilgisi vardı. Süryânî
ögrenmesi emr olundu. Resûlullahın komsusu idi. Vahy gelince, Resûlullah
buna adam gönderir, çagırır, vahyi yazardı. Deve ve Sıffînde ictihâdı, hazret-i Alînin
ictihâdına uymadı. Kur’ân-ı kerîm toplanırken, kendisi yazdı. [45] veyâ 55 [m.
674] de vefat etdi. Nemâzını Mervân bin Hakem kıldırdı. 440, 534, 1106, 1107.
1001 — ZEYD BIN VEHB “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Süleymân Cühnî,
Resûlullahı uzakdan isitip îmâna geldi. Cemâlini görmekle sereflenmege gelirken
vefât etdigini yolda haber aldı. Tâbi’înin büyüklerinden oldu. Kûfede yerlesdi. Hazret-
i Alînin sohbetinde bulundu. 289.
1002 — ZEYD BIN ZEYNEL’ÂBIDÎN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hazret-i Hüseynin
torunudur. Hisâm bin Abdülmelik zemânında, Kûfeliler Zeyde, halîfe olursan
sana kırkbin asker veririz dediler. Fekat, sözlerinde durmadılar. Ehl-i beyte hıyânet
etdiler. Bunların sözlerine aldanarak, yüzyirmiiki 122 [m. 739] de Kûfede halîfeligini
i’lân etdi. Irâk vâlîsi Yûsüf bin Âmirin askeri ile harb ederken yanındakilerin
çogu dagıldı. Zeyd sehîd oldu. (Eshâb-ı Kirâm) kitâbına bakınız! 61, 1197.
1003 — ZEYLA’Î: Osmân bin Alî, Hanefî fıkh âlimlerindendir. 743 [m. 1343]
de Mısrda vefât etdi. Imâm-ı Muhammedin (Câmi’ul-kebîr)ini serh etmis ve
(Kenz) kitâbını serh ederek (Tebyîn-ül-hakâık) adını vermisdir. (Tebyîn) kitâbı,
Ahmed bin Muhammed Selbînin hâsiyesi ile birlikde 1313 [m. 1895] senesinde Mısrda
ve sonra Beyrutda basılmısdır. Selbî 1031 [m. 1621] de Mısrda vefât etmisdir.
284, 323, 867, 883.
1004 — ZEYNEB “radıyallahü anhâ”: Resûlullahın dört kızından birincisidir.
Otuz yasında iken tevellüd etdi. Nübüvvetden önce, annesi Hadîcenin hemsîrezâdesi
Ebul’âs bin Rebî’ ile evlendi. Ebul’âs îmân etmedi. Bedr gazâsında esîr olup,
zevcesini Medîneye göndermek sartı ile bırakıldı. Kendi kardesi ile gönderdi ise
de, kâfirler Zeynebi yolda geri çevirdi. Resûl “aleyhisselâm” Zeyd bin Hâriseyi
Mekkeye gönderip Zeynebi gece Medîneye kaçırdı. Ebul’âs, Hudeybiye gazâsından
sonra îmâna geldi. Zeyneb tekrâr kendisine verildi. Hicretin sekizinci [8] senesinde
otuzbir yasında vefât etdi. Oglu Alî, Mekkenin fethinde Resûlullahın
devesinde ve arkasında idi. Zeynebin kızı Ümâmeyi hazret-i Alî kendine nikâh eyledi.
1005 — ZEYNEB BINT-I CAHS “radıyallahü anhâ”: Resûlullahın halası olan
Ümeymenin kızı, Abdüllah bin Cahsın kardesi idi. Babasının adı Burre idi. Îmân
etmedigi için, Cahs denildi. Zeyneb ilk îmân edenlerdendir. Resûlullah “sallallahü
aleyhi ve sellem” bunu, önce, ogullugu olan Zeyd bin Hâriseye nikâh etdi. Zeyd,
Zeynebin hakkını gözetemediginden, hicretin üçüncü [3] senesinde ayrıldılar.
Resûl “aleyhisselâm” nikâh etmek istedi. Zeyneb bunu isitince, sevincinden iki
rek’at nemâz kılıp, (Yâ Rabbî! Senin Resûlün beni istiyor. Eger Onun zevceligi ile
sereflenmemi takdîr buyurdun ise, beni Ona sen ver!) diye düâ etdi. Düâsı kabûl
olup, Ahzâb sûresinin, (Zeyd, onun hakkında istedigini yapdıkdan sonra [ya’nî Zeynebi
bosadıkdan sonra], biz, onu sana zevce eyledik), meâl-i serîfinde olan otuzyedinci
âyeti nâzil oldu. Zeynebin nikâhını Allahü teâlâ yapdıgı için, Resûlullah
“sallallahü aleyhi ve sellem” ayrıca nikâh yapmadı. Hazret-i Zeyneb “radıyallahü
anhâ” bununla her an ögünür ve her kadını babası evlendirir. Beni ise, Allahü
teâlâ nikâhladı, derdi. O zemân otuzsekiz yasında idi. Hicretin yirminci [20] yılın-
– 1196 –
da, elliüç yasında vefât etdi. Hayrı, ihsânı, sadakayı pekçok severdi. El islerinde
de mâhir idi. Isledigi seyleri ve eline geçen herseyi akrabâsına ve fakîrlere verirdi.
Hattâ, halîfe Ömer “radıyallahü anh” Ezvâc-ı Mutahherâtın herbirine onikibin
dirhem verirdi. Bu, alır almaz hepsini sadaka eder, dagıtırdı. Resûlullahdan sonra,
Zevcât-i tâhirât arasında, en önce vefât eden budur. Hazret-i Âise, bunu çok
medh ve senâ eyledi. (Zevcelerim arasında, bana en önce kavusacak olanı, eli uzun
olanıdır) hadîs-i serîfi, bunun önce vefât edecegini haber vermisdi. Çünki, en çok
sadaka veren bu idi. Fransız edebsiz sâ’iri Volter, Resûlullahın “sallallahü aleyhi
ve sellem” hazret-i Zeynebi “radıyallahü anhâ” zevcelige kabûl buyurmasını, târîhlere,
vak’a ve haberlere taban tabana zıd ve uydurma, alçak iftirâlarla, si’r düzerek
bir tiyatro kitâbı yazmısdır. Edebiyyât ve fikr adamına yakısmıyan bu çirkin,
igrenç yazısı, kendisini aforoz etmis olan, büyük düsmanı papanın hosuna gitmis,
kendisini oksayıcı mektûb yazmısdır. Müslimânların halîfesi, sultân ikinci Abdülhamîd
hân, bu piyesin sahnede oynatılacagını isitince, Fransa ve Ingiltere hükûmetlerine
ültimatom vererek hemen önlemis, bütün insanlıgı, yüz kızartıcı,
asagılıklardan kurtarmısdır. 381, 1065, 1189, 1195.
1006 — ZEYNEB BINT-I HUZEYME “radıyallahü anhâ”: Resûlullahın zevcelerindendir.
Çok ibâdet eder, çok sadaka verirdi. Önce Abdüllah bin Cahsın zevcesi
idi. Abdüllah, Resûlullahın halası Ümeymenin oglu idi. Uhud gazâsında sehîd
oldu. Resûlullahın nikâhı ile sereflendi ise de, sekiz ay sonra vefât etdi. 381.
1007 — ZEYNEL’ÂBIDÎN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Oniki imâmın dördüncüsüdür.
Zeydin ve Muhammed Bâkırın babalarıdır. Alî bin Hüseyn bin hazret-
i Alîdir. Bir ismi de Seccâddır. 46 da tevellüd, doksandört 94 [m. 713] de halîfe
Velîdin emri ile, Medîne vâlîsi Osmân bin Hayyân tarafından zehrletilerek sehîd
edildi. Mubârek basının, Mısrda Kurâfe kabristânında oldugu, (Tezkîre-i
Kurtûbî muhtasarı)nda yazılı ise de, bunun Zeynel’âbidîn hazretlerinin oglu Zeydin
mübârek bası oldugu (Tuhfetürrâgıb fî sîreti cemâ’ati min ayânı Ehl-i beytil
atayib) kitâbının 31. sahîfesinde tashîh edilmekdedir. 62, 1126, 1141.
1008 — ZEYNÜDDÎN-I HÂFÎ: Ismi Ebû Bekr Muhammeddir. Büyük Velîlerdendir.
Nûreddîn Abdürrahmân Mısrînin halîfesi ve Abdüllatîf Kudsî Bursavînin
mürsididir. [Nefehât.] Bu da, Istanbuldaki Ebül Vefâ hazretlerinin mürsididir. Halvetiyye
kolundan Zeyniyye tarîkatinin müessisidir. 838 [m. 1435] de vefât etdi. Horasânın
Haf kasabasındandır. [(Mesmû’ât)da sahîfe 110.] 1094, 1146.
1009 — ZEYNÜDDÎN-I TAYBÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mevlânâ
Zeyneddîn-i Ebû Bekr, mevlânâ Nizâmeddîn-i Hirevînin talebesi idi. Islâmiyyete
yapısmakla, sünnete uymakla, bâtınî ilmlere kavusdu. Evliyânın hâlleri, makâmları
ihsân olundu. Üveysî idi. Seyh-ul-islâm Ahmed-i Nâmıkî Câmînin rûhâniyyetinden
feyz aldı. Onun türbesine çok gitdi. Sâh-ı Naksibend Behâeddîn-i Buhârî
hazretleri hacca giderken, Hirâtdan geçdi. Taybâda ugrayıp, mevlânâ Zeyneddîn
ile görüsdü. 791 [m. 1388] senesinde vefât etdi. 903.
— ZIYÂ BEG: 984 numarada YÛSÜF ZIYÂ ismine bakınız!
1010 — ZIYÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Nûr-üd-dîn Alî bin Yahyâ Ziyâdî,
Mısrdaki Sâfi’î âlimlerindendir. 1024 [m. 1615] de vefât etdi. (Minhâc serhı)
ne hâsiyesi, âlimler arasında çok makbûldür. (Muharrer)i serh etmisdir. 633.
1011 — ZIYÂ PÂSA: Osmânlı devlet adamlarından ve sâ’irlerindendir. Erzurumludur.
Abdül’azîz hân zemânında Mâ-beyn kâtibi idi. Ikinci Abdülhamîd hân
zemânında Adana vâlîsi oldu ise de, Istanbuldan ayrı kalmak zor geldi. Bursada iznde
iken 1295 [m. 1878] de vefât etdi. Mason oldugu meydâna çıkmısdır. 1086, 1154.
1012 — ZIYÂ-ÜD-DÎN-I GÜMÜSHÂNEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed
Ziyâ-üd-dîn efendi, [1235] de Gümüshânenin Emîrler mahallesinde tevellüd
ve 1311 [m. 1893] de Istanbulda vefât etdi. Süleymâniyye câmi’i bagçesindedir. Hâ-
– 1197 –
lid-i Bagdâdînin talebelerinden Ahmed bin Süleymân Ervâdîden [1264] de icâzet
aldı. Icâzet alırken, Hâlid-i Bagdâdînin talebelerinden veliy-yi kâmil Abdülfettâh-
i Akrî hâzır idi. Bâb-ı âlîde Fâtıma sultân câmi’i yanında ders verirdi.
Çok kitâb yazdı. (Râmûz-ül-ehâdîs) hadîs kitâbı çok kıymetlidir. 399, 460, 1158.
1013 — ZÜBEYR BIN AVVÂM “radıyallahü anh”: Huveyled bin Esed bin
Abdil’uzzâ bin Kusay torunudur. Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden ve asere-i
mübesseredendir. Hazret-i Hadîcenin erkek kardesinin ve Resûlullahın halası olan
hazret-i Safiyyenin ogludur. Onsekiz yasında dördüncü olarak îmâna geldi. Islâmda
ilk kılınc çeken budur. Bütün gazâlarda bulundu. Çok yaralandı. Mısrın fethinde
de bulundu. Zengin idi. Bütün malını Allah için dagıtdı. Eshâb-ı kirâm sehîd
olunca, yetîmlerine vasî olur, onları beslerdi. Deve vak’asında hazret-i Talha ve
hazret-i Âise ile birlikde, hazret-i Alîye karsı idi. Harbden çekilip nemâz kılarken,
Ibni Cermuz tarafından [36]. cı senede, sehîd edildi. Altmısyedi yasında idi.
Hazret-i Alî bunu isitince, çok üzüldü. Nemâzını kendi kıldırdı. Zübeyr bin
Ebül’ulâ müceddidî, Muhammed Naksibend-i sânînin hafîdi olup 1152 de Serhendde
vefât etdi. 133, 509, 510, 621, 1066, 1098, 1164, 1182.
1014 — ZÜFER “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Züfer bin Hüzeyl, Hanefî fıkh âlimlerindendir.
Imâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin talebesindendir. [110] da Isfehânda
tevellüd, 158 [m. 775] de Basrada vefât etdi. Zarûret hâlinde imâm-ı Züferin sözü
ile amel câizdir. 120, 304, 439, 443, 806, 863.
1015 — ZÜHDÜ PÂSA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Zühdü pâsa seyyiddir.
Me’ârif nâzırı idi. 1319 [m. 1901] da vefât etdi. Türkçe (Mecmû’at-üz-
Zühdiyye) fıkh kitâbı çok fâidelidir. 1311 de Istanbulda basılmısdır.
1016 — ZÜLKARNEYN: 496. cı sırada, Iskender ismine bakınız! 62, 740,
1110.
1017 — ZÜLYEDEYN: Resûlullahın bir ögle veyâ ikindi nemâzında, ikinci
rek’atde selâm verdigini edeble soran, bu zâtdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem”, sonra kalkıp iki rek’at dahâ kıldı ve secde-i sehv yapdı. 506.
1018 — ZÜNNÛN-I MISRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebülfadl Sevbân bin Ibrâhîm,
Sôfiyye-i aliyyedendir. Sehl-i Tüsterînin mürsididir. Mısrda, tesavvufu ilk
olarak açıklıyan bu zâtdır. 245 [m. 860] de vefât etdi. 609, 788, 1115.
1019 — ZÜVVÂR HÜSEYN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Pâkistânda Karasi sehrinin
Nâzımâbâd kısmında, 1401 [m. 1981] de vefât etmisdir. Pâkistânda Haydarâbâd
üniversitesi profesörlerinden gulâm Mustafâ hânın mürsididir. Muhammed
Sa’îd-i Kureysînin halîfesidir. Imâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkînin “rahmetullahi
aleyh” üç cild fârisî (Mektûbât) kitâbını 1392 [m. 1972] senesinde ve Muhammed
Ma’sûm-i Fârûkînin “rahmetullahi aleyh”, üç cild fârisî (Mektûbât)ını 1396
[m. 1976] senesinde, Pâkistânda Karasi sehrinde tab’ etdirdi. Istanbulda Hakîkat
Kitâbevi, birincinin hepsini 1397 [m. 1977] de ofset yolu ile basdırmıs, bu üç cildden
seçdigi ikiyüzoniki mektûbu ve arabîlerinden seçdigi yüzdoksandört mektûbu
(El-müntehabât) ismi ile ayrı birer kitâb hâlinde basdırmısdır. Ma’sûmiyyeden seçdigi
yüzotuzbes mektûbu da, (Müntehabât-i Ma’sûmiyye) ismi ile, 1399 [m. 1979]
da basdırmısdır. Altıyüzaltmıssekizinci sırada Muhammed Osmân ismine bakınız!
1146.
1020 — ZÜVÂVÎ ÎSÂ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mâlikî fıkh âlimidir. Ibni Teymiyyeyi
red eden risâlesi ve (Müdevvene) serhı meshûrdur. 743 [m. 1342] de
Kâhirede vefât etdi.
___________________
Yâ Allah! Yâ Rahmân! Yâ Rahîm! Yâ Afüvvü yâ Kerîm! Fa’fü annâ, vagfirlenâ,
verhamnâ, vensurnâ alel-kavmil kâfirîn!
– 1198 –

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...