26 Ocak 2013

KENDİNİ MARTILARLA BİR TUTMA SENİN KANATLARIN YOK




Gün ışığı çıkmaya başlamışken sislerin arasından, adam balkonda dinlediği şiirin etkisi ile dalmıştı uzaklara, yüreğindeki hüzün yansıyordu suratına. Sis ağır ağır kalkmaya başlarken O`da ağır ağır dalıyordu anılara. Anıların getirdiği hafif bir gülümsemenin altında büyük bir acı gizliydi aslında. İnce bir sızı çıkıyordu derinlerden ve o çıktıkça adam iyice dalıyordu uzaklara.
Düşüncelere daldıkça kaptırıyordu kendini geçmişte yaşadıklarına, kaptırdıkça acıyordu yüreği ve o daldıkça güneşte sislerin arasından çıkmak için uğraşıyordu..
...............
....................
.......................
“Sen neden bana yazmıyorsun? ”
Msnde yazıyordu Mehmet Melisa`ya..Daha tanımıyorlardı birbirlerine, şans eseri bir sitede karşılaşmışlardı.Ama Melisa Mehmet`e pek güvenen biri değildi.Oldukça ünlüydü çünkü Mehmet çapkınlık konusunda ve Melisa onun listesine eklenmek istemiyordu.
“Hava çok soğuk ve ellerim üşüyor..”
Mehmet bunu hep bahane olarak görüyordu ama aslında değildi, aslında genç kız gerçekten üşüyordu ve bu nedenle yazamıyordu..
“Bahane..”
“Ya saçmalama ne bahanesi, bahane edecek bir durum yok ki, yazmak istemesem seni listeme eklemem değil mi? ”
Mehmet bu sorunun cevabını düşününce hak veriyordu genç kıza. Bu konuşmalar böyle devam ediyordu. Soğuklar boyunca Mehmet Melisa`ya her selam dediğinde, cevap alamadı ve
“Anlaşıldı eller...”
Diyerek espriyle yaklaştı ve her bu yaklaşımına bir gülümseyen yüz resmi aldı.. Artık telefonda da görüşmeye başlamışlardı, ilginç bir yan vardı ki Melisa hiç tanımadığı bu insana garip bir şekilde ısınmaya başlamıştı.Öyle ki bir an gelip de selam yazmadığı zaman, içi içini yiyor ve bir bahane bulup bu sefer o yazmaya başlıyordu.
Artık iyice merak ediyorlardı birbirlerini, bir şekilde görmek istiyorlardı söyleyemeselerde birbirlerine.
Melisa iş yerinden çıkmamışken daha bir telefon geldi Mehmet`ten...
“Ben yakınlarındayım, geleyim mi? ”
Melisa bir an duraksadı ve kabul etti. Bekliyordu, bir an kendini garipsedi..Hiç tanımadığı biri geliyordu,tamam konuşmuş olabilirdi ama o internetten tanışmalara sevgiliyi bırak arkadaşlıklara bile çok karşıydı. Ama şimdi internetten tanıdığı biri geliyorum diyordu ve o onu bekliyordu.
Mehmet geldi ama çok fazla kalamadan gitmek zorunda kaldı.. yine de onu gördüğüne çok sevinmişti genç kız.Garip bir şekilde ısınmıştı ona. Yazdıkları sitede genç kız yazılarıyla bulunurdu genelde..Biraz fazla acıklı yazardı ve kimse bilmezdi sebebini ama o zamanında yaşadıklarını, çevresinde gördüklerini anlatmaya bayılırdı.Ve sanırım biraz da fazla duygusal bir yapısı vardı.
Mehmet ise tam tersi uzun yazıları okumayı sevmeyen, oyunlarda boy gösteren, araba sevdalısı biriydi.Yüreği temizdi ama Sitede çapkınlıkları ile de ünlü sarılırdı.
İkisinin değil sevgili olması arkadaşlıkları bile kesinlikle garip bir gözle karşılanırdı. Ama Aşk insanı öyle bir anda yakalıyordu ki buna insanın kendisi bile şaşırıyordu.
Artık telefon konuşmaları sıklaşmıştı ve artık daha fazla konuşuyorlardı msnde.Genç kızın elleri üşüse de yazıyordu artık Mehmet`e...
Bir gün Mehmet aradı aniden onu,
“Melisa..Canım çok sıkkın.. Bugün sabahlayalım mı ne dersin? ”
Melisa`da sıkılmıştı ama sabahlama fikri...Korkutuyordu onu.
“Tamam..”
Dedi,birden çıkmıştı ağzından.Onunla daha fazla vakit geçirmek istiyordu çünkü ve bu onun için güzel bir fırsattı. İş çıkışı buluştular derken ve yavaş yavaş yürümeye başladılar birlikte.. Yürüdükçe konuşuyor, konuştukça gülüyorlardı. Mehmet hiç tahmin ettiği kadar çıkmamıştı Melisa`nın.Melisa hiç bu kadar eğlendiğini hatırlamıyordu İstanbul`da.. Saat gece üçe kadar yaptıkları yürüyüşün ardından yorulmuşlar ve deniz kenarında bir bankta oturuvermişlerdi, hava sertti, üşüyorlardı ama kimin umrundaydı.. Önlerinde duran Tekneye bakarak gülümsedi Mehmet, derken onun aklındaki Melisa`nın da aklına geldi..Birbirlerine bakıp gülümsediler...
“Hadi..”
“Olmaz..Ya sahibi varsa, tamam orada otururuz da...”
“Hadii..”
Dedi Mehmet ısrarla ama Melisa korktu ve bankta oturmayı tercih etti.
“Üşüdün mü...”
“Hayır...”Aslında bu soru bahaneydi, titrediğini hissediyordu genç kızın.Garip bir yakınlaşma ile sarılmışlardı birbirlerine..Her şey öyle kendiliğinden gelişiyordu ki ikisi de sesini çıkarmıyordu..Garip bir elektriklenme vardı ve iki tarafta bundan şikayetçi değildi... Deniz kenarından gemiler geçerken ayaklandı birden Melisa...
“Kaptan Amca, Fıstığıma selam söyle tamam mı? Onu öp böle böle...”
Bu çocuk sesi ve el sallayışıyla Mehmet birden irkildi.anlayamadı ilk başlarda ne yaptığını.Melisa gülümsedi ve aynı çocuk ağzıyla devam etti konuşmaya..
“Abi sen simdi, melisa abla neyeye gitti diyon ama oda buyda...”
Dedi yüreğini göstererek..
“Böle kaptan amcalar geldi mi, o fıstığına selam söylüyo..Fidan`ına..”
fidan Melisa`nın tek dostuydu, Mehmet gülmeye başladı birden çok hoşuna gitmişti bu onun. Genç kızın saçlarını kokladı ve öptü..küçük bir ıslık yapıştırdı derken.Bu sefer bir el çırpmayla karşılaştı..
“Bana baba yaptın sen...”
Aynı şaşkınlıkla bakmaya devam etti Mehmet..Allah`ım bu kız ben deliyim akıllım derken haklıydı sanırım diye düşündü bir an..ama Melisa hiç susmuyordu..mutlu olduğu belliydi çünkü o bir tek bu kadar mutluyken konuşurdu. Anladı Mehmet`in bakışlarından açıklama yapması gerektiğini..
“Şimdi benim babam, yaklaşır yaklaşırdı yanıma..Saçlarımı koklar birde bu sesi çıkarıp öperdi..Ben hep aynısını babama yapmaya çalışırdım ama yapamazdım...”
Hafiften astı yüzünü, uzun süre olmuştu ailesini görmeyeli..Derken bir uçak geçti gökyüzünden...
“ uçak amcaaaaaaaaaaaaaa....babama deki ben onu çok seviyoyum..Çok özledimmmmmmmmmm....”
sonra döndü Mehmet`e,
“Hadi bana baba yap abiii....”
Dedi gülümseyerek.. Mehmet içindeki sıcaklığı anlayamıyordu, bu kız garipti ama o kadar iyi bir yüreğe sahipti ki öylece kalakalmıştı..Kesinlikle deliydi anlamıştı..Melisa ise Mehmet`in bu sıcaklığına karşılık veriyordu aslında..Aynaydı o, Mehmet`in yansımasıydı ona... O gece ezan sesini dinleyerek son buldu ikisi içinde.. Ve uyumayarak gittiler iş yerine.Ama ikisinin de yüzündeki gülümseme yetiyordu her şeye.. Hele Melisa, o kadar korkuyordu ki insanlardan ve o kadar mutlu olmuştu ki ilk defa birinin yanındayken...Hiçbir şey düşünmüyordu. Uykusuzluk onu gram etkilemiyordu.
Artık düşüncelerinde yer etmeye başlamıştı Mehmet, öyle ki kalbindeki ağrılar, öyle ki daha önce yaşadıkları..hiç bir şey ilgilendirmiyordu onu, ufacık bir mutsuzluğunda hemen aklına Mehmet geliyordu, yetiyordu genç kıza....
Mehmet fırsat buldukça buluşup gezdiriyordu Melisa`yı, her şey o kadar kendiliğinden gelişiyordu ki ikisi de sadece suyun akışına bırakmışlardı kendilerini...
Bir akşam yoldan karşıya geçecekleri bir anda, Melisa içinden,
“Keşke elimi tutsan....”
demişti ki, Mehmet hiç sormadan tuttu genç kızın elini..Bir ad koymamışlardı ama artık sevgiliydi iki genç...Ad koymak gerekli miydi tartışılırdı ama gözlerindeki anlam yetiyordu bunu anlamaya... İkisi de mutluydu ve birlikteydi..Gerisi,geri kalan her şey boş geliyordu şimdi onlara....
Melisa, annesine anlatmıştı Mehmet`i..annesi temkinliydi bu konularda, daha önce yaşadığı hayal kırıklığını hatırlattı ona...
“Yavrum Bülent`i unutma...”
Ama Bülent`i çoktan unutmuştu genç kız,
“Anne bu farklı, o...O,o kadar iyi ki..Babam gibi, şefkatli, temiz...Anne o farklı....”
Gerçekten de farklıydı Mehmet.. Biraz sinirli bir yapısı vardı ama yufka bir yüreğe sahipti..Sahiplenmeyi bilirdi ve sevdiğine onun kadar değer verecek bir adam var mıydı bilmiyordu genç kız..
Annesi gene de temkinli olmasını söyleyerek kapattı genç kızın telefonunu... Melisa internetin gönderdiği sevgiliyi düşündükçe şaşırsa da Mehmet`in verdiği mutluluk unutturuyordu ona her şeyi...
Biraz zıt karakterdeydiler, biraz farklıydılar belki ama birbirlerine verdikleri sevgi kimseciklerde yoktu.. Ve o sevgi her zorluğun üstesinden geliyordu. Biliyorlardı bu ilişki devam edecekti ama her şey onların istediği gibi gitmiyordu...
Hiç anlamadıkları bir sebepten, belki de konuşamamaktan, dinlememekten birbirlerini ayrılıvermişti iki sevgili.. Birden,aniden bitivermişti ilişkileri... Melisa garip kaldı birden..yüreğim derdi yüreksiz kaldığını anladı..
Mehmet bilemediği ayrılığın verdiği kızgınlıkla bulaşıyordu her yere..Meleğim diyordu, uçuvermişti meleği ellerinden..
İkisi de hala seviyorlardı birbirlerini ama sonuç yoktu..Bitmişti işte..Nasıl bilemedikleri bir vakitte başladıysa, nasıl çıktıysa aşk hayatlarına; aynı hızlılıkta gidivermişti önlerinden..
Aşk gittikten sonra Melisa birden bire rafa kaldırdığı sorunlarla karşı karşıya kaldı.. Mehmet arkadaşlarıyla dolaşmaya başladı.O sırada belki de çivi çiviyi söker mantığıyla başka biriyle birlikte oldu ve bunu söyledi meleğine..söylerken ince bir sızı vardı içinde ama bitiş sebebini bilmediği ayrılığın ardından oda ne yaptığını bilmiyordu.
Bu daha çok vurmuştu genç kızı..kötü bir vurgundu yaşadığı..kötü anlarındaydı, belki gelir yanıma, o olursa atlatırım dediği bir anda yüreğinin asla dönmeyeceğini anladı.. Sinirleri yıpranmıştı.. Sakinleştiriciler almaya başladı doktor tavsiyesi üzerine.. Ama herşey öyle hızla gelişiyordu ki,bir doktor ziyaretinde felç olma ihtimalini anlattı doktoru ona...
“Melisa hanım, sinirlerinizde iltihaplanma var, fazla gerginsiniz, ve bu durum böyle devam ederse sizi bekleyen şey felç... “
Melisa kalakaldı doktorun gözlerinde.. Bir damla aktı derken, hemen aklına Mehmet geldi..
“Şimdi burda olsaydın..Elimi tutsaydın..bu kadar güçsüz kalır mıydım? ”
Dedi içinden..doktor devam etti sözlerine...
“Bu nedenle size verdiğim sakinleştiricinin birini alıyorum ve yerine iki tane antibiyotik veriyorum.Ama bakın bunlar çok ağır haplar, bu nedenle her ay kontrole geliyorsunuz ve şu sigarayı mutlaka azaltıyorsunuz...”
Cevap vermeden doktorun yazdığı reçeteyi aldı ve çıktı genç kız..kimi arasaydı, O nu? ..Hayır arayamazdı...Fidan`ı..
“Offf...” dedi bitkin..
“Kimseyi aramak yok..Kötüyüm dedim de kim oldu yanımda..Konu kapandı Melisa Hanım,teksiniz ve savaş başladı..”

Savaşmak istiyor muydu o da bilmiyordu ama yapacak bir şeyi yoktu..Annesi vardı geride ve annesi için yaşamalıydı...
........
...............
Melisa Mehmet`i düşünürken,Mehmet yeni kız arkadaşına ısınmaya başlamıştı artık.. Melisa vardı belki içinde ama eskisi kadar düşünmüyordu onu.Şu an daha fazla mutluydu..En azından garip olmayan bir kız arkadaşı vardı ve belki de Melisa`dan daha güzel.. Hoş bunlar mıydı gerçekten önemli olan bilmiyordu ama acısını hafifletmeye başladığını hissediyordu...
........
..............
Herşey o kadar ağır gelmeye başlamıştı ki artık genç kızın üzerine..Her gece dökülen gözyaşlarının yanında, hapların yan etkileri iyice bunaltıyordu onu.. En kötüsü ise ilaçlar bu seferde kalbinde uyuyan hastalığı uyandırmış ve hap sayıları biraz daha artmıştı içmesi gereken.Artık eski kadar canlı değildi, hep yorgundu, teni atmıştı rengini..Buz gibiydi ama inadına yaşamaya devam ediyordu.. Kimsenin haberi yoktu neler olduğundan ama o biliyordu ve sadece susuyordu.Çünkü çok iyi öğrenmişti insanları... Kimsenin isteyerek gelmeyeceğini yada gelse de sadece meraklarından yanında olacağını biliyordu...
İş dönüşü yürürken yolda, tüm bunlar geldi aklına...Kızgınlıkla,
“Ne gerek var...” Dedi, o anda bir baş dönmesiyle savruldu yere... Kafasını yere çarparken gözlerinin önünden annesi geçti önce,sonra yüreği..Ve,
“Her şey bitti...” diye geçirdi içinden...
Mehmet, ona haber veren kişiyi tanımıyordu..Birisi cep telefonunu karıştırırken yüreğim yazdığını görmüş ve onu aramıştı.. Koşarak gitti hastaneye...İçine öyle bir ağrı girmişti ki ve onu kaybetme korkusu öyle sarmıştı ki bedenini ağlıyordu.. Hemen doktorla görüştü önce.. Meleği felç olmuştu, bilincini çoktan kaybetmişti.. Doktor,
“Ailesini çağırın,görsünler...”
Dediğinde yandı içi genç adamın.. Melisa`nın annesine haber verdi derken.. Ailesi hemen ilk otobüsle geldiler kente..
Mehmet meleğinin yanında hiç ayrılmıyor, bilinci yerinde olmasa da elini hiç bırakmıyordu.Sürekli anlatıyordu ona, birlikte yaptıklarını anlatıyordu, onu ne kadar sevdiğini..Hiç durmadan konuşuyordu.. Melisa bunları duyuyordu, hepsini canlandırıyordu ama kimseye belli edemiyordu..Herkes bilinçsiz sansa da o her şeyi algılıyordu ve konuşamasa da, hareket edemese de hayatının ikinci baharını yaşıyordu..Ölüme yaklaştığını bilse de mutluydu, çok mutluydu... Bir hafta geçmişti bile ama Melisa`da bir değişiklik yoktu..Herkes onun iyileşmesini bekliyordu ama umutlar tükenmeye başlamıştı artık...
O gece elini tuttuğu sevgilisinin yanında korkuyla açtı genç adam gözlerini..Melisa el sallayarak uçuyordu havada rüyasında...Dehşetle uyandı...Sevdiği aynı şekilde duruyordu..Alete bağlı nefes alıyordu.. Saat gece dördü geçmişti çoktan..Elini sıktı Melisa`nın hissetsin diye..sonra gecenin sessizliğinde,
“Kendini martılarla bir tutma, senin kanatların yok meleğim...”
Dedi, bir mucize oldu ve Melisa açtı gözlerini,
“Ama ben meleğim, uçabilirim..Seni seviyorum yüreğim...”
Bu son sözle nefesi alması kesildi genç kızın ve o anda ezan sesi duyuldu uzaklardan.tıpkı ilk gün dinledikleri ezan gibi, birlikte ama aslında ayrı ezanı dinledi iki sevgili..Mehmet gözünde yaşlar bakakaldı..Pencereden esen rüzgarla daldı uzaklara........
..........
...............
Gün ışığı çıkmaya başlamışken sislerin arasından, adam balkonda dinlediği şiirin etkisi ile dalmıştı uzaklara, yüreğindeki hüzün yansıyordu suratına. Sis ağır ağır kalkmaya başlarken O`da ağır ağır dalıyordu anılara. Anıların getirdiği hafif bir gülümsemenin altında büyük bir acı gizliydi aslında. İnce bir sızı çıkıyordu derinlerden ve o çıktıkça adam iyice dalıyordu uzaklara.
Düşüncelere daldıkça kaptırıyordu kendini geçmişte yaşadıklarına, kaptırdıkça acıyordu yüreği ve o daldıkça güneşte sislerin arasından çıkmak için uğraşıyordu..
Meleği geldi aniden aklına, hiç çıkmayan meleği...Nasıl gelmesin di, radyoda Bir Atilla İlhan şiiri....
Beni koyup gitme ne olursun
Durduğun yerde dur
KENDİNİ MARTILARLA BİR TUTMA
SENİN KANATLARIN YOK
Düşersin yorulursun
Beni koyup gitme ne olursun
Bir deniz kıyısında otur.
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
İşine gücüne baksana
Evlenirsin çocuğun olur
Beni koyup gitme ne olursun
Sonun kötüye varacak
Beni koyup gitme ne olursun
Elimi tutuyorlar ayağımı
Yetişemiyorum ardından
Hevesim olsa param olmuyor
Param olsa hevesim
Yaptıklarını affettim
Beni koyup gitme ne olursun
Seninle gelmeyeceğim yine de
Beni koyup gitme ne olursun



Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...