MERKÜR
Merkür Güneş’e en yakın gezegendir
ve Güneş’ten olan maksimum uzanımı 28° den fazla olmaz. Merkür gezegenini, bu
küçük uzanımdan dolayı, Yer'den görmek zordur. En iyi görülme zamanı batı
uzanımında iken Güneş doğmadan en çok 2 saat önce, doğu uzanımında Güneş
battıktan en çok 2 saat sonradır. Merkür, eski Romalılarda haber götüren
tanrının adıdır. Haberci çok hızlı olduğundan görülmez.
Şekil 3.16: Bir Merkür günü, iki
Merkür yılına eşittir. (1) konumunda mavi renkle gösterilen gözlemci, Güneşi tam
tepesinde görür. (4) konumundaki gözlemci için artık güneş batmak üzeredir. Bu
durumda daha Merkür gününün dörtte biri geçmiştir. (7) konumundan itibaren
gözlemci kırmızı renkte görülmekte çünkü Merkür bir yılını tamamlamış ve ikinci
turuna başlamıştır. Bu durumda gözlemci için geceyarısıdır ve günün sadece
yarısı geçmiştir. (11) konumunda gözlemci, sabahleyin güneşi doğarken
görmektedir. (15) konumu ise (1) konumu ile aynıdır ve tam bir Merkür günü
bitmiş olur. Bu durumda ise gezegen yörüngesinde iki kez dolanmıştır.
On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında
yüzey şekilleriyle ilgili az sayıdaki gözlemden, Merkür'ün ekseni etrafında
dönmesi yanlış anlaşılmış ve bu hareketin dönemi bir gün bulunmuştur. Bu sonuç,
Merkür’ün yavaş dönmesinden dolayı, hemen hemen hep aynı yüzey şekillerinin
gözlenmesinden çıkarılmıştı. Bu gözlemler, bir günlük dönmeye de çok uzun
zamanlı dönmeye de uygundu. Bununla beraber bu yanlış sonucun düzeltilmesi 1965
yılına kadar yapılamadı. Daha sonra ikinci bir hataya düşülerek Merkür’ün de Ay
gibi dönme döneminin dolanma dönemine (88 gün) eşit olduğu ileri sürüldü. Radar
astronomisi yardımıyla dönme döneminin 88 gün değil, ancak 60 gün yöresinde
olması gerektiği bulunmuştur. Sonunda Merkür'ün dönme döneminin hiçbir şüpheye
yer vermeksizin 58.64 gün olduğu bulundu. Merkür'e 1974 yılında Mariner 10 uzay
aracı gönderildi. Mariner 10 gözlemleri de bu dönmenin doğruluğunu
gösterdi.
Şekil 3.17: Mariner 10 uzay aracının
Merkür yüzeyinden 55000 km yükseklikte iken fotografını çektiği yaklaşık 460 km
genişliğinde bir yüzey parçası. Gezegenin kuzey yarım küresinde olan bu alanda
çok miktarda krater ve kraterler arası düzlükler görülmektedir.
Merkür'ün yüzey sıcaklığı gezegenin
yaptığı ısısal ışınımıyla saptanır. En sıcak yer ekvatordur ve sıcaklık 700°K
kadardır. Gece yarım küresinde sıcaklık 100°K’e kadar düşer.
Mariner 10 şimdiye kadar Merkür'ü
ziyaret eden ilk ve son uzay aracıdır. Mariner 10, 3 Kasım 1973’te fırlatıldı.
29 Mart 1974 de Merkür'e yakın geçiş yaptı. Mariner 10’un Güneş etrafındaki
yörüngesi her 88 günde Merkür'ün yakınından geçecek şekilde ayarlanmıştı. Gözlem
verilerini birinci ve ikinci yakın geçişleri sırasında yolladı. Uzay aracının
yörüngesini düzeltmeye yakıtı yetmediğinden daha sonraki yakın geçişlerini
yapamadı. Merkür yüzeyinin yaklaşık 1 km ayırma güçlü fotografları, Mariner
10'un televizyon kamerası tarafından çekildi ve dünyaya gönderildi.
Merkür'ün küçük kütlesini göz önüne
alarak yapısını sıkıştıracak çekim kuvvetinin az olduğunu söyleyebiliriz.
Dolayısıyla bulunan ortalama yoğunluğun büyüklüğü şaşırtıcıdır. Bu nedenle
Merkür gezegeninde ağır ve yoğun elementlerin bolluğunun daha fazla olduğunu
anlamaktayız. Eğer Merkür'ün büyük bir demir çekirdeği ve silikat mantosu varsa,
o zaman çekirdek, kütlenin %80 kadarını ve hacim olarak da %40 ını
kapsar.
Göktaşlarının çarpmasıyla açılan
kraterler yüzeye hakimdir. Bu şaşırtıcı değildir. Merkür'ün boyutunun küçük,
dolayısıyla, jeolojik etkinliğinin az olması ve önemli bir atmosferin
bulunmaması nedeniyle yüzeyi aşındıracak bir olay yoktur. Çok az sayıda volkanik
kökenli krater vardır. Merkür yüzeyi de Ay yüzeyi gibi iki bölümde incelenir.
“Yoğun kraterli arazi” toplam yüzeyin %80 ni, “düz arazi” ise %20 sini kapsar.
Yoğun kraterli arazi de kendi içinde ikiye ayrılır: Birincisi, kraterlerin
sayısal yoğunluklarının maksimum olduğu bölgeler, ikincisi ise daha az
yoğunlukta kraterli arazi yapısıdır. İkinci tür bölgelerde çapı 20-30 km veya daha büyük
kraterler birbirinden iyice ayrılmış durumdadır ve bunların arasındaki araziye
“kraterarası düzlük” denir. Yoğun kraterli arazi yapısı, bize yüzeyin hem
bombardımana uğramış hem de sonradan tekrar oluştuğunu göstermesi bakımından
önemlidir. Bu iki süreç, arkası arkasına bir kez değil bir kaç kez tekrarlamış
da olabilir.
Merkür'ün yüzeyinde çeşitli
gazların sadece izleri vardır dolayısıyla atmosferik kütlesi çok düşüktür. Bu
atmosfer, Güneş rüzgârından gezegenin yakalamayı başardığı parçacıklar ve bir de
yüzey maddelerinde bulunan belirli izotopların radyoaktif parçalanması sonucu
açığa çıkan gazlardan oluşmuştur.