05 Kasım 2012

MATURİDİ VE EŞARI ARASINDAKİ FARKLAR





MATURİDİ VE EŞARI ARASINDAKİ FARKLAR
Maturidi ve Eşari mezhepleri arasındaki farklardan bazılarını zikredeceğiz. İslam'ın amel bölümüne değil de inanç yönüne taalluk eden görüşlerden ibaret olduğu için hükümler;
Allahın sıfatları.
Kur'an–ı Kerim mahlûk mudur?
Cennet ve cehennemin varlığı ve devamlılığı.
Kâfirlerin çocuklarının durumu.
Sırat köprüsü.
Şefaat, gibi meselelerdir.


* * *
Mesela Tövbe–i yeis (ölüm anında yapılan tövbe) hem Maturidi hemde Eşariye göre caizdir. Cennette Allah'ın görülmesi hak olduğu gibi meselelerde ittifak ederken Maturidi mezhebinde kendisine tebliğ ulaşmayan kişi Allah'ın daha doğrusu yaratıcının varlığına inanmakla yükümlüdür der.
Eşari mezhebi kendisine hiçbir tebliğ ulaşmayan kişinin aklı ile Allah'ı anlamaya kifayet etmediği için bununla mükellef tutulmaz, demektedir.
Maturidi mezhebi delillerin yorumu ışığında peygamberlik için erkek olmanın şart olduğunu ifade etmiştir.
Eşari mezhebi ise kadınlarda hiç peygamber gelmemiştir ama yinede bu peygamberlik için erkek olmanın vucübunu göstermez buyurmuştur.
Maturidi'ye göre kul gücünün yetmediği şey ile mükellef değildir.
Eşari hazretleri ise bu zamana kadar hiç böyle bir şey olmasa dahi Allah kulunu, kulun gücünün yetmeyeceği şey ile mükellef kılabilir buyurmuştur.
Gayrimüslimlerin çocuklarının ne olacağı hususunda yine naslar ve sağlam deliller ışığında birisi toprak olacaklarını diğeri ise cennette mü'minlerin hizmetçileri olacaklarını beyan buyurmuşlardır. İkisi de olabilir ama biz maturidi olduğumuz için cennette hizmetçi olacaklarına daha yakın dururuz ve öyle inanırız. Geri kalan bütün meselelerdeki hükümler ittifak halindedir.


* * *
Temel de ayrılık olmamasına rağmen, zaman zaman farklı delil ve hükümler getirseler de sonuçta her ikisi ortak noktada birleşip Müslümanların nezih itikatlarını muhafaza edebilmeleri için ömürlerini ortaya koymuşlardır. Nihayetinde her biri de bu işe liyakatli ve bu sahada gelmiş geçmiş en büyük ekol oldukları için ve ehli sünnet itikadının müdafaası için uğraştıklarından dolayı peygamber efendimizin "İhtilafü ümmeti rahmetün vasiatün" hadisi şerifinin sırrına mazhar olmuş ve bu hususta artık tartışılacak ve söylenecek söz bırakmamışlardır. Allah onlardan razı olsun. Gelecek yazımızda amel'i mezheplerden bahsedeceğimiz için Peygamber efendimizin İmam'ı–Azam'ı nasıl müjdelediğini gelecek aya bırakıyorum.
Sanırım mezhepleri anlatırken mezhebin lüzumu da anlaşılmıştır. Zira bilgi seviyemiz malum olduğu gibi yüzlerce yıldır gelen bütün ulema mezhep mensubiyetinin lüzumunu savunmuş ve buna göre amel etmişlerse, aksini iddia etmek en hafif ithamla art niyet ve ihanetten ibarettir.
Kaynak:Beyan Dergisi


Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...