İSLAM NEDİR..?
Adem Safiullah’tan kıyamete kadar ALLAH var diyen. herkes
müslümandır.
Zira Hiç bir peygamber efendimiz din getirmediler,
Cümlesi
İslamiyet üzere geldiler.
Zamanın yaşantısına uyumlu getirdikleri şeriatları ile
anılırlar.
Cümlesinin Şeriatı Haktır ve Gerçektir.
En son şeriata tabi
olmak,O Günün kemalatını ifade eder.
Hayrettin Karaman tespitinden bir
yazı
Pir-i Galibi Mutasavvıf Galip Hasan KUŞÇUOĞLU bu
mevzuda şöyle diyor: İslamiyetin kelime olarak if''desi “L'' il''he
illallah”tır. Y''ni, “ALLAH’tan başka ilah yoktur, ill'', ALLAH vardır” Diyen
kişi, beşerin başka ölçüsü yok ALLAH’a inanan kul müslümandır!.
Anlamını
yaşıyorsa, ölçü ALLAH’a mahsus olup, mü’mindir.
“Size din olarak İsl''m’ı
seçtim, dîninizi tamamladım” tebliği umûmîdir.
Cümle peygamber efendilerimizin
getirdiği şeriatlerinin anlamını kapsar;
mana itibarı ile kel''m
İslamiyet’tir!...
“Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin”
diye, din olarak Nuh’a tavsiye ettiğimizi, sana vahyettiğimizi,
İbr''hîm’e,
Mûs''’ya ve Îs''’ya tavsiye ettiğimizi, sizin için hukuk düzeni yaptı.
Fakat
kendilerini çağırdığın bu nizam ALLAH’a ortak koşanlara ağır geldi. ALLAH
dilediğini kendisine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.”
Sonra
gelen sem''vî din, evvel gelen dîni iptal etmez.
Edemez de!. Sem''vî din bir
t''nedir.
Şeriatler kulların tek''mülüne Göre ihsan edilmiştir.
Gerçek budur.!
Hazret-i All''h’ın Kur’''n-ı Azîmü’ş-ş''n’daki bey''nı budur.
Bunun dışındaki
düşünceler îmanla bağdaşmadığı gibi, toplumlar arası düşmanlıktan başka bir şey
getiremez; örneğin getirmedi de!..
Toplumlar arası dinde düşmanlık bu çarpık
bilgiden gelmiştir.
çarpık bilginin Hıristiyan ''lemini engizisyona sürükleyen ve
haçlı seferlerinin çıkmasına sebep olan,
sonraki gelen ALLAH elçilerini kabul
edememekten doğmuştur!.
hakikatlerin zahirde görüldüğü şer’î hükümler insanların
kem''l''tına göre tanzim edilmiştir.
All''h’ın elçileri v''sıtasıyla tebliğ
edile gelmiştir. Elçiliklerinde ayrılık yoktur. Kur’''n-ı azîmü’ş-ş''n’da:
“Evvelki gelenleri tasdik, sonraki gelecekleri de müjdeleyici olarak gönderdik”
buyurdu,
Hazret-i ALLAH.!. Öyle ise toplumlar arası bu düşmanlık ve ayrılık
niye?
HZ. ALLAH’ın Kur’an-ı Azimü’ş-şan’daki bildirilerini dinle:
“İSA
ONLARDAKİ İNKARCILIĞI SEZİNCE:
ALLAH YOLUNDA BANA YARDIMCI OLACAKLAR KİMLERDİR?
DEDİ.
HAVARİLER:
BİZ ALLAH YOLUNUN YARDIMCILARIYIZ.
ALLAH’A İNANDIK.
ŞAHİT OL Kİ
BİZLER MÜSLÜMANLARIZ,
CEVABINI VERDİLER!. (Al-i İmran Suresi, 52)
“İBRAHİM NE YAHUDİ, NE DE HIRISTİYAN İDİ. FAKAT O ALLAH’I BİR TANIYAN, DOSDOĞRU
BİR MÜSLÜMAN İDİ! MÜŞRİKLERDEN DE DEĞİLDİ.”
(Al-i İmran Suresi, 67)
İyi
anla ki İsl''miyet hiç bir toplumun ve herhangi bir ümmetin tekelinde değildir
umuma şamildir HZ ALLAHa inanan herkes müslümandır. Peygamber Efendimizin de
bildirisi aynı değil mi:
“ATAM İBRAHİM’İN DİNİ ÜZERE GELDİM” buyurmadı
mı?
Şüphe yok ki iman edenler, yahudiler, nasrani ve sabiilerden kim ALLAH’a,
ahiret gününe inanır, bununla beraber salih amelde bulunursa, elbette onların
Rableri katında ecirleri vardır. Hem onlara korku da yoktur. Onlar mahzun olacak
değillerdir.
( Bakara Suresi, 62 )
Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da buna benzer ehl-i
kitabdan bahisle, inanan kullarını taltif eden çok çok ayetler mevcut iken,
ehl-i kitaba karşı bu tutum ve düşmanlık niye? Bu gerçekte Rabbimin bahşettiği
imkanlarla hemfikir olalım.
Ehl-i kitaba samimiyetle soralım :
Muhammed ümmetine
karşı bu düşmanlık niye ?
Bu yönlü emr-i ilahi mi var ?
Zebur’da mı var,
Tevrat’ta mı var,
İncil’de mi var,
suhuflarda mı var? Hayır !..
Bütün semavi
dinlere mahsus bütün kitapların özetini de kapsayan Kur’an-ı Kerim’de yok.
Netice olarak Ehl- Kitap Bakara suresin 62. Ayetteki şartları yerine
getirirse
Cenab-ı Hakk onları mahrum etmeyecek.
ALLAH kimin gönlünü
İslam’a açmışsa o Rabbinden bir nur üzerinde değil midir ?
ALLAH’ı zikretmek
hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir
sapıklık içindedirler.
( Zümer Suresi, 22 )
İslam’a açılmış gönül rahmettir.
Rabbından bahşedilen nurdur.
İslam bir zümreye mahsus olmayıp, bütün semavi
dinler İslamiyyettir.
Lügat karşılığı “bir olan ALLAH’ın iradesine
bağlanmaktır” ( irade dilemesidir ).
Küllü tevhit dini olan semavi din
İslamiyyettir.
Cümle peygamber efendilerimizin tebliğ ettikleri din
İslamiyet’tir.
Tabi olan beni Adem müslümandır.
Tevhidin anlamı budur.
Kulun bu
yönde ölçüsü kelime-i tevhittir.
Tevhid-i ef’al, tevhid-i sıfat, tevhid-i zat.
ALLAH’a acabasız iman eden mü’min.
İhlas, takva, vera... Ehl-i zikir, ehl-i
şükür olan kulların yaşantılarında görülen kelime-i tevhidin gerçek manasıdır.
Ölçüsü Hazret-i ALLAH’a mahsustur.
Hazret-i Kur’an’da itikat izahında esas olan
ikidir:
İlimde tevhit, amelde tevhit, diye belirtilmiştir