KUR'AN-I KERİM'İN KALBİ OLAN YÂSİN SÛRE-İ ŞERİF'İNİN TEFSİRİ VE ESRARI
14
Ay:
Allah-u Teâlâ Yunus sûre-i şerif'inin 5. Âyet-i kerime'sinde güneşten çıkan şualara "Işık", ayın şualarına da "Nur", adını vermiştir.
Güneşin ışığı aslından, ayın nuru ise güneştendir.
Ay batıdan doğuya doğru dünyanın çevresinde döner. Bundan dolayı da durumu sürekli olarak değişir. İlk göründüğünde küçüktür. Sonra nuru ve kitlesi artar ve nihayet dolunay halinde tamamlanır. Daha sonra tekrar küçülmeye başlar ve ay'ın sonunda ilk haline döner.
"Ay için de konak yerleri tayin etmişizdir. Nihayet o eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner." (Yâsin: 39)
Ay, güneş gibi istikrarlı bir şekilde akıp gitmez. O bir gezegendir, her gün bir konak yerine gelir, her konağa göre bir şekilde görünür.
Ayın dünyaya uzaklığı ortalama 384 bin km'dir. Bu uzaklık dünyaya en yakın olduğu zaman 350 bin km. ve dünyadan en uzak olduğu zaman da 409 bin km. olmak üzere yılın muhtelif günlerinde değişiklik gösterir.
Dünyadan elli defa küçük olan ay, saatte 3600 km. hızla yol almaktadır. Dünya güneşin etrafında dönerken, ay da onu takip eder, dünyanın etrafında dönerken kendi etrafında da 29 günde döner ve dünyaya hep aynı yüzünü gösterir.
Ay kendisi ısı ve ışık kaynağı değildir, ancak güneşten aldığı ışıkla ısınır. Ay yüzeyinin atmosferi olmaması ve yüzeyinin de iyi bir yansıtıcı olmaması dolayısıyla; güneşten aldığı ısının yüzde 93'ünü yutar, geriye kalan yüzde 7'sini yansıtır.
Geceleyin çalışmaya mecbur olduğumuz zamanlarda ay ışığından faydalanırız. Ayın ışığı mutedildir. İnsanların geceleyin rahatça çalışmaları ve yorgun düşmemeleri için ısısı ve ışığı azdır.
Sadece güneş değil, bütün yıldız ve gezegenler bir yöne doğru akıp gitmektedirler.
Bu takdir o kadar güzel ve bu vazife dağılımı o kadar yerindedir ki:
"Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir." (Yâsin: 40)
Çünkü bu ışık saçan yıldızlardan her birisinin kendisi için tayin edilmiş bir alanı vardır. Güneşin aydınlatma zamanı gündüzdür, ayın aydınlatma zamanı ise gecedir.
"Her birisi bir yörüngede yüzerler." (Yâsin: 40 - Enbiyâ: 33)
Vazifeleri o kadar güzel ve düzenli bir şekilde dağıtılmıştır ki, biri diğerine çarpmaz.