fitneler ve korku olacak. Açlı...
"Altınçağ", hadislerden de anlaşılacağı üzere yarım yüzyıldan
fazla sürecek "Asr-ı Saadet" benzeri bir devirdir. Peygamberimiz'in bu devri
tasvir ederken cennet benzeri özelliklerle anlatması sebebiyle din alimleri bu
devreye "Altınçağ" ismini vermişlerdir. Her çeşit ürün ve mal bolluğu, emniyet,
güven ve adaletin temini, huzur ve saadet bu devrin belli başlı özellikleridir.
Hadis-i şeriflerde "silahların susacağı"nın bildirilmesi, bu devirde yeryüzünün
barışla dolacağını müjdelemektedir. Teknolojik gelişme, yine ahir zamanın bu
devresinde doruğa ulaşacak, insanlar teknolojinin bütün nimetlerinden
alabildiğine faydalanacaklardır. İnsanlar Altınçağ'da hayatlarından o kadar
memnun olacaklardır ki; hadisin ifadesine göre zamanın nasıl geçtiğinin farkına
varmayacaklar, bu güzelliklerden daha fazla yararlanmak için Allah'tan
ömürlerinin uzatılmasını isteyeceklerdir.
Mehdi'nin zamanında küçükler keşke ben büyük olsaydım, büyükler de keşke ben küçük olsaydım diye temenni ederler... Naim, Tavus'dan rivayet etti: "Ben Mehdi'ye yetişene kadar ölmeyeyim istedim. Zira onun döneminde iyi insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır." (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17)
O Devirde Görülmemiş Bir Bolluk Olacaktır
Altın Çağ'da ürünlerde ve mallarda o zamana kadar görülmemiş bir bolluk olacağı pek çok hadis-i şerifte bildirilmektedir:
O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir. Allah onlara, bol yağmur gönderir. Arz nebattan bir şey saklamaz. Mal hakir olur. Bir adam kalkar şöyle der: "Ey Mehdi bana ver." O da "Al" der. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mihdiyy-il Ahir Zaman, s. 16)
(Mehdi'nin zamanında) gökyüzü yağmurundan hiçbir şeyi esirgemeyecek ve cömertçe bol yağdıracak. Yeryüzü ve bitkilerinden hiçbirini eksik bırakmayacak ve muhakkak onları kemali ile bitirip ortaya çıkaracaktır. Hatta yaşayanlar (kendilerinde bulunan nimetleri görmeleri için) ölülerin de hayatta olmalarını temenni edeceklerdir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 437)
Onun devrinde, ümmetin gerek iyileri ve gerekse de kötüleri, misli asla görülmemiş şekilde, pek çok nimetlere sahip olacaktır. Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek, toprak bir tek tohum istemeden verimli ve bereketli olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
Onun zamanında yeryüzü içindeki hazineleri dışarıya fırlatacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 45)
Resulullah buyurdu ki: "Ümmetimin sonunda bir halife gelecek, malı adetle saymayacak, avuçla avuçlayacaktır." (Sahih-i Müslim, 11/351)
Resulullah buyurdu ki: "Ümmetimde Mehdi vardır, "İnsan ona gelecek ve "Ey Mehdi! bana da ver, bana da ver!" diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır." (Sünen-i Tirmizi, 4/93)
Peygamber buyurdu ki: Ümmetim içinde el-Mehdi olacaktır. Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki o güne dek onun mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tır. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. Adam kalkıp: Ya Mehdi! Bana (mal) ver, diyecek. Mehdi de: Al, diyecektir. (Sünen-i İbni Mace, 10-347/ Ramuz el Ahadis, s. 508/ İbni Mace-Tabaranai'nin Kebiri)
Ahir zamanda ümmetimden bir halife çıkacak, malı sayıp hesap etmeden bol bol insanlara verecektir. (Elkavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 26)
Bolluk Nasıl Sağlanabilir?
Altınçağ başlamadan önce olacak olan büyük doğal afetler savaşlar kıtlık ve salgın hastalıklar sonucu büyük kitlesel ölümler olacağından hayatta kalanların tüm dünya nimetlerine sahip olacaklarını tahmin etmek zor değil.Böylesine büyük bir bolluk ve barış çağının başka mantıklı bir açıklaması olamaz sanıyorum.
Hz Mehdi çıkmazdan evvel bir alamet; "Şevval ayında(30 agustos_27 eylül) kabileler arası çete savaşı, zilkade ayında(28 eylül_27ekim) şiddetli sıcak bir günde büyük kargaşalar yaşanacaktır.Zilhicce ayında(28 ekim_25 kasım) ise Mina'da hacılar yağmalanıp o kadar insan öldürülecektir ki, Cemre(şeytan taşlama yerin)de akan kanlar sel hâlini alacaktır.." melhamei kübra yani büyük savaş Antakyadaki Amik ovasında gercekleşecektir.
Bir hadis daha: "Rum(Romalılar),E'mak veya Dâbik'a(Halep ve Antakya yakinlarindaki Amik ovasına ya da mercidabık'a) inmedikçe kıyâmet kopmayacaktır."
Günümüze işaret eden başka bir hadis ;
Mehdi çıkmadan önce Mağrip'te karışıklıklar, fitneler ve korku olacak. Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak. (Ölüm -Kıyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 440)
Günümüzde Mağrip, dar manada Tunus, Cezayir, Fas ve Batı Sahra’yı içerir. Libya ve Moritanya’nın da bunlara eklenmesiyle “Geniş Mağrip” diye adlandırılabilecek bölge ortaya çıkar.Arap baharı dedikleri karışıklıklar tamda bu bölgelerde başlamıştı.Bu durumda Hz.Mehdi'nin ortaya çıkması için gereken şartlar oluşmaya başlamış demektir.
Mehdi'nin zamanında küçükler keşke ben büyük olsaydım, büyükler de keşke ben küçük olsaydım diye temenni ederler... Naim, Tavus'dan rivayet etti: "Ben Mehdi'ye yetişene kadar ölmeyeyim istedim. Zira onun döneminde iyi insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır." (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17)
O Devirde Görülmemiş Bir Bolluk Olacaktır
Altın Çağ'da ürünlerde ve mallarda o zamana kadar görülmemiş bir bolluk olacağı pek çok hadis-i şerifte bildirilmektedir:
O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir. Allah onlara, bol yağmur gönderir. Arz nebattan bir şey saklamaz. Mal hakir olur. Bir adam kalkar şöyle der: "Ey Mehdi bana ver." O da "Al" der. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mihdiyy-il Ahir Zaman, s. 16)
(Mehdi'nin zamanında) gökyüzü yağmurundan hiçbir şeyi esirgemeyecek ve cömertçe bol yağdıracak. Yeryüzü ve bitkilerinden hiçbirini eksik bırakmayacak ve muhakkak onları kemali ile bitirip ortaya çıkaracaktır. Hatta yaşayanlar (kendilerinde bulunan nimetleri görmeleri için) ölülerin de hayatta olmalarını temenni edeceklerdir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 437)
Onun devrinde, ümmetin gerek iyileri ve gerekse de kötüleri, misli asla görülmemiş şekilde, pek çok nimetlere sahip olacaktır. Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek, toprak bir tek tohum istemeden verimli ve bereketli olacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
Onun zamanında yeryüzü içindeki hazineleri dışarıya fırlatacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 45)
Resulullah buyurdu ki: "Ümmetimin sonunda bir halife gelecek, malı adetle saymayacak, avuçla avuçlayacaktır." (Sahih-i Müslim, 11/351)
Resulullah buyurdu ki: "Ümmetimde Mehdi vardır, "İnsan ona gelecek ve "Ey Mehdi! bana da ver, bana da ver!" diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır." (Sünen-i Tirmizi, 4/93)
Peygamber buyurdu ki: Ümmetim içinde el-Mehdi olacaktır. Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki o güne dek onun mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tır. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. Adam kalkıp: Ya Mehdi! Bana (mal) ver, diyecek. Mehdi de: Al, diyecektir. (Sünen-i İbni Mace, 10-347/ Ramuz el Ahadis, s. 508/ İbni Mace-Tabaranai'nin Kebiri)
Ahir zamanda ümmetimden bir halife çıkacak, malı sayıp hesap etmeden bol bol insanlara verecektir. (Elkavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 26)
Bolluk Nasıl Sağlanabilir?
Altınçağ başlamadan önce olacak olan büyük doğal afetler savaşlar kıtlık ve salgın hastalıklar sonucu büyük kitlesel ölümler olacağından hayatta kalanların tüm dünya nimetlerine sahip olacaklarını tahmin etmek zor değil.Böylesine büyük bir bolluk ve barış çağının başka mantıklı bir açıklaması olamaz sanıyorum.
Hz Mehdi çıkmazdan evvel bir alamet; "Şevval ayında(30 agustos_27 eylül) kabileler arası çete savaşı, zilkade ayında(28 eylül_27ekim) şiddetli sıcak bir günde büyük kargaşalar yaşanacaktır.Zilhicce ayında(28 ekim_25 kasım) ise Mina'da hacılar yağmalanıp o kadar insan öldürülecektir ki, Cemre(şeytan taşlama yerin)de akan kanlar sel hâlini alacaktır.." melhamei kübra yani büyük savaş Antakyadaki Amik ovasında gercekleşecektir.
Bir hadis daha: "Rum(Romalılar),E'mak veya Dâbik'a(Halep ve Antakya yakinlarindaki Amik ovasına ya da mercidabık'a) inmedikçe kıyâmet kopmayacaktır."
Günümüze işaret eden başka bir hadis ;
Mehdi çıkmadan önce Mağrip'te karışıklıklar, fitneler ve korku olacak. Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak. (Ölüm -Kıyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 440)
Günümüzde Mağrip, dar manada Tunus, Cezayir, Fas ve Batı Sahra’yı içerir. Libya ve Moritanya’nın da bunlara eklenmesiyle “Geniş Mağrip” diye adlandırılabilecek bölge ortaya çıkar.Arap baharı dedikleri karışıklıklar tamda bu bölgelerde başlamıştı.Bu durumda Hz.Mehdi'nin ortaya çıkması için gereken şartlar oluşmaya başlamış demektir.