TEK SEVENİM,TEK SEVDİĞİMDİN CAN ÇİÇEĞİ
Erişilmez bir uçurumun kıyısında, senden başka kimsenin
farkında olmadığı bembeyaz bir çiçektim ben. Sen ise, dört mevsim özlemini
çektiğim yağmur. Üstüme yağışını severdim, yapraklarımdan aşağı akışını, her
damlanı içime çekişimi severdim. Bedenimde seni hissedişimi. Her damlan alıp
götürürdü beni adını bilmediğim, tanımadığım yerlere...
Sen yağınca
susuzluğum dinerdi, biterdi kimsesizliğim, dağılırdı ürpertilerim. Serin bir
meltem değip geçerdi yapraklarıma. Dünyalar benim olurdu, uçardım sevinçten.
Günlerime, gecelerime; hiç kimsenin bilmediği, fark etmediği sıcak bir sevgi
dolardı. Sıcak bir sevgi dolardı yüreğime. Her çocuğa gülümserdim; her kuşa, her
kelebeğe, her arıya gülümserdim...
Erişilmez bir uçurum kıyısında
rüzgarlara ağıt yakan, yalnız ve boynu bükük, bembeyaz bir çiçektim ben. Sen,
bakışlarında sevdalar gizleyen, sevdalandığım, gözleri menekşe rengi küçücük bir
kızdın.. Adına Seher demiştim, adına sevda, adına umut. Sevdam, umudum her
şeyimdin.
Günüm, günaydınım, gülaydınlığım seninle başlardı. Tek sevenim, tek
sevdiğimdin. Yağmurumdun sen; kurak günlere, ayaz gecelere inat. Hiç bitmeyen
bir umut, özlem ve hazla beklerdim seni. Gelmediğin zaman boynumu büküp, kapar
gözlerimi seni beklerdim. Özlemin umudum olurdu, umudum özlemin. Beklerdim,
beklerdim bıkmadan, usanmadan...
Çünkü seni seçmiştim ben, sevdam, arkadaşım
olarak. Sevdanı yüreğime nakış nakış işlemek için. İşlemeliydim ki, fırtınalar,
boranlar içinde bile olsa kardelenler gibi açmasını öğrenmeliydim...
Umudumun bitip tükendiği anlar da oldu elbette zaman zaman. Seni
beklerken, bekleyişin işkenceye dönüştüğü zamanlar da olurdu. Günlerin yıllara
döndüğü zamanlar da. Ama hiç şikayet etmedim, şikayet etmedi yüreğim. Çünkü seni
delicesine seviyordum ve bu sevgimle mutluydum. Özlemine zor da olsa
katlanıyordum bir umutla.
Sen beyaz bulutlarla gelirdin, bembeyaz
gelinlikler içinde. Hayran hayran bakardım sana. Sen gelince ardından gökkuşağı
gelirdi. Gökkuşağına dönüşürdün rengarenk. Her renginde umutlarım vardı,
hayallerim vardı. Canlı, cansız tüm varlıklar kıskanırdı güzelliğini... Sen,
hayatıma kattığım canım, gözbebeğimdin. Ben de senin cançiçeğindim. Gözlerime
dolan bulut, üzerime yağan yağmurdun sen. Toprağa saçtığım umudumdun. Havaydın,
hayattın, suydun, sevgime bandığım gülaydınlığımdın, günaydınımdın...
Yıllar sonra şimdi yine bekliyorum seni, bir umutla. Ama artık azalan
hatta tükenen bir umutla... Ömrümün bütün dilimlerine kar yağıyor şimdi. Kar da
beyaz ama ben yine de direniyorum. Çıkıp gelmeni, üzerime yağmanı bekliyorum.
Bir zemheri mevsimiydi ayazda bırakıp gitmiştin hayallerimi. Bak yine zemheri.
Dağlara kar yağıyor ama sen yoksun. Sen yoksun, acılara özlem yağıyor... Bak,
kar yağıyor üstüme, iliklerime dek üşüyorum. Yine de yüreğimde ateşler
yakıyorum. Dönersen ellerini ısıtırsın diye...
Unutmuşum, içimdeki
umutların beyazlığını... Unutmuşum mavi, yeşil, al renkleri... Ne zaman bir
yağmur sesi duysam, ne zaman bir su sesi, içimde sevgiler kanar, pınarlar kanar
benimle. Sonra sen gelir dökülürsün içime, sen gelir dökülürsün gözlerime,
kirpiklerim dökülür yollara. Gülaydınlığın doğar üstüme. İşte o zaman dağ dağ
özlem kesilirim, bulut bulut, hüzün hüzün..
Gel... Gel ki, sarı
papatyalar açsın, kır gülleri, kır menekşeleri, kırkkanatlılar açsın. Yol alsın
umuda nazlı cerenler, ceylanlar, karda boranda yolunu yitirenler. Gel can gelsin
solmuş anılara. Boşalsın sicim sicim gözyaşları, ırmak olsun susuz kalmışlara;
kardeş olsun dostluklara, yüreğimdeki merhamete... Gel... Gel ki, sevginle anlam
bulsun duygular, gözlerimden toprağa düşen damlalar....
Gelmeni
istiyorum biten umutları, yiten sevdaları diriltmen için, solan yaprakları
yeşertmen için.
Tüm ümitlerin tükendiği anda çıkıp gelmeni, üzerime
yağmanı bekliyorum. Bu sitemdir sanma. Bil ki, gelmezsen solup gideceğim, bitip
tükeneceğim. Bir daha bir daha hiç bir mevsim açmayacağım çiçeklerimi,
gülümsemeyeceğim gül yüzlü çocuklara, gül desenli baharlara, kırlara,
ceylanlara... Gel! ...