30 Nisan 2012

TARİHTE BUNLAR OLDU 10


TÜRK ASKERİNİN KORE’DE KAHRAMANLIĞI
Türk milleti “Asker Millet” kavramına en müşahhas misal olsa gerek. Eskiden beri bu yönüyle tarihte anılır olmuştur milletimiz. Mesela “Fezail-i Etrak(Türklerin Faziletleri) adlı eserin müellifi Cahız bu hususu ifade ederken“Kaçan onların elinden kurtulamaz. Kovalayan ise onlara yetişemez” der. Bediüzzaman Hazretleri “Şarkın en cesur ve kuvvetli ve kesretli kavmi ve İslâmiyet'in en kahraman ordusu olan Türk milleti’ derken bu yöne dikkat çeker. Ünlü düşünür Montesgue; “Başka milletlerin müdafaadan ümidini kestiği yerde bu milletin taarruzu başlar” derken aynı özelliğe parmak basmaktadır…
Türk askerinin bu yiğitliğini gösterdiği son karelerden biri de Kore çarpışmaları ve bilhassa 27–30 Kasım 1950 Kunuri Muharebeleridir.
Müttefiklerin 8. ordusunun kızıl Çin kuvvetlerince sarılmasına ramak kala Türk Tugayı Kunuri bölgesinde sel gibi gelen düşmanı mucizevî şekilde durdurmuş ve dostu düşmanı kendisine hayran etmişti.
Aşağıda bu büyük zaferden sonra dünya çapında gelen yankılardan bir demet sunuyoruz:
Türk Tugayı 8. Orduya üç altın gün kazandırdı.” Amerikalı General Marshall “Türk Kuvvetleri Kore’de yaptığı savaşlarda ümidin fevkinde bir başarı göstermiştir. Kahramanlığınızla övünebilirsiniz.” General Collins (ABD) “Binlerce Birleşmiş Milletler askerinin muhakkak bir çemberden kurtuluşunu Türk askerinin kahramanlığına borçluyuz.” İngiliz Savunma Bakanı Amanuel Shivell “Batı Dünyası Türk askerinin maneviyatı derecesinde asker yetiştirmeye muvaffak olursa, Avrupa rahat yaşayabilir.” İspanyol Basını
Türklerin yaptığı savaşlarda gösterdikleri kahramanlıkları anlatacak bir kelime bulmak şu anda mümkün değildir.” Batı
Alman Basını
BİR ÂLİM’İN FERASETİ
Kişi ve olayları doğru okuma, bir işin bidayetinden, nihayetine erme de diyebileceğimiz Feraset, bazı kişiler de doğuştan mevcuttur. Zamanla güdükleşebilir de, gelişebilir de..Hele müminin feraseti…Feraset “basiret” ile eş anlamlı kullanılırsa da, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi aralarındaki ayrıma feraseti “basiretin daha da derinleşmesi” olarak işaret eder.
Feraset veya basiretin açık olmasında takvanın önemli bir yeri vardır. Şah-ı Kirmani bu hususta şöyle der: “İnsan haramlara karşı gözünü kapar, şehevani duygulardan elini eteğini çeker, iç dünyasını murakabe ile dış alemini de Sünnet-i Seniyyenin ihyası ile onarır ve her zaman helal dairesinde kalabilirse, böyle biri ferasetinde yanılmaz..”
İşte böyle olmuş bir müminin keramete varan ileri görüşünü konu edinelim istedik. İstiklal Savaşının Sarıklı mücahidlerinden eski Gerede Müftüsü merhum Ahmed Kemaleddin Üstün Hocaefendi, pederleri müderris Hacı Emin Efendi hakkında şunları yazmakta: “Yukarıda babam hakkında “zahiri göz âmâlığına mübtela” demiştim; çünkü babamın basireti(kalb gözü) açıktı. Buna dair bir iki misal vereyim. Sözlerinden birisi şöyledir; Yeniden medrese yapmak isteyen kimselere: “Bu Abdülhamid devrinin ilerisi karanlık görünüyor; elde olanla iktifa edelim. Zaman gelir ki, bu medreselerde köpekler yavrular” derdi.
Bir başka sözü Otuz bir Mart Faciası hakkındadır; “Bu Mart ayını muhataralı(tehlikeli, korkulu) görüyorum” demişti. Martın otuzuncu günü dedim ki: “Baba bugün mart otuzdur” Buyurdular ki: “Mart otuz bir çeker. Yarın ki günü selamet ile geçirebilirsek seviniriz.” Gerçekten ertesi gün otuz bir Mart’da ne facialar oldu.
Başka bir sözü; “Boş boş durmayın, ilim kazanın. Zaman gelir, büyük bir ilim ihtiyacı olur, az ilmi olan kişinin başına toplanırlar. Ömrünüz yeterse halkın işine yararsınız.
HAYAL KIRIKLIĞI
Kemaleddin Üstün Efendi, hal tercümesinde İstiklal Harbi sonrası yaşanan büyük kırılmaya da işaret ediyor: “Gerede’ye dönerek, babamdan miras medresede tedris heveslerinde iken, çeşitli belalar doğuran o meş’um(uğursuz) Birinci Cihan Savaşı çıktı. Ben de asker olup, sıhhiye memurluğu ile Avanos kazasını boylayarak, dört sene süren cihan savaşını bitirdik. Derken Milli Mücadele denilen savaş çıktı. Bu savaşa ne dindar kişiler katıldı. Buhariler, hatimler okunarak, düşman vatandan atıldı. Medreseler açıldı, gürül gürül dini, ahlaki dersler okunmaya başladı. Ben ve emsalim hiç ivaz(karşılık) düşünmeyerek, fahri dersler aldık. Biraz sonra birer maaş veya avcı yemi ile taltif olunduk. Öyle sandık ki, Asr-ı Saadetten pırıltılar geliyor.
Böyle zevkli zevkli derslerle meşgul iken ansızın çıkan yıkıcı, yakıcı, her şeyi alt üst edici bir fırtınada neye uğradığımı şaşırdım. Biraz önce birer ibadet ve fazilet olan Kur’an okumalar, ilimler, zikirler, tesbihler, birer ağır suç sayıldı.Canlarıyla, mallarıyla savaşlara katılan ne dindar hocalar ve imamlar, sarıkları boyunlarına dolanarak zindanlara atıldı. Bu, büyük bir imtihandı. Nitekim Araf Suresinin 154. ayet-i kerimesinde buyuruluyor ki; “Allahım, bu senin hususi bir imtihanından ibarettir. Sen dilediğini yoldan çıkarırsın. Dilediğine de yolu buldurursun. Sen bizim yârımızsın; artık bizi yarlığa, bizi bağışla. Sen yarlığayanların hayırlısısın.”
DİNLER ARASI DİYALOG VE ABDÜRREŞİD İBRAHİM
Diyalog faaliyetlerine ters köşeden bakanlar yine meselenin esprisini anlayamayacaklar, ama  merhum alim Abdürreşid İbrahim tam 100 sene öncesinden bu meseleleri öyle bir ele almış ki, dersiniz ki bizimkilerin mağara mollalıklarına bedel, bu asil insan bizden yüz bin adım ileride..
Alem-i İslam adlı hatıratında bir Protestan’a şu sözleri söylediğini görüyoruz: “Doğrusu Hıristiyanlarla Müslümanların arasını bulmak insanlığa en büyük hizmettir. Siz bu cihete ihtimam ederseniz hakikaten medeniyet âlemine en büyük bir vazife ifa etmiş olursunuz; zira bu gün sizinle bizim aramızda olan ihtilaf insanlar için ileride gayet müthiş kan deryalarının kaynağıdır, neuzibillâh. Bir gün gelecek küre-i Arz’ı kan ile boğacağız, insanlar kan tufanında boğulacak, bu muhakkaktır.
KAYNAKLAR
1-Kalbin Zümrüt Tepeleri–1-M. Fethullah Gülen-Nil Yayınları- İst–2004
2-Kalbin Zümrüt Tepeleri–2 -M. Fethullah Gülen-Nil Yayınları- İst–2001
3–54 Farz Şerhi-Ahmed Kemâleddin Üstün- Bedir Yayınevi- İst-1994
4-Âlem-i İslam- Abdürreşid İbrahim- İşaret Yayınları- İst–2003
5-Şualar-Said Nursi-Sözler Yayınevi- İst–1993
6-Çağ Ve Nesil- M. Fethullah Gülen- Nil Yayınları-İzmir–2000
7–20. Yüzyıl Ansiklopedisi-Tercüman Gazetesi Yay-İst–1990

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...