18 Nisan 2012

NE ZORMUŞ BE ANNE...



Galiba büyümeyi fazla abarttım anne!
Beceriksiz bir çocuk olduğumu söylerdin.
Hala öyleyim!
Oyuncaklarımı dağıtmıyor,
kırmıyor,yaramazlık yapmıyorum.
Bu aralar büyümekle uğraşıyorum.

Ne zormuş be anne.
İnsanlığın var olduğu hayat denen bir şehirde yaşıyorum.
Seninle yaşadığımız gibi bir yer değil burası.
Öyle canını yakıyorlar ki;
üşüyecek soğuk bulamıyorsun.
Açta kalmıyorsun.
Bir sürü yalan veriyorlar önüne doyuyorsun.
Giyicekten yanada sıkıntı yok.
İhanet denen fiyakalı bir elbise var.
Buralarda çok moda,
bir giydiriyorlar,
bir daha çıkarmıyorsun üzerinden...

İşsiz de kalmıyorsun.
Aşk var burada!
İşçiliği çok ağır.
Sevgi tokluğuna çalışıyoruz işte.
Emeğimizin karşılığını hiç geçiktirmiyorlar.
Düzenli ayrılık alıyoruz.
İşçiliği ağır dedim ama,
işveren öyle demiyor.
Ne yapıyor sunuz ki?
"Gözlerine bakıyor,
saçlarını okşuyor,
ellerinde kilitleniyor,
omzuna yaslanıyor,
göğüs kafesinde sabahlıyor,
yemeden içmeden kesiliyor sunuz."
Bu kadarcık şey için değer mi bekliyor sunuz?
Diyor...

Neyse anne dedim ya.
Sevgi tokluğuna çalışıyoruz işte.
Buralar böyle!
Anlatacak pekte bir şey yok.
Sakın sen ordaki düzenimizi bozma.
Olurda hayata tutunamazsam,
dönerim geri!
Çocukluğumu verme kimselere,
döndüğümde başımı sokacak bir yerim olsun.
Iki kırık oyuncak,bir şekerim olsa yeter.

Kısa keseyim hastasın biliyorum.
Sana "ben ne zaman büyüyeceğim?"demiştim hatırlıyor musun?
Sahi unutkanlığında vardı değil mi annem?
Neyse son bir sorum olacak anne.
Ben büyümesine büyüdüm de,
ne zaman öleceğim?...

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...