Ve Dillerde Dolaşan HikayesiMehlika Sultan, Kaf dağlarının ardında yaşayan hayallerimizi süsleyen ve kavuşmaya bir türlü vasıl olamadığımız dünya güzeli bir peridir. Yahya Kemal Beyatlı'nın kelimelere hayat veren iksirli kaleminden yazıya dökülmüş bir şiir olan Mehlika Sultan bizlere uğrunda hayatımızı harcadığımız ama bir türlü ulaşamadığımız hayallerimizi anlatır. Doğu klasiklerinde geçen meşhur yedi aşık hayallerindeki bu muamma güzeli aramak uğruna bir gün memleketlerini terkederler ve yollara düşerler. Bu yolculuk hergün daha da uzar ve daha da ızdırap vermeye başlar. Niceleri bu yolda hayatlarını feda etmiştir ama Mehlika'nın kara sevdalıları varırlar Kaf dağlarının ardına. Kendilerini bekleyen tek şey ise çıkrığı yok bir kuyudur ve suya bakınca gizli bir dünya görürler. Zannederler ki etrafı ölüm servileriyle çevrili bu dünya o muamma güzelin yaşadığı yerdir. İçlerinden birisi parmağındaki yüzüğü atar suya ve o gizli dünyanın son bulmasıyla ererler yolculuğun son demine.
Belki de Mehlika Sultan'ın ölümsüz bir dünyada yaşaması gerektiği için atar içlerinden biri parmağındaki yüzüğü ve yaşatmaya devam ederler hayallerinin sonsuzluğunda dünya güzeli o periyi. Kalır yedi aşık Kaf dağlarının ardında ve dönmezler geriye hiçbir zaman. Belki de hayat Mehlika Sultanların uğrunda yaptıklarımızdır, hayallerimize hedeflerimize uğrasma çabasıdır. Kaf dağlarının ardına kadar ulaşamasakta bu uğur da ömür sermayemizi tüketmek yapabileceğimiz en güzel şeydir.MEHLİKA SULTAN
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç
Kara sevdalı birer âşıktı.
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç
Kara sevdalı birer âşıktı.
Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü’yalarına;
Hepsi meshûr, o muammâ güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.
Girdiğinden beri rü’yalarına;
Hepsi meshûr, o muammâ güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.
Hepsi, sırtında aba, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: ”Belki son akşamdır bu”
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: ”Belki son akşamdır bu”
Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.
Mehlikâ’nın kara sevdalıları
Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,
Mehlikâ’nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.
Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,
Mehlikâ’nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.
Gördüler: ”Aynada bir gizli cihan..
Ufku çepçevre ölüm servileri…”
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.
Ufku çepçevre ölüm servileri…”
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.
Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o vîran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.
Bir zaman baktı o vîran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.
Su çekilmiş gibi rü’ya oldu!..
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayâl âlemi peydâ oldu
Göçtüler hep o hayâl alemine.
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayâl âlemi peydâ oldu
Göçtüler hep o hayâl alemine.
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!..
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlikâ Sultan’a âşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!..