Erzurumlu İbrahim Hakkı Marifetname Cinsiyet ve Karakter Belirleme
yazılmış olan Marifetname, 18. yüzyılın ünlü bilim adamı ve mutasavvıfı olan Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından yazılmış önemli bir eserdir. Eserde astronomiden, tasavvufa ve insan anatomisine kadar pek çok konu yer almıştır
yazılmış olan Marifetname, 18. yüzyılın ünlü bilim adamı ve mutasavvıfı olan Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından yazılmış önemli bir eserdir. Eserde astronomiden, tasavvufa ve insan anatomisine kadar pek çok konu yer almıştır
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI KİMDİR?
18 Mayıs 1703 yılında Erzurum Haskale’de doğan İbrahim Hakkı, toplumda Erzurumlu İbrahim Hakkı olarak tanınmaktadır. Erzurumlu İbrahim Hakkı mutasavıf, alim ve sosyologtur. Annesi Hanife Hatun’un soyu İslamiyetin kurucusu Hz. Muhammed’e kadar uzandığı söylenmektedir. Babası ise Derviş Osman’dır. Küçük yaşta annesini kaybeden İbrahim Hakkı, amcasının yanında kalarak eğitimine bir süre daha burada devam etmiştir.
Eşinin ölümünün ardından Tillo’ya giderek Kadiri şeyhlerinden İsmail Fakirullah’ın cemiyetine katılmıştır. Eğitimini bir süre amcasının yanında devam eden İbrahim Hakkı, 9 yaşına geldiğinde amcası ile birlikte babasının yanına Tillo’ya gitmişlerdir. Burada tefsir, hadis ve fıkıh eğitimi alan İbrahim Hakkı, daha sonra Molla Muhammed al- Suhrani’den astronomi ve matematik dersleri almıştır.
Birçok önemli esere imza atmış olan İbrahim Hakkı, düz yazı ve manzum olarak toplamda 15 eser yazmıştır. İbrahim Hakkı, astronomi, fizik, psikoloji, sosyoloji ve din gibi birbirinden önemli bu alanlar üzerinde birçok çalışmaya imza atmıştır. Tasavvuftan edebiyata kadar pek çok alanda bilgi sahibi olan İbrahim Hakkı, 18. yüzyıl klasik İslam kültürünün Osmanlı’daki son temsilcilerinden biri olarak sayılmaktadır. Erzurumlu İbrahim Hakkı, 22 Haziran 1780 tarihinde vefat etmiş ve Şiir’tin Tillo ilçesinde defnedilmiştir.
Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın en önemli eserleri Divan ve Marifetname olarak belirtilmektedir. Marifetname eserini halkın anlayabileceği şekilde yazmış ve tasavvufi konuların yanı sıra astronomi ve fen bilimlerini kapsayan birçok konuya yer vermiştir. Ansiklopedik özelliğe sahip olan Marifetname, 1757 yılında tamamlanmıştır. Kitabın yazım sürecinde yaklaşık 400 kitaptan yararlanıldığı söylenirken ilk defa bu kitapta Güneş Sistemi (‘hey’et-i cedide’) anlatılmıştır.
18 Mayıs 1703 yılında Erzurum Haskale’de doğan İbrahim Hakkı, toplumda Erzurumlu İbrahim Hakkı olarak tanınmaktadır. Erzurumlu İbrahim Hakkı mutasavıf, alim ve sosyologtur. Annesi Hanife Hatun’un soyu İslamiyetin kurucusu Hz. Muhammed’e kadar uzandığı söylenmektedir. Babası ise Derviş Osman’dır. Küçük yaşta annesini kaybeden İbrahim Hakkı, amcasının yanında kalarak eğitimine bir süre daha burada devam etmiştir.
Eşinin ölümünün ardından Tillo’ya giderek Kadiri şeyhlerinden İsmail Fakirullah’ın cemiyetine katılmıştır. Eğitimini bir süre amcasının yanında devam eden İbrahim Hakkı, 9 yaşına geldiğinde amcası ile birlikte babasının yanına Tillo’ya gitmişlerdir. Burada tefsir, hadis ve fıkıh eğitimi alan İbrahim Hakkı, daha sonra Molla Muhammed al- Suhrani’den astronomi ve matematik dersleri almıştır.
Birçok önemli esere imza atmış olan İbrahim Hakkı, düz yazı ve manzum olarak toplamda 15 eser yazmıştır. İbrahim Hakkı, astronomi, fizik, psikoloji, sosyoloji ve din gibi birbirinden önemli bu alanlar üzerinde birçok çalışmaya imza atmıştır. Tasavvuftan edebiyata kadar pek çok alanda bilgi sahibi olan İbrahim Hakkı, 18. yüzyıl klasik İslam kültürünün Osmanlı’daki son temsilcilerinden biri olarak sayılmaktadır. Erzurumlu İbrahim Hakkı, 22 Haziran 1780 tarihinde vefat etmiş ve Şiir’tin Tillo ilçesinde defnedilmiştir.
Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın en önemli eserleri Divan ve Marifetname olarak belirtilmektedir. Marifetname eserini halkın anlayabileceği şekilde yazmış ve tasavvufi konuların yanı sıra astronomi ve fen bilimlerini kapsayan birçok konuya yer vermiştir. Ansiklopedik özelliğe sahip olan Marifetname, 1757 yılında tamamlanmıştır. Kitabın yazım sürecinde yaklaşık 400 kitaptan yararlanıldığı söylenirken ilk defa bu kitapta Güneş Sistemi (‘hey’et-i cedide’) anlatılmıştır.
MARİFETNAME NEDİR?
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin en önemli eserlerinden biri olan Marifetname, 1757 yılında yazımı tamamlanmış ansiklopedi türünde bir eserdir. Yaklaşık 600 sayfa olan eser, 400 kitaptan yararlanılarak yazılmıştır. Mısır ve İstabul'da farklı tarihlerde basılan bu eser, aynı zamanda Arapça’dan Farsça’ya da çevrilmiştir.
Önsüzü tamamen dini olarak hazırlanan eserde, tasavvuftan, edebiyata, edebiyattan astronomiye kadar pek çok konu yer almıştır. Bir önsöz, bir sonsöz ve üç büyük bölümün yanı sıra her bölüm alt bölümlere ayrılarak hazırlanmıştır. Ana konuların yanı sıra konu aralarında beyitler ve şiirler yer almıştır.
Birinci Bölüm; Allahın varlığı ve birliği anlatılan birinci bölümde; madenler, bitkiler, insanlar, coğrafya, takvim, geometri ve astronomi konuları yer alır.
İkinci Bölüm; Anatomi ve fizyolojinin anlatıldığı ikinci bölümde; insan vücudu estetik ve yapısal anlamda anlatılırken insanın huylarına da yer verilmiştir. İkinci bölümün sonlarına doğru insan ruhu, insan sağlığı ve ölüm konuları detaylıca anlatılmıştır.
Üçüncü Bölüm; Bir başka değişle törebilimi olarak nitelendirilen üçüncü ve son bölümde; öğrenci öğretmen ilişkileri, öğretimin yolu ve yöntemleri, anne ve babaya karşı çocuğun tutumu, evlilik, karı koca ilişkileri, anne babanın çocuklarına karşı tutumları, eş, dost, komşu ve akraba ilişkileri gibi konular detaylıca incelenmiştir.
MARİFETNAME – ÇOCUĞUNUZUN CİNSİYETİ KIZ MI ERKEK Mİ?
300 yıl önce yazılmış olan, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname adlı eserinde yer alan bilgilere göre; cima vaktine göre bebeğinizin cinsiyetini, huy ve karakterini öğrenmeniz mümkün. Bilim adamı ve mutasavvıf olan Erzurumlu İbrahim Hakkı, ansiklopedi tarzındaki kitabında astronomiden kadın-erkek ilişkilerine kadar pek çok konuya değinmiştir.
Cima : Sözlükte cinsel ilişkide bulunma anlamına gelen cima, kadın ve erkek arasındaki cinsi münasebet anlamına gelen fıkıh terimi.
Cima Vakitlerine Göre Bebeğin Cinsiyeti
- Erkeğin suyu erken gelip de çok olursa, çocuk öncelikle oğlan olup, ekseriya amcasına benzer.
- Eğer erkeğin suyu erken gelip de kadınınki çok olursa çabuk akma sebebiyle çocuk oğlan, fakat kadınınkinin çokluğu dolayısıyla çocuk dayısına benzer.
- Eğer kadının suyu daha evvel gelir ve fakat erkeğin suyu daha bol olursa o zaman çabuk(evvel) akması sebebiyle çocuk kız olur fakat erkeğin suyunun çokluğu nedeniyle kız halasına benzer.
- Eğer kadının suyu erkekten evvel gelir ve onunkinden çok olursa doğan çocuk kız olur ve fakat daha çok teyzesine benzer.
- Erkek ve kadının birleşik menileri rahmin dört ağzından yalnızca birine girerse çocuk bir, iki ağza girerse çocuk iki, üçüne girerse üç, dördüne girerse dört çocuk doğar.
►Çin Takvimi ile Bebek Cinsiyeti Belirleme İçin Tıklayınız... (Otomatik Hesaplama Robotu)
,
Cima Vakitlerine Göre Çocuk Karakter Analizi
- Cima sırasında konuşanın çocuğu dilsiz olur.
- Cimada öpüşenin çocuğu sağır olur.
- Başkalarının yanında cima edenin çocuğu hırsız olur.
- Öğleden sonra yapılan çocuğun gözü şaşı olur.
- Kadının rızası dışında cima yapılırsa çocuk ahmak olur.
- Ayın ilk günü yapılan çocuk güzel olur.
- Pazartesi gecesi cima yapılırsa çocuk Kur’an hafızı olur.
- Salı gecesi cima yapılırsa çocuk cömert ve merhametli olur.
- Çarşamba günü cima yapılırsa çocuk öldürmeye meğilli olur.
- Perşembe gecesi cima yapılırsa çocuk alim ve amil olur.
- Cuma namazından önce cima yapılırsa çocuk mutlu ve ölümünde şehit olur.
- Cuma gecesi cima yapılırsa çocuk abid ve arif olur.
- Pazar gecesi cima yapılırsa çocuk yol kesici olur.
- Ramazan bayramı gecesi cima yapılırsa doğan çocuk serkeş ve inatçı olur.
- Kurban bayramı gecesi cima yapılırsa doğan çocuk 4 ya da 6 parmaklı olur.
- Ayakta yapılan cima sonucu doğan çocuk yatağına işer.
- Meyve ağacı altında yapılan cimada doğan çocuk zalim olur.
Marifetname – Vücuda Göre Karakter Analizi
- Alnı dar olanın ahlakı da dar olur.
- Alnı yumru olan kötü ve aldaltıcı olur.
- Alnı enli olanın kötü huyluluğu hastalık gibidir, ondan ayrılmaz.
- Alnı düzgün olan kişi emniyetli olur.
- Alnı kırışıksız olan tembel olur.
- Alnında uzun kırışıklıklar olan anlayışlı olur.
- Alnında pek az kırışıklık bulunan cömert olur.
- Ağzı küçük olan güzel olur ancak korkak olurlar.
- Ağzı büyük olan yiğit olur.
- Ağzı eğri olan kötüdür.
- Başı büyük olan akıllı olur.
- Başının üstü yassı olan keder çekmez.
- Başının cildi sağlam olan hayır işler.
- Başı kel olan kötü huyu olur.
- Bakışı gevşek olan süslü olur.
- Benzi kızıl renkli olan edeblidir.
- Benzi sarı olan hastalıklı olur.
- Benzi siyah olan tevekkel olur.
- Burnu biraz uzun olan anlayışsız olur.
- Burnu kısa olanın içinde korkusu çok olur.
- Burnunun ucu top gibi olan neşelidir.
- Burnunun ucu ağzına yakın insandan sakının.
- Burun delikleri geniş olanlar içinde kibir ve haset barındırır.
- Burnunun iki kanadı hareketli olanlarda kahır ve inat bulunur.
- Burnu geniş olanda şehvet hastalık haline varmıştır.
- Burnu eğri olan himmette bulunmayı düşünür.
- Burnundan konuşan kişi kibirli olur.
- Boynu uzun olan saf ve akıllı olur.
- Boynu çok uzun olan kişide olgunluk az olur.
- Boynu kısa olan hileli iş peşinde olur.
- Boynu orta uzunlukta olan kişiler hayır işleriyle uğraşır.
- Boynu kalın olan insan gece gündüz yemek yer.
- Çenesi enli olanlar kaba ve sert karakterde olur.
- Çenesi orta halli olanlar güzel ve akıllı olur.
- Çenesi ince olan erkek akılsız olur.
- Dudakları etli olan kişiler kızgın ve sakil (ağır, uyumsuz ve kaba) olur.
- Dişleri iri olan kötülük yapar.
- Dişi orta boyda olanın işi doğruluk ve esenlik olur.
- Gerdanı ince olan cahil olur.
- Gözü çukur ve eğik olanlar kibirli olur.
- Gözü siyah renk olan itaatkar olur.
- Gözü kanlı olan yiğit olur.
- Gözü mavi renk olan zekidir.
- Gözleri mavi veya gök rengi olandan uzak dur.
- Gözü ela renk olan edeblidir.
- Gözü küçük olan hafif kişiliğe sahip olur.
- Gözü büyük olan güçlü kişiliğe sahip olur.
- Gözü yumru olan hasetçi olur.
- Gözü orta büyüklükte olan gerçek dosttur.
- Gözü kıpık (yarı kapalı) olan çirkin ve yaramazdır.
- Gözü noktalı olanın nazarı çok değer.
- Gözü şaşı olan kötü düşünerek bakar.
- Gülüşü çok olan kişi hayasız olur.
- Kafası geniş olan ahmak olur.
- Kaşı kavisli olan dilber olur.
- Kaşı ince olan güzeldir.
- Kaşı ince fakat uzun olan kibirli olur.
- Kaş arası açık olan dürüsttür.
- Kaşı çatık olan hırsız olur.
- Kaşı çok kıllı olan kederli ve kalbi kırık olur.
- Kaşının ucu ince olan fitnecidir.
- Kokusu güzel olanın huyu da güzel olur.
- Kaşlarının arası kırışık olan gam yüklü olur.
- Kulağı geniş ve büyük olan tembel ve cahil olur.
- Kulağı küçük olan hırsız olur.
- Saçı sert olan keskin zekalı olur.
- Saçı yumuşak olan ehlep ve arsız olur.
- Saçı sarı olan kişinin aklı fikri kibir ve gazaltır.
- Saçı siyah olan sabırlıdır.
- Saçı kumral olan kendi de huyu da güzeldir.
- Saçı seyrek olan arif ve zarif olur.
- Saçı kalın kadın anlayışsız olur.
- Sakalı uzun olan hünersiz olur.
- Sakalı sık olan sakil olur. Sözü uzatmayı severler.
- Sakalı değirmi (yuvarlak) olan olgundur.
- Sesi ince olan erkeğin aklı fikri şehvettir.
- Sesi erkek gibi olan kadın yalan söyler.
- Sesi kaba olan merhabayı sever ve himmeti vardır.
- Sesi çatallı olan halkına zarar verir.
- Sözü hızlı söyleyen anlayışlı olur.
- Yüzü küçük olan kibirlidir.
- Yüzü büyük olan hastalıklıdır.
- Yüzü etki olan sakil (ağır, uyumsuz ve kaba) olur.
- Yüzü arık (zayıf ve cılız) olan borcuna sadık olmaz.
- Yüzü uzun olan yalan konuşmayı sever.
- Yüzü sert olan acı sözlü olur.
- Yufka ve kırmızı dudaklı kişi iyi ilim tahsil eder.