05 Ağustos 2018

NEFSİN MERTEBELERİ

NEFSİN MERTEBELERİ ile ilgili görsel sonucu
NEFSİN MERTEBELERİ
---------------------------
1-NEFS EMMARE 
( Kötülüğü emreden ve bundan zevk alan nefistir)
Bu nefsin eserinden kibir benlik, hırs, şehvet, kıskançlık, cimrilik, kin, intikam, hiddet gibi huylar çıkar.
-------------------
2-NEFSİ LEVVAME 
(Kötülük yaptığında bundan pişman olup af dileyen nefistir)Kendini kınayan, kötüleyen, azarlayan nefstir . Bu nefs sahibi, günah işlediğinde pişman olup tevbe eder, kendisini kınar, yapmamak içinkarar verir. Fakat günah önüne gelince duramaz, yine içine düşer. Sonra pişman olur. Đyilik vekötülük arasında gider gelir.Kendini beğenme, çekişme, gizli riya, makam ve şehvet tutkusu gibi nefs-i emmârenin bazıvasıfları bu mertebede de bulunur. Fakat nefs hakkı hak; batılı batıl görür. Yine bilir ki, busıfatlarla huzurdan uzaktır. Fakat onlardan kurtulamıyor.Hali muhabbet, gidişi tarikat, mahalli Kalp'tir. Alemi Berzah Alemi'dir. Nefsiyle mücahededesabit olursa Misal Alemi'dir. Uykuyla uyanıklık arasında –genellikle oturma halinde- MisalAlemi'n*den bir çok manalar temessül eder.
-------------------
3-NEFSİ MÜLHİME 
( Allah'tan ilham alan nefistir)Allahu Tealâ nefsin isyan ve itaatini vasıtasız ilham ettiği için bu makamda nefsin adımülhime olmuştur. Nitekim Kur'an'da : “Sonra da o nefse isyan ve itaati ilham edene yeminederim” (Şems, 8) buyrulmuştur .Nefs, tevbe, zikir, rabıta ve mücahedeyle günahların ağırlığından ve şehvet bağındankurtulunca, ilham ve feyiz almaya kabiliyet kazanır. Devamlı olarak kâmil mürşidden kalbineilhamlar gelir. Bu mertebede hayvanî nefs tamamen ıslah olur. Haramdan kaçar, hayırlarakoşar.Alemi Ruhlar Alemi, mahalli Ruh'tur. Ruhunda ilâhi aşk ateşi parlamaya başlar. Đlim, tevazu,yumuşaklık, kanaat, mert*lik, sabır, belaya tahammül gibi, güzel hasletler belirir. Visalrüzgarları esmeye başlar. Fakat ego, ona açık ve bariz bir şekilde saldırmaya başlar . Kendinive amellerini beğendirir, insanları küçük ve değersiz gösterir, ümitsizliğe düşürür, Allah'ınazabına karşı ona emniyet hissi verir. Bu makamda mürşidin himmeti olmazsa tehlikeye düşebilir.Bu makamda salik, sırlara vakıf olduğundan esrar ile meşgul bulunduğu cihetle bununüstünde olan kemalden mahcup kalmıştır. Bu makamın seyri Allah (CC) Hz.leri olduğu içinsalikin batınında imanın hakikati zuhur etmiş olmakla müşahedelerinde masiva kalmamıştır.Bu makamın alemi, ervahtır, salik arzu ettiğini görür ve tasarrufa bile kadir olur.
-------------------
4-NEFSİ MUTMAİNNE 
 (Tatmin olmuş nefistir)Cenab -ı Mevlâ'nın “Ey tatmin olmuş Nefs” (Fecr , 27) hitabıyla ıstıraptan kurtulup huzuraeren nefstir . Her türlü şek ve şüpheden temizlenip rahatlamış, ayne'l - yakîne ve kâmilimana ulaşmıştır. Kötü huylardan tamamen pak olmuş, fenalıklara arzusu kalmamıştır. Seyri,Allah ile gerçekleşmiş (seyr-i meallah), velilik mertebesine ulaşmıştır. Alemi, Muhammedî Hakikat, mahalli Sır'dır. Manevi tecellilerin mazharıdır . Sıfatları, tevekkül, incelik, cömertlik,yumuşaklık, güler yüz, tatlı dil, kusurları bağışlama, hamd, şükür, müşahede, teslimiyet verızadır.Azizim! Malum ola ki, sıfat-ı mutmainnede bulunan zevatın halleri şöyle olur: Bunlar, artıktereddütlerden ve iç kuruntulardan kurtulmuşlardır. Ve teslim-i külli ile teslim olmuşlardır. .Bu zevata “veli” adı verilir. Bu mertebede olanlara Yüce Allah (CC) Hz.leri Mucizel Beyan’ındaşöyle hitap etmektedir: . . Ayet-i Kerimedeki aşka ve muhabbete nail olur, Zikrullah ile gönlürahat eder, kalbi mutmain olur.
-------------------
5-NEFSİ RADİYYE 
 ( Allah'tan razı olmuş nefistir)Đster bela, ister sefa, Allah'ın bütün fiillerinden razı olan, O'ndan başka her şeyi gözündensilip atan ve sadece Rabbi'nin rızasına nazarını diken nefstir . Bu nefse: “Razı olmuş ve razıolunmuş olarak Rabbine dön” ( Fecr , 28) kelâmıyla hitab edilmiştir. Seyri Allah'tadır ( Seyr -ifillâh ). Alemi Lâhut (Ruhanîler) Alemi; mahalli, Sırrın Sırrı'dır. Beşerî sıfatlardan büsbütün yokolmakla fenâya varmıştır. Fakat bu makama varanlar arif değil, velidirler. O yüzden başkasınıirşad edemezler.Azizim! Malum olsun ki, nefs-i radiyye sıfatında olan bu zatlar, yine bu hal ile bazan ilerler,bazan da gerilerler ve böylece zikrine ve fikrine devam ve sebat ederlerse, Cenab-ı Hakk’tan(CC) kendilerine teveccüh eden her şeye rıza-i külli ile razı olurlar ve onlar için keder ilesürur müsavi olur. Çünkü Yüce Allah (CC) Hz.leri onları Mucizel Beyan’ında müjdelemiştir:“Rabbine razı ve marzi olarak dön.”[6]Allah (CC) Hz.leri’nin vermiş olduğu belalara tahammül gösterirler ve: “O’ndan (CC) gelenher şey güzeldir. Lütfu da hoş, kahrı da hoş.” derler, “Eyvallah! Hoş geldi, safa geldi!” derler, Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri'nden gelenleri öpüp başlarının üstüne koyarlar.
-------------------
6-NEFSİ MARDİYYE 
(Allah'ın razı olduğu nefistir)Ariflerin makamıdır. Bekabillâh burada tahakkuk eder. Muhtaç olduğu ilimleri bütünüyle alıp,mana aleminden bu görünen madde alemine dönmüştür. Dış itibariyle diğer insanlardanayırdedilmez . Fakat iç itibariyle bütün cisimleri altına çevirecek bir tılsım gibidir. Kendinelütfedilen marifet bilgi*sinden dünya halkına ikram eder. Đlâhi bilgi dairesinin mahremidir.Onun müşahedesine ya*bancı bir diyar yoktur. Kendisine üfürülen ruh ile görür, bilir. Sesiniuzaklardan işittirir. Mür*şidinden izin almak kaydıyla irşadı sahihtir. Seyri Allah'tan (Seyr-ianillâh )'dır. Alemi şu görünen maddi alem, mahalli Hafâ'dır .“Onun işiten kulağı olurum, gören gözü olurum, konuşan lisanı olurum, yürüyen ayağıolurum. Benimle işitir, benimle görür, benimle konuşur, benimle tutar ve benimle yürür.”
-------------------
7-NEFSİ KAMİLE 
(Seçkin, saf, tertemiz nefstir)Allah'ın en seçkin dostları olan Gavs ve Kutupların makamıdır. Seyirleri Allah'ladır (Seyr-ibillâh). Alemleri; kesrette (çoklukta) vahdet, vahdette kesrettir. Mahalleri Ahfâ'dır . Önceki bütün nefislerin güzel vasıflarını üzerinde toplamış*lardır. 
Her halleri ibadet ve zikirdir. Biran Allah'tan gafil olmazlar. Onların mu*radı Allah'ın murad ettiği şeydir. .Cenab-ı Hak onlarla alemlere ikramda bulunur, belaları def eder. Saliklerin gönüllerindeonlar sayesinde haller zuhur eder. Ama herkese merhamet ve şefkatle bakarlar. Đnsanlarınkusurlarına bakmazlar. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar.Pak ve tertemiz yüzleri huzur ve aydınlık saçar. Onları görenler Allah'a yönelirler. Mübarek yüzlerine edeple bakmak bile ibadettir. İnce ve lâtif sözleri katıksız hikmet bilgisidir. Gayetince, zarif, yumuşak ve alçak gönüllülükle telkinde bulunurlar. .Bu dünyada onların kapısında bulunmaktan daha büyük devlet ne olabilir? Onlar olmadanbunca sarp yollar nasıl aşılır?Azizim! 
Malum ola ki, ruh-u hayvanın kendisine mahsus olan yaratılışı sıfat-ı emmare veruh-u sultanın kendisine mahsus olan yaratılışı sıfat-ı safiyyedir. Ruh-u hayvan, Cenab-ıHakk’ın (CC) ihsanı, mürşidin himmeti ve ruh-u sultanın rağbet göstermesiyle kendi sıfatıolan emmarelikten geçer. Yani başlangıcından bu hale gelinceye kadar, hayvanlıksıfatlarından arta kalan eserler de tamamen mahvolur ve ruh-u sultanın kendisine mahsusolan sıfat-ı insaniyye ile sıfatlanır. 
Bu makamda olan salik, Cenab-ı Hakk’ın şu Ayet-iKerime’sinin muhatabı olur: “O’nun (CC) vechinden başka her şey helak olucudur.”[9] Ayet-i Kerime’sinin sırrını seyr ile müşahade eder. Đşte bu büyük ihsana malik olan zatlara “insan-ıkamil” denilir. Sözün kısası, sıfat-ı safiyye ile sıfatlanan zatların nefisleri, ruh-u sultanadöner. Nefs-i hayvaniyetten eser kalmaz. Bu bahtiyar insanlar tasavvuf (tarikat) yolundaçalışarak nefs-i hayvaniden tamamiyle kurtularak sıfat-ı insaniyye ile muttasıf olurlar.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...