23 Temmuz 2018

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ TÜRK PİRAMİTLERİ



DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ TÜRK PİRAMİTLERİ 
Tarih Uzmanı Özlem DEMİREĞEN

GİRİŞ
Düşünen insandan, düşündüğünü dile getiren ve konuşan insana, fiziksel ve sosyal bir evrim geçiren insanın tarihsel süreç içinde yerleşik düzene geçmesi ile yaşam şekli belirlenmiş, yaşanan bölgelerdeki iklimlerin çeşitliliği sosyo ekonomik ve kültürel hayatta önemli roller oynamıştır. İnsanın tabiat kuvvetlerine egemen olamadığı çağlarda coğrafyanın insan üzerindeki etkileri göz önüne alındığında yaşayış ve düşünce tarzlarının nasıl şekillendiği görülebilir. Bu durum kültürlere de köklü etkiler yapmış yaşanan şartlarla desteklenen inanç sistemi ölümden sonraki yaşamı ve bu yaşamı simgeleyen mezar yapıtlarını ortaya çıkarmıştır. Dünyanın bir çok bölgesinde görmeye alıştığımız Piramitler bu inanç sisteminden doğmuştur. 
Piramit denildiği zaman doğal olarak akla ilk önce Mısır’da bulunan görkemli piramitler gelmektedir. Ancak bugün Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde Mısır’daki piramitler kadar görkemli yüzden fazla piramit olduğu bilinmektedir. Çinliler Piramitlerdeki Ön Türkçe yazıtlar ve mumyalanmış cesetler üzerinde araştırma yapılmasını engelleyerek tarihi gerçeklerin ortaya çıkmasını önleme çabası içerisindedirler. Piramitler başka uygarlıklara mal edilerek medeniyetin asıl yaratıcısı Türkler görmezden gelinmektedir. Oysaki tarih Ön-Türklerle, Ön Atalarımızla başlar. Ön-Türk uygarlığı tarihin başladığı evrensel uygarlıkların kökeninde kaybolduğu sanılan Büyük uygarlıktır.1 Asya’da Çin, Hint ve İran uygarlıklarından önce oluşan Ön-Türk uygarlığı sayesinde dip kültürler oluşmuş ve bu dip kültür üzerindeki sentezlerle Çin, Hint, İran uygarlıkları doğmuştur.2

Türkçe konuşan eski halkların tarihini ortaya koyarken şunu görmekteyiz ki kayıtlı beş bin yıllık tarih dönemi başlangıcında Proto-Türkler’in ana vatanı Anadolu, Transkafkasya, Mezopotamya üçgeni içinde kalan bölgedir. Kültürel ipuçları ise bu ana vatanın M.Ö. 7000’lerde bizzat Anadolu olduğunu göstermektedir.3 Etrüskler’in ve Frigler’in dillerinin Türkçe olduğunu çözmekle ortaya çıkan gerçek, Çatalhöyük’te keşf edilen M.Ö. 6300’lere ait Anadolu Kültürünün bir Türk Kültürü olduğudur.4
Ön-Türk Tarihi Araştırmacısı Kazım Mirşan’a göre de Ön-Türk Uygarlığı üst Kabataş (paleolitik Süperiyor) döneminde on dört binde tarih yüzüne çıkmıştır bu da gösteriyor ki uygarlığımız on altı bin yıllık bir uygarlık ve tarihtir.5
Tarihin akışı içerisinde çok uzak mesafelere göç ederek geniş bir coğrafi alana yayılan Türkler gittikleri yerleri ileri seviyedeki düşünceler ve medeniyetler ile aydınlattılar. Bıraktıkları eserler ise tarihi gerçeklere ulaşılmasında araştırmacılara ışık tutmaktadır. Çin’de görülmesi ve girilmesi yasak bu Piramitlerin Çinliler’den başka bir uygarlık tarafından yapılmış olduğu ve içinde Türklüğün üstünlüğünü gösteren bazı gerçekleri sakladığı ortadadır. İnsanlık tarihi kadar eski olan Türk tarihine ait bilgilerin kökenine inmek için, Çin’de M.Ö. Altı binlere dayanan Ön-Türk Uygarlığı ve onun eserleri olan Piramitlere bakmak yeterli olur.
PİRAMİTLERİN BULUNDUKLARI YERLER 
Çin sınırları içinde çoğu Xian (sian) şehrinin yetmiş millik çevresinde toplanmış yüzden fazla piramit vardır. Ana piramit alanları ise Çin’in merkezinde bulunan “Qin chuan” düzlükleridir. Piramitlerin dağılış yerleri olarak 
Qin Lin Vadisi 
Qin Ling shan Dağları (xian’ın kilometre güney batısı) 
Mao Ling Shan Dağları (xian’ın elli kilometre batısındaki xian yang kasabası yakınları) 
Wei Ho Nehri (xian’ın kuzeyi) 
Taibai Shan Dağı (Qin Ling Dağlarındaki en yüksek nokta) 6 gösterilmektedir. 
Görünüş itibariyle zirve adı verilen bir noktada kesişen üçgen biçiminde dört kenarlı ve kare tabanlı geometrik bir şekil olan bu piramitler 7 xian’da kuzey güney hattı üzerinde inşa edilmişlerdir.8 Piramitlerin çoğu 6-60 metre yükseklik ile 15-180 metre genişliğe sahiptirler.9 Çin’deki piramitlerin anası olarak isimlendirilen ve merkezi Çin’de xian şehrine yüz kilometre uzaklıkta Qin Ling shan Dağlarında ise diğerlerinden daha büyük bir piramit bulunmaktadır.

BEYAZ PİRAMİT 
Dünyadaki en büyük Piramit 300 metre yükseklik ve 4000 metre genişliğe sahip bulunan 10 Büyük beyaz Piramittir. Bu yükseklik Mısır’da bulunan ve yaklaşık 157 metre olan Büyük Piramidin iki katıdır. Gize’deki büyük Piramitte olduğu gibi yapımında kullanılan Kireçtaşı kaplama güneş ışığında parladığından 11 Beyaz Piramit olarak ta anılmaktadır.12

PİRAMİTLERE AİT İLK RESİMLER 
Çin’deki Piramitlere ait ilk resim 1945 yılında Tibet üzerinde Çin’in o bölgesinin haritalarını çıkarmak amacıyla uçuş yapan Askeri Pilot James Gaussman tarafından çekilmiştir. Gaussman görevi sırasında gördüklerini “Altımızda sanki peri masalından çıkmış gibi görünen devasa bir beyaz Piramit yükseliyordu, parlak beyaz bir malzemeyle kaplıydı” şeklinde ifade etmişti. Gaussman’ın gördüğü ve fotoğraflarını çektiği bu devasa eser Çin’deki Beyaz Piramide aitti. Piramide ait bu ilk resimler Amerikalı yetkililer tarafından yasaklanınca insanlara ulaşamamış yıllar sonra Alman Araştırmacı Hartwig Hausdorf bölgeye yaptığı ziyaret sonucunda çektiği ve kendi koleksiyonunda tuttuğu fotoğrafları insanlarla 13 paylaşabilmişti.

Hausdorf 1994 yılında bölgeyi ziyaret etmiş Piramitlerle ilgili bazı bilgileri toplayarak fotoğraflarını çekmişti, Hausdorf gezisine ilişkin notlarında 1994 Martında Orta Çin’deki Shansi Eyaletine bağlı Xian Şehrini çevreleyen “Yasak Araziler’e” gittiğini ve orada 2000 km.lik bir alanda yüzden fazla piramit gördüğünü belirtmişti. Piramitlerin bir kısmı yerli çiftçilerin ve halkın talanı nedeniyle kötü bir durumda idi. Hausdorf bu şaheserleri incelemeye devam ederken oldukça zorluk çektiğini Çin Hükümetinin bu konuda son derece yasaklayıcı ve tutucu davrandığını söylemiş hatta Çin Hükümetinin Piramitlerin üzerine hızlı büyüyen kozalaklı ağaçlar dikmeye başladığı böylece yirmi yıl sonra üzerinde ağaçlar olan doğal tepeler denilebilecek duruma getirmeye çalıştıklarını da belirtmişti.14 
Çin Hükümetinin Piramit alanlarını yasak bölge olarak göstermesi hatta Büyük Beyaz Piramidin hemen yakınlarına uzay çalışması için fırlatma platformu kurarak yabancılara kapamasındaki nedenler ne olabilirdi?

PİRAMİTLERİN YAŞI VE ÖN-TÜRK UYGARLIĞI İZLERİ 
Çin’deki yerel Manastır görevlileri Piramitlerin en az altı bin yıllık olduklarından bahsederek bunların eski uygarlıklardan kalma olduklarını söylemişlerdir: Aynı rahipler Çin Piramitlerinin altında tünel girişleri olduğunu ve bu tünellerinde Mısır’daki Piramitlerle hatta okyanus aşırı kıtalarla irtibatlı olduklarından söz etmişlerdir.15 Beş bin yıllık Çin metinlerinde Piramitlere atıfta bulunulmuş16 Çin Tarihçileri de M.Ö. 2000’li yıllarda ilk Türk Hükümdarlarından bahsetmişlerdir.17

Piramitlerin yaşı hakkında Alman Bilgini Hausdorf’ta M.Ö. 2500’leri ifade etmiştir. Haluk Tarcan, Tarihin Başladığı Ön-Türk Uygarlığı adlı eserinde Ön-Türklerin M.Ö. 3000’lerde Çin’de devlet kurduklarından bahsederek, M.Ö. 1700’lerde başlayan Çin Tarihi düşünülecek olursa Piramitlerin Ön-Türkler tarafından yapılmış oldukları ortaya çıkmaktadır demiştir.18 Bu tarihler Çinli rahipler ve Batılı araştırmacıların verdikleri tarihlerle örtüşmektedir. Böylece Çin’de Shansi ve Kansu eyaletlerinde Türklerin ataları olduklarına şüphe olmayan bir kültürün varlığı ortaya çıkarılmaktadır.19 Bunlarla birlikte Piramitlerde görülen Ön-Türk Uygarlığı izlerine örnek olarak Türkler’deki taş örme tekniği, ölü gömme geleneği ve cesetlerdeki mumyalama becerileri gösterilebilir.
Orta Asya Kişisinin Semerkand yakınındaki Teşik Taş Mağarasının ağzını kapamak için kullandıkları Taş Örme Tekniği20 Piramitlerin Taş Diskleri dikkate alındığında21 en yüksek
noktasına varmaktadır. Teşik Taş Mağarasının insanlık tarihi bakımından değeri çok büyüktür. Semerkand’ın güneyinde 5489 metreye yükselen Baysun dağındaki bu ağzı taşla örülü mağara ile tarihte ilk kez Örme Taş Duvar inşa edilmiştir.22
Etrüskler, Sümerler, Elamlar, Frigler ve Göktürkler binlerce yıl devam eden aynı müşterek gömme geleneğine bağlı kalmışlardır. Genelde Hükümdar ailesine mensup kişiler veya asiller onlara gönüllü refakat eden askerleri ve yakınları ile beraber mezara gömülüyorlardı. Bu gönüllü refakat olayı (Türkçe içig ig “gönüllülük” ) (içik “gönüllü olarak katılmak” ) Orta Asyadaki Işık Göl yakınında kazılan Kurganda keşf edilen bir yazının tercümesinden öğrenilmektedir.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...