01 Temmuz 2018

BİR ÇİĞNEMLİK ET PARÇASI


BİR ÇİĞNEMLİK ET PARÇASI


Sonra o damlacığı, asılıp tutunana dönüştürdük. Sonra asılıp tutunanı bir çiğnemlik et haline getirdik.(23:14)
Kuran anne rahminde geçirdiğimiz 
“asılıp tutunma” (alaka) aşamasından sonra 
“bir çiğnemlik et” (mudga) 
aşaması geçirdiğimizi söyleyerek bir mucize daha sergilemektedir. 

Gerçekten de anne rahmindeki embriyo hem ufaklığından, 
hem de kemiklerin daha ileride oluşacak olmasından ötürü bir çiğnemlik et görünümündedir. 

Ayrıca ilginçtir ki -resimden de belli olacağı gibi- embriyo, anne karnında geçirdiği belli bir aşamada üzerinde diş izleri varmış gibi bir şekle sahiptir. 

Bu yüzden Kuran’da “bir çiğnemlik et” aşaması geçirdiğimizin söylenmesi çok yerinde olan mucizevi bir anlatımdır.
“Bir çiğnemlik et” tabiri 
22- Hac Suresi 5. ayette 
“kısmen belli, kısmen belirsiz bir çiğnemlik et parçasından” yaratıldığımız söylenerek geçmektedir. 
Gerçekten de bu aşamada embriyo gözle görülecek kadar belli,
 detayların anlaşılamayacağı kadar belirsiz bir büyüklükte olduğundan, 
“kısmen belli, kısmen belirsiz” tabiriyle uyum içindedir. 
İnsanın baş, gövde, ayak, iç organlar gibi ayrı vücut bölümlerinden bir kısmı belli olmaya başladığı, bir kısmı ise belli olmadığı için de bu aşama için “kısmen belirli, kısmen belirsiz” tabirinin geçmesi çok uygundur.
Prof. Dr. Keith L. Moore Kuran’da “bir çiğnemlik et” 
diye bahsedilen dönem hakkında şunları söylemektedir: 
“Söz konusu ayetlerin ne demek istediğini, 
bu dönemdeki embriyoyu incelediğimiz zaman hayretle öğrendik. 
Çünkü embriyo 28 günlükken üzerinde tesbihimsi bir yapı meydana geliyor ve bunlar görünüş olarak aynı diş izlerine benziyordu. 
Bu dönemdeki embriyonun plastikten bir modelini yaptık ve onu çiğneyerek üzerinde diş izlerimizi bıraktık.
 Ortaya çıkan manzara incelediğimiz aşamadaki embriyoya olağanüstü derecede benziyor ve 
Kuran’ın insan embriyosundan neden bir çiğnemlik et olarak bahsettiğini çok güzel açıklıyordu.”
Embriyo modeli
İnsan Keith Moore'un yaptığı plastikten embriyo modeli (Ortada) Isırılmış bir sakız(Sağda)

GÜNÜ GELİNCE BİR ÇİĞNEMLİK ET

Tek bir hücre bölüne bölüne ayrı organları, farklı dokuları oluşturmaktadır. Yaratılışın bir aşamasında “bir çiğnemlik et” kadar olan varlığımız, günü gelince tüm organlarıyla, kaslarıyla, iskeletiyle, beyni, gözleri, kulakları ile insan olacaktır. Bir bu “çiğnemlik et” aşamasını, bir de vücudumuzdaki organların aldığı son hali düşünelim. Böylece Allah’ın kusursuz yaratışına bir kez daha tanık olabiliriz.

Embriyo
Embriyo
Gün gelecek bu “bir çiğnemlik et”, kalp olacaktır. O kalp ki bir günde ortalama 100.000 kez atar. Hem de hiç haberimiz olmadan, biz kalbi attırmak için hiçbir çaba sarf etmeden. Kalbe gelen kirli kan ile temiz kanlar birbirine karışmaz, kanın vücuda gerektiği gibi dağılımı mükemmel bir şekilde gerçekleşir. Kalbin kulakçıkları ve karıncıkları yaratılış harikalarıdır. Atar ve toplardamarlarla kanın organize çalışması sayfalarca yazıya konu olacak mükemmellikte ve kompleksliktedir…
Gün gelecek bu “bir çiğnemlik et” karaciğer olacaktır. O karaciğer ki 400’den fazla görevi vardır. Bu minik et parçası, Dünya’nın hiçbir laboratuvarının beceremeyeceği üretimleri hiç şaşmadan, bizim haberimiz hiç olmadan, bizim için yapar…
Gün gelip de bu “bir çiğnemlik et”, vücudumuzu saran kaslar olacaktır. Yemek yemekten koşmaya, yürümeye, oturmaya, gülmeye kadar her hareketimiz kaslarımızın sayesindedir. Kaslar çok karmaşık ve büyük bir koordinasyon ağıyla çalışır. En basit hareket gibi gözüken gülme için bile 17 kasın aynı anda çalışması gereklidir…
Beynimiz, ellerimiz, ayaklarımız, bağırsaklarımız, böbreklerimiz, solunum sistemimiz, kanımız… hepsi başlangıçta bahsettiğimiz bu “bir çiğnemlik et” aşamasını geçirir. Ondan önce ise ancak mikroskopla görülebilen “bir damlacık” aşamasını ve diğer aşamaları geçirirler. Sonunda ise ciltlerle ansiklopediye anlatımının sığmayacağı mükemmel vücudumuz yaratılır. Kuran, bizi tüm bunları incelemeye, bu yaratılışlar üzerinde düşünmeye davet etmektedir. Kuran’ın ibadetlerle ilgili ayetleri de önemli bir yere sahiptir ve bunlar üzerinde çokça tartışılmıştır. Oysa düşünme, akletme ile ilgili Kuran ayetleri, şekilsel ibadetlerle ilgili ayetlerden çok daha fazla sayıda olmalarına rağmen çok daha az düşünülmüş, çok daha az gündeme getirilmiştir.
Ey insan, o çok cömert Rabbine karşı seni aldatan nedir?(82:6)
O ki seni yarattı, sana bir düzen içinde biçim verdi ve uyumlu hale soktu.(82:7)
Dilediği bir biçimde seni oluşturdu.(82:8)

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...