14 Mart 2018

1 Adı Soyadı : Sınıfı : 5/ No : ى و ا ن ر ئ م ات وإ ن م ل ك ام م ال ب ن ي ع أل Resûlullah (s.a.v.) : Yapılan işler (ameller) niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. buyurdu. 1.Yapılan işlerden sevap kazanabilmek için o işlere iyi niyetle başlamak gerekir. 2.Genel olarak niyetin kalp ile yapılması önemli olduğu için, bunu ayrıca dille söylemek şart değildir. 3.Allah rızası gözetilmeden yapılan işlerden sevap kazanılamaz. 4.İnsan göründüğü gibi olmalı. 5.İhlâs; niyetin, doğru ve güzel olması demektir. 6.Niyet sayesinde kimi güzel âdetler ve alışkanlıklar ibadet niteliği kazanır. 7.İyi niyet güzel düşünmek demektir. 8.Allah iyi niyetli yapılan işlerden razı olur (hoşlanır). Resûlullah (s.a.v.) : Temizlik imanın yarısıdır. buyurdu. 1. Müslümanın temiz olması imanının bir gereğidir. 2. Kişi, ibadet ederek, Kuran okuyarak, dürüst davranarak da manevî yönden günahlarından temizlenmiş ve arınmış olur. 3. Beden, ev, okul ve çevre temizliği de Müslümanlığın bir gereğidir. Resûlullah (s.a.v.) : Allah a inandım de, sonra da dosdoğru ol! buyurdu. 1. İslâmiyeti öz bir şekilde tevhid (Allah ın birliği) ve istikamet (doğruluk) olarak tarif etmek mümkündür. 2. İstikamet, imanın kemâlini (olgunluğunu) gösteren bir derecedir. 3. İstikamet, dünya ve âhirette mutluluğa götüren ilahi bir yol demektir. 4. Allah a inanan kişi, sözlerinde, davranışlarında, yaptığı işlerde doğru olmalıdır. Resûlullah (s.a.v.) : Her meşrû ve güzel iş (iyilik) sadakadır. buyurdu. إ ن م ا الطه ور ش طر ال يمان م اس تق م : ث ق ل : آمن ت ب اهلل ك معر وف ص د قة 1. Dinin ve aklın güzel gördüğü her şey, maruf (iyi, güzel) niteliğine sahiptir. 2. Sadakada iyilik yapma niyeti aranır. 3. Niyet sayesinde kimi güzel âdetler ve alışkanlıklar ibadet niteliği kazanır. 4. Sadaka, ihtiyaç sahiplerine yardım etmektir. 5. İhtiyaçlar çeşitlidir. Örneğin yaşlılara yardım etmek, üzülen birisini sevindirmek, sevgi ve şefkate ihtiyacı olan birisine ilgi göstermek gibi. ر س غ فل ي ة ق يام م ال و ص د قة إ ل ي إ ل ك ن ل ة ول ط ي اب س ان ول د ه إ ن ل م ن ك يأ س ا ف ر س ل م غ الم Resûlullah (s.a.v.) : Müslüman bir kişi bir ağaç diker de ondan insan, hayvan veya kuş yerse, bu yenen şey kıyamet gününe kadar o Müslüman için sadaka olur. buyurdu. 1. Dinimizde ağaç dikmek ve çevreyi yeşillendirmenin büyük bir önemi vardır. 2. Canlıların yararlandığı ürünleri yetiştiren kişiler, sürekli ve yaygın bir hayır ve sadaka kapısı açmış olmaktadırlar. 3. Hz. Peygamber sahabe ve ümmetini ekim-dikime ısrarla teşvik etmiştir. س ي إ ن ال ين Resûlullah (s.a.v.) : Din kolaylıktır... buyurdu. 1. Dinde zorluk değil kolaylık esastır. Örneğin gücü yetmeyen hastalar oturarak namaz kılabilir, iyileşinceye kadar kaza yapmak şartıyla oruç tutmayabilir. 2. Nefet ettirici olmaktan çok, müjdeleyici olmak gerekir. 3. İbadetten maksat, Allah ın rızasını, hoşnutluğunu kazanmaktır. 4. İbadet hayatı, az da olsa devamlı olmalıdır. 5. Dinimizin tavsiyelerini uygulamak kolaydır. İnsanlara iyilik yapmak, onları sevindirmek, beş vakit namaz kılmak, sadaka vermek, oruç tutmak zor değildir.
2 Resûlullah (s.a.v.) : Bir iyiliğe öncülük eden kimseye, o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır. buyurdu. 1. İyiliğe öncülük etmek, hayırlı işlere öncülük etmek, onu işlemek gibi sevaptır. 2. İyiliğe öncülük; söz, iş, davranış, işaret ve yazı ile olabilir. 3. Hayra öncülük yapan kişiye verilen ecir ve sevap, hayır yapanın ecir ve sevabından hiçbir şey eksiltmez. 4. İyiliği yaymaya yönelik kuruluşlar, günümüzde vazgeçilemeyecek bir konuma sahiptirler. ة ق يام م ال و رب ي ب ة م ن ك ر اهلل عن ه ك ي فل م ثل أ ه لع خ ع ل ه ل فا جر من د س ف من ن س ف يا ن رب الن ب ة م ن ك ر م ن ك ؤ عن م Resûlullah (s.a.v.) : Bir kimse, bir müminin dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da kıyamet gününde o müminin sıkıntılarından birini giderir. buyurdu. 1. Müslümanlar iyilik ve her türlü hayır işlerinde birbirlerine yardımcı olmalıdır. 2. Dünyada bir müminin sıkıntısını giderene, Allah kıyamet günü sıkıntısını gidererek cennette mükâfat (ödül) verir. 3. Darda kalana, borçlu olana yardım, dinimizin emridir. 4. Müslümanlar ihtiyaç halinde birbirine yardımcı olmalıdır. ع يال ه لع ف ق ن ج ل د ينار ي ه الر ف ق ن ض ل د ينار ي أف Resûlullah (s.a.v.) : Bir kişinin yaptığı harcamaların en değerlisi, ailesinin ihtiyaçlarına harcadığı paradır buyurdu. 1. Kişinin ailesini koruyup gözetmesi, onlar için harcama yapması bir sadakadır, insana sevap kazandırır 2. En değerli harcama, aile fertlerinin ihtiyaçları için israfa kaçmadan yapılan harcanan paradır. - نا وكف ل ال ت م ف ال أ ا ذ ن ة ه ك ي و س طى وفر ج ب ة وال اب وأش ار ب السب ا ه م Resûlullah (s.a.v.) : Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette şöylece beraber bulunacağız buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak, gösterdi. 1. Cennette en üstün mevki, Hz. Peygamber e komşu olabilmektir. 2. Bu üstün mevkiyi kazanmanın bir yolu, yetimi himâye etmektir. 3. Yetim kalan çocuklarını veya başka yetimleri koruyanlar, Allah Teâlâ yı hoşnut ederler. Allah da onları hoşnut edecektir. ب يه ص ل الر ج ل و د أ ن ي لب أ ب ر ا إ ن أ Resûlullah (s.a.v.) : En makbul iyilik, baba dostunu koruyup gözetmektir. buyurdu. 1. Anne baba dostlarını arayıp sormak, ana babaya iyilik ve ikram sayılır. 2. Anne ve babanın ölümünden sonra onların dostlarını görüp gözetmek, dinimizin önem verdiği faziletli davranışlardandır. ح ب ن أ ع م ر ء م م أل Resûlullah (s.a.v.) : Kişi sevdiği ile beraberdir. buyurdu. 1. Sevgi beraber olmanın temel şartıdır. 2. İyileri seven, onlarla beraber olmayı da sever. 3. Salih (iyi) ve fazilet sahibi insanları sevmek, Peygamberimizin önemli bir tavsiyesidir. 4. Kişi, kimlere karşı sevgi duyduğuna dikkat etmelidir. Çünkü işin sonunda onlarla beraber olmak vardır. İyi insanlarla arkadaşlık etmeliyiz. 5. Yanlış davranış sergileyen arkadaşlarımızla konuşarak onları uyarmalıyız. 6. Israrla aynı hataları göstermeye devam ediyorlarsa, onlarla arkadaşlık yapmamalıyız. 7. Arkadaşlarımıza iyi örnek olmalıyız. س لي ف ف ر ش غ ا وي ن م ص غ ي ح ر م ي ن ل م ن ا م ا كب ي ن Resûlullah (s.a.v.) : Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimizin (büyüklük) şerefini tanımayan bizden değildir buyurdu 1. Müslüman büyüklerin şeref ve haklarına saygı göstermek, her Müslümanın görevidir. 2. Küçüklere merhamet ve şefkat göstermek, Müslümanlığın güzelliklerindendir. 3. Bunları ihmal edenler, Müslümanların güzel yaşamından uzaklaşmış sayılırlar.
3 خا رم ش اب ش ي ك ما أ ل س ن ه إ ل ض قي ر م ه ع ن د س ن ه ك م ن ي اهلل ل Resûlullah (s.a.v.) : Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lutfeder. buyurdu 1. Büyüklere ve yaşlılara saygı göstermek gençlerin ahlâkî görevidir. 2. Yaşlıya gösterilecek saygının karşılığı, yaşlılıkta saygı ve hizmet görmektir. 3. Toplum huzuru ancak fertler ve nesiller arası sevgi ve saygıyla sağlanabilir. 4. Büyüklerine saygı göstermeyenler, küçüklerinden saygı ve hizmet göremezler. 5. Her davranışın olumlu-olumsuz mutlaka bir sonucu ve bedeli vardır. ر ن ك ذ ث ي ه ح ي ع ا م ن د ي ب وأ ا ع ن د ظ ن ع ب أن Resûlullah (s.a.v.) : Azîz ve celîl olan Allah, Ben, kulumun beni düşündüğü gibiyim; beni andığı (her) yerde, onunlayım (rahmet ve yardımım onunla beraberdir) buyurdu. 1. Kul Allah ı nasıl bilir ve O nun kendisine nasıl davranacağını düşünürse, Allah da ona öylece muamele eder. 2. Elimizden geldiği kadar Rabbimizi hoşnut edecek davranışlar sergilemek, Allah ın rahmetinin bizimle olmasını sağlar. 3. Allah ın rahmetinden hiçbir zaman ümit kesmemeliyiz. س ال ف غ ن غ ن ن ال ث ة العرض ولك عن ك Resûlullah (s.a.v.) : Gerçek zenginlik; mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir. buyurdu. 1. Mal çokluğuna aldanmamak ona gerçek zenginlikmiş gibi bakmamak lâzımdır. Asıl zenginlik göz ve gönül zenginliğidir. 2. Kanaat; gereken çabayı gösterdikten sonra Allah ın kendisi için takdir ettiğine râzı olmak ve onunla yetinmektir. 3. Mal kazanma hırsı insanı sınır tanımazlığa götürür. 4. Gönlü tok olmayan ne kadar zengin olursa olsun fakirdir. 5. Bilgimizi artırmak ve davranışlarımızı güzelleştirmek, gerçek zenginlik için çalışmak demektir. س الغ ن لي ر ك ب د م ن ل ؤ لم إ ن ا ائ م لق ج ة الص ائ م ا ر ق ه د س ن خ ل Resûlullah (s.a.v.) : Bir mümin, güzel ahlâkı sayesinde, gündüz oruç tutup gece namaz kılan kimselerin derecesine ulaşır. buyurdu. 1. İyi huy müminin en belirgin özelliğidir. 2. Mümin bu özelliği ile Allah rızâsı için oruç tutup namaz kılan kimseler gibi sevap kazanır. Resûlullah (s.a.v.) : Hayâ ancak hayır kazandırır. buyurdu. 1. Hayâ; insanı, müminin şahsiyetine yakışmayan fena davranışlardan alıkoyar. 2. İman, insanı çirkin hareketlerden ve günahlardan uzaklaştırır. 3. Hayâ imanın yücelip kemâle (olgunluğa) ermesine yardım eder.. ي ل ياء ك ه خ ا وا س ع وا ول ت س ي ر وا نف ش وا ول ت وب Resûlullah (s.a.v.) : Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. buyurdu. 1. İnsanlara yumuşak davranmalı, onlara karşı tatlı dilli olmalıdır. 2. İnsanlara kolaylık göstermeli, zorluk çıkarmamalıdır. 3. İslâmiyet kolaylık dinidir. Resûlullah (s.a.v.) : Allah her varlığa iyi davranılmasını emretmiştir. buyurdu. 1. Allah, tüm varlıkların yaratıcısıdır. 2. Kişi, insanlara, bitkilere, hayvanlara ve diğer varlıklara karşı merhametli davranmalıdır. ء لع ك ش إ ن اهلل ك تب ال حس ان
4 Resûlullah (s.a.v.) : Güzel söz, sadakadır! buyurdu. 1. İnsanlara güzel ve tatlı söz söylemek, Cenâb-ı Hakk ın beğendiği bir davranıştır. 2. Allah rızası için yapılan her iyilik değerlidir. Yapılan bir yardımın az ve önemsiz görünmesi, onun değerini düşürmez. 3. Bir kimse kendisinden istenen yardımı yapamıyorsa, bunu tatlı bir ifadeyle belirtmelidir. Resûlullah (s.a.v.) : Besmele çek, sağ elinle ye ve hep önünden ye! buyurdu. لك ة الط ي بة ص د قة ا م س م اهلل و ك ب يم ين ك و ك م م ا يل يك 1. Yeme ve içmeye besmele ile başlanmalıdır. 2. Yemeğe başlarken besmele unutulursa, hatırlandığı andan itibaren bismillâhi evvelehû ve âhirehû (baştan sona bismillâh) denilmelidir. 3. Sağ elle yiyip içilmelidir. 4. Birlikte ve bir kaptan yendiği zaman, herkes önünden yemelidir. Resûlullah (s.a.v.) :...Aranızda selâmı yayınız. buyurdu. 1. Müminlerin birbirini sevmeleri dînî bir mecburiyettir. 2. Sevgi, kuru bir sözden ibaret değildir. 3. Müminlerin aralarında selâmı yaygınlaştırmaları, sevginin bir ifadesidir. 4. Selamlaşmak, insanlar arası iletişimi artırır, arkadaşlıklarımızı ve dostluklarımızı güçlendirir. 5. Selamlaşmak, aynı zamanda bir güven ifadesidir. Sen benim için değerlisin, benden sana bir zarar gelmez demektir. 6. Selamı almak da selam vermek kadar kıymetlidir. ش وا الس ل م بينك م أف أهل بيت ك ك ولع ي ل ة ع رك ن ب ك م ي ل ك فس ل ه أ ت لع خ ل ا د إ ذ ي ب Resûlullah (s.a.v.) : Yavrucuğum! Ailenin yanına vardığında onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun. buyurdu. 1. Mevki makam sahibi kişilerin, yöneticilerin, hocaların, yaşça küçüklere evlâdım, oğlum, yavrum gibi sevgi ve şefkat ifadeleriyle seslenmesinde bir sakınca yoktur. 2. Kişinin, evine girdiğinde hane halkına selâm vermesi müstehaptır (güzel bir davranıştır.) 3. Selâm; bereketin, hayrın ve rahmetin vesilesidir. buyurdu. Resûlullah (s.a.v.) : Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. buyurdu. 1. Allah tüm varlıklara karşı merhametlidir. 2. İnsanlara ve diğer canlılara karşı merhametli olanlara, dünya ve ahirette Allah da merhamet eder. 3. Allah ın merhametinden mahrum kalmak istemiyorsak, katı kalpli olunmamalıdır. نائ ز لم وع يادة المر يض وات باع ال م ل ي رحم ح ر من ل ي س م س ل م خ : لع ال م س ل م ح ق ال اط س ع ة وت شم يت ال و وإ ج اب ة الع د الس ر Resûlullah (s.a.v.) : Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâm almak, hasta ziyaret etmek, cenâzenin arkasından yürümek, davete icâbet etmek ve aksırana 'yerhamükellah' demek. buyurdu. 1. Selam verenin selamını almalıyız. 2. Hz. Peygamber hasta ziyaretini ve cenazeye katılmayı teşvik etmiştir. 3. Arkadaş, akraba ve diğer yakınlarımızın davetlerine katılmalıyız. Böylece onları sevindirmiş oluruz. 4. Aksırana çok yaşa! demek yerine, yerhamükallah (Allah sana merhamet etsin) demeliyiz.
5 Resûlullah (s.a.v.) : Sizin en hayırlınız, Kur an ı öğrenen ve öğreteninizdir. buyurdu. 1. Kur an ı öğrenen ve öğreten kimse ümmetin (insanların) en hayırlıları arasında yer alır. 2. Kur an ı öğrenmek ve öğretmekle ilk kastedilen, onun tilâvetini öğrenip öğretmektir. 3. Kur an ilmine sahip olmak kişinin faziletini artırır. 4. Hayat tarzı haline getirilen Kur an bilgisi, dinde övülen en üstün bilgidir. 5. Her Müslüman Kur an öğretim ve eğitimine gereken değeri vermelidir. 6. Kur an ı Kerim i okumayı öğrenmek, Müslümanın sorumluluklarındandır. 7. Kur an ı Kerim i öğrenmekle yetinmemeli, başkalarına da öğretmeliyiz. ي ك م من تعل م الق رآن خ ح رفا م ن ن قرأ م وعل مه س نة ب ع ش أم ه فل حس نة وال ك تاب ا لل ا ثال ه Resûlullah (s.a.v.) : Kim Kur ân-ı Kerîm den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır.... buyurdu. 1. Kur an okumak en faziletli amellerden biridir. 2. Kur an okuyan bir mümine her bir harf karşılığında bir hasene, her haseneye de en az on misli sevap vardır. 3. Müminler, Kur an okumayı düzenli bir ibadet haline getirmeye özen göstermelidir. س ول اهلل وإ قام الص ل ة دا ر م م ا لل وأن إ ل لع خ س : أ ن ل إ ل ة اد ال س ل م ش ه ب ن وإ يتاء الز ك ة وح ج ال يت وص وم رمض ان Resûlullah (s.a.v.) : İslâm beş temel üzerine kurulmuştur: Allah tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed in Allah ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, Allah ın evi Kâbe yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak. buyurdu. 1. İslâm ın şartlarını kabul etmek, mümin olmanın bir gereğidir. 2. İslâm ın şartlarından herhangi birini yerine getirmemek büyük günahtır. 3. Hadiste sayılan şartlar, İslâm ın temel esasları olup, İslâm sadece bunlardan ibaret değildir. ل ه ص ل ته ة م ن ع م م ق يا م ال و د ي ب ع س ب ب ه ال و ل ما ي ا إ ن أ Resûlullah (s.a.v.) : Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır... buyurdu. 1. Allah katında hesabı sorulacak ilk ameller, hukûkullah dediğimiz, hesabı sadece Allah a ait olan ibadet ve tâatlerimizdir. 2. Hesabı ilk sorulacak amel, beş vakit farz namazdır. 3. İnsanlar, kıyamet gününde bütün yaptıklarından hesaba çekilecektir. ئ إ ل يغف ر اهلل ل لش ه يد ك ش ي ال ين Resûlullah (s.a.v.) : Allah, şehidin kul borcu dışındaki bütün günahlarını bağışlar. buyurdu. 1. İman ve cihat, dinin birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken iki temel esası ve en faziletli ameldir. 2. Cihat esnasında sabretmek, ecrini (karşılığını) sadece Allah'tan beklemek suretiyle ihlasla (samimi) hareket etmek, düşmana karşı sırt çevirmeyip karşı durmak suretiyle şehit olan kimse bu dünyada en üstün makama, cennette de en üstün dereceye ulaşır. 3. Şehitlik, kul hakkı dışındaki bütün günahları affettirir (kefarettir). ص ل ة لع م ث ه ك ة أ ق يام أو ل ال اس ب يو م ال Resûlullah (s.a.v.) : Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salâtü selâm getirenleridir. buyurdu. 1. Hz. Peygamber e âhirette en yakın, şefaatine en lâyık kimseler, ona en çok salavat getirenlerdir. 2. Salavat; Peygamber Efendimiz'e dua etmek, O'nu sevmek ve O'na uymaktır. 3. İnsan bu bulunmaz fırsatı kaçırmamak için ona her zaman salâtü selâm getirmeye çalışmalıdır. 4. Peygamberimize salavat getirmenin bir ifadesi de Allahümme salli ala seyyidina Muhammed in ve ala âli Muhammed demektir. 5. Salavat duaları da (Salli ve Barik duaları da) peygamberimize ve İbrahim peygambere Salat-ü Selam ın getirmenin bir başka ifadesidir.
6 Resûlullah (s.a.v.) : Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir. buyurdu. ي ت ك ر ه م ثل ال ح والم ذ ب ه وا ل ي لي ك ر ر مثل ا ل ي يذ 1. Allah ı anıp zikretmeyen bir kalp ölü bir organ gibidir. 2. Evlerimizi de orada Kur an okuyup namaz kılarak ve Cenâb-ı Hakk ı zikrederek şenlendirmeliyiz. Aksi halde, Efendimiz in buyurduğu gibi evlerimizin mezarlıktan farkı kalmaz. ل ع ء ه و الع بادة ا Resûlullah (s.a.v.) : Dua, ibadettir. buyurdu. 1. Dua etmek de bir ibadettir. 2. İnsan bu önemli ibadeti fırsat buldukça yapmalıdır. د ين ك لع Resûlullah (s.a.v.) : Ey kalpleri halden hale çeviren Allah ım! Benim kalbimi dininden ayırma! diye dua ederdi. ب ب ت قل وب ث ل ق ل ب ال ق يا م 1. Allah Teâlâ kalpleri dilediği yöne çevirebildiği için O ndan kalbimizi kendi dininden ayırmamasını niyâz (dua) etmeliyiz. 2. İşler sonuçlarına göre değerlendirilir. Hiç kimse sonundan emin olmamalı, bu hususta Cenâb-ı Mevlâ nın yardımını istemelidir. س ل م أل م ء ال ر م ة ال و دع خ يه ب ظ هر الغيب م س تج ابة Resûlullah (s.a.v.) : Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur.... buyurdu. 1. Müslümanlar birbirleri için dua etmelidir. 2. Yanımızda, birbirimiz için yapacağımız duaya âmin diyecek ve birbirimiz için istediğimiz şeylerin aynısının bize de verilmesini temenni edecek melekler vardır. لل ه م أنت الس ام وم نك الس ام تباركت ياذا ال ل ل ا وال كرام Resûlullah (s.a.v.) selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfâr eder (af diler) ve Allahım selâm sensin. Selâmet ve esenlik sendendir. Ey azamet (yücelik) ve kerem (cömertlik) sahibi Allah ım, sen hayır ve bereketi çok olansın derdi. 1. Namazdan sonra istiğfâr etmek, yapılan o ibadetin, kusuruyla birlikte kabul edilmesini Allah tan istemektir. 2. Selâm vererek namazdan çıkınca Allâhümme ente s-selâm zikri okunmalıdır. 3. Allah; yüce, cömert ve ikram sahibidir. اه الم س خ أ Resûlullah (s.a.v.) : Müslüman kardeşini hor görmesi kişiye kötülük olarak yeter. buyurdu. 1. Müslümanı hor ve hakir görmek, küçümsemek, aşağılamak, kötü bir davranıştır, büyük günahtır. 2. Kibir (büyüklenme), hakkı tanımamak ve insanları küçümsemektir. Kibir, Allah ın (c.c) sevmediği bir davranıştır. 3. Müslümanı küçük görme, kibirden ileri gelir, bunlar da kişiye şer ve kötülük olarak yeter. 4. Müslümanı inancından dolayı küçümsemek ise, ancak kâfirlere göre bir iştir. Resûlullah (s.a.v.) : Bizi aldatan, bizden değildir. buyurdu. 1. Hile yapmak ve aldatmak, Müslümana yakışan bir davranış değildir. 2. Hile yapmak ve aldatmak, Müslümanlar arasında güven, sevgi ve saygı azalmasına sebep olur. ن ي ق ر ل م ر ئ م ن ال ش أ ب س ب ام س ي من غ شنا فل ول ي م ن ا ل ث ق ث م ن ا فو وء ج ر م ه ن ي م ن أ وء ل ل م Resûlullah (s.a.v.) : Bir müminin, din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması helâl değildir. buyurdu. 1. Müslümanın Müslümanla üç günden fazla küs ve dargın durması câiz (uygun) değildir. 2. Üç günlük süreden sonra ilk selâmı veren ve alan barışma ve selâm sevabına ortak olurlar. Selâmı almayan bütün sorumluluğu yüklenir. Selâm veren ise, küs durma vebâlinden (sorumluğundan) kurtulur. 3. Dinimiz, Müslümanların barışık olduklarında da dargınlıklarında da birbirleriyle kardeş olduklarını unutmamalarını ön görmekte, tavsiye etmektedir.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...