16 Eylül 2017

İBRANİLER



İBRANİLER
hebrew, hebrews, ibraniler

İBRANİLER

Samî ırkından olan Yahudiler Yahudilerin kullandığı dilin ismi de 
"İbranice"dir Kelimenin kökü Arapça "Ibr"dır Ibr; dere ve nehrin bir kenarından öbür kenarına geçmek anlamındadır Yahudiler, Fırat nehrini geçerek "Arz-ı mev'ud"a yani bugünkü Filistin'e geldiler Bundan dolayı orada yaşayan Kenanîler, Yahudileri "nehri aşan" anlamında ibrânı diye nitelediler

Ayrıca bu kelime bedevî kelimesi gibi, kırda, çölde göçebe hayatı yaşayan demektir Mısırlılar, Filistinliler, isrâiloğulları çölde yaşadıkları ve yerleşik hayatları olmadığı için Ibriler diye isimlendirilmişlerdi isrâiloğulları Kenan ülkesini yurt edinerek şehri ve yerleşik hayatı öğrendikleri zaman, ibrî kelimesinden nefret etmeye başladılar Çünkü bu kelime, kendilerine göçebelik devri hayatlarını, bedevîliklerini, kabalıklarını hatırlatıyordu Bu sebeple, sadece "İsrailoğulları" adıyla tercih ettiler.[1]

İbraniler, Kutsal kitaplarda hikâyesi anlatılan Sami asıllı Ortadoğu halkıdır. İbranilerin kökeni, Mezopotamya'dır. Göçebe olarak yaşayan bu kavim, aralarındaki en bilgin ve en saygın kişilerce (eski peygamberler) yönetiliyordu. Eski Ahit'e bakılacak olursa, Milattan 2000 yıl kadar önce, onlardan biri, yani İbrahim Peygamber gidip Kenan Ülkesi'ne (şimdiki Filistin) yerleşti; bunlara "nehri aşan" anlamına İbranî dendi.

Sonra, Kenan'da kıtlık başladı. Açlık yüzünden halkın bir kısmı Mısır'a göç etti ve orada köle olarak yaşadı. İbrahim'den sonra İbranilerin başına yine O'nun oğulları geçti: Yâkup ve İshâk, bunların en ünlüleridir. Yâkup, bir gece rüyâsında tanrı Yâhovâ ile güreşmiş ve onu yenmişti. Bunun üzerine kendisine "güreşte yenen" anlamına İsrail adı verildi. Kavmine de İsrailoğulları dendi.

Sonra Yakup'un oğlu Yusuf Mısır'a gitti ve bir süre sonra kavmini de yanına aldırdı. Ama M.Ö. 13. yy.da İbranîler, Musa'nın Firavun'la olan mücâdelesi yüzünden, onun yönetiminde Mısır'dan ayrıldılar. Uzun süre çölde yaşadılar. Sonra "Adanmış Ülke" diye adlandırdıkları Filistin'in fethine giriştiler.

İbranîler, Davut ve Süleyman zamanında (M.Ö. 10. yy.) zenginliğin ve kudretin doruğuna ulaşmışlardı. Ama, Süleyman ölünce, gerileme dönemi başladı ve krallık, iki rakip devlete bölündü: İsrail ve Yâhudi Devleti (Yuda). Bu devletler, sırayla Asurluların, Babillilerin, Perslerin ve Romalıların egemenliğine girdi.

Dinleri tek tanrılıdır. (Yahudilik=Musevilik). İlkçağ'ın tek tanrılı dine inanan ilk kavmidir. Kutsal kitapları Tevrat'tır. İbraniler. Musevilik'i milli bir din olarak kabul ettiklerinden, bu din diğer kavimler arasında fazla yayılmamıştır. Dinlerinin etrafında milli bir birlik oluşturduklarından. dünyanın dört bir yanına dağılmış olmalarına rağmen birbirleriyle dayanışma içinde olmuşlardır.

II. Dünya Savaşı sonunda, İngiltere ve Amerika'nın yardımıyla bugünkü Filistin'de İsrail devletini kurmuşlardır. En önemli eserleri, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır (Süleyman Mabedi).

İbrâni Alfabesi

Sami (Semitik) dil grubuna bağlı dillerden olan İbranice'nin yazımında kullanılan bir alfabe.

Hemen birçok Sami (Semitik) dil gurubuna bağlı dilde olduğu gibi İbrani Alfabesi de sağdan sola doğru yazılan 22 temel sessiz harften oluşmaktadır. Harfler bitiştirilmez ve ayrı yazılır. Beş harfin sonda yazılışı farklıdır.

Sesli harfler (Nikkud, Çoğulu: Nikkudot) ana harflerin altına konulan işaretler ile gösterilir. Ancak bu noktalamalar çoğu zaman kullanılmaz. Bunlar ancak, dini metinler, sözlükler ve yabancı kelimelerin doğru okunuşunu göstermek için kullanılır.

İbrani Alfabesi sadece İbranice'nin yazılmasında kullanılmayıp; aynı zamanda Aşkenaz Yahudileri'nin konuştuğu ve Cermen kökenli bir dil olan Yidiş (Yiddish) ile Sefarad Kökenli Yahudiler'in dili olan Musevi İspanyolcası (Judeo Espanyol = Ladino) yazımında da kullanılmaktadır.

Tarih boyunca az çok şekil değişiklikleri geçirmiş olan İbrani Alfabesi'nin Antik Dönem İbrani Alfabesi, Kare Yazı, El Yazısı, Raşi ve Solitreo gibi biçimleri de bulunmaktadır.

İbrâni Edebiyatı

İbrani edebiyatının en eski örneği, Kutsal Kitap'ın Eski Ahit (Tevrat ve Zebur) denen bölümüdür. İbraniler'in Kutsal Kitap'ı, Talmud ve Midraş gibi yapıtların da kaynağıdır. Bu yapıtlarla daha sonraki İbrani edebiyatı örnekleri İbraniler'in Kutsal Kitap'ındaki düşüncelere ve yasalara açıklama getirir. Kutsal Kitap'ın üslubu, yalnızca İbrani edebiyatını değil, başka dillerdeki edebiyat yapıtlarını da etkilemiştir.

İbraniler'in Kutsal Kitap'ı, İ.Ö. 1300'den başlayarak 1.000 yıl süren bir zaman içinde yazılmış metinlerin toplamıdır. Bu metinlerin yazarları da çoğu zaman bilinmemektedir.

Eski Ahit'te hem tarih, hem de öyküler vardır. İ.Ö. yaklaşık 2000'deki Hz. İbrahim döneminden, İ.Ö. yaklaşık 450'de Yahudi sürgünlerin Ezra ile Nehemya'nın önderliğinde dönüşlerine kadarki İbrani tarihinin kaynağı da Eski Ahit'tir. Eski Ahit, üç ana bölüme ayrılmıştır: Musa'nın beş kitabından (Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye) oluşan Tora, Neviim (Peygamberler) ve Ketuvim (Yazılar). İbraniler'in Kutsal Kitap'ı, değişik edebiyat türlerinin yanı sıra hukuk, ahlâk öğretileri ve atasözlerini de içerir.

Eski Ahit, ilk dönemde yazılan kitapların hepsini içermez. Orada sözü edilen Rabbin Cenkleri ve Yaşar Kitabı gibi birçok kitap kaybolmuştur. Ayrıca bilinçli olarak Eski Ahit'in dışında bırakılan kitaplar da vardır. Bunlara Yunanca'da "gizli" anlamına gelen apokrifa denir. Bunların en ünlülerinden biri Şirak'ın Bilgeliği'dir. Kaynağı belirsiz kitapların bazılarında, örneğin Ester'de, tarihsel bilgilerden başka öyküler, şiirler ve dualar da vardır.

1947'de bazı eski mağaralarda Lût Gölü Ruloları'nın bulunması gibi önemli bir olay, Kutsal Kitap elyazmaları konusuna yeni bir ışık tutmuş oldu . Yeni bulunan metinler arasında, özgün mezmurlar örnek alınarak yazılmış 20 mezmuru da içeren "Şükran İlahileri" de vardır.

İbrani düşüncesinin ve edebiyatının önemli bir bölümü Talmud'da bir araya getirilmiştir. Talmud da Kutsal Kitap gibi, yaklaşık 1.000 yılı aşan bir zaman içinde oluşmuş ve İS 200 yıllarında yazıya geçirilmiştir. Yahudiler'in gündelik yaşamını düzenleyen yasaları anlatan Mişna ile bu yasaları açıklayan Gemara, Talmud'u oluşturur.

İbranice Atasözleri

"Fakir olmak utanılacak bir şey değildir, ama gururlanılacak bir şey de değildir."

"Birgün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma."

"Anneler, çocukların söylemediklerini anlar"

Kaynaklar

[1] Ahmed Çelebi, Mukayeseli Dinler Açısından Yahudilik, terc Ahmet, M Büyükçınar, Ömer F Harman, s 26-28.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...