14 Kasım 2014

DÜNYA'NIN OLUŞUMU





DÜNYA'NIN OLUŞUMU 

Dünya'nın Oluşumu
Güneşin ışımaya başlamasından 70 Milyon yıl sonra tüm gezegenler yavaş yavaş şekillenmiştir. 4.5 Milyar yıl önce Mars gezegeni büyüklüğündeki bir cisim dünyaya çarpmış ve büyük bir parça koparmıştır.
Çarpışma sırasında çıkan eneji, yerküreden kopan parçaların ve çarpan cismin parçalarının büyük bir kısmını buharlaştırmıştır. Gaz haline gelen madde, yerkürenin etrafında toplanmış ve kısa zamanda kızgın bir kütleye dönmüştür. Bu kızgın kütleden yerkürenin uydusu olan Ay oluşmuş, ayın oluşumuna neden olan çarpışma yerkabuğunu eriyik haline getirmiştir.


Tamamen kızgın bir kor halinde olan yerküre, yüzeyinin yavaş yavaş soğumasıyla birlikte taşlardan oluşan bir kabuk tutmaya başlamıştır. Lav akıntıları ve meteorların düşmesi yüzünden yer yüzeyi sürekli olarak kırılıp parçalanmaya başlamıştır.
Lavlarla birlikte yeryüzüne çıkan volkanik gazlar ağırlıklı olarak H2O (su buharı), CO2 (karbondioksit) ve N (azot) yerkürenin etrafında ince bir atmsofer oluşturmaya başlamıştır. Tüm bu olaylar yaklaşık 4.3 Milyar yıl önce gerçekleşmiştir.
4.2 Milyar yıl önce ısının yavaş yavaş 100 Derece Santigrat altına inmesi ile buharlaşma azalmış ve okyanusların oluşum aşaması başlamıştır. Okyanus suyunun kökeni volkanik aktiviteler sonucunda açığa çıkan su buharıdır. Yerküredeki bu su kaynağının artışının önemli nedenlerinden biri de buzla kaplı meteoritlerin yeryüzüne düşmesidir. Buharlaşan su ilkel atmosferden yağmur olarak tekrar yeryüzüne inmiştir. Zamanla çukurluklar suyla dolmaya başlamış ve okyanuslar oluşmuştur. Suyun ortama hakimiyeti ile su döngüsü (çevrimi) de görülmeye başlanmıştır.
Yerkabuğunda ilk olarak "bazalt" taşı oluşmuş, jeolojik süreçte ise kıtaları temsil eden "granit" meydana gelmiştir. Bu süreçte 3.5 Milyar yıl önce ilk canlılar görülmeye başlanmıştır.
Yerkürenin İç Yapısı
Yerküre içten dışa doğru; iç çekirdek, dış çekirdek, alt manto, üst manto ve kabuktan oluşur. Yerkürenin yarıçapı dikkate alındığında, üzerinde canlıların yaşadığı ve taşlardan oluşan yerkabuğunun kalınlığı bu yarıçapın yaklaşık % 1'i kadardır.
Yerkürenin en üst kısmında yer alan kabuk soğuk, katı ve kırılgan kayaçlardan oluşmakta ve litosfer (taş küre) olarak adlandırılmaktadır. Kabuğun üst kesimlerinde, kalınlığı 25-70 km arasında değişen kıtasal kabuk ve kalınlığı 5-10 km arasında değişen okyanusal kabuk yer almaktadır. Oksijen, Sodyum, Magnezyum, Silisyum, Potasyum, Kalsiyum, Demir ve Alüminyumdan oluşan sekiz element litosferin % 98'ini oluşturmaktadır.
Yerkabuğu Hareketleri
Yerküre dinamik bir yapıya sahip olup hareket etmektedir, yani canlıdır. Üzerinde yaşam olan kıtalar levhalar (plakalar) ın, levhalar da astenosferin üzerinde yer almaktadır. Levhalar sürekli hareket ederler. Levha sınırları boyunca volkanik etkinlikler ve depremler oluşmaktadır. Söz konusu hareketler günümüz teknolojisiyle milimetre duyarlılığında ölçülebilmektedir.
Levhaların hareket etmesinin nedeni mantodaki ısıdan kaynaklanan konveksiyon akımlarıdır. Bu konveksiyon akımları yerkabuğunu oluşturan okyanusal ve kıtasal kabukların belli bölgelerde birbirlerinden ayrılmalarına, belli bölgelerde de birbirleriyle çarpışmalarına neden olmaktadır.
Yerküre üzerinde toplam oniki adet büyük ve küçük levha bulunmaktadır. Bunlar; Kuzey Amerika, Avrasya, Karayipler, Afrika, Arabistan, Filipinler, Pasifik, Kokos, Güney Amerika, Avustralya-Hindistan, Nazka ve Antarktika levhalarıdır.
Bu levha sınırlarının biri içinde bulunan ve Türkiye'nin en büyük depremlerini üreten Kuzey Anadolu Fayı (KAF) nın ayırdığı Avrasya ve Anadolu bloklarının yılda birbirlerine göre yaklaşık 20 mm hareket ettiği ölçülmektedir.
Bu levha hareketlerinin göz önünde bulundurulması ile oluşturulan modeller geçmiş, günümüz ve gelecekteki yerküre evrimine ilişkin yaklaşımlarda bulunabilmesine olanak tanımaktadır (Bakınız Resim-1).

Resim-1 Dinamik modelleme ile oluşturulan yerküre kıtaları evrimi
Jeolojik Zamanlar
Yerkürenin yaklaşık 4.6 Milyar yıllık evrimini anlamak için taşların içindeki kayıtları çözmek gerekmektedir. Jeolojik yaşlandırma ya tortul taşların içindeki fosillere ya da bazı radyoaktif elementlere dayandırılmaktadır.

Resim-2 Jeolojik evrim
Bu kayıtlar taşın oluştuğu döneme ait tüm bilgileri içermekte olup taşların ve canlıların evrimi hakkında çok geniş bilgiler elde edilmesine yardımcı olmaktadır (Bakınız Resim-2).




Kaynakça:
Prof. Dr. Erdoğan Yüzer (İTÜ), Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör (İÜ), Arş. Gör. Serkan Angı (İTÜ), Granitaş Taş Kültürü Yayını, Mart 2008 İstanbul.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...