ETRÜSKLER VE ROMA MEDENİYETİ
İtalyan tarihçiler "Romalıların siyasi ve idari kuruluş şekillerini, ordu teşkilatını, altın işleme sanatını ETRÜSKLER'den öğrendiklerini" yazarlar. (5) ETRÜSKLER'i Latinler'den farklı bulurlar. (6)
İtalya'da demir çağı ETRÜSKLER ile Villanova bölgesinde M.Ö. 1200'lerde başlamıştır.
Latinler kendi medeniyetlerini ETRÜSK mirası üzerine kurmuşlardır.
Latinler ETRÜSKLER'e TUSKİ (Tusci) derlerdi...
Sonra bu kelime TOSKA olmuş, TOSKANA adı da ETRÜSKLER'in yaşadığı yer için kullanılmıştır...
Floransa TOSKANA'nın kültür merkezidir.
Avrupa'da Karanlık Çağ'ın etkisinden ilk kurtulanlar TOSKANALILAR olmuştur.
RÖNESANS'ı başlatan onlardır...
DANTE, MİKELANJ, LEONARDO DA VİNCİ ve NAPOLYON hep Floransalı'dır.
Yani hepsinde ETRÜSK kanı vardır!.. Ayrıca şair VİRGİL, heykeltraş VULKA, İmparator SEZAR ve BÜYÜK İSKENDER de birer ETRÜSK idi.
CIBA ilaç fabrikasının ETRÜSK diyarı TOSKANA bölgesinde yaptırdığı bir inceleme, buradaki halkın kan tahlili sonuçlarının İtalya halkından daha çok ANADOLU halkına yakın olduğunu ortaya koymuştur. (7)
ETRÜSKLER İtalya'ya nasıl geldi?...
Bunu HERODOT şöyle anlatır:
"ANADOLU'nun LİDYA bölgesinde kral Atyos zamanında şiddetli bir açlık başgösterdi. Kral halkını ikiye ayırdı...
TYRRHENOS adlı oğluna bir grubu alıp kendine yeni bir vatan aramasını söyledi."
"TYRRHENOS yanındakilerle birlikte İzmir'e geldi, gemiler yapıp denize açıldı.
Adriyatik yolu ile İtalya'nın doğusundaki Umbriya sahillerine ulaştı ve oraya yerleşti.
LİDYALILAR İtalya'ya varınca liderlerinin adını aldılar : THYRRHEN!.."
İtalya'nın batısındaki deniz şimdi bile TİRHEN DENİZİ olarak bilinir.
Eski çağların önemli yazarı PLÜTARK da "ROMÜLÜS'ÜN HAYATI" adlı eserinde, "ETRÜSKLER'in İtalya'ya gelmeden önce LİDYA'da yaşamış oldukları"nı yazar.
Zaten LİDYA diye bilinen İzmir-Manisa bölgesinin esas adı LUDYA'dır.
Bu adı kral LYDUS'tan almıştır.
Bölgede LİDYALI diye bir halk yoktur!.
Daha önceki adı MEONYA'dır. İYONLAR'ın, KİMMERLER'in istilasına uğramış bir bölgedir.
M.Ö. 3. binin sonlarına doğru Anadolu'da görünen ETRÜSKLER,
HİTİTLER'in ortaya çıkması sonucunda SAMSUN dolaylarına çekildiler.
AMAZONLAR'ın AMASYA civarını mesken edinmeleri bu yüzdendir...
Bundan sonra da batıya göç ederek EGE sahillerine geldiler.
AMAZONLAR'ın M.Ö. İkinci bin yılın başlarında Kafkasya'dan gelip
Anadolu'nun batısını ele geçirdikleri de söylenir...
Bu bir şeyi değiştirmez... Sadece AMAZON etkisinin M.Ö.3000-2000 arasında SAMSUN'dan KAFKASYA'ya uzandığını, sonra batıya kaydığını gösterir...
İZMİR'i, AMAZON kraliçesi MURİNE kurmuştur...
(İz-Myrina)(8) İş burada da bitmez...
Eski Romalılar, TRUVA(TROYA) savaşından kurtulan TRUVALILAR'ın İtalya'ya göç ettiklerini ve Latinlerin atası olduklarına inanırlardı...
Bulgar bilim adamı Viladimir Georgiyev de TRUVALILAR ile ETRÜSKLER'i aynı soydan sayar. Ve şöyle der:
"Kralları ENEA ile TROYALILAR İtalya'nın batısına yerleşip YENİ TROYA'yı kurdular... Burada ancak ETRÜSKLER söz konusu olabilir.
Çünkü HERODOT, STRABON, SERVİUS, SENEKA, SOLİNUS, TACİKUS, PLÜTARK, FESTUS ve başkaları onların BATI ANADOLU menşeli olduklarını söylemiştir."(9)
Attila, M.S. 45l yılında Galya'da Romalılarla savaşırken, TROYES adlı şehri yağmalamıyacağını söylemişti!...
Bu TROYES, bizim Anadolulu TİRHENLER'in Avrupa'ya göç ettikten sonra orada kurdukları ikinci bir TROYA'dan başka ne olabilir?..
Atilla o şehri, halkı TÜRK olduğu için yağmalamamıştı!
Bizanslılar TÜRKLER'in TRUVALILAR'IN TORUNU olduklarına inanırlardı...
Bizanslı T. Gazes ile İtalyan F. Filelfo arasında teati edilen mektuplarda
"15. ASIR TÜRKLERİ'nın ESKİ TRUVALILAR'ın neslinden geldiği;
TÜRKLER'in İSTANBUL'u fethetmekle Greklerden TRUVA'nın intikamını aldıkları" ifade edilmektedir. (10)
Turgut Özal'ın 1990'da Fransızca yazdığı (daha doğrusu yazdırdığı) kitapta da aynı konuya değinmesi, ilgi çekicidir.
İtalya'da ETRÜSK çağı, TRUVA savaşından sonra, M.Ö. 13.Asırda başlamış, Romalıların son ETRÜSK şehri olan Volsini'yi yıktıkları M.Ö. 265 yılına kadar devam etmiştir. Bu tam 1000 yıl demektir!..
ETRÜSKLER M.Ö. 535'de Greklere karşı Aleria'da büyük bir zafer kazanarak Elbe adasını, Sardunya ve Korsika'yı ele geçirdiler... Zaten bütün İtalya ETRÜSK kontrolünde idi.
Aslında Avrupa'da o dönemin iki süper devletinden biri ETRÜSKLER, diğeri de Greklerdi. Bu bakımdan bu savaşın önemi kolayca anlaşılır. (11)
ETRÜSKLER'de devlet Kuzey-Orta-Güney olarak üçe ayrılmış, bunların her biri de 12 boya bölünmüştü. Bu bölünme, TÜRKLER'in Sağ-Merkez-Sol sistemiyle aynı olduğu gibi, her kolun da 12 boya ayrılması aynıdır.
Eski ETRÜSKLER, yeni TÜRK ALEVİLER gibi 12 sayısını kutsal görürlerdi...
Latinlerin kullandığı "Vox poluli, vox Dei" ifadesi ETRÜSK kökenlidir ve bugün TÜRKİYE'de "Halkın sesi, HAKK'ın sesidir" şekliyle dillerde dolaşır.
ETRÜSKLER'de kadın eve kapalı değildi...
Yüksek bir mevkii vardı. Dini törenlere, yarışlara, ziyaretlere, hatta savaşlara kocası ile birlikte giderdi... Buna diğer milletler, özellikle Grekler (yani Aryanlar) çok şaşardı. (6) -
Bu bölümdeki bilgiler, tamamen, 1992'de kaybettiğimiz ADİLE AYDA'nın değerli eseri "TÜRKLERİN İLK ATALARI"ndan özetlenerek alınmış, sadece yorumlar eklenmiştir.
Gösterilen kaynaklar da ona aittir...
Kendisine şükran borçluyuz, rahmetle anıyoruz.
Tarihçilerimizi bu değerli diplomat ve araştırmacının yüzden fazla eserinden bilhassa aşağıdakileri incelemeye, binbir zahmetle tesbit ettiği kaynaklara eğilmeye çağırıyoruz.
AYDA ADİLE, TÜRKLERİN İLK ATALARI,
Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1987
Les Etrusques Etaient des Turcs, Preuves, 1985
Les Etrusques Etaient des Turcs, 1971
Güneş-Kral Nezdinde Bir TÜRK Diplomatı, 1956
Les Sources d'Herodiade, 1955
Scullard. H.H., The Etruscan Cities and Rome, London, 1967, sf.62
Brendel Otto J., Etruscan Art, New York, 1978
(7) - Hampton Christopher, The Etruscans and The Survival of Etruria, London, 1969
- Massimo Pallatito, Etruscologia, Milano, 1968, sf. 291, 88
(8) - Bu bir "resmi tarih" uydurması falan değildir. 2. Türk Tarih Kongresi'ne katılmış Avusturyalı bir Etrüskolog olan Wilhelm Brandenstein'in sunduğu tebliğden alınmıştır.
Kaldı ki, esas "resmi tarih uydurması" Batılılar'a aittir... Dünya Tarihi'ni kendilerine göre çağlara ayırmışlar, diğer insanları yok saymışlardır.
(9) - Troer und Etrusker (Der Historische Kern der Eneas Sage), Wiesbaden
(10) - Kafesoğlu İbrahim, (Tarihte Türk Adı), Türklerin Avrupalılarla Müşterek Troya Menşeleri Efsanesi Üzerinde Araştırma, İstanbul, 1961
(11)- Massimo Pallatino, aynı eser. sf. 91