Kitab-ı Mukaddes ve Kuran-ı Kerim Arasındaki Değişik Vahiy Kavramları
“Öncelikle şunu bilin ki, Kutsal Yazılarda bulunan hiçbir
peygamberlik sözü kimsenin özel yorumu değildir. Çünkü hiçbir
peygamberlik sözü insanın isteğinden kaynaklanmadı. İnsanlar
Kutsal Ruh’ça yöneltilerek Tanrı’nın sözlerini ilettiler.”
(2 Petrus 1:20-21)
Hıristiyanlık’taki Kitab-ı Mukaddes’e (Tevrât, Zebûr, İncîl) bakış İslâmiyet’teki Kur’ân’ı Kerim’e bakıştan belirgin bir şekilde farklıdır. Hıristiyanlığa göre Kitab-ı Mukaddes Tanrı’nın esinlenmesi dikte ettirilmiş veya cennetten indirilmiş demek değildir. Tanrı’nın esiniyle Kitab-ı Mukaddes değişik kişilerce yazılmış tam güvenebileceğimiz bir eser ve ruhsal bir rehberdir.1
Hz. İsa, İncîl’i gökten inen bir kitap olarak anlamadı. İlk Mesih İnanlılarının zamanında İncîl kitap olarak hâlâ yoktu. “İncîl” kelimesi o zaman sadece karşılığı olan “müjde” anlamında kullanılırdı. Yalnız bu müjde, kitap haline getirildikten sonra
Bu Kutsal Kitap Tanrı’nın istediği olaylarının başlangıcını ve sonucunu ortaya çıkardığı ilhamdır. Peygamberler konuştular ve yazdılar, ama Tanrı’nın Ruh’u olan Kutsal Ruh’un yönetiminde konuşup yazdılar. Eski Antlaşma’da (Tevrât, Zebûr ve diğer Peygamberler) 3.808 kez, “Rab konuştu,” “Rab emretti,” “Rab dedi ki” gibi sözlerin kullanıldığını görüyoruz.2
“Ve Rab elini uzattı, ve ağzıma dokundu; ve RAB bana dedi:
İşte, sözlerimi senin ağzına koydum.” (Yeremya 1:9)
Yeni Ahit’te bu aynı vahiy, ilham ve yetki bulunmaktadır. Tanrısal açıklama (vahiy) sadece bir yasanın (şeriatın) beyanı değildir. Arapça “vahiy” kelimesinin Grekçe (eski Yunanca) orijinali “apokalupsis” (İnglizcesi “revelation”), ‘bir perdenin
1. Sproul, Kutsal Kitap’ı Anlamak: Yorum Bilimi, s. 128.
2. Pache, The Inspiration and Authority of Scripture, s. 121.
arkasında saklı olanı ortaya çıkarmak’ anlamını taşıyor.3 “Apokalupsis”in İbranicesi (veya Aramicesi) “galah”tır. Anlamı, “sırları açmak”tır (örn. Daniel 2:47). İncîl’de, Elçi Yuhanna, kendi yazdıkları hakkında şöyle yazar:
“Bu kitap İsa Mesih’in esinlemesidir. Tanrı yakın
zamanda olması gereken olayları kendi kullarına
göstermesi için O’na bu esini verdi. O da gönderdiği
kendi meleği aracılığıyla bunu kulu Yuhanna’ya iletti.”
(Esinleme 1:1)
Kitab’ı Mukaddes’de esinlemenin tanımı şöyledir: Tanrı, seçtiği yazarları öyle yönlendirmiştir ki, yazarlar asıl elyazmalarında kendi özgün kişiliklerini, üsluplarını ve sözcük dağarcıklarını kullanarak Tanrı’nın insana olan vahyini hatasız bir biçimde oluşturmuş ve kaydetmişlerdir.
“Bu gerçekler, gökten gönderilmiş olan Kutsal Ruh’un gücüyle
size Müjde’yi iletenler tarafından bildirildi.”
(1 Petrus 1:12)
2. Petrus 1:19-21 esinlenmeyi tanımlar: İnsanlar, “Kutsal Ruh tarafından yöneltilerek” yazmışlardır.
Bu öğretinin özellikleri şöyledir:4
a) Asıl elyazmalarını kapsar. Eski Ahit’in orijinali İbranice
yazıldı, ama Ezra 4:8-6:18 & 7:12-26 ve Daniel 2:4-7:28
kısımların Aramice olarak yazıldı.5 Yeni Ahit’in orijinali
ise Grekçe yazıldı ama bazı kaynaklara göre Matta bölümü
İbranice olarak yazılmıştır.6
b) Kusursuzluk ve yanılmazlık belirtir. Kusursuzluk,
Kutsal Kitab’ın hiçbir çelişki ya da hata barındırmadığı
anlamına gelir. Kutsal Kitap’la ilgili bütün bilgiler elde
edildiğinde ve doğru yorumlandığında bu kusursuzluk
açıkça görülecektir. Kusursuzluk tarihsel ve bilimsel
konular dahil Kutsal Kitab’ın bütün sözlerini içerir.
___________________
3. Mir, Tanrı’nın “Telefon Numarası”, s. 17.
4. Ryrie, Kısa İnancımız, s. 2.
5. Bruce, The Books and the Parchments, s. 48.
6. Bivin & Blizzard, Understanding the Difficult Words of Jesus,
ss. 20-23 & 45-78.
c) Esinleme Kutsal Kitab’ın her sözünü kapsar. Yalnızca
öğretiler, “iman ve uygulamalarımızla” ilgili ya da
kişisel olarak bizde esin uyandıran bölümler değil,
Kutsal Kitap bütünüyle (tarih, bilim, vs.) esinlenmiştir.
“Kitap” ve “İncîl” anlamdaş olmaya başladılar. Kitap olarak İncîl’i de İsa yazmadı. Onu kaleme alan kişiler, İsa’nın bunun için tayin ettiği elçilerdir.7 Elçilerin görevi hâfızdan öteydi. İsa Mesih buyruklarını (sözünü) elçilere emanet etti (Elçilerin İşleri 1:1-2). Onları, Kutsal Ruh’un gücüyle kendisine tanıklar olmak üzere atadı:
“Çünkü konuşacak olan siz olmayacaksınız, Babanızın Ruhu
sizin aracılığınızla konuşacaktır.” (Matta 10:20)
Elçiler, Kutsal Ruh’un denetimi altında yazarak, tanık oldukları olayları ve kendi anlayışlarını ifade tarzlarını birleştirerek Tanrı’nın istediği sözleri yazdılar! Esin Tanrı’nın “nefesi”dir. Kutsal Ruh, yanlışlık olmadan, her kelimeyi denetleyerek yazdırıyordu.8 “Hiçbir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Onlar Kutsal Ruh’ça yöneltilerek Tanrı’nın Sözlerini ilettiler.” (2 Petrus 1:20-21)
7. Veya Petrus’un kâtibi Markos ya da Pavlus’un kâtibi sayılabilen
Luka.
8. Madrigal, Carlos, “Kutsal Yazılar’ın Esinlenmesi”, Tiranus
İncîl Okulu “Kutsal Ruh” Ders Notlarından, ss. 56-57.